BIF Ensar Camii Moskee Mol

ISLAMITISCHE GELOOFSGEMEENSCHAP ENSAR MOSKEE MOL

"Leven alleen en vrij als een boom en broederlijk

15/08/2024

CUMA GÜNÜ VE CUMA NAMAZI VAKTİNDE ÇALIŞMANIN VE BU vakitte elde edilen KAZANCIN HÜKMÜ NEDİR?
Cuma namazı; Kitap, Sünnet ve icma ile sabit olup hutbeyi de içeren, cemaatle kılınan iki rek'atlı, diğer namazlardan farklı özellikler taşıyan ve her mükellefin yerine getirmesi gereken farz-ı ayn bir namazdır (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/81). Allah Teâlâ, cuma namazı vaktinde çalışma ve alışveriş yapma ile ilgili olarak, “Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında, alışverişi bırakıp hemen Allah’ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın, Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz. ” (el-Cum'a, 62/9-10) buyurmaktadır. Âyetten anlaşıldığına göre, cuma namazından önce ve sonra çalışmak ve alışveriş yapmakta bir sakınca yoktur. Ancak cuma namazı kılmakla yükümlü olanların cuma saatinde alışverişi terk etmeleri ve camiye gitmeleri gerekir. Bu itibarla cuma namazı kılmakla yükümlü olmayanlar alışveriş yapabilirler. Cuma namazı kılmakla yükümlü olanların cuma saatinde alışveriş ile meşgul olmaları tahrîmen mekruhtur; ancak yapılan alışverişle elde edilen kazanç helaldir. Ayrıca cuma namazı ile mükellef bir tüccarın, iş yerinde cuma namazıyla mükellef olmayan bir kimseyi çalıştırmasında ve bu şekilde kazanç elde etmesinde bir sakınca yoktur (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/161).

15/08/2024

CUMA HUTBESİ, 16.08.2024
MAHREMİYET DUYGUMUZ

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحيمِ
﴿ يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتاً غَيْرَ بُيُوتِكُمْ حَتّٰى تَسْتَأْنِسُوا وَتُسَلِّمُوا عَلٰٓى اَهْلِهَاؕ ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ ﴿٢٧﴾ ﴾

عَنْ يَعْلَى: أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ﷺَ رَأَى رَجُلاً يَغْتَسِلُ بِالْبَرَازِ، فَصَعِدَ الْمِنْبَرَ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَقَالَ:
« إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ حَلِيمٌ حَيِيٌّ سِتِّيرٌ يُحِبُّ الْحَيَاءَ وَالسَّتْرَ، فَإِذَا اغْتَسَلَ أَحَدُكُمْ فَلْيَسْتَتِرْ»

Muhterem Kardeşlerim!
Çağımız insanını zor durumlara düşüren hususlardan birisi de ifşa kültürünün yaygınlaşmasıdır. İfşa, gizli kalması gereken şeyleri açığa vurmak ve yaymaktır. Mahrem kalması gereken hususlar dâhil her yönüyle görünür olmak bugün insanlar arasında oldukça yaygın bir durum hâline gelmiştir. Hâlbuki mahremiyet, dinimiz İslam’ın önemle vurguladığı ahlaki bir değerdir. Mahremiyet genelde “gizlilik” anlamına gelirken, özel olarak ise “kişisel gizlilik” manasını taşımaktadır. İnsanın topluma açık olmayan ve özelde kalması gereken hâllerini mahremiyet diye nitelendirebiliriz.

Değerli Müminler!
Bir tarafıyla kendimize, diğeriyle ise çevremize yönelik olan mahremiyet dinimiz İslam’ın ahlaki sahada en ehemmiyet arz eden ilkelerindendir. Şahsımızla alakalı olan kısmı, edep ve hayâ duygusuyla ilgilidir. Utanma duygusunun kıymetini Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Hayâ, imandandır.” sözüyle belirtmiştir. Resûlullah (s.a.v.) açıkta gusleden bir adam görmüş, bunun üzerine minbere çıkmıştı. Allah’a hamdedip, Onu övdükten sonra şöyle buyurmutu: “Allah halîmdir, hayâ sahibidir, kusurları örtendir. Hayâyı ve örtünmeyi sever. Biriniz gusledeceğinde kapalı yerde yıkansın.” Özel hâllerin kamuya ve çevreye ifşası, en hafif tabirle utanmazlıktır. Fakat ne yazıktır ki, özellikle sosyal medya vasıtasıyla, mahrem olan bir çok hâller, gözler önüne serilmektedir. Bu tutum, aile mahremiyetini ifşaya kadar varmaktadır. Şahsımıza ait durumlar şahsımızda, ailemize ait hususlar ailemizde kalmalıdır.

Kıymetli Cemaat!
Mahremiyet meselesinin çevremizle ve diğer insanlarla ilgili kısmı da önemlidir. İslam’da başkalarının mahremiyetine saygılı olmanın gerekliliği “Birbirinizin gizli hâllerini araştırmayınız!” âyet-i celîlesiyle açık bir biçimde belirtilmişir. Hz. Peygamber (s.a.v.) “Kardeşinin mektubuna onun izni olmadan bakan kimse, ateşe bakmış gibidir.” diye buyrurarak, özel eşyaların izinsiz kullanılmasının yanlışlığına dikkat çekmiştir. İnsanların mahrem olan sınırlarını ihlal edemeyiz. Çünkü her insanın, kendisine ait özel ve dokunulmaz bir alanı vardır.

