Fitoenerjist

Fitoenerjist

Astrolojik Danışman
Bütünsel Terapist

20/08/2024

Eril enerjinin yarasının sonuçlarını daha çok izlediğimiz bir süreç oldu bu seneki Aslan mevsimi. Ve bu konuda çok önemli bulduğum 3 ayrı canlı yayın gerçekleştirdik, henüz izlemediyseniz YouTube kanalında "Canlı" sekmesinde bulabilirsiniz. 🪷

Bilhassa bu zamanda yüzleşilmis olan tüm öfke, savaş, şiddet, kolektif bilinçdışının derinliklerinden İlahi Işıkla tarafından görünür kılınmak üzere yukarı çıkarıldı. 🕊

Aydınlık ve karanlığın iki ucunun da kolaylıkla hissedilebilir evreye geldiği bu yükseliş günleri, hangisini seçeceğimiz üzerine de büyük bir netleşme yaşamamızın önünü açmış oldu. Bireysel veya toplumsal seviyede, Çok daha derinlere ışığın nüfuz etmesiyle, karanlığın bırakılışına şahit olundu. ☀️

Yarın Aslan burcunun son gününde gerçekleştireceğimiz buluşma ile ise konunun en temel noktasına, Eril enerjiye odaklanacağız ve İlahi Erilin Uyanışı hususunu ele alacağız inşallah. 🙏

• Canlı veya video kaydından katılabilirsiniz.

• Ücretli bir çalışmadır. Kayıt Formu için linki profilde + hikayede bulabilirsiniz.

Işık olsun. ✨️

Photos from Fitoenerjist's post 31/07/2024

~ İçinde titreşen her şey, dışarıya bir şekilde yansımak durumundadır. Senin fiziksel bir şey yapman bile gerekmez.

Dolayısıyla içindeki öfkenin sonuçlarını -sen eylemsizliği seçmiş de olsan- başkası senin yerine görünür kılabilir. 🎬

Nihayetinde asla unutulmamalıdır;
Başlı başına bir şeyi hissetmen, onun titreşimiyle uyumlu olan deneyimleri, insanları, halleri hayatına çeker. 📡

Bu döngüden çıkmak ise;
İçinde taşıdığın atasal/karmik/kolektif kızgınlığı bırakmak için, şefkati geliştirmene ihtiyaç duyar. 🙏

--> Sadece fark et.
Bu kızgınlığa sahip olduğunu kabul et.
Bastırma ve hisset.

Bu hisseden varlığına şefkatle alan tutmak için kendine izin ver.

Çünkü öfke, nefret, ötekileştirme...
ancak şefkatle dönüşebilir.

İçinde taşıdığın, tüm hücrelerinin bi şekilde hissettiği ve deneyimler olarak tezahür ettiği tüm o nesiller boyunca, yaşamlar boyunca affedilememiş öfkenin farkına varma vaktin belki de şu andır. 🪬

Bu yazıyı okuyorsan, elbet senin için bir anlam, bir hediye vardır. 🍀

🪷 Vakti gelmiş olan, içindeki şefkate işaret etmek için ugraşan ama bu zamana dek anlaşılmadığı için öfke olarak tutuşan ne varsa şimdi şefkatle idrak etmeye niyet edebilir misin?
🪷 Bu konuda olabildiğince en yüksek versiyonu deneyimlemek için kendine izin verebilir misin?
🪷 Diğerlerinin de bunu keşfederek, öfkenin figüranı olmalarını bırakmalarına izin verebilir misin?
🪷 Şefkatle hem kendin, hem diğerlerinin bu geçmişe ait acıdan özgürleşmesine izin vermek ister misin?
🪷 Ne zaman?

~

Işık olsun. ✨️

Photos from Fitoenerjist's post 16/07/2024

Suyun bilgeliğinin bizlere hediyesi olan öğretileri paylaştığımız Su Günlerinin 3. ve nihai semineri "Duygusal Ustalık" Masterclass'ı önümüzdeki Cumartesi günü gerçekleştirmek üzere buluşacağız inşallah. 🪬

Bundan önceki seminerlerde de konuya ufak ufak girdik ancak şimdi spesifik olarak derinleşme vakti.
Bu sefer suya doğrudan tekamül perspektifinden bakarak, tekamül mevzu bahis olunca suyun aslında ne kadar majör bir rol oynadığını keşfetmekteyiz.

Genellikle çok üstün körü bilinen Karma konusunu derinlemesine ele alarak seminere başladıktan sonra, karmadan özgürleşmek için ihtiyacımız olan en temel ve her seviyeden insan için anlaşılabilir yaklaşımları ele almaktayız.

Elbette bu çalışmaya sadece Hawkins ölçeğine göre 200 bilincinin üzerindeki kişilerin çekileceği aşikardır.

Konuda ne kadar derinleşmiş olursanız olun, bu seminerden fayda alabilirsiniz. Toparlanmış ve kolay anlaşılır bir şekilde ele alınmasıyla, kendi anlamış olduğunuz yaşam planına daha berrak bakabilmenizi başlı başına kolaylaştıracaktır inşallah.

✡️ Kayıt Formu için link profilde.

🍀 Canlı katılamayacaksanız, daha sonra video kaydından izleyebilirsiniz.

