Lesen ist Licht / Islamische Bücher und aktuelle Beiträge

Lesen ist Licht / Islamische Bücher und aktuelle Beiträge

Sie können auch mögen

Ceylan Hanımm
Ceylan Hanımm

Islamische Bücher auf Deutsch und Türkisch
Aktuelle Islamische Beiträge

26/09/2024

BÜTÜN RESULLERİN NEBİLERİN ORTAK HEDEFİ
HAYATI ALLAH'A HAS KILMAKTI

قُلْ اِنَّ صَلَات۪ي وَنُسُك۪ي وَمَحْيَايَ وَمَمَات۪ي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ
"De ki: "Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir. 6/162
لَا شَر۪يكَ لَهُۚ وَبِذٰلِكَ اُمِرْتُ وَاَنَا۬ اَوَّلُ الْمُسْلِم۪ينَ
"O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim." 6/163

عن عبد الرحمن بن عمرو السلمي، قال رسول الله: «قد تركتكم على البيضاء ليلها كنهارها، لا يزيغ عنها بعدي إلا هالك.......... Amr Es-Seleminin oğlu Abdurrahmandan, Resulullah şöyle buyurdu.......Hadisin tamamı aşağıda gelecek.

. MÜSLÜMANIN HAYATINDA LAİKLİK YOKTUR

Sahip olduğumuz herşeyin sahibi, Allah'a hamdetmek kulluk görevimizidir!
Ona nasıl hamdetmemizi canlı yaşayarak bize örnek bir sünnet bırakan Hz. Muhammed'e, kendisinden önceki Resuller'e, Ashabı-Kiramına ve Ehli-beytine selat ve selam olsun! Rabbim onların yolunda gidenlerden razı olsun ve bizide onlardan eylesin!
Sevgili kardeşlerim ve bacılarım, sizleri ve tüm müslümanları Rabbimin selamı ile selamlıyorum. Rabbim sizlerin, tüm müslümanların ve mazlumların yardımcısı olsun! Rabbim zalimlerin, müstekbirlerin ve tağutların oyunlarını bozsun ve onlara karşı bize ve direnen mazlumlara feraset versin! Rabbim müstekbir güçler ve işbirliği yaptığı tağutların yardımı ile Filistine ve şimdide Lübnanda kardeşlerimizi katleden siyonist ve şer güçlerin oyununu bozsun! Kardeşlerimize yardım etsin.
Kardeşler kaç haftadır birer ikişer ayetlerle, Resulullah'ın ve ondan önceki Resullerin bize emanet ettiği hayat şekline bakış açısını sağlayacak ayetleri ve seçme hadisleri sizlerle paylaşıyorum. Bu haftada hem hutbemin başında ve hemde girişteki ayetle ve hadisle izaha çalışacağım. MÜSLÜMANIN HAYATINDA LAİKLİK YOKTUR. Evet, Resullerin hayatında laiklik yoktu. Onlar hayatın her alanında ilahi hükme uydular ve ona göre yaşadılar. Bu noktayı ve hayatı biraz sonra sizlere izah edeceğim.
II.BÜTÜN RESULLERİN YANİ NEBİLERİN ORTAK HEDEFİ
HAYATI ALLAH'A HAS KILMAKTI
Başta verdiğim ayet, hem Mekki ve hemde Medeni surelerin özelliğini taşıyan En'am suresinden bir ayettir. Enam suresini Fizilal'dan okumanızı çok isterdim. Kur'an'ın özeti ve kalbı olan bir sure. Birçok Resuller'e dikkat çekmiş ve onlardan hayatı kapsayan ayetler vermiş. Bu ayet Resulullah'a yapılmış bir emirdir. Her Resul halkına bu mesaşı vermiş. Onun için girişte ki başlığı kullandım. MÜSLÜMANIN HAYATINDA LAİKLİK YOKTUR ayetin anlamına dikkat edin bu kuralı rahat çıkarırsınız. Geçen haftaki hutbemi hatırlayın; hükümle ilgili, Resulullah'ın verdiği hükümle. Bu ayet bir anlamı ile o ayetin tefsiridir. Dikkat edin. ' De ki: "Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir. 6/162 Bu manadan ne çıkar? Hayat bir bütündür. Kurallarını Rabbim koyar bende yaşarım. Şu dünyadır, bu ahirettir, şu din işi bu dünya işidir, diyemezsiniz... Hayatın tüm alanları buna girer. Dolaysı ile laiklik kavramını şehadetle reddetmesi gerekiyor bir müslümanın. Şimid ayeti siyak ve sibakı ile tefsir edelim.
. AYETİN ÖNCESİ VE SONRASI İLE TEFSİRİ
Kur'an'ın ilk müfessiri Rabbimizdir, yani Kur'an'ın kendisidir! En sahih tefsirde budur. Bir ayeti anlamaya çalıştığınızda bu kaideyi lütfen unutmayın. Bu ayetin öncesi, 6/161 ve sonrası 163.
قُلْ اِنَّن۪ي هَدٰين۪ي رَبّ۪ٓي اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍۚ د۪ينًا قِيَمًا مِلَّةَ اِبْرٰه۪يمَ حَن۪يفًاۚ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ
''De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru yola, dosdoğru dine, Allah'ı birleyen İbrahim'in dinine iletti. O, ortak koşanlardan değildi.'' 6/161