Aziz Müminler!
İnsanların en özel ve mahrem olan alanı şüphesiz ki evlerdir. Kişilerin tek başına veya aileleri ile yaşadıkları hanelerin özel alan olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Yüce Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de “Ey iman edenler! Kendinizi tanıtıp izin almadan ve içinde oturanlara selam vermeden kendi evlerinizden başka evlere girmeyin. Sizin için daha iyi olanı budur; umulur ki düşünüp anlarsınız.” diye buyurmuştur. Evlere girerken edebe uygun girmeli ve selam vermeliyiz. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştgur: “Hiç kimsenin izinsiz olarak bir başkasının evinin içine bakması helal değildir. Eğer bakarsa (eve) girmiş demektir...” Yani gözlerimizi dahi evlerin mahremiyetinden sakındırmalı, tüm bunların uymamız gereken İslami prensipler olduğunu akıldan çıkarmamalıyız.

Mevla bizleri mahremiyetini muhafaza eden kullarından eylesin. Amin!
1. Buhârî, İman, 16
2.Nesâî, Gusül, 7
3.Hucurât 49/12
4.Ebû Dâvûd, Vitr, 23
5.Nûr suresi 24:27
6.Tirmizî, Salât, 148

15/08/2024

VRIJDAGPREEK, 16.08.2024
ONS GEVOEL VAN PRIVACY

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحيمِ
﴿ يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتاً غَيْرَ بُيُوتِكُمْ حَتّٰى تَسْتَأْنِسُوا وَتُسَلِّمُوا عَلٰٓى اَهْلِهَاؕ ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ ﴿٢٧﴾ ﴾

عَنْ يَعْلَى: أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ﷺَ رَأَى رَجُلاً يَغْتَسِلُ بِالْبَرَازِ، فَصَعِدَ الْمِنْبَرَ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَقَالَ:
« إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ حَلِيمٌ حَيِيٌّ سِتِّيرٌ يُحِبُّ الْحَيَاءَ وَالسَّتْرَ، فَإِذَا اغْتَسَلَ أَحَدُكُمْ فَلْيَسْتَتِرْ»

Beste broeders, zusters!
Een van de zaken die mensen in onze tijd in moeilijke situaties brengt, is de verspreiding van een cultuur van onthulling. Onthulling betekent het openbaar maken en verspreiden van zaken die geheim moeten blijven. Het is tegenwoordig heel gebruikelijk dat mensen zich volledig zichtbaar maken, zelfs met aspecten die privé zouden moeten blijven. Echter, privacy is een morele waarde die sterk benadrukt wordt door onze religie, de islam. Over het algemeen betekent privacy "geheimhouding", en in het bijzonder verwijst het naar "persoonlijke geheimhouding". We kunnen de situaties van een persoon die niet openbaar zijn en privé moeten blijven, als privacy beschouwen.

Beste gelovigen!
Privacy, dat zowel betrekking heeft op onszelf als op onze omgeving, is een van de belangrijkste morele principes in onze religie, de islam. Het deel dat met onszelf te maken heeft, is gerelateerd aan gevoelens van eerbied en schaamte. De waarde van schaamte wordt door onze Profeet (vzmh) benadrukt met de woorden: "Haya (schaamte) is een onderdeel van het geloof." De Boodschapper van Allah (vzmh) zag eens een man die openlijk de ghusul verrichte. Vervolgens ging de Profeet (vzmh) op de preekstoel staan. Nadat hij Allah had geprezen, zei hij: "Allah is zachtaardig en is de bezitter van haya en bedekt gebreken. Hij houdt van haya en het bedekken van fouten. Wanneer een van jullie zich wast, laat hem dat dan op een afgesloten plaats doen." Het openlijk tonen van persoonlijke zaken, vooral in het openbaar, is in de mildste bewoordingen schaamteloosheid. Helaas worden, vooral via sociale media, veel privézaken openbaar gemaakt. Deze houding gaat zelfs zover dat het de privacy van het gezin schendt. Persoonlijke zaken moeten persoonlijk blijven, en zaken die het gezin aangaan, moeten binnen het gezin blijven.

Beste aanwezigen!
Het aspect van privacy dat betrekking heeft op onze omgeving en andere mensen is ook belangrijk. In de Islam wordt het belang van respect voor andermans privacy duidelijk aangegeven in de verzen "Onderzoek niet elkaars verborgen zaken!" Onze Profeet (vzmh) benadrukte dit door te zeggen: "Wie zonder toestemming in de brief van zijn broeder kijkt, is als iemand die in het vuur kijkt." Hiermee wijst hij op de onjuistheid van het zonder toestemming gebruiken van andermans persoonlijke eigendommen. We mogen de persoonlijke grenzen van anderen niet schenden, want ieder mens heeft zijn eigen privéruimte die gerespecteerd en onaantastbaar is.