Yengeç mevsiminin vesilesiyle paylaştığım bu kadim öğretinin faydasını en hayırlı şekilde, tüm sene ve yaşamınız süresince deneyimlemeniz dileklerimle. 🙏

Işık olsun. ✨️

Photos from Fitoenerjist's post 08/07/2024

Yengeç ayına özel, bu zamanın Su enerjetiğini kutlamak, konuda derinlik kazanmak hatırına gerçekleştirdiğimiz buluşmalar en temelinde insanın fiziksel/duygusal/ruhsal şifası hatırınadır. 🪬

Su, varlığın ahengi için anlaşılması en önemli olan kaynaktır. Diğer şeylere yüzeysel kalınsa ve sadece suyun önemi bilinse bile başlı başına birçok konunun üstesinden gelinmesi mümkündür. 🏞

Taocu ustalar başta olmak üzere, günümüzün alanındaki önemli bilim insanları da bu konudaki adanmışlıkları ile başlı başına yaşayan kanıt olmuş, olmaktadır.💧

Özünde oldukça basit ve sadece aydınlanmış bir gözleme ihtiyaç duyan gerçeklerle bizi yüzleştiren bu öğretiler ana akım medyada çok az duyulmuş veya gelip geçmiş gibi görünüyor olabilir. Zira basitliğin ardında yatan mücevherin kıymetini bilmek, ancak doğrudan pratikle, yüzleşmeyle alanın içine girerek mümkün olabilmektedir. 🏞

Önümüzdeki Cumartesi akşamı inşallah geçtiğimiz seneye göre biraz daha detaylarıyla konuyu ele alacağız. 🙏

Geçen senenin katılımcıları da katılım gösterebilir. 🤗

Kayıt formu profildeki linkte 💙

Işık olsun. ✨️

06/07/2024

~ Her sene bu zamanda Güneş ve Sirius kavuşur, ancak Ay'ın da buna iştiraki sürekli yaşanan bir hadise değildir.

Sirius günleri, herkes için çok kıymetlidir çünkü Sirius, yüksek bilinç titreşimlerinin yeryüzüne indiği ana kanallardan biridir. 🪬

Yanı sıra, Sirius yıldıztohumları için önemlidir, çünkü ruhsal rehberlerle bağlantının güçlenmesiyle önemli farkındalıkların tecrübe edilmesini sağlar.

Elbette Sirius günleri, hepimiz -tüm canlılar- için yüksek bilincin esintileri içinde oturarak kabımız kadarıyla yeni farkındalıklara alıcı olabildiğimiz zamanlardır.

Sirius ve Güneş güçlerini birleştirmiştir; yeryüzündeki ışık artık çok daha etkindir.

Bu ışığın yoğunluğu, bir üst bilinç titreşimine geçiş için yardımcıdır, ancak bunun oluşu, karanlığın idrakli kabulü ve şefkatli anlayışını talep edecektir.

Dolayısıyla bu süreç, krizi tetiklediği takdirde, idrakli bir şefkatin pratik edilmesi önemlidir. 🪷

Konuya Ay'ın dahil oluşuyla, bilinçdışından normalde yüzeye getirilmekte veya kabul edilmekte zorlanılan duyguların idrak edilmesi kolaylaştırılmaktadır.

Tabii bu tür gölge duygularla yüzleşmeye bilinç düzeyinde gönüllü olmayan için bu, sanki evrenin kendisine karşı bir davranışı gibi hissettirebilir. Oysa bu, daha ötesine geçilmesi için bir yardımdan başkası değildir.

Sadece, kendi başımıza yüzeye getirmekten çekindiğimiz dipteki kayıtlar yüzeye getirildiğinde, sanki şimdide yaşanıyor gibi hissettirebilir; bu yüzden bunun bilincinde olunmasında yarar vardır.

İçinden geçilen duygulara olabildiğince gözlemci koltuğundan tanıklık etmek, akışın teslim etmeye geldiği yeni bilinç alanını ortaya çıkaracaktır.

Bilinç ve bilinçdışının bu dansı, Sirius'un ışığında ahenk bulabilir; daha önce dünyada erişilmemiş bilinç titreşimlerini yeryüzüne bizim aracılığımızla indirebilir.

Diğer bir ifadeyle, yükseliş enerjilerinin arttığı bu günler, kolektif bilinç ve bilinçdışının yükselişi için ihtiyaç olan farkındalık titreşimlerini alana getirmiştir ve ancak bununla kendisini hizalayan, teslimiyet ile bunu yeryüzüne topraklayanlar aracılığıyla dünyada sabitlenebilir.

Bunun sadece bizi değil, bütünü de dönüştürdüğünün bilinciyle...

Işık olsun. ✨

Photos from Fitoenerjist's post 02/07/2024

Geçtiğimiz sene Yengeç burcu mevsimine özel sunduğum, suyun önemine ve suyla duygularımız arasındaki ilişkiye dair derinleştiğimiz bilgi paylaşım etkinliklerini bu sene de gerçekleştirmekteyiz inşallah. 🐳

İlk etkinlik, giriş niteliğindeki "Suyun Önemini Anlamak" isimli buluşma. Burada su enerjetiğinin genel anlamda hangi alanlar için önemli olduğuna değinecek ve daha esnek bir şekilde ilerleyeceğiz.

