Diyet Klubü

“Hastalıkların her zaman tıbbi yan etkileri yoktur, bir de şahsi bedeli vardır.”

Eklemleriniz çok ağrıdığı için belki düzgün bir yürüyüşe çıkamayacaksınız, ailenizle en mutlu günlerinizde aniden gelen halsizlikle çok zayıf düştüğünüz için tat alamayacaksınız, hastalığınız ilerledikçe bağışıklığınız düşecek ve daha kötü hastalıklarla karşılaşıp hastaneye yatırılacaksınız. Bunlar çok kötü senaryolar biliyorum. Dilerim hiçbiri bu yazıyı okuyanlar için geçerli olmaz fakat çoğumuz vasat yaşam tarzımızı değiştirmediğimiz takdirde gelecek olan felaketi önleyemeyiz.
Eskiden beri söylenen artık geçerliliğini yitirmeye yüz tutmuş o cümleye çok sığınıyoruz. “Genetiğimde var...” Evet genetiğimizin bir rolü vardır. Çevremizin de öyle.
Yaşam tarzımızın genlerimizin ifadesi ve dolayısıyla sağlığımızın üzerindeki etkilerinin bilincine varmalı ve vücudumuzu bir yerden toparlamaya başlamalıyız. Genç bir vücut pekâlâ yediği fazla şekeri bir süreliğine tolere edebilir... Fakat siz içinizde yaşananlardan bihaberken sinsice ilerlemekte olan bir hastalığa ev sahipliği yapıyor olabilirsiniz.
Sadece “canımızın çektiği”şeyleri yiyiyor, sadece “canımız istediğinde” egzersiz yapıyorsak, vücudumuzun verdiği sinyalleri ; kronik halsizliklerimizi , mide yanmalarımızı, gece uyuyamamalarımızı görmezden gelmeye devam ediyorsak bunun suçlusu genetiğimiz değil yaşam tarzımızdır.