Beste gelovigen!
De meest persoonlijke en privéruimte van mensen is ongetwijfeld hun huis. We mogen niet vergeten dat de woningen waarin mensen alleen of met hun gezin leven, een privéruimte zijn. Onze Verheven Heer zegt in de Heilige Koran: "O jullie die geloven! Betreed geen huizen anders dan de uwe zonder toestemming te vragen en de bewoners te groeten. Dat is beter voor jullie; misschien zullen jullie je dat te binnen brengen." Bij het binnengaan van huizen moeten we ons aan de etiquette houden en groeten. De Profeet (vzmh) zei: "Het is niet toegestaan om zonder toestemming in iemands huis te kijken. Als iemand dat toch doet, is het alsof hij het huis is binnengegaan..." Met andere woorden, we moeten zelfs onze ogen beschermen tegen het schenden van de privacy van huizen, en dit zijn islamitische principes waaraan we ons moeten houden.
Moge Allah ons tot degenen maken die hun privacy bewaren. Amin!
1. Buhârî, İman, 16
2.Nesâî, Gusül, 7
3.Hucurât 49/12
4.Ebû Dâvûd, Vitr, 23
5.Nûr suresi 24:27
6.Tirmizî, Salât, 148

Photos from BIF Ensar Camii Moskee Mol's post 09/08/2024
04/08/2024

ÖLÜM HABERİ & TAZİYE İLANI
Bif Mol Șubesi Ensar Camii Komitesi Üyesi,Muhasibimiz Sn.Adil Polat Kardeșimizin Kayın validesi (Türkiye'de ) vefaat etmiştir.Merhumeye Allah'tan rahmet ailesi ve yakınlarına başsağlığı ve sabırlar dilerimz.
BİF MOL ŞUBESİ & ENSAR CAMİİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI

02/08/2024
31/07/2024

Calendrier des prières pour le mois Aout 2024
Gebedstijden voor de maand Augustus 2024

Photos from BIF Ensar Camii Moskee Mol's post 27/07/2024

Kimin derdi ahiret olursa dünya ayağına gelir" ,(Hadis-i Şerif)
SUUDİ ARABİSTAN'DA OTURAN BİR YEMEN’Lİ MÜSLÜMANIN ANLATTIĞI İLGİNÇ BİR OLAY ;

Kefilim beni aldı, malının zekatını dağıtmak için fakir köylerin bulunduğu güney hattına götürdü.
Dağıtılacak zekat parası zarfların içine konulmuştu. Ve her bir zarfta 5000 riyal vardı. Köyün birinden çıkıp Cidde

- Cezan hattına doğru giderken yolda yaşlı ama dinç ve sağlığı yerinde, 70 - 75 yaşlarında bir adamın yürüdüğünü gördük.

Arkadaşım:
- Bu adam bu vakitte bu çölde ne yapıyor? dedi.
Şoför:
- Kesinlikle Yemenli bir kaçaktır. dedi.
Durduk ve adama selam verdik.
- Neredensin?
- Yemen'den..
- Nereye gidiyorsun?
- Kabe'yi özledim!..
- Ziyaret için iznin var mı?
- Yok vallahi, izin almadım.
- Niçin izin almadın?
- 2000 riyal ödemem gerekiyor; bende ise sadece 200 riyal var. 100 riyal araba parası versem geri 100 riyalim kalıyor.

Arkadaşım:
- Tamam amca. Ne kadardır yürüyorsun? dedi.
- 6 gündür. dedi.
- Yemek yedin mi?
- Hayır, oruçluyum.

Arkadaşım:
- Buraya kadar en az 5 polis kontrol noktası geçtin. oralardan nasıl geçtin? dedi..
- Vallahi ben onların yanından geçerken hiç kimse bana bir şey sormadı.
Ben, çalışmak için mi geldin? diye sordum.
- Hayır. Vallahi Kabe'yi özledim. Umre yapmak için Mekke'ye gidiyorum.

Arkadaşım:
- Sen bu yolda yürürken polis devriyeleri seni iyi yakalamadı!?..
- Yarım saat önce yaklaşık 3 km geride bir devriye beni tuttu ve buraya 1km uzaktaki şubeye götürdü. Bana nereye gittiğimi sordular. Onlara Kabe'ye gitmek istediğime yemin ettim ve beni bıraktılar. Dedim ki kendi kendime 'Subhanellah, Rabbim seni bu yere bir an önce ulaştırmak ve işini kolaylaştırmak için güvenlik görevlilerini gönderdi.'

Arkadaşım kalktı ve ona iki zarf verdi.
- Al; bu zekat parası..
Adam zarfları aldı ve:
- Allah razı olsun. dedi.
Tabi adam içinde ne kadar olduğunu bilmiyordu.
- Suudi parasını tanıyor musun? dedim.
- Evet
- İyi, zarfları aç ve parayı kemerine koy kaybolmasın..
Zarfları açtı ve içinde 10000 riyal olduğunu görünce:
- Bunun hepsi benim mi!? diye sordu.
- Evet senin dedik.

Adam bayılarak arabanın üzerine düştü. Arabadan indik ve adama su serptik. Kendine gelince bağırarak:

- Bunun hepsi benim mi? bunun hepsi benim mi? diyordu.
Oturdu ve çok derinden ağlamaya başladı. Arkadaşım onu biraz ileri götürelim dedi. Bizimle arabaya bindi ve biraz dinlendikten sonra; niye bu kadar ağladığını sordum:

- Benim Yemen'de bir evim var. Evimin yanında da bir parça arazim vardı. orayı Allah rızası için hibe ettim. Ben ve ailem orada taş ve çamurdan bir cami inşa ettik. inşaatı bitti ancak içini donatacak bir kaç basit eşyaların alınması kalmıştı. Düşünüp duruyordum bu caminin tefrişatını nasıl yapacağım diye...
Hepimiz ağladık..