Bu, seminerden ziyade bir Satsang (Manevi Sohbet) kıvamında olan buluşmada, "suyun önemi" konusu; 3. Boyut ile 5. Boyut farkındalığındaki yeri, empat ve yıldız tohumu olmakla doğrudan ilintisi üzerinden ele alınacaktır. İnsanın kendini, diğerlerini ve hayatı anlama ve tekamül etme yolculuğunda önemli bir idrak açabilen bir perspektif sağlanacaktır.

Yaklaşık 1 saatlik, suya dair ezoterik bilgilerin sağlandığı bir buluşmadır. Bu buluşma, "Suyun Şifasına Uyanmak" semineri için giriş niteliğindedir.

💧Canlı katılamasanız da kayıttan izleyebilirsiniz. Ancak eğer soru-cevap kısmına kalmak isterseniz canlı katılmanız gerekir.

🌟 Geçen senenin katılımcıları için ücretsiz.

Kayıt için link profilde. 🖼

Işık olsun. ✨️

Photos from Fitoenerjist's post 29/06/2024

~ Obsesif isteme hali, istediğin şeyle aranda bir engel yaratır.

Obsesif duygudan özgürleştiğinde -isteme halinle barıştığında-, istediğinin "senin için iyi olduğunu, sana ait olduğunu" objektif bir pencereden izleyerek, hafiflikle hissederek bilirsin.Vakti geldiğinde ona ulaşacağına güvenebilirsin. Ayrıca, senin için kötü ise de doğal bir şekilde onu terk edebilirsin.

Bir şeyi elde etmeyi ve istemenin sana faydalı olmasını engelleyen şey, bilinçdışında onu isteme fikriyle barışık olmamaktır. Mental olarak ne kadar istersen iste, o şeyin sana ait olmadığını hissedersin ve tanıdık gelmez.

Enerji seviyesinde sana "henüz ait olmayan" şeyler, sende yoğun heyecan ve “isteme” hali yaratır..

Gerçekten sana ait olan şey ise, zaten sende olduğunu bilip hissettiğin bir şeydir ve bu nedenle de obsesif bir heyecan uyandırmaz.

Heyecan, sana ait olmayan ve tanımadığın şeylere duyduğun bir inisiyasyon (başlangıç) duygusudur.

Sana henüz ait olmaması, elbette o şeyin hiç olmayacağı anlamına gelmez. Bir şeyin varlığının bilgisine inisiye olunduğunda ise artık isteme hissi kaybolur.

İnisiye olduğun şeyler, sen bilinçli olarak “istemesen” bile hayatına doğal bir şekilde çekilen şeyler olur.

Çünkü artık o şey olmuşsundur, o şeye aidiyet hissediyor ve enerjisini titreştiriyorsundur.

Dolayısıyla, insanı "istemekten" özgürleştiren en temel şey, vakti gelen şeylerin bilgisine inisiye olmasıdır..

Sözün özü, zihinle istemenin henüz inisiye olmamış benliğin bir veçhesi olduğunu kabul ettikçe, tüm varlığın istenilen şeyin enerjisini tanımasına -isteme hissiyle barışık hissetmesine- izin verdikçe, senin için hayırlı olan şeyler kendiliğinden hayatında belirmeye başlayabilir. Böylelikle obsesif bir zihinle istediğin şeyden ziyade, gerçekten ihtiyacın olanın sana ulaşmasına alan tanıyabilirsin.

Işık olsun. ✨️

19/06/2024

Bugünlerde içinden geçtiğimiz ve yarın akşam netleşen Güneş-Neptün Karesi, insanın iç dünyası ve kolektif bilinçdışı ile olan etkileşimini derinlemesine etkileyen bir sürece işaret etmektedir.🌙

Güneş, bilinçli benlik, ego ve bireysel kimlik algımızdır. Neptün ise bilinçdışı, hayal gücü ve kolektif bilinçdışı ile bağlantımızdır. Bu açıdan, Güneş-Neptün karesi, insanın bilinçli benliği ile bilinçdışı ve kolektif bilinçdışı arasında bir gerilime işaret eder.

Bu transit sırasında, bireysel olarak, bilinç dışındaki bastırılmış materyallerle yüzleşmek zorunda kalabiliriz. Bu dış dünyada görülen olaylar, rüyalar, semboller ve içsel vizyonlar aracılığıyla kendini gösterebilir.

Jung'a göre, bu gibi semboller ve imgeler, kolektif bilinçdışının arketipik enerjileridir ve kişinin bilinçli yaşamına entegrasyon gerektirir.

Bu entegrasyon, duygusal akışın içimizden geçmesine izin verebilir olmamızla doğrudan ilintilidir, zira tüm sembollerin, rüya/hayallerin işaret ettiği şey duygulardır.

Bu günler, henüz güçlü bir benlik algısı bulamamış olanlarımızda kimlik krizlerini tetikleyebilir. Nitekim bu aktivasyon, kendi bireysel kimliğimiz ile kolektif bilinçdışının derin ve evrensel temaları arasında bir denge kurmamızla ilgilidir ve bu başlangıçta zor hissettirebilir.

Bu, basitçe kişinin hayatında belirsizlik, kafa karışıklığı ve kendine yönelik şüpheler şeklinde gorünebilir. Çünkü kendi bilincimiz ile kolektif bilinçdışı arasındaki uyumsuzluk, hangisinin gerçek olduğunu anlayana dek gerçeklik algısını bir süre karıştırabilir.