Gördünüzmü olayaın tarihsel seyri geldi. 'Bana Rabbım hidayet etti'. Nedir bu hidayet? Bu doğru yol nedir.? Fatihanın gülü 'dosdoğru yol.' Bu yol hanif olan İbrahimin yoludur... Tertemiz tevhid... Tevhidi tüm hayata geçirmek... İbrahimin 'MİLLETİ'... Yani dini... Yani yolu, yani hayat tarzı. Millet, din anlamındadır. Onun(ass) islamdır. Kavmiyet değildi. Bugün herkes onu kendisine ait kılıyor. İbrahim, hangi kavimden. Bizi ne ilgilendirir, hocalar, araştırmacılar, ulema. Gelin O'nun tertemiz MİLLETİ İslamdan olalım... Yani 6/162 anlatıldığı gibi. Ayetin sonrası şu ayettir;
لَا شَر۪يكَ لَهُۚ وَبِذٰلِكَ اُمِرْتُ وَاَنَا۬ اَوَّلُ الْمُسْلِم۪ينَ
“O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben müslümanların ilkiyim.” 6/163
Buyurun. Bununla emrolundum. Onun şeriki yoktur. Bu sadece teorik bir ifade değildir. İslam dünyasnın tüm, kavimlerini, mezheplerini, cemaatlarını, bölgelerini İbrahimden gelen ve son resulun haykırdığı bu ilkeye davet ediyorum.Önce kendimi ve bu cemaatı davet ediyorum. Kayyım olan, sapsağlam olan İbrahimin Milletine yani dinine... Bakayım, müstekbirler bizimle oyanaybilirmi. Ayetin En'am suresindeki mesajını kavrayalım. Ve yaşayalım ve yaşatalım kardeşler. Rica ediyorum, hutbelerimi sadece dinlemeyin. Önce sizler yaşayın. Ailenize yaşatın İslam ümmetine ve sonra insanlığa yaşatalım. Rabbim yaşayanlardan eylesin. Hutbemi bu bütünlüğü anlatan ve ayetin tefsiri olan bir hadisle bitireyim
IV. ٍRESULULLAH'IN DERİN TAVSİYESİ
عن عبد الرحمن بن عمرو السلمي، أنه سمع العرباض بن سارية، يقول: وعظنا رسول الله صلى الله عليه وسلم موعظة ذرفت منها العيون، ووجلت منها القلوب، فقلنا: يا رسول الله، إن هذه لموعظة مودع، فماذا تعهد إلينا؟ قال: «قد تركتكم على البيضاء ليلها كنهارها، لا يزيغ عنها بعدي إلا هالك، من يعش منكم فسيرى اختلافا كثيرا، فعليكم بما عرفتم من سنتي، وسنة الخلفاء الراشدين المهديين، عضوا عليها بالنواجذ، وعليكم بالطاعة، وإن عبدا حبشيا،........-
Abdurrahman ibni Amr es-Sulemi'den rivayet edildiğine göre, İrbad ibni Sariyah'ın şöyle söylediğini işitmiştir: ''Allah'ın Elçisi(ass), bize gözlerimizi yaşartan bir vaaz verdi ve kalplerimiz korktu ve şöyle dedik: Ey Allah'ın Resulü, yoksa bu bir veda hutbesimidir? Peki bize neyi tavsiye edersin? Dedi ki: "Sizi tertemiz, bembeyaz, (yani tevhidi) bir emanet bıraktım. Onun gecesi de gündüzü gibidir. Benden sonra, sizden kimin ayağı ondan kayarsa helak olur. Benden sonra çok ihtilaflar göreceksiniz. O halde siz ona (BEYDAYA) sarılın. Benim sünnetim ve Raşid Halifelerin sünneti sizin yolunuz olsun. Onurlu bir şekilde ona bağlanın. Habeşli bir köle bile olsa ona itaat edin. Size Allah'ın hükmü ile hüküm ediyorsa......'
Hadis okurken, 'Resulullah(ass) söylediğini doğru söyler', deriz. Tam halimizi anlatmış. Çok doğru ve yukardaki ayetlerin tefsiri. Resulullah'ın bu tavsiyesini dinleyen hidayet üzere halifeler ümmetin vahdetini sağladı. Ne yazıkki Emevilerden sonra kabile, aşiret adları öne çıktı. Neyse onlar saltanatta olsa İslam hukunu uyguladılar. Ya Osmanlının yıkılışından sonra ne oldu? Siz de biliyorsunuz. Bakın ümmetin haline. Bakın bizim halimize. Fert fert hutbenin başında ki tevhide, kendimi, sizleri ve tüm, mezhepleri, aşiretleri, akvamı buna davet ediyorum. Kalkın kardeşler, Resulullah'ın ayette ifade ettiği tevhid akidesi olan Hanif islama sarılalım.
Rabbim sarılmayı nasip etsin. Bakın Filistinde mesele ne noktaya geldi. Şimdi Lüblan halkı öldürülüyor. Hicrete zorlanıyor. Ama Lübnandaki grupta laftan başka bir şey yapmıyor. Diğer taraftan hergün şehid edilen Filistinliler konuşulmuyor. Bir oyun var ortada. Rabbim, hem Filistin halkına hem de Lübnan halkına yardım etsin. Zalimlere fırsat vermesin. Allaha emanet olun.
Kardeşiniz
Yalçın İçyer27.09.2024Rebul-evvel1446

