OLIVINN

nd the robbers” and its composition by Sinem Altan

Olivinn is like a restless sailing ship constantly on the way to new horizons. Their vessel is adorned with jewels and loaded with delicacies. Their sun rises not only in the east, and their compass directs them to more than a single destination. Olivinn’s music triggers awe-inspiring fireworks when Begüm Tüzemen’s versatile and passionate voice meets the tender and yearning sounds of Özgür Ersoy’s duduk (Anatolian wind instrument) or the chrystal-clear chords of his Baglama (Turkish lute). Based on the daring compositions of Sinem Altan and propelled by her animated piano performance, this outstanding ensemble captivates all imaginable audiences. Warm Mediterranean sound waves, the subtle soul and rich poetry of the Anatolian countryside, the cool forests and refreshing lakes of Western Europe invite Olivinn’s audience to encounter the most surprising arrangements. No matter if their melodies are rooted in Anatolian or German folklore, Turkish or Argentinian tango, European or American musicals, classical music or jazz compositions, Italian or Ottoman arias, Olivinn manage to amalgamate all source material into new formulas for immaculate compositions. Don’t hesitate to follow Olivinn’s musical invitations. Behind every horizon, they conjure up new continents. TÜRKÇE:

Kısa bir süre önce Olivinn topluluğunun yorumu ve Sinem Altan'ın bestelediği "Keloğlan ve Haydutlar Çetesi" eseri Junge Ohren 2011 özel ödülüne layık görülmüştür. Olivinn, değerli taşlarla bezenmiş ve içinde özel tatlar barındıran gezgin bir yelkenliye benzer. Pusulası tek bir yönü göstermediği gibi ışığını da sadece doğudan almaz. Begüm Tüzemen'in farklı tarzların çeşitliliğinden doğan tutkulu ve coşkulu sesi ve yorumunun Özgür Ersoy'un nefes verdiği narin melankolik duduk ve mey tınılarıyla ya da bağlamasının tellerinden dökülen kristal seslerle buluşması bir de Sinem Altan'ın canlı müzik doğası ve piyanodaki virtüözitesiyle bütünleştiğinde ortaya çıkan müzik adeta duysal bir havai fişeğe dönüşür. Olivinn'in anadolunun ruhu ve şiirselliğiyle akdeniz tınılarının avrupa ormanları ve göllerine karışarak harmanladığı müzigi, dinleyiciyi her yeni beste ve aranjmanda yeni bir yolculuğa, yeni bir hikayeye davet eder. Anadolu türkülerini alman halk şarkılarıyla, türk ve arjantin tangolarını avrupa ve amerikan müzikalleriyle ya da italyan aryalarını osmanlı müziğiyle buluşturan Olivinn'in evrensel müzik dili adeta yeni kıtalar yaratır. Kısacası: Bu daveti geri çeviren çok şey kaçırmayı göze alıyor demektir. DEUTSCH:


Das Ensemble Olivinn erhielt kürzlich den Sonderpreis der Junge Ohren 2011 für ihre Interpretation und zugleich die Komposition "Keloglan und die Räuberbande" von Sinem Altan

Olivinn ist wie ein Segelschiff, beschmückt mit Edelsteinen und feinen Zutaten, ständig unterwegs. Ihr Kompass zeigt noch lange nicht nur eine Richtung an und ihre Sonne geht auch nicht nur im Osten auf. Wenn Begüm Tüzemens von stilistischer Vielfalt geprägter leidenschaftlicher und zugleich dynamischer Gesang auf die zarten wehmütigen Klänge aus Özgür Ersoys Duduk (anatolisches Blasinstrument) oder auf die kristallartigen Seiten seines Baglamas (türkische Langhalslaute) trifft und sie letztlich in der temperamentvollen Klangwelt und pianistischer Virtousität Sinem Altans aufgegriffen werden, wächst ihre Musik zu einem wahren akustischen Feuerwerk. Die mediterranen Klangwellen mit der Seele und Poesie Anatoliens durch die Wälder und Seen Europas laden die Zuhörer in jeder ihrer Kompositionen und Arrangements zu einer neuen Reise, einer neuen Geschichte ein. Egal ob anatolische oder deutsche Volkslieder, türkische oder argentinische Tangos, europäische oder amerikanische Musicals, italienische oder osmanische Arien, in der universellen Musiksprache von Olivinn schmelzen sie zu neuen Kontinenten. Kurz gesagt: Wer diese Einladung ablehnt, wagt Vieles zu verpassen.