Peygamberimiz (S.A.V.)'in sözü aklıma geldi.
" Kimin derdi ahiret olursa dünya ayağına gelir" Ve yine bir Hadisi şerifte: " Kimin arzusu ahiret olursa, Allah onun kalbine zenginliğini koyar ve işlerini derli toplu kılar, artık dünya boyun eğerek onun peşinden gelir. Kimin hedefi de dünya olursa, Allah iki gözünün arasına fakirliği koyar, işlerini darmadağınık eder. Neticede dünyadan da eline, kendisine takdir edilmiş olandan fazlası geçmez."

Bu sırada arkadaşıma ona biraz daha vermesi için işaret ettim. Arkadaşım ona iki zarf daha verdi ve miktar 20000 riyal oldu.
Adam arabadan inmeden önce kekeleyerek dua ediyor ve ağlıyordu.

Ve yine sevgili Peygamberimiz (S.A.V)'in sözü aklıma geldi:
" Siz gerçekten hakkıyla Allah'a tevekkül edebilseydiniz. Allah, sabah aç gidip akşam tok dönen kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de rızıklandırırdı." HÂK YOLUN YOLCULARINA,BEYTULLAH'IN ZİYARETÇİLERİNE SELAM OLDUN.

26/07/2024

Sahabeler:
"ANA BABAYA DUAYI TERK,
ÇOCUĞA GEÇİM SIKINTISI VERİR"
Ana Babaya DUA:
"Rabbim! Beni, annemi babamı, inanmış olarak evime girenleri, mümin erkekleri ve mümin kadınları bağışla, zalimleri ise daima helâk et.”(NUH SURESİ;28)

Photos from BIF Ensar Camii Moskee Mol's post 26/07/2024

🇹🇷 CUMA’NIN RAHMETİ VE BEREKETİ ÜZERINİZE OLSUN.

🇧🇪 MOGE DE GENADE EN OVERVLOED VAN VRIJDAG MET U ZIJN.

🇫🇷 QUE LA MISÉRICORDE ET LA BÉNÉDICTION DU VENDREDI SOIENT SUR VOUS.
MOL ENSAR CAMİİ.
MOL ENSAR-MOSKEE

25/07/2024

CUMA HUTBESİ, 26.07.2024
ANA BABA HAKKI
َّحیِم الر ِ ٰ ن َّ ْحم ا ِّٰ) الر ِ ْسِم ب
ُّك َ ٰضى ر ﴿ َوق
ُدُ َب
َ ْعب
ََّلا ت
ِ َّلا ٓو َ ا
ُ َوب ٓ ا ا
َّاه
ِی
َ ْین ِ ا
ِ ْح َساناً ِ اْل َواِلد
ِم ؕ ا
َ ْبل ا
َ َّن َّا ی
ُغ
َر ْك َ َك ال ْد ِعن
ُم َ ِب
َ َحدُھ
َ ْو ِكلا ا
َا ا
ُم ٓ
ُل َلا ا ف َ َ ھ
َق
َما ا َھ ْ ل َ ت
َ ْنھ ٍّ َولا ُف ُٓ
ا َ ُم َ ْرھ َ ت
یماً ﴿٢٣ ﴾ ﴾ ٖ ً َكر ْ لا َو ُ َما ق َھ ْ ل ُل َوق
َا َل أ
َا ِء س َ فق
ُو الدَّ ْرد
َق َ س ُ ر َ ِم ْعت ب
:ُ ُول ُو َل ا َّ7ِ َصلى الله عليه وسلم ی
«.ُ
َ ْظھ
َ ِو ا ْحف
َا َب أ
ِل َك اْلب
َ
َ ِض ْع ذ
َأ
ْ َت ف
ِإ ْن ِشئ
َ
َّ ِة، ف
ْب َوا ِب اْل َجن
َ
ُ أ
ْو َسط
َ
« اْل َواِلدُ أ
Muhterem Kardeşlerim!
Allah’ın yaratmış olduğu en şerefli mahluk olan
insan, dünyaya âciz bir şekilde gelmektedir.
Rabbimizin şefkat ve merhamet duygularıyla
donattığı anne ve babalar, her türlü yardıma
muhtaç olarak kendilerine bahşedilen evlatlarını
binbir zahmetle büyütürler. Yavrularına kol kanat
gererek gecelerini gündüzlerine katarlar,
rızıklarını helal yoldan kazanmak için büyük
zahmetlere katlanırlar. Elbette ebeveynlerin
evlatlarına karşı sahip olduğu şefkat ve
merhametin kaynağı Yüce Rabbimizdir. Onun
Rahmân ve Rahîm isimleri anne ve babaların
üzerinde tecelli etmektedir. Bunun için Cenâb-ı
Hakk’a sonsuz hamdüsenalar olsun.
Kıymetli Müslümanlar!
Bir mümin için vefa duygusu en önemli ahlaki
değerlerdendir. Vefa duymak, en kısa ve öz
anlamıyla kıymet bilmektir. Bu duygumuzun ilk
sırada gelen muhatabı şüphesiz ki bizi yoktan var
eden Mevla’mızdır. Sonrasında ise ebedî önderimiz
olan ve bizler için kıyamete kadar en güzel örneklik
teşkil eden Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’dir.
Allah ve Resulü’nden sonra vefa duyulmaya en
layık varlıklar anne ve babalarımızdır. Fakat ne
yazıktır ki çağımızda bireyselciliğin ve bencilliğin
artmasıyla birlikte evlatların velilerine karşı vefa
duygusu da zedelenebilmektedir. Ana ve babasının
korunaklı kanatları altından uçtuktan sonra,
insanlar kendilerini en âciz hâlinde koruyup
kollamış olan ebeveynlerini unutabilmekte ve
onları yaşlılıklarında yalnızlığa terk
edebilmektedirler. Hâlbuki Peygamberimiz (s.a.v.)
“Anne ve babasına veya onlardan sadece birine
yaşlılık günlerinde yetişip de cennete
1 Müslim, Birr 9, 10
2 İsrâ suresi, 17:23
giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun,
perişan olsun!”1 diye buyurmuştur.
Aziz Müminler!
İnsanlığın kurtuluşuna vesile olması gayesiyle
indirilmiş olan dinimiz İslam’da, anne ve baba
hakkı en önemli haklardan birisi olarak kabul
edilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de “Rabbin, sadece
kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi
davranmanızı kesin bir şekilde emretti.
Onlardan biri veya her ikisi senin yanında
yaşlanırsa, kendilerine ‘Öf!’ bile deme, onları
azarlama, ikisine de güzel söz söyle.”2 diye emir
buyurulmuştur. Onlara iyi davranmak, onları
incitmemek ve öf bile dememek dinimizin bize
apaçık bir emridir. Anne ve babalarımıza saygı
göstermeli, maddi ve manevi anlamda sahip
çıkmalı, rızalarını almalı, kötü söz söylememeli,
öldüklerinde hayırla anmalı ve dua etmeliyiz.
Resûlullah (s.a.v.) “Anne baba, kişinin cennete
girmesine vesile olacak ana kapılardan
birisidir. Bu kapıdan girme fırsatını kaybetmek
ya da değerlendirmek artık senin arzuna
kalmış!”3 diye buyurarak, Allah’ın bize yönelik
rızasının anne ve babalarımıza yönelik müspet
davranışlarımızdan geçtiğini vurgulamıştır.
Değerli Cemaat!
Anne babalarımızdan iyilik ve ihsanımızı, bir çift
tatlı sözümüzü ve güler yüzümüzü, saygı ve
hoşgörümüzü esirgemeyelim. Onların kıymetli
gönüllerini yapma ve hayır dualarını alma
gayretinde olalım. Bu duaları dünyada nimetimiz,
ahirette ise kurtuluş vesilemiz olarak görelim. Bir
adam Peygamberimiz (s.a.v.)’e gelerek,
“Amellerin en üstünü hangisidir?” diye sorunca
Efendimiz (s.a.v.) şöyle cevap vermiştir:
“Vaktinde kılınan namaz ve anne babaya iyilik
etmektir. Sonra da Allah yolunda cihat etmek
gelir.”4
Hak Teâlâ bizleri anne ve babasına iyiliklerde
bulunan ve bu vesileyle Allah’ın rızasını kazanan
kullarından eylesin. Amin!
3 Tirmizî, Birr, 3
4 Buhârî, Tevhîd

22/07/2024

TRAFİK KURALLARINA UYMAMAK KENDİNİN VE BAŞKALARININ ALLAH'IN VERDİĞİ CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE ATMAK DEMEKTİR.

21/07/2024

🇧🇪 Wij wensen iedereen een fijne nationale feestdag!
Wij bieden heel België onze beste wensen. Blijf gezond allemaal. Fijne Belgische Nationale Feestdag.
Bekir Ay
President van de Ensar-Moskee
***
🇹🇷Belçika Ulusal Bayramı'nı tebrik ederiz.
Belçika halkına en iyi temennilerimizi sunuyor ve sağlıklı günler diliyoruz.
Bekir Ay
Ensar Camisi Başkanı

21/07/2024

ALLAH C.C HİÇ BİR ŞEYİ GEREKSİZ YARATMAZ!
- Günde yaşama zarar verecek milyonlarca canlıyı yok ederler.

- Özellikle öldükten sonra bulaşıcı olarak zarar verici canlıları ortadan kaldırırlar.

- Yaşamda oluşabilecek birçok farklı hastalığın önüne geçme konusunda yardımcı olurlar.

- Doğada oluşmuş birçok zararlı leşin ortadan kalkmasına destek verirler.

- Besin zincirinde dengenin bozulmaması için çok önemli bir yer tutarlar.

- Eğer sivrisineklerin nesli tükenirse onların besin zincirindeki yerini, çok yüksek ihtimalle böcek türleri alır ve dünya üzerinde tahmin etmesi oldukça zor olan dev bir dalgalanma meydana gelir. Örneğin besin kaynağı anlamında büyük oranda sivrisineklere bel bağlayan yarasalar, hayatta kalmak için bir hayli zorlanır.

HİÇBİR ŞEY BOŞA YARATILMADI BU DÜNYADA! SİNEĞİ VE SİVRİSİNEĞİ YARATAN ALLAH'A HAMDOLSUN!

Photos from BIF Ensar Camii Moskee Mol's post 19/07/2024

🇹🇷 CUMA’NIN RAHMETİ VE BEREKETİ ÜZERİNİZE OLSUN.

🇧🇪 Moge de genade en overvloed van vrijdag met u zijn.

🇫🇷 Que la Miséricorde et la Bénédiction du Vendredi soient sur vous.

16/07/2024

🌙 Aşure Günü'müz mübarek olsun! 🌟

Tarihte sıkıntı ve belâların kaldırıldığı, bereketin ve duaların kabul olduğu bu mübarek günde, birlik ve beraberliğimizi pekiştiriyor, sevgi ve paylaşma duygularımızı güçlendiriyoruz. Aşure'nin bereketi ve manevi atmosferiyle dolup taşan bu günü en içten dileklerimizle kutluyor, birlikte nice güzel anılar biriktirmeyi temenni ediyoruz.

Photos from BIF Ensar Camii Moskee Mol's post 16/07/2024

ÖNEMLİ HATIRLATMADIR!
MOL VE CİVARI TÜM EVLERE
VLUVIUS firması tatafından
HATIRLATMA
"GASVERANDERT"GAZ DEYİŞİYOR"
Başlıklı mektuplar yollanarak 1.EYLÜL 2024 Tarihinden itibaren evlere yeni farklı bir DOĞAL GAZ verileceğini Evlerdeki KOMBİ,GAZLI FIRIN,GAZ SOBASI VB.aletlerin yeni gaza uygun olup olmadığı noktasında ayar gerekip gerekmediği konusunda biran önce etlerinizi takan teknik firmanızla irtibata geçerek gerekli kontrol işlemlerinin yaptırılmasını bildirmektedir.
TATİL DÖNEMİ NEDENİYLE TEHİR EDİLEBİLİR, UNUTULABİLİR VEYA MEKTUP GÖZDEN KAÇABİLİR diyerek bu konuda Üye ve cemaatimize HATIRLATMAK İSTEDİK.
Faydalı olur diye ümit ediyoruz.
Hayırlı günler dileriz.
BİF MOL ŞUBESİ&ENSAR CAMİİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI

Opgelet voor kaartophalers! | Febelfin 13/07/2024

DİKKAT! Febelfin ve Parket/MAHKEME/
POLİS Antwerp, YAZ TATİLİ DÖNEMİNDE kart koleksiyoncularında DOLANDIRICILIK vakalarının ZİRVEYE ÇIKMASINDAN KORKUYOR.

Bu dolandırıcılık türünde DOLANDIRICILAR
banka çalışanı gibi davranarak EVİNİZİ ziyaret etmek için randevu almaya çalışırlar. Amaçları banka kartınızı ve ŞİFRE/PIN kodunuzu ele geçirmektir. Özellikle yaşlı nüfus hedefleniyor.

👉🏼HER ZAMAN TETİKTE DİKKATLİ OLUN ve gerçek banka çalışanlarının banka kartınızı, ŞİFRE/PIN'inizi veya değerli eşyalarınızı almak için asla kapınıza gelmeyeceğini UNUTMAYIN.

👉🏼Daha fazla bilgi ister misiniz? Aşağıdaki makaleye göz atın!

Opgelet voor kaartophalers! | Febelfin Febelfin en het Parket van Antwerpen waarschuwen voor een toenemend fenomeen van fraude door zogenaamde kaartophalers. Bij deze vorm van oplichting doen criminelen zich voor als bankmedewerkers en proberen bij jou thuis langs te komen om je bankkaart en pincode in handen te krijgen. Ook overhalen ze...

11/07/2024

“Ne yaparsanız yapın, soykırımı unutmayın!”

🇹🇷29 yıl önce ’da gerçekleşen soykırım, İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa topraklarında gerçekleşen en büyük vahşetti. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

🇩🇪Der in war die schrecklichste Gräueltat in seit dem Zweiten Weltkrieg. Heute, 29 Jahre später, gedenken wir der Opfer dieses schrecklichen Verbrechens.

🏴󠁧󠁢󠁥󠁮󠁧󠁿The genocide in Srebrenica was the worst atrocity in Europe since World War II. Today, 29 years later, we remember the victims of this horrific crime.

Bedelli Askerlik Ücreti 6 bin Euro’yu Geçti 11/07/2024

Bedelli Askerlik Ücreti 6 bin Euro’yu Geçti Bedelli Askerlik Ücreti 2024'ün İkinci Yarısı İçin 6 bin 77 Euro olarak belirlendi.

11/07/2024

CUMA HUTBESİ, 12.07.2024
AŞURE GÜNÜ

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحيمِ
﴿ وَلَا تَكُونُوا كَالَّذٖينَ تَفَرَّقُوا وَاخْتَلَفُوا مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَهُمُ الْبَيِّنَاتُؕ وَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظٖيمٌۙ ﴿١٠٥﴾ ﴾

عَنْ أبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺَ:
« أَفْضَلُ الصِّيَامِ بَعْدَ شَهْرِ رَمَضَانَ، شَهْرُ اللَّهِ الْمُحَرَّمُ، وَأَفْضَلُ الصَّلاَةِ بَعْدَ الْفَرِيضَةِ، صَلاَةُ اللَّيْلِ »

Muhterem Kardeşlerim!
Önümüzdeki 16 Temmuz Salı günü, hicri takvime göre muharrem ayının 10’u, yani aşure günüdür. Bu mübarek günde, insanlık tarihi açısından önemli hadiselerin meydana geldiği rivayet edilmiştir. dem (a.s.)’ın tövbesi kabul edilmiş, Nûh (a.s.) tufandan kurtulmuş ve gemisi selamete ermiştir. Zalim Nemrut’un ateşine atılan İbrâhim (a.s.) Cenâb-ı Hakk’ın lütfuyla korunmuş, Mûsâ (a.s.) Firavun’un zulmünden ve Yûsuf (a.s.) zindandan kurtulmuştur. Bela ve musibetlere sabır örneği olan Eyyûb (a.s.) hastalıklarından o gün felaha kavuşmuştur. Ayrıca bu gün, İslam tarihinin gördüğü en acı felaketlerden biri olan, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in gözünün nuru olan torunu Hz. Hüseyinʼin Kerbela’da katledildiği gündür. Bu yürekleri parçalayan katliam, aradan yüzyıllar geçmesine rağmen, hangi mezhepten olursa olsun her Müslüman’ın gönlüne elem vermeye devam etmektedir. İslam ümmetin sırtına tarihin yüklemiş olduğu bu facianın üstesinden, yaşananlardan ibret alarak ve dayanışmamızı artırarak gelebiliriz.

Aziz Müminler!
Aşure gününün bize verdiği en büyük mesaj, bir Müslüman için ümmetin birliği ve dirliğinin en büyük hayat gayelerinden birisi olduğudur. Yüce Rabbimiz Kur’ân-ı Kerim’de bizi şöyle uyarır: “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.” Günümüzde yeni Kerbelaların yaşanmaması için birbirimize karşı şefkatli ve merhametli olalım. Kalplerimizi birleştirelim. Gönüllerimizde birbirimize yer açalım, hayatlarımızı muhabbetle buluşturalım. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in; “Birbirinize nefret ve düşmanlık beslemeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun.” hadisi gereğince hareket edelim. Bizi dünya ve ahirette felaha ulaştıracak olan İslami ilke ve değerler etrafında birleşip bütünleşelim.

Değerli Cemaat!
İslam’ın başlangıç döneminde, ramazan orucu farz olmadan evvel aşure günü oruç tutmak vacipti. Ramazan orucunun farz kılınmasından sonra bu oruç nafile oldu. Bu itibarla ramazandan sonra en makbul oruç, muharrem ayının 10’u, yani aşure gününde tutulandır. Zaten Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin “Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan muharremde (tutulan oruçtur). Farz namazdan sonra en faziletli namaz ise gece namazıdır.” hadisi, bu orucun önem ve kıymetini ortaya koymaktadır. Konuyla ilgili diğer bir hadîs-i şerifte; “Aşure günü orucunun önceki yılın günahlarına kefaret olacağını zannederim.” diye buyurulmuştur.

Muhterem Kardeşlerim!
Hutbemizin başında zikrettiğimiz tüm peygamberlerin hayatlarına Kur’ân-ı Kerîm’de yer verilmektedir. Onların vermiş olduğu “Tevhid” mücadelesi, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in ümmeti olan biz Müslümanlar için de örnek teşkil etmektedir. Öncelikle tevhidin gereği olan İslam ahlakını kendi nefsimize hâkim kılmalıyız. Toplumsal hayatta da İslam’ın insanlığı iyiye, güzele ve doğruya davetinin yayılmasına gayret etmeliyiz. Biz Müslümanlar, ahiret gününde öncelikle kendimizden hesaba çekileceğiz. Lakin, âlemlerin Rabbi olan Allah (c.c.) bizleri çevremize karşı sorumluluklarımızdan da hesaba çekecektir. Aşure günümüzün bilincine ermeyi, birlik ve beraberliğimizi muhkem kılmayı ve Allah’ın mağfiretine ermeyi Mevla’mız bizlere nasib-i müyesser eylesin. Amin!
1. Al-i İmrân 3:105
2.Buhari Edep 57
3.Muslim, Sıyâm, 202
4.Tirmizi,Savm 48

11/07/2024

VRIJDAGPREEK, 12.07.2024
ASJOERA-DAG
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحيمِ
﴿ وَلَا تَكُونُوا كَالَّذٖينَ تَفَرَّقُوا وَاخْتَلَفُوا مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَهُمُ الْبَيِّنَاتُؕ وَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظٖيمٌۙ ﴿١٠٥﴾ ﴾

عَنْ أبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺَ:
« أَفْضَلُ الصِّيَامِ بَعْدَ شَهْرِ رَمَضَانَ، شَهْرُ اللَّهِ الْمُحَرَّمُ، وَأَفْضَلُ الصَّلاَةِ بَعْدَ الْفَرِيضَةِ، صَلاَةُ اللَّيْلِ »
Beste broeders en zusters!
Aanstaande dinsdag 16 juli is het de 10e dag van de maand Muharrem volgens de islamitische kalender, oftewel Asjoera-dag. Op deze gezegende dag hebben belangrijke gebeurtenissen in de geschiedenis van de mensheid plaatsgevonden. Het berouw van Adam (a.s.) werd aanvaard, Nuh (a.s.) werd gered van de zondvloed en zijn ark bereikte veilig het land. Ibrahim (a.s.), die in het vuur van de tiran Ni**od werd geworpen, werd door de genade van Allah beschermd, Musa (a.s.) werd bevrijd van de onderdrukking van de farao en Yusuf (a.s.) werd uit de gevangenis bevrijd. Eyyub (a.s.), een voorbeeld van geduld in tijden van beproevingen en rampen, herstelde op deze dag van zijn ziekten. Bovendien is deze dag de dag waarop een van de meest pijnlijke rampen in de islamitische geschiedenis plaatsvond, namelijk de kleinzoon van onze Profeet, imam Hoessein werd in Karbala vermoord. Dit hartverscheurende bloedbad blijft, ondanks de verstreken eeuwen, elke moslim verdriet doen, ongeacht de stroming waartoe men behoort. Wij kunnen als islamitische gemeenschap deze tragedie overwinnen door lering te trekken van wat er gebeurd is en onze solidariteit versterken.

Beste gelovigen!
De belangrijkste boodschap die de Asjoera-dag ons geeft, is dat de eenheid en harmonie van de ummah een van de grootste levensdoelen van een moslim is. Onze Verheven Heer waarschuwt ons in de Koran als volgt: "Wees niet zoals degenen die verdeeld raakten en van mening verschilden nadat de duidelijke bewijzen tot hen waren gekomen. Voor hen is er een geweldige bestraffing." Laten we vandaag de dag, om te voorkomen dat er nieuwe Karbala’s plaatsvinden, zorgzaam en barmhartig tegenover elkaar zijn. Laten we onze harten verenigen. Laten we ruimte maken voor elkaar in onze zielen en onze levens samenbrengen in liefde. Laten we handelen volgens de hadith van onze geliefde Profeet (vzmh): "Koester geen haat en vijandigheid jegens elkaar, benijd elkaar niet, keer elkaar niet de rug toe. O dienaren van Allah! Wees broeders." Laten we ons verenigen en integreren rondom de islamitische principes en waarden die ons naar voorspoed in dit leven en het hiernamaals zullen leiden.

Beste aanwezigen!
In de vroege periode van de Islam, voordat het vasten in de maand Ramadan verplicht werd, was het vasten op de Asjoera-dag wajeeb. Na de invoering van het Ramadan-vasten werd dit vasten vrijwillig. Daarom is het vasten op de 10e dag van de maand Muharrem, oftewel de Asjoera-dag, het meest waardevol na het vasten in de maand Ramadan. De hadith van onze Profeet (vzmh) die zegt: "Na de maand Ramadan is de meest deugdzame vasten in de maand Muharrem, de maand van Allah. Het nachtgebed is het meest deugdzame gebed na het verplichte gebed." De Profeet (vzmh) benadrukt de betekenis en de waarde van het vasten. In een andere hadith over dit onderwerp staat: "Ik verwacht dat het vasten op de Asjoera-dag de zonden van het voorgaande jaar zal uitwissen."

Beste broeders en zusters!
In de Koran worden de levens van alle profeten die we aan het begin van onze preek hebben genoemd, beschreven. Hun strijd voor "Tawheed" (de eenheid van Allah) dient als voorbeeld voor ons moslims, de ummah van de nobele Profeet Mohammed (vzmh). Allereerst moeten we de islamitische moraal, die voortvloeit uit het geloof in de eenheid van Allah, over onszelf laten heersen. In het sociale leven moeten we ons inspannen om de oproep van de islam tot het goede, het schone en het juiste te verspreiden. Wij moslims zullen op de Dag des Oordeels eerst en vooral over onszelf ter verantwoording worden geroepen. Echter, Allah (swt), de Heer van de werelden, zal ons ook ter verantwoording roepen voor onze verantwoordelijkheden jegens onze omgeving. Moge onze Heer ons het bewustzijn van de Asjoera-dag schenken, onze eenheid en saamhorigheid versterken en ons zijn vergiffenis schenken. Amien!
1. Al-i İmrân 3:105
2.Buhari Edep 57
3.Muslim, Sıyâm, 202
4.Tirmizi,Savm 48

Wilt u dat uw plaats van aanbidding hét hoogst genoteerde Kerk in Mol wordt?
Klik hier om uitgelicht te worden.

Video's (alles zien)

Bilgilendirme, Hatırlatma:YABANCI PLAKALI TAŞITINIZI TÜRKİYE'DE KİMLER KULLANABİLİRLER?Araç sahibinin Türkiye’de bulunma...
RAMADAN /ORUÇ Vanaf welke leeftijd ben je verplicht om Ramadan te doen?Oruç tutmak kaç yaşında farz olur?Cevap:İnsanın b...
Vrijdagpreek, 24.03.2023Ramadan: De maand van barmhartigheid ﴿ِِۚناَقْرُفْالَدٰى وُهْالٍَت ِمناَنِّيَبَِس واَّىِللنًدُهُ...
PAZAR GÜNÜ MOL GOMPEL KİLİSESİ YÖNETİMİ TARAFINDAN " EVRENSEL İNANÇLAR DAYANIŞMASI"SLOGANIYLA;MOL ve BALEN Civarından;*B...
DJUMA MOBARAK
CUMANIZ MUBAREK OLSUN
KADİR GECESİ
CAMİA TV
MAİDE-İKUR'AN

Type

Website

Adres


Ginderbuiten 49
Mol
2400

Andere Moskee in Mol (alles zien)
At-taqwa Mol At-taqwa Mol
Bergstraat 16a
Mol, 2400

Dit is de officiële pagina van de Taqwa Moskee in Mol - Belgie هذه هى الصفحة الرسمية لمسجد التقوى بمدينة مول