26/09/2024

DAS GEMEINSAME ZIEL ALLER GESANDTEN UND PROPHETEN;
DAS LEBEN GOTT ZUEIGEN MACHEN

''Sag: Gewiß, mein Gebet und mein (Schlacht)opfer, mein Leben und mein Sterben gehören Allah, dem Herrn der Weltenbewohner. Er hat keinen Teilhaber. Dies ist mir befohlen worden, und ich bin der erste der (Ihm) Ergebenen." (6:162-163)

Es ist unsere Pflicht als Diener Allahs, Ihn zu lobpreisen, Dem Besitzer von allem was wir besitzen. Friede und Segen möge mit dem letzten Propheten, sowie mit den Gesandten vor ihm und mit seinen Nächsten sein, die uns eine lebendige Tradition hinterlassen haben.
Möge unser Herr mit denjenigen zufrieden sein, die ihren Fußstapfen folgten und uns ihrem Kreis dazu gehören lassen.

Verehrte Brüder!
Ich grüße Sie und alle Muslime mit dem Gruß Allahs.
Möge unser Herr Ihnen und allen Unterdrückten beistehen!
Möge unser Herr die Machenschaften der Unterdrücker und Aufsässige, die Unheil und Unrecht auf Erden stiften zunichte schlagen.
Und möge Er uns Kraft und Willen geben, gegen solche Machenschaften zu widerstehen!
Möge Allah den zionistischen und bösen Kräften, die unsere Brüder und Schwestern in Palästina und jetzt im Libanon mit Hilfe der Machthaber und ihrer Kollaborateure massakrieren, das Handwerk legen! Möge Er unseren Brüdern helfen!
Brüder und Schwestern, seit vielen Wochen teile ich mit euch Verse und ausgewählte Hadithe, die euch eine Perspektive auf die Lebensweise geben, die uns vom Gesandten Allahs und den Gesandten vor ihm anvertraut wurde. Diese Woche werde ich versuchen, mit dem Vers am Anfang meiner Predigt und mıt eınem Hadıth erklären, dass es KEINEN LAIZISMUS IM LEBEN EINES MUSLIMS gıbt. Ja, es gab keinen Laizismus im Leben der Gesandten. Sie folgten dem göttlichen Urteil in jedem Aspekt ihres Lebens und lebten entsprechend. Ich werde euch diesen Punkt und das Leben ein wenig später erklären.
DAS GEMEINSAME ZIEL ALLER PROPHETEN;
DAS LEBEN GOTT ZUEIGEN MACHEN
Der Vers, den ich am Anfang zitiert habe, ist ein Vers aus der Sure An'am, die sowohl die Merkmale einer Sura aufweist, die in Mekka wie auch in Medina offenbart wurde. Ich möchte euch bitten, die Sure An'am von Fizilal zu lesen.
Es ist eine Sure, die eine Zusammenfassung und das Herz des Qur'an ist. Sie weist auf viele Gesandte hin und es gibt viele Verse über ihnen, die unmittelbar das Leben betreffen. Dieser Vers ist eine Anweisung an den Gesandten Allahs. Jeder Gesandte gab diese Botschaft an sein Volk weiter. Aus diesem Grund habe ich den Titel in der Einleitung verwendet. Achten Sie auf die Bedeutung des Verses und Sie werden diese Regel, dass es KEINEN LAIZISMUS IM LEBEN EINES MUSLIMgibt leicht ableiten können. Erinnern Sie sich an meine Predigt von letzter Woche, in der es um das Urteil ging, das Urteil des Gesandten Allahs. Dieser Vers ist in gewisser Weise ein Kommentar zu diesem Vers. Es heisst dort, wenn ihr aufmerksam lest; "Sprich: „Mein Gebet, meine Anbetung, mein Leben und mein Tod sind für Allah, den Herrn der Welten. (6:162) Was ist die Bedeutung dieses Verses? `Das Leben ist ein Ganzes. Mein Herr legt seine Regeln fest, und ich lebe danach.` Du kannst nicht sagen: Das ist die Welt, das ist das Jenseits, das ist das Werk der Religion, das ist das Werk der Welt... Alle Bereiche des Lebens sind darin enthalten. Deshalb muss ein Muslim das Konzept des Säkularismus mit dem Glaubensbekenntnis ablehnen. Lassen Sie uns nun den Vers in seinem Kontexk interpretieren.
INTERPRETATION DES VERSES MIT DEN VERSEN VORHER UND NACHHER
Der erste Interpret des Korans ist unser Herr, das heißt, der Koran selbst! Dies ist die authentischste Exegese (tafsir). Bitte denkt an diese Regel, wenn Sie versuchen, einen Vers zu verstehen.
"Sag: Gewiß, mich hat mein Herr zu einem geraden Weg geleitet, einer richtigen Religion, dem Glaubensbekenntnis Ibrāhīms, als Anhänger des rechten Glaubens, und er war keiner der Götzendiener." (6:161)
Ihr seht, der historische Lauf der Dinge ist dargestellt: „Mein Herr hat mich rechtgeleitet“. Was ist diese Rechtleitung, was ist der richtige Weg? Die Rose von Fatiha, nämlich 'der gerade Weg'. Dieser Weg ist der Weg von Abraham, der hanif war... Unbefleckter Tawhid... Tawhid in allem Aspekten des Lebens verwirklichen... Abrahams 'Nation'... also seine Religion... Der Weg, der Weg des Lebens. millah bedeutet Religion. Seine (as) ist der Islam. Das war kein Stammesdenken. Heute macht ihn jeder zu seinem eigenen. Ibrahim, von welchem Stamm. Was kümmert es uns, Hodschas, Forscher, Gelehrten... Lasst uns einer von Seiner unbefleckten Gemeinschaft sein, dem Islam... Wie in 6/162 beschrieben. Nach diesem Vers folgt der folgende Vers;
"Er hat keinen Teilhaber. Dies ist mir befohlen worden, und ich bin der erste der (Ihm) Ergebenen."
(6:163)
Bitte sehr. `Ich habe den Auftrag, dies zu tun. Er hat keinen Partner.` Dies ist nicht nur eine theoretische Aussage. Ich lade alle Nationen, Konfessionen, Gemeinschaften, Regionen der islamischen Welt zu diesem Prinzip auf, das von Abraham stammt und das der letzte Gesandte verkündet hat, zuallererst mich und euch. Zur Nation Abrahams, zur Religion Abrahams, die fest und solide ist... Und dann werden wir sehen, ob die Unheilstifter dieser Erde mit uns spielen können. Lasst uns die Botschaft des Verses in Surah An'am begreifen. Und lasst uns es leben und es leben lassen, Brüder. Ich bitte euch, hört euch nicht nur meine Predigten an. Lebt sie zuerst. Lasst es eure Familie leben, lasst es die islamische Ummah leben und dann lasst es die Menschheit leben. Möge mein Herr mit denen sein, die leben. Ich beende meine Predigt mit einem Hadith, der diese Einheit erklärt und eine Interpretation des Verses ist:

DER TIEFE RAT DES PROPHETEN
Es wurde von 'Abdurrahman ibn 'Amr as-Su'lemi überliefert, dass er Irbad ibn Sariyah sagen hörte: „Der Gesandte Allahs (Friede sei mit ihm) hielt uns eine Predigt, die uns Tränen in die Augen trieb und unsere Herzen erschreckte, und wir sagten: O Gesandter Allahs, ist dies eine Abschiedspredigt? Und was rätst du uns? Er sagte: „Ich habe euch ein unbeflecktes, weißes (d.h. tawheed) Gut hinterlassen, und seine Nacht ist wie sein Tag. Wer von euch nach mir davon abweicht, wird untergehen. Ihr werdet viele Streitigkeiten nach mir erleben. Also haltet an ihm (der Baida) fest. Laßt meine Sunna und die Sunna der Raschid-Kalifen euer Weg sein. Haltet ihm in Ehren die Treue. Gehorcht ihm, auch wenn er ein abessinischer Sklave ist. Wenn er euch mit dem Urteil Allahs regiert....
Wenn wir Hadithe lesen, sagen wir hinterher: „ Was rasulullah sagt, ist wahr“. Er hat unsere Situation genau beschrieben. Es ist sehr wahr und eine Interpretation der obigen Verse. Die rechtgeleiteten Kalifen, die auf diesen Rat Rasulullahs (Friede sei mit ihnen) hörten, sorgten für die Einheit der Ummah. Leider traten nach den Umayyaden Stammes- und Clannamen in den Vordergrund. Trotzdem wandten sie das islamische Recht an, auch wenn sie sich in einem Sultanat befanden. Und was geschah nach dem Fall des Osmanischen Reiches? Ihr wisst, was geschah. Schaut euch den Zustand der Ummah an. Seht euch unsere Situation an.
Ich lade mich, euch und alle madhabs, und Stämme zum tawheed ein, so wie der Vers zu Beginn der Predigt darstellt. Steht auf, Brüder und Schwestern, lasst uns den wahren Islam annehmen, der der tawhed-Glaube des Propheten, so wie ihn der Vers formuliert.
Möge Gott uns gewähren, daran festzuhalten Schaut euch an, was in Palästina passiert. Jetzt werden die Menschen im Libanon getötet. Sie werden gezwungen, auszuwandern. Aber die Gruppe im Libanon tut nichts anderes, als zu reden. Über die Palästinenser hingegen, die jeden Tag ihr Martyrium erleben, wird nicht gesprochen. Es gibt eine Machenschaft in der Mitte. Möge Allah sowohl dem palästinensischen Volk als auch dem libanesischen Volk helfen. Möge Er den Unterdrückern keine Gelegenheit geben.
Möge Allah mit euch sein.
Eurer Bruder
Yalçın İçyer 27.09.2024/rebiul evvel 1446

Tezkirenin anlamı - CUMA HUTBE 06.09.2024 20/09/2024

Tezkirenin anlamı - CUMA HUTBE 06.09.2024 Tâ. Hâ. Biz bu Kur’an’ı sana güçlük çekip bedbaht olasın diye indirmedik. Onu ancak Allah’tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.[TA-HA 20:1-3]Kur’an’ın...