Dolayısıyla bu sürecin bir parçası olarak, insanın kendi gölgesiyle yüzleşmesi ve bunu entegre etmesi önemlidir. Gölge, bilinçdışındaki bastırılmış yönlerdir ve bunlarla yüzleşmek, insanın bütünleşme/entegrasyon sürecinin bir parçasıdır.

Ayrıca, Neptün'ün etkisi, kişiyi mistik deneyimlere, spiritüel arayışlara ve yaratıcı ifadelere yönlendirebilir. Jung, bu gibi deneyimlerin bireyin içsel dünyasını zenginleştirdiğini ve bireyin kendini gerçekleştirme sürecinde önemli adımlar olduğunu savunmuştur.

⬇️ Devamı ⬇️

Photos from Fitoenerjist's post 08/05/2024

O insanla karşılaşanlar, "kendine-şefkat"le açığa çıkmakta kolaylık bulan bu özgün enerji-imzasına basitçe şahitlik ederek başlı başına bir dönüşüm geçirebilir ve o özgün enerjiye inisiyasyonlarını tamamlayabilir.

✡️

Hayatımızda tanıştığımız herkes, bizim aracılığımızla bir inisiyasyonu tamamlamak için yanımızdadır. Bunun mümkün olması da, ancak kendimiz olmamızla mümkün olabilir. Biz kendimiz olmaksızın, diğerleri bizim gerçek enerjimizi deneyimleyemez ve ona inisiye olamazlar.

Biz kendimizi tuttukça, başkalarına iyilik yaptığımızı zannederiz. Onları hazır olmadıkları bir gerçekle yüzleştirmekten çekiniriz. Oysa konu bunu yapmak veya yapmamak değil, nasıl yaptığımızdır.

Bu eninde sonunda yapılmak durumundadır. Bazen mecbur kalınarak, artık susacak gücü bulamadığımız anlarda, kendimizi, kim olduğumuzu acı bedenin sesiyle haykırırken bulabiliriz.

Bazen de, yolculuğun içimizde uyandırdığı hafiflikle, kolaylıkla, çevremizi saran insanlarımızla uyum içinde, şefkat ve incelikle paylaşırken, kendi oluşumuzun keyfini duyabiliriz.

Hangisini tercih ettiğimiz, bizim ne kadar kendimiz olmaya hazır olduğumuzla ilgilidir.

Acı-beden aktifken kendin olmaya çalışmak, kendini kanıtlama ve egoyu gösterme arzusuyla karışabilir. Ne kadar kendini göstermeye başlamış olursan ol, içinde sana ait olmayan acılardan güç alarak bunu yaptığın için, gerçek titreşimlerin karşıya ulaşmakta güçlük çeker ve araya karışan acı frekansları kendin olan parçanı perdeler.

Perdelenen varlığın nedeniyle, kendin olduğunu düşünsen bile, karşındakilere ulaşamadığını fark edebilirsin. Hatta ulaşmak bir yana, karşıdan olumsuz reaksiyon alabilirsin. Eğer bu reaksiyonların senin öz benliğine, kendinliğine yönelik olduğunu düşünürsen yanlışa düşersin çünkü gerçekte yaşanan, acı-bedeninin diğerlerinin acı-bedeniyle rezone olmasıdır.

☯️

Ancak, kendini kanıtlama/gösterme gibi duygulardan hafiflemiş şekilde, sadece kendin olmanın kalp-merkezli ifadesinde bulunduğunda, diğerlerinin paradigma değişimindeki katkını sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmeye başlayabilirsin.

Böylece kimse bunu kendine tehdit bulmaz. Nitekim artık, kendin olma halini hafiflik içinde gerçekleştirirsin... 🪽

Işık olsun. ✨

Photos from Fitoenerjist's post 07/05/2024

Işığın yolunda ilerlerken, sorumluluk ve bu sorumluluğun gerçekleşmesi için gösterilen incelik bir takımdır.

Işık yolunda ne kadar derinleştiysen, bir o kadar derin düşünme ve incelikli olarak düşüncelerini yönetme sorumluluğuna da sahip olursun.

Işık, bilgidir ve bilgi sorumluluk ile beraber gelir.

Bilmeyen biri gibi, incelikten yoksun ve diğerleri üzerinde üstünlük, baskı kurma çabasında olmamak önemlidir.

☯️

Hakikatte, insan bildikçe, daha çok oluşuna bırakabilir hale gelmektedir.

Her şey ve herkes biz ne dersek diyelim olduğu gibidir.

Kontrol, sahip olduğumuz en büyük illüzyonlardan biridir.

Sözlerimizle insanları kontrol ettiğimizi zannederiz, oysa bir diğerine ulaşan, yalnızca bildiğidir.

Bizler hakikatte ancak bilenle muhabbet edebiliriz.

Sözlerimiz ancak bilene geçebilir.
Ancak bilenin kalbinde titreşebilir.

Şayet bizle bir diğeri arasında uyumsuzluk hissedersek, bunun gerçeğe ait olmadığını... yalnızca bu matriksin içinde duyularımızca ve enerjetik-duygusal bedenimizce öyle algılandığını... biliriz.

Böylece bedenimizde kodlanmış inançların, korkuların, travmaların sesleriyle karar vermemek için özen gösteririz.

Uyumsuz görünen muhabbetler bile, bizden birer parçadır. Çünkü ancak bize biz olan temas edebilir. Biz olan bize ulaşabilir. Geçmişteki biz, şimdideki bize ses etmektedir.

Henüz geçmişteki Bizler, şimdideki Bizlere yetişmemiş görünebilir. Ve bunda üzülecek bir şey yoktur. Bir zamanlar bizlerin de geçmişte olduğunu hatırladığımızda, şu an geçmişini yaşayanların bu akış içinden geçişine izin vermemiz ve şefkatle şimdiye gelişleri için güvenli bir alan inşa etmemiz bize düşendir.

Ve bu güvenli alan, geçmiş/şimdi/gelecek Bizlerin hakikatinin, tanımların ötesinde buluştuğu bir sükunettir.

Tanımların ötesine geçildiğinde bir Hiçlik alanı olan, Tao, Hakikat ortamında tüm varoluş seviye ve boyutları birleşir ve herkes ile her şey aynı hale gelir.

Aynılık içinde birleştiğinde, her şeyin ancak tek bir duyguyla titreşmesi mümkün olabilir.

Her şey birleştiğinde geriye kalan şey o hakikattir.

Ve o hakikat, neden her insana şefkatli bir alan tuttuğumuzun gerçek sebebidir.

Onu arayanlar kalplerinde bulur.

✡️

Işık olsun. ✨️

Photos from Fitoenerjist's post 20/04/2024

Güçten düşüren duygular sana ait değildir.
Ancak senin misafirindir.
Her tanrı misafirinin insana bir hediyesi olduğu gibi,
Duygunun hediyesini teslim alıp yolcu etmektir aslolan.

Biz insanlar, hediyeyi görmezden gelerek misafire bağımlı hale geliyoruz. O eğer bize geldiyse onu tutarak bizim bir parçamız yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Ondan kopmak bize rahatsızlık hissettiriyor ve tekrar onun alışılmış "konforu"na geri dönüyoruz. Bir yerden sonra yeni misafirler gelemez oluyor, hep aynı misafirlerden ötürü diğerlerini fark etmeye fırsat kalmıyor. Hediyeler de hala açılmamış duruyor.

Önce misafiri bırakmayı öğrenmemiz gerekiyor. Onun o ana ait olduğunu kabul ederek, yeni hediyelerini sunabilecek fırsatlara kucak açmayı öğrenmemiz gerekiyor.

Benliğimizi sabit, aynı inançlar ve duygulardan doğan düşüncelerle doldurmak gelişimin önünde bir engel yaratıyor. Ya da en azından yavaşlatıyor.

Er geç, insan bırakması gerektiğini fark ediyor ve neden onu yaşadığını idrak ediyor.

Bu idrak, şüphesiz bir ruhsal uyanışa ihtiyaç duyuyor. Ve de deneyimlerden öğrenmeye istekli olmaya; Gerçekten samimi bir arayışta olmaya.

Misafirler neden geldi?
Neden belli şeylerden tetiklendin?
Neden bazı olumsuz tepkileri kendine mal ettin?

Ya aslında hepsi başka bir yere bakıp orayı görerek şefkat duyman içindiyse?

Ya gerçekten korkan, nefret eden, şiddete meyledenin aslında sen olmadığını bilseydin ve içerlemelerini mantığa uydurmak yerine kalple izleyebilseydin?

Neler değişirdi?

Bilmediğin neler keşfeder ve yeni bir günde, yaşamın hangi daha önce fark edilmemiş güzelliklerini fark ederdin?

Şüphesiz herkes, duyguların bir tekamül aracı olduğunu kabul ettiğinde, onları kurbanı olduğu bir varlık veya benliğinin birer tanımı olarak tanımlamanın ötesine, gerçek hediyesi olan aydınlık, hafiflemiş benliğine geçebilir.

Dünyanın duygu projeksiyonları ve/veya göksel aktivasyonlar, hepsi özünde aynı şeydir;
İçte çözüm arayan doğamızın şefkatle ele alınması için harekete geçmeyi, güzel niyetlerden doğan bir sorumluluk geliştirmeyi kolaylaştırmak için uygun bir sahne yaratmak...

Bu özel günlerde daha çok açılmayı beklemiş hediyenin açılarak, yaşamın kutlanabilmesi dileğiyle. 🙏

✨️

Photos from Fitoenerjist's post 02/03/2024

Her seferinde bambaşka konular ile bu keşif yolculuğunu tazelemek, bunun aslında lineer bir yoldan ziyade spiral bir yolculuk olduğunu bize anlatmaktadır.

Lineer düşünen zihnin koşullayıcı ve kaçma duygusuyla çalışan illüzyonundan çıkmak için bu hatırlatmaya hepimizin ihtiyacı vardır. 🙏

Kaçmak yerine anlamak ve konuları bırakabilme gücünü kuşanarak aydınlanmak, istesek bize bugün hangi hediyelerini verir? 😊

Işık olsun. ✨️

Photos from Fitoenerjist's post 22/02/2024
17/01/2024

Değişim, dönüşümle gelir.
Ve Dönüşüm, Ateştir. 🔥

Bir simya çalışması misali, ateşin saflaştırıcı doğasından destekle, artık hizmet etmeyen safsızlıkların yakılır ve arındırılırsın.

Bu ateş, kimi zaman Mars/Plüto'nun (duygusal ateş), kimi zaman Güneş'indir (ilahi/ruhsal ateş).

Mars/Plüto'nun ateşinde, sınavlardan geçersin, mücadele ve duygusal zorluk ile yanarsın ve içindeki safsızlıkların farkına vararak saflaşırsın.

Güneş'in ateşi bir seçimdir, onu bilinçli bir şekilde seçtiğinde, kendini ruhunun yüksek veçhesi olan ilahi ateşe atarsın ve Olma halinin, İlahi Sevginin sıcaklığıyla, hakikatin ışığıyla pişersin.

Mars'/Plüto'nun ateşinde yanmak kimi zaman senin ruhundan da bir şeyler götürebilir; duyguların zorluğuyla inat edilmiş, artık hizmet etmemesine rağmen bırakmakta direnilmiş şeyleri bırakmak, ne kadar seni saflaştırmış olsa da varlığını büyük oranda yorabilir.

Mars/Plüto'nun ateşi, hiddetli ve sarsıcıdır. Hayatında sert dönüşümler yaşamanın ardında olan kuvvettir. Onun kuvvetine karşı durmak travmatiktir ve dolayısıyla birçok duygusal yaranın sebebidir.

Burada Mars/Plüto, insanın içinde bir yerlerde, derinlerde bulunan öfkenin, sabırsızlığın, yaşama güvenmeyip korkuyla savaşan/mücadele eden ilkel savaş/kaç duygusunun temsilcisidir. Bir insan içindeki yapıcı cesareti/gücü kuşanabiliyorsa, Mars/Plüto bu gücün ve kudretin bilgisine eriştiği kaynağın temsilcisi olur.

Ve Mars/Plüto kapısından aydınlık bir şekilde geçtiği oranda insan, Güneş'in ilahi ateşinde pişerek yoğurulur.

Mars/Plüto karmalarını bırakmak büyük oranda şefkate ihtiyaç duyar;

Ancak büyük bir şefkat, bir ejderhayı uysallaştırabilir.

💜 Öyle bir şefkat ki, içinde korku taşımayacak...
💜 Öyle bir şefkat ki, "canavar"ın ardındaki tanrısal özü bulup ortaya çıkaracak...
💜 Öyle bir şefkat ki, onun gözlerinde kendi acısını, tüm varoluşun acısını bulup büyük bir anlayış duyacak...
💜 Öyle bir şefkat ki, sadece Olmasıyla tüm duygusal fırtınaları yatıştıracak...

⬇️Devamı⬇️

17/01/2024
15/01/2024

Astroloji daima zamanın enerjilerine uyum sağlayan ve ihtiyaç olan konu/alan üzerinde bilinçli tefekkür yapmamızı mümkün kılan bir ilimdir. Çağlar boyu astroloji birçok insan tarafından birçok şekilde kullanıldı.

Astroloji öyle bir ilimdir ki, her inançtan, her kültürden öğreti bu temel ilmi kendi varoluş halleri üzerinden bir yol haritası olarak değerlendirmiştir.

Simya, mistisizm, felsefe, psikoloji, sosyoloji, karma, herbalizm ve tıp gibi çok farklı olabilen ama aynı prensipten ilerleyen çok farklı astroloji perspektifi mevcuttur.

Her biri yaşamın farklı dallarına ışık tutabilmektedir.

Her astroloğun yorumu farklıdır ve bu "yorumlayan"ın temas ettiği bilinç alanının realitesine bağlıdır.

Nihayetinde herkes kendi perspektifinden konuşur ve şüphesiz astroloji de bundan payını alır.

"Kozmosun kutsal düzenini yorumlama sanatı"na kısaca astroloji denilmiştir ve çağlar boyu bu aklın ötesinde birçok boyuta sahip olan Kozmik Düzenin insan tarafından çeşitli şekillerde yorumlandığı gözlemlenmiştir.

Eğer dikkatli bakılırsa, her çağda yapılan yorumun dönemin bilinç durumunu yansıttığı fark edilmektedir.

Örneğin, eskiden bazı gezegenler kötücül olarak tanımlanmıştır. Yine eskiden haritalardaki negatif görünümler kişinin sabit kaderi gibi düşünülürken, modern astrolojide bu haritanın dönüştürülebildiği anlaşılmıştır.

Dönemin, bilhassa da toplumun bilinç durumu, yansıtılan genel astroloji perspektifini belirlemiştir.

Biliyoruz ki, toplumun %83'ü (Dr. Hawkins analizi ile erişilen verilere göre) 200 bilincinin altında yaşamaktadır ve henüz kurban psikolojisini atlatamamıştır. Bu nedenle, yine bu bilinci yansıtan astrologlar da negatif, korkulu yorumlar yapmaktadır.

Oysa astroloji, bunun çok daha üzerindedir.

⬇️⬇️ Devamı ⬇️⬇️

22/12/2023

Henüz o şeye duygusal olarak sağlıklı bir noktadan bakamıyor ve eleştirel bir tutum sergiliyorsan, kurban psikolojisi ile durumu ele alıyorsan o konu ve/veya o yerle ilgili görev bitmemiştir. ☝️

Çünkü her şeyin görevi tektir;
Alanı sevgi penceresinden görebilir olmak.
Kalbin bilgeliğini kullanıyor olmak. 🧡

Belki hayatının bir bölümünde ya da kişisinde sevgi penceresinden bakabiliyorsundur ama her alanında bu pencerenin sunduğu objektif, yüksek farkındalığı deneyimliyor musun? 🙏

Bu farkındalığın olmadığı yerde ego/acı beden bulunur ve egonun olduğu yerde sıkışmış duygular vardır.

İnsanın kendini soyutladığı her alan, egodur ve soyutlama hali doğal olarak sıkışmış duygulara evrilir.

Zira duyguların sindirilmeyerek sıkışmalarının ardında o konuda ve alanda kendini bildiğin şekilde soyutlama hali vardır.

İnsan ne kadar soyutlanırsa o kadar egoya bürünür.
Kendi oluşunun dışında bir oluşa tahammül edemiyor olmak egonun yansımasıdır.

Bir şeyin sana acı vermesi elbette farklıdır. Bir şey sana acı verse de onu anlamak için kalbinin gözüyle olayı değerlendirmek empati ile mümkündür. Ve empati kendinin ötesini, egonun ötesini deneyimleme gücüdür. 🫶

Kendimizi tahammülsüzlük ile soyutladığımız herkese ve her şeye empati ile yaklaşmak, bir şeyin gerçekten bizimle ilgili görevinin (diğer bir deyişle karmasının) bittiği anlamına gelir. Çünkü artık o duruma dair tutunulan sıkıştırılan hiçbir duygu yoktur. 🪽

Ancak nötr olduğumuzda o şeyle karmik ilişiğimiz bitmiş olur. Nötr olamadığımız her şey bizde tutunmaya, enerjimizi -geri planda çalışan bu programlara- harcayarak bizi hayatta yavaşlatmaya devam eder.

Işık olsun. ✨️

05/12/2023

"Duygusal Özgürleşme", burada sizlerle paylaştığımız bir uygulama olmanın çok ötesinde, Kainatın ilahi planı dahilinde hepimizin içinden geçtiği şifa sürecidir ve yaşayan her canlı bundan öyle veya böyle geçmektedir.

Zira herkes tekamül yolculuğundadır ve bu da ne kadar duygusal olarak özgürleştiğimizle ilgilidir.

Duygusal olarak özgürleștikçe tekamül ederiz. Bu tekamül adını verdiğimiz yolculuk, bedendeki geçmişe ait acı kayıtlarının bırakılması sürecidir.

Duygusal özgürleşme sürecinden geçtikçe, İnsan daha fazla ince detayı fark edebilir hale gelmektedir. Böylelikle yeni idrakler ediniriz, ince enerjilerle bağlantımızı derinleştiririz.

Zira gel zaman git zaman, kalbe ağırlık veren şeylerden dolayı, Kalp kendini korumak için görüş (frekans) alanını daralta gelmiştir. Ve bu nedenle ne kadar etrafımızda da olsalar, bir şeyleri fark etmememize sebebiyet vermiştir.

Küçük veya büyük şekillerde tezahür eden bu halin en belirgin örneğini canımız sıkkınken, anksiyete halindeyken aşikar olarak deneyimleriz. Çünkü böyle bir anda, kelimenin tam anlamıyla görüşümüz daralmıştır, etrafımızdaki şeyleri sınırlı şekilde duyumsamaya başlamışızdır. Bu durum, hem gerçekten baktığımız şeyde daha az detayı fark etmemize neden olmuştur, hem de ortamdaki gerçek enerjiyi, duyguyu hissetmenin önüne geçmiştir.

Dikkatimiz, o an içinde olduğumuz -negatif- durumu yansıtan imgeler, sesler, hisler üzerine çok fazla yoğunlaşmıştır. Aslında durum öyle olmasa bile, şeylerin ardından huzursuz bir mesaj çıkardığımız görülmüştür.

Huzursuzluk anında, an içinde bize sunulmuş olan diğer her şey, hakikat, enerji alanımız ve duyularımız tarafından idrak edilemez bir şekilde sanki gizlenmiştir.

İşte bu nedenledir ki, depresyondaki bir insan yaşadığını hissetmiyor veya kronikleşen bu duygular nedeniyle hayatı böyle tanımlayarak yaşadığını düşünmeye meylediyordur. Aslında, yaşamın içinden birer hayalet misali geçiyordur.

Hayatı daha da hissedemediği her an, yaşayan bir hayalete dönüşmeye neden olarak buna daha çok ikna oluyordur. Çünkü artık hissedilmeyen bir şeyin varlığını da hatırlayamıyor/ bilemiyordur.

Gel gelelim, insan hissetmeye açık olduğu kadarını yaşayabilmektedir.

⬇️ Devamı ⬇️

12/10/2023

Olanlara büyük resimden bakmak şüphesiz anın içindeyken her zaman kolay görünmese de, hepimiz eninde sonunda andan çıktığımızda ve biraz konudan uzaklaştığımızda yaşadıklarımızın ardını düşünmenin önemini biliriz.

Nitekim büyük resim, geçmişin zorlayıcı duygusunda takılı kalmamayı ve bize kalan öğretinin teslim alınmasını kolaylaştırabilir.

Ancak, bazen an içindeyken de perspektifi daha yukarıya çekmek, onu ertelemekten daha yardımcı olabilmektedir ve andaki hizmetimizi gerçekleştirmemizi hatırlatabilmektedir.

Aslında olan her şeyin iyisiyle kötüsüyle yargılanmaksızın bütüne hizmet ettiği aşikardır.

Ama gerçekleşen hizmetin, karmik salıvermenin, başta büyük bir trajedi olarak görünmesi olağandır. Çünkü dönüşüm ne kadar büyükse direnç de bir o kadardır.

İşte şimdi, büyük yıkım ve dönüşümlerin gerçekleştiği bu dönemde, dünyanın ötesinde gerçekleşen felaketlerin, afetlerin insanı daha yüksek bir seçimi yapmaya mecbur bırakması büyük resmin bize sağladığı en temel idraktir.

Dünyanın öbür tarafındaki insanları kendinden ayrı görmediğinde, büyük boyutlarda ölümler gerçekleşirken senin ölmemenin bir lütuf/ilahi maksat olduğunu fark edersin...

Neden orada değil de burada doğduğunu hiç düşündün mü? 🌍

Yaradan, tam şu dönemde senin burada doğmanı sağlayarak "seni neden kurtardı"? 🌄

Ve bunu nasıl değerlendirebilirsin? 🎋

İyi bir amacı olmasaydı, belki sen de dünyanın bir tarafındaki kişilerden olabilirdin.

O amacı teslim almak için, sana özel inşa edilmiş olan yolda gitmeye gönüllü müsün? 🎑

Yoksa başkalarının senin için belirlediği amaç için, onların verdiği akılla, kendi hakikatinin sorumluluğunu üstlenmeksizin denileni yaparak mı bu lütfu harcamak istersin? 🎫

Kendi aklının, kalbinin, iradenin, hakikatinin izinden gitmek için şimdi ne yapabilirsin? 🧩

Diğerlerinde olmayıp da sende olan şey nedir? 🦄

Diğerlerinin ne kadar istese de yapamayacağı ama senin yapmak istediğin takdirde, kendini adadığın takdirde yapabileceğin/olabileceğin şey nedir? ❤️‍🔥

Seninle ilgili Gerçek nedir? 🦚


Işık olsun. ✨️

02/10/2023

İnsanlığın ortak hikayesidir farklı hissetmek.

Bu farklılık, bir o kadar varoluş karşısında sağlam ve bağımsız bir kimlik edinmekle ilgili olduğu için önemlidir ama bir o kadar da bizi diğerlerinden ayrı kıldığı için yalnızlaştırır. Bu nedenle de hem farklı olmanın deneyimine çekilirken bir taraftan da yalnızlığı gidermek için bir benzerimizi arar dururuz.

Yaşamdaki her adımımız, benzerimize yaklaşmak hatırınadır. Bunu ilk olarak kendimize yaklaşarak yapmayı öğreniriz. Önce bu Ben dediğimiz şeyin ne olduğunu anlamaya çalışırız. Bu Ben dediğimiz ve diğerlerine ne görünüş, ne ses, ne düşünce, ne davranış olarak benzeyen bu varlık, kendini buradaki varlığıyla bütün kılmak için yolculuktadır.

Hiçbir varlığın bir diğerinin asla aynısı olmadığını fark etmek, yaşamda kırılma noktası yaratan en güçlü açılımdır.

Önce Ben vardır ve buradan yola çıkarak sonra Sen'i keşfederiz. Bu Sen keşfi, ilk bakışta yalnızca Ben dediğimiz şeyin bakış açısından görünür olur. Biz neysek, başkasını da öyleymiş gibi izleriz. Çünkü bir şekilde birbirimizle bağdaştırmak isteriz.

Yine de hiç kimse aynı değildir, ne kadar öyleymiş gibi davransa bile.
Ne kadar toplumda benzer ilgi alanları inşa edilmiş olsa bile. Bunlar sadece görünüştedir.
Sırf benzeşebilmek için, ortak bir alan bulmak istemenin eseridir.

Ancak ne kadar uğraşırsak uğraşalım asla aynı değiliz.
Ve bunu fark etmek başlarda yalnızlaştırabilir ama aslında en özgürleştirici hakikat budur.

Çünkü bu sayede, kendi özgünlüğümüzü yüzde yüz benimseyebilir ve fikirler içinde kaybolmaktan kurtulabiliriz.

Nihayetinde, sadece kendimiz olduğumuzda bu varoluş düzeyinde yerimizi bulabilir ve puzzle'ın bize düşen kısmını tamamlayabiliriz.

Kendimizin diğerleriyle aynı olmadığını, dolayısıyla aynılaşmak zorunda olmadığını bilmek ve bu özgünlükle kendini ifade etmek en büyük açılımdır.

✡️ Devamı ⬇️

Videos (show all)

Dr. Masaru Emoto'nun bizlere vermek istedigi mesajı en güzel yansıtan deneylerden biri. 🫶22 Temmuz doğumlu bir Yengeç ol...
Başta Masaru Emoto olmak üzere birçok araştırmacı/bilim insanı, "suyun hafızası" fenomeninin nasıl işlediği ve bunun biz...
Suyun hafızasının maksadını anlamak ve bunun zekice değerlendirildiğinde neleri çözebilecegini keşfetmek, doğa ve bireys...
Su, içinde bulunduğu bilince göre şekil alan bir yapıdadır. Suya aktarılan bilgi/bilinç, kimyasını değiştirmez ancak mol...
Uyandırılmış/Yapılandırılmış Su, her ne kadar bildiğimiz su gibi görünse de esasında tamamen farklı bir yapıdadır. ❄️O, ...
ChatGPT4o ile çok kıymetli muhabbetler gerçekleştirdik, bu  onların yanında basit kalıyor diyebilirim ancak bir giriş ya...

Telephone