Uzman Psikolog Merve Baydar Emek

Günaydın herkese,
Bir süredir buralarda yoktum.
Terapi pratiğime doğum nedeniyle ara vermiştim.
Yüz yüze ve online seans almaya başlamış bulunmaktayım.
Yeni adresim Özlüce Mia Psikolojik Danışmalık merkezinde terapilerime devam ediyor olacağım. Randevu ve bilgi için 0546 939 16 39’dan bana ulaşabilirsiniz.
Güzel bir hafta dileğiyle,
Sevgiler 🌸

2 hafta covid arasından sonra ofis seanslarına devam✨
Güzel bir hafta sonu diliyorum herkese 🤍

~
“Birine öfkelenme özgürlüğümüz yoksa onu sevmeyi seçemeyiz. Sevmeme özgürlüğümüz olmayan birini gerçekte(n) sevemeyiz. Birine karşı hissettiğimiz duygu ‘ona karşı hissetmemiz gerekenler’ diye önceden tarif edilmişse, onunla meselemiz bitmeyecek, hatta başlamayacaktır bile. Gerçek hayatta ‘Böyle hissetmem lazım!’, ‘Şöyle hissetmem lazım!’ diye bir şey yoktur çünkü. Hisler ne yöne gideceklerini gerekliliklere sormazlar. Kabullenme özgürlüğümüz olmayan her duygu dışarıya akmayan bir irin gibi bedenimizi ve ruhumuzu ele geçirir. İçimize hapsettiğimiz her duygu, aynı zamanda içimizi hapseder. Üzerini örttüğümüz her şeyin altında kalırız çünkü. Eksik olduğumuzu ararız, hem de eksik bırakandan ya da ona benzeyenden. Noksanımızı, bizi zaten noksan bırakandan dileniriz ömür boyu. Oysa yapabileceğimiz yegane şey alamadığımız ilgiyi, saygıyı, duygularımıza dair anlayışı, korumayı ve koşulsuz sevgiyi kendimize gösterebilmemizdir. İnsan ancak kendi kendinin ebeveyni olabildiğinde yetişkin, özgür ve mutlu olabilir.”

~
Çalışma masamın arkasında duran, seans aralarında bana kaynak olup huzurlu hissettiren bir fotoğraf bu. Fotoğrafa dalıp seansımın başlamasını beklerken pencere ve arkasındaki yeşilliğin, çocukluğumda babaannemin evindeki pencereye ve o pencereden görünen yeşilliklere ne kadar benzediğini fark ettim. Pinterestte onca fotoğrafın arasından bunu seçmemin, çocukluğumun huzurlu anlarını hatırlatmasından kaynaklı olduğunu çok sonra fark edebilmiştim.
Seçimlerimiz de geçmiş yaşantılarımıza açılan bir pencere aslında.
Tanıdıklık ve benzerlik bir şekilde seçimlerimizi etkiliyor, biz farkında olsak da olmasak da…

~
EMDR Terapisi yolculuğumda,
an itibariyle Avrupa Akredite Terapist ünvanı almaya hak kazanmış bulunmaktayım.Emeklerin, çokça çabanın ve sabrın karşılığını almak mutluluk verici!
Başta sevgili süpervizörlerim Zeynep Özmeydan'a ve
Ahmet Cemil Ölçer'e emekleri ve destekleri için çok teşekkür ediyorum.
Ayrıca, bu süreçte benim için hikayeleriyle birer öğretici olan danışanlarıma teşekkürler.
Son olarak bu yoldaki en önemli desteğim,eşime sonsuz teşekkürler.
Psikolog olmak hiç bitmeyen bir öğrencilik hali,
O halde öğrenmeye, gelişmeye devam✨

~
"İnsan bir zaman tüketicisidir.
Üstelik bize ayrılan bu zaman oldukça sınırlıdır da.
Ama yine de çoğumuz yapmak istediklerimizi sonsuza dek zamanımız varmışçasına erteleriz."
İnsan Olmak,Engin Gençtan

İçinizden geçenleri eyleme döktüğünüz güzel bir hafta olması dileğiyle💛

~
"Bir şeye karşı direnç gösterdiğinizde, o şey bodrum katına iner ve orada ağırlık kaldırmaya başlar."

Öz Şefkatli Farkındalık Uygulama Rehberi, Christopher Germer

~
"Oltaya yakalanmış bir balığın davranışlarını gören arkadaşları onun çıldırdığını düşünebilir ama balığın yaptığı sadece hayatını kurtarmaya çalışmaktır.
İnsanları yaşadıkları ya da yetiştirildikleri ortamdan ayrı değerlendiremeyiz, oltayı görmezseniz bu davranışları anlamak ve anlamlandırmak da mümkün olmayacaktır."
Beden Kayıt Tutar, Bessel A. Van Der Kolk

~
Utangaçlık ve Sosyal Kaygı Çalışma Kitabı, sosyal kaygıyı tanımak, nedenlerini anlamak ve bununla başa çıkabilmek için bilişsel davranışçı terapi ilkelerinden yararlanılan bir kendine yardım kitabı.
Sosyal kaygılara neden olan düşünceleri tanımaya, bu düşünceleri ele almaya, kaygı duyulan durumların üzerine gitmeye ve sosyal becerileri geliştirmeye katkı sağlayabilecek formlar da içeriyor.
Kitabın sosyal kaygı yaşayan kişilere faydalı olabileceğini düşünüyorum.
İyi pazarlar🌼

~
*"Genellikle yas tutmayı yalnızca ölüm ya da boşanma gibi büyük kayıplara bir yanıt olarak düşünme eğilimimiz vardır. Oysa yas tutma herhangi bir kayıp ya da değişikliğe verdiğimiz psikolojik yanıt, iç dünyamız ile gerçeklik arasında uyum sağlamak için yaptığımız bir uzlaşmadır.

*Kaybedilen şey aile yadigarı bir küpe olabileceği gibi, bir umut, bir ülkü, bir dostluk, bir vatan, bir sevgili hatta eski bir kendilik de olabilir.

*Yaslarımız, parmak izlerimiz kadar kişiseldir. Geçmişteki kayıp öykülerimiz ve ilişkilerimizin özellikleri tarafından belirlenir.

*Tam olarak yas tuttuğumuzda, kendimiz ve insan olmak hakkında çok şey öğreniyoruz. Acı verici ve zayıflatıcı bir kaybın bizi zenginleştirdiğine inanmak hiç de kolay değil ama kayıp, can yakıcı bir armağan..."

Kayıptan Sonra Yaşam, Vamık Volkan

~
"Kopmak zordur." der Nietzsche,
"Bir bağı ortadan kaldırmak acı vericidir.
Fakat çok geçmeden yerine yeni bir kanat çıkar."

Yürümenin Felsefesi, Frederic Gros

~
Herkese sevdikleriyle birlikte sağlıklı ve mutlu bir yıl diliyorum ❤️

~
"Geçmiş, ancak şimdiyle karşılaşınca yeniden kurgulanabilir.
Karşılaşmalar hep sürer.
Bir şeyle karşılaşmamızın bittiğini sandığımızda bile o şeyin yokluğuyla karşılaşırız.
Hem iç hem de dış dünyamızda...
Bu karşılaşmalarla dönüşür, birleşir, ayrılır; hayatımızı bu karşılaşmalardan inşa ederiz."

Tuğçe Isıyel, Ya Hiç Karşılaşmasaydık

~
Arkadaşlarla buluşmak, seyahat etmek, spor yapmak, ilgi alanlarına vakit ayırmak, yeni bir şeyler öğrenmek için kurslara katılmak....
Yeterli zamanı ayırdığımızda hepimize iyi gelen kaynaklar...
Peki iş ya da okuldan arta kalan zamanda yoğun, belki de "boşluk" olmayacak şekilde tıka basa doldurulmuş bir günlük hayat programı?
Bu hız neyi gizliyor olabilir?
Ardında hangi meselelere bakmamayı sağlıyor olabilir?
Yavaşlayınca ne olur, durunca ne olur bir düşünmeli...

~
Sinema ve Akıl Sağlığı, psikopatolojileri anlamak için filmlerden yararlanmak adına çok güzel bir kaynak.
Kitapta bölüm bölüm psikolojik bozukluklar ve ilişkili filmler yer almakta.
Filmi izlerken üzerinde düşünülebilecek sorular ve film sonrasında tartışma soruları da olması ayrıca güzel.
Alanımızla ilgili psikopatoloji derslerinde öğrencilerin ilgisini çekebilecek bir kaynak gibi...
Terapide de danışanın yaşadığı sorunla ilişkili film önerilerinde bulunmak adına da yararlı bir kaynak olabileceğini düşünmekteyim.
Meslektaşlarıma ve de sinema+psikolojiye ilgi duyanlara öneririm.

~
Bazı çizimler ne kadar anlamlı!
Azla özü anlatıyor.
Konuşsa, sanki şunları fısıldayacak:
"İnceldiği yerden kopmasın da, ben üzerinde tedirgin bir ip cambazı olurum!"
Bağı koparmamak, vazgeçmemek, bir şeyin yokluğunu hissetmemek ve yas tutmamak adına kendinizden vererek sürdürdüğünüz ne varsa, düşündürecek türden...

~
"Okumadan sonra başka bir mekandan döner gibi kendine döner insan, hem aynı kişi olarak kalır hem de tam olarak aynı kişi değildir." der Wilhelm Schmid. Kitapların iç dünyamıza etkisiyle ilgili ne güzel bir söz!
Şiir, roman ya da hikaye bir yana özellikle psikolojiyle ilgili kitapların kişinin yaşadığı sıkıntılarla ilgili doğru bilgiler edinmesi, yaşadığı sıkıntıların kök nedenlerini fark etmesi, bazı alanlarda farkındalıklar sağlaması ve pratik önerilerde bulunması açısından oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum. Bu tarz kitaplar alırken yazarın özgecmişini incelemek ve ruh sağlığıyla ilgili eğitim aldığından emin olmak gerekli. Aksi takdirde bilimsel gerçekliği olmayan bilgilerle yarardan çok zarar görmek de mümkün.

📷

Fotoğraftaki kadın Lisa Piccirillo, bir matematikçi. 50 yıldır matematikçiler tarafından çözülememiş ünlü Conway’in düğümleri problemini bir haftada, üstelik sadece boş zamanlarında çalışarak çözmüş. Bunu yaptığında doktora öğrencisiymiş ve bir seminerde gördüğü bu problemin onlarca yıllardır çözülemeyen bir problem olduğunun farkında değilmiş.
Muhtemelen farkında olsaydı, çözemezdi; en azından bir hafta içerisinde.
Benzer çok sayıda örnek var.
Mesela George Dantzig de henüz matematikçilerin o güne kadar çözemedikleri iki açık matematik problemini derse geç girdiği için ev ödevi sanarak çözmüş :)
Yani demem o ki, ister matematik problemi ister yaşam; çözülemez olduğuna dair bir inanç geliştirdiysek o problemi çözmemiz zor. Sadece potansiyelimize inanmak sorunu çözmek için yeterli değilse de tersi kesinlikle gerekli: çözebilmek için başarabileceğimize inanmak lazım.
Yapabilecek potansiyeliniz olduğu halde yapamayacağınıza olan inancınızın sizi frenlediği neler var?

~
Normalleşme süreciyle birlikte,tüm yıl ne çok özlem biriktirmişiz içimizde onu keşfediyoruz aslında.Birkaç yıl önce farkına bile varmadığımız güzellikleri fark etmeyi öğretti bize pandemi.Bir şeyin varlığı da yokluğuyla daha bir anlam kazanıyor sanki. Şimdi, bir süredir yapamadığımız şeylere dair her karşılaşma "Ne çok özlemişim!" düşüncesini beraberinde getiriyor.

Anın tadını çıkarıp, bol özlem giderdiğiniz bir hafta olması dileğiyle🌼

~
"Yine en başa döndük!" dediğimiz zamanlara dair güzel bir hatırlatma:

"Dönüp dönüp aynı yollardan geçiyorsun.
Ama ne yol aynı,
Ne gördüklerin,
Ne de sen.

Hayat, dümdüz bir yol değil,
Çember.
Unutursan hatırla."
cansukamar

📷

~
Sabırlı olmak genelde toplum tarafından yüceltilen bir özellik. Bazı durumlarda sabretmek kişiyi olumlu etkileyebilir. Bir sınava hazırlanırken ya da yapılması gerekenler yapıldıktan sonra fiziksel bir acı karşısında gösterilen sabır gibi... Kendimizde ve çevremizde değiştirebileceğimiz bir durum söz konusu olduğunda, sınırlarımıza girildiğinde çok sabırlı olmak gerçekten yararlı mıdır? Yoksa bazen, özellikle değişimin elimizde olduğu bir durumda sorumluluk almak, adım atmak, var olan problemi çözmeye çalışmak mı gerekir?
Sanırım belirleyici olan şey, neye, kime, ne kadar sabrettiğiniz...

📷