20/09/2024

MEVLUD KUTLAMAK RESULULLAHI TANIMAYA YETERM?
İSLAM DÜNYASININ HAKİMİ KİMDİR?
فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتّٰى يُحَكِّمُوكَ ف۪يمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْۙ ثُمَّ لَا يَجِدُوا ف۪ٓي اَنْفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْل۪يمًا
Hayır! Rabbine andolsun ki iş bildikleri gibi değil, onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olamazlar.'4/65
عَنْ أَبِي مُحَمَّدٍ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه و سلم "لَا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يَكُونَ هَوَاهُ تَبَعًا لِمَا جِئْتُ بِهِ" . . Ebu Muhammed Abdullah bin Amr bin El-As(ra) 'dan rivayetle şöyle dedi: Allah'ın Elçisi (ass) şöyle buyurdu: "Sizden hiçbirinizin arzu ve istekleri benim getirdiğime uymadıkça iman etmiş olmaz."
I. GİRİŞ
HER ARZU VE İSTEYİMİ RESULULLAHIN HÜKMÜNE GÖRE Mİ YAŞIYORUM?
Sahip olduğumuz herşeyin sahibi olan Rabbimize hamdu-sena etmek kulluk görevimizidir! Ona nasıl hamdetmemiz gerektiğini yaşayarak bize canlı bir sünnet bırakan Hz. Muhammed'e, ondan önceki Resullere, Ehli-Beytine ve Ashabına selat ve selam olsun! Rabbim onların yolunda gidenlerden razı olsun bizi onlardan eylesin!
Sevgili kardeşler ve bacılar sizleri ve tüm müslümanları Allahın selamı ile selamlıyorum. Rabbim sizlerin, tüm müslümanların ve mücadele veren tüm mazlumların yardımcısı olsun! Rabbim yeryüzünde fesat yapan, zulüm ve istikbar edenlerin oyunlarını bozsun, onlara karşı bizlere feraset ve azim nasip eylesin! Özellikle Filistinde ki kardeşlerimizi, çolukçocuk demeden katleden siyonist güçleri ve onlaraı destekleyen tüm dünya emperyalist güçleri helak etsin.
Kardeşler, bildiğiniz gibi Hicri takvimi ile bugün 17. Rabiul evvel ayı 1446 tarihindeyiz. Bu ay resulullah'ın doğumunun ve de vefatını olduğu aydır. Rasulullah aleyhissalatü vesselam efendimiz, Fil yılında, Rebi'ülevvel ayının on ikisinde Pazartesi gecesi dünyaya gelmiştir. Yani geçen pazar günü idi. Tüm düyada özellikle İslam coğrafyasında Mevlud Kutlmaları yapıldı. Böyle bir kutlama şekli yoktur. Ulemanın çoğuna göre bidattır. Ama tarihimizi ve Resulullah'ı hatırlamak ve gündeme getirmek açısında pozitif sayılır. Bugün size hutbemde Resulullah'ı hatırlamak ve hayatımıza anlam vermek açısından Nisa suresinde geçen 4/65 ve hutbemin başına yazdığım rivayet çerçevesinde kısa bir uyarı yapacam. Özellikle ayet ve hadisi güzel kavramanızı rica ediyorum. Yüzlerce ayet ve hadisin arasından seçtiyim bu iki delil, hayatımızın hüküm anlamını ve sorumluluğunu anlatıyor. Gelin hepimiz tektek kendimize hutbemin başında ki soruları sorlaım. Özlelikle girşteki şu soruyu. HER ARZU VE İSTEYİMİ RESULULLAHIN HÜKMÜNE GÖRE Mİ YAŞIYORUM? Rabbım doğru anlamayı, doğru yaşamayı ve yaşatmayı nasip etsin.
II. AYETİ NASIL ANLAMALIYIZ?
Ayet okuduğunuz gibi Nisa suresinde geçen 65. ayettir. Ve Medine'de Rabbımız tarafında indirilmiş. Yeni kurulmuş Medine İslam toplumu cahiliyeden ayıran ve özellikle aile yapısınuı, aile fertlerin ve de özellikle hakkı yenmiş hanımlar, kızlar ve savaş esiri cariyelerin hukukunu anlatan şahdamarı gibi önemli olan konuları işliyor. Cahiliyenin tüm haksızlıklarını yepyeni bir ahlak, hukuk üzere işliyor. Nisa suresini bir yıldır, günde bir saat tefsirlerden okumaya çalışıyorum Ve halen yirmi altıncı ayetteyim. Okudukça ummet olarak, aile olarak ve fert olarak neler kayıp ettiğimi anlıyorum. Ve diyorum, bu kandillerde sözkonus ayetler okunsaydı, onlar örenilseydi. Ve ummet olarak kendmizi sorgulasaydık.
Ayeti, siyak ve sibakı ile öğrenmeye çalışırsanız ne kadar önemli olduğunu anlarsınız. Bakın ayet yeminle hatta kesin bir yeminle, iniş itibarı ile ashaba ve genel olarak tüm münminlere hitap ediyor ve tehdit ediyor. 'Hayır hayır yemin olsun İman etmiş olmazlar...' Niçin? '.....aralarında ki sorunlara senin verceyin hüküme başvurmadıklarında.....' Niçin? '.....nefislerinde hiçbir tereddüt olmadan sebin vereceyin hükme razı olmadıklarınd.....' Ne yapmalılar? Hemen teslim olmalılar. Yani aldıkları hükme uymalılar. Evet kardeşler! Gelin şimdi fert fert ve aile aile, cemaat cemat ve ummet olarak soralım. Kendisine müslüman diye devletler hangi hükümlere göre yaşıyorlar. Hangi anayasaları toplumda uyguluyorlar. Bu nasıl müslümanlık ki insanların liderlerin kafasından çıkan hükümlere teslim oluyorlarda sonra Müslüman olduklarını iddia ediyorlar? Kendime ve sizlere tek tek soruyorum. İSLAM DÜNYASININ HAKİMİ KİMDİR? Onun için dünya bizile top gibi oynuyor. Yine soruyorum. Tek sizlere ve kendime. Resulullah'ın hükümlerini bana on dakıka anlatbilrimisinzi. Resulullah'ın hükümleri dediğimiz nedir? O ayakta, otururken, yürüken, yatarken, tiacret yaparken, devleti idare ederken hep Rabbının hümü ile hüküm etti. Bu konuda yüzlerce ayet vardır. ' .قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُون۪ي يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌdeki ki: eğer siz Allahı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizleri sevsin ve suçlarınızı mağfiretle örtsün, Allah gafurdur, rahîmdır.'3/31 Şimdi tekrar soruyorum. MEVLUD KUTLAMAK RESULULLAHI TANIMAYA YETERM? Hatırlayın, salat ve selam getirin. Dua edin ama bu Resulullahı tanımanın adı olamaz. Resulullahla ilgili ayetleri okuyup sorgulama yapın. Onun sünnetini onu nekadar tanıyoruz muhasebe ve murakebe yapalım. Ahabı kiramın, tarihimizin mağluyetlerine ve galibiyetlerine bakın okuyun. Görecksniz hep bununla alakalı. Bu ayetin tefsiri hutbemin başına aldığım hadistir tabii sadece bu değil. Ondan önce tefisiri görüşler vereyim.
1. Ayetin iniş sebebi iki sahabinin Resulullah'ın hükmü karşında ki tutumlarında inmiş. 'Zübeyr b. Avvâm ile bahçe komşusu arasında su yüzünden bir anlaşmazlık çıkmıştı. Hz. Peygamber’e başvurdular; o da “Zübeyr! Bahçeni suladıktan sonra suyu sal ki komşun da sulasın” buyurdu. Komşu (bu hükmün din kuralı koyma değil, sulhetme mahiyetinde olduğunu düşünmüş olmalı ki) Hz. Peygamber’e, Zübeyr’in tarafını tuttuğunu ima etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber şikâyetçinin tutumundan hoşnut olmadı ve bu defa Zübeyr’e normal hakkını kullanmasını söyledi. Medineli komşunun bu davranışı sebebiyle 65. âyet nâzil oldu (Müslim, “Fezâ’il”, 129). Buna göre gerçek iman sahiplerinin iki temel vasfı olmalıdır: a) Aralarında bir anlaşmazlık çıktığında Resûlullah’ı hakem kılmak, onun hükmüne başvurmak. Ve itiriaz etmeden teslim olmak.

2. Ayetin tefsiri baştaki hadis. Hadisi okuyalım. Arzu ve istekleriniz benim getirdiğime uymadıkça iman etmiş olmazsınız. Heva kelimesi kullanılıyor. Ne ki yapmak istiyrosunuz, özel hayatta, aile hayatında sosyal hayatta, ticari hayatta, siyasi hayatta. Ve tüm ilişkilerde benin gibi yapacaksınız. Ben nasıl yapmışsam öyle yapmalısınız. Onu tanımassak, yaptıklarının delillerini bilmiyorsak, O'(ass) ona nasıl uyarız. Hucurat suresin, şöyle buyuruluyor. 'يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيِ اللّٰهِ وَرَسُولِه۪ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ Ey o bütün iyman edenler! Allahın ve Resulünün önüne geçmeyin ve Allahdan korkun, çünkü Allah işitir bilir.49/1 Bu ve bundan sonraki ayet, Resulullah'ın (ass) verdiği bir hükmü aralarınta tartışmaları üzere inmiş. Resulullah'ın önüne geçmeyin, yani ona rağmen karar vermeyin. Bütün yaptılarınız boşa gider. Biz Allah'ın resulu hakkında ayak ayak üzere atarak şu şöylidi bu böyleidi der hüküm veririz. İmam Buhari ta buharadan kalkar ve Bağdatı çamı ve hadisin olduğu yerleri gezer onbinlerce hadis toplar. Topladığı bu hadislerin içinden binlercesini almaz Resulullaha iftira atacam diye. Ya biz naler söyleriz onun adına.
III. SONUÇ
İALHİ HÜKMÜ BİLMEKTİR rESULULLAHA İMAN ETMEK
1970 ve 80 yıllarınd a fizilalda okuduğum bu ayetin tefsirinde Fizailali kuranda altını çizdiğim cümlelerle hutbemi
bitireyim. Daha genç bir ilahiyat talebesi iken okumuştum Fizilali. Ve bu ayetin tefsirinde şu cümlelerin altını çizmişim.
İşte “İslâm” ve “İman” budur. Buna göre herhangi bir kimse müslüman ve mümin olduğunu iddia etmeden önce kendisi nerede, İslâm nerededir ve yine kendisi nerede, iman nerededir, buna iyi bakmalıdır.

Bundan sonra ancak demogoji yapılabilir ki, ona da kulak asılmaz, değer verilmez. Bu konuda ortaya konabilecek bir demogoji örneği şudur: “Yüce Allah’ın bu sözü belirli bir zamana bağlıdır ve sadece belirli bir grup insan hakkında geçerlidir!”
Bu iddia, İslâm’ı hiç kavramamış olanların, Kur’an-ı Kerimin üslubu hakkında hiçbir şey bilmeyenlerin sözüdür. Bu yüzeysel yorumun tersine, yüce Allah’ın bu sözü İslâm’ın genel karakterli gerçeklerinden biridir, yeminle perçinlenerek ifade edilmiştir, hiç bir kayıtla sınırlı değildir. Peygamberimizi hakem tutma zorunluluğu, sadece sağlığında O’nun kendisini hakem tutma zorunluluğudur diye bir kuruntuya kapılma ya da bu kuruntuyu başkalarının zihinlerine aşılamak tamamen yersiz ve gerekçesizdir. Söz konusu olan Peygamberimizin şeriatını ve sistemini hakem tutma zorunluluğudur. Yoksa öyle olsaydı Peygamberimizin ölümünden sonra Allah’ın şeriatine ve Resulullah’ın sünnetine hiç yer kalmazdı. Bu görüşü Hz. Ebu Bekir döneminde en sapık dönekler (mürtedler) ileri sürünce Hz. Ebu Bekir bu gerekçe ile onlara karşı savaş açmıştı. Hatta bundan çok daha azını yapanlara, yani Peygamberimiz ölünce zekât verme zorunluluğu konusunda Allah’a ve Peygambere itaat etmekten vazgeçmeye kalkışanlara, Peygamberimizin bu konudaki hükmüne karşı çıkanlara karşı savaş açmıştı. Allah'a emanet olun.
Kardeşiniz
Yalçın İçyer/Essen 18.Rebiulevvel 20.09.2024

Send a message to learn more

Dünya ve içinde olanlar geçicidir, biliyor muyuz? - CUMA HUTBE 21.06.2024 12/09/2024

Dünya ve içinde olanlar geçicidir, biliyor muyuz? - CUMA HUTBE 21.06.2024 Beri tarafta, gönülleri Allah saygısıyla dopdolu olup O’na karşı gelmekten sakınanlar, her türlü azaptan güvenli bir yerdedir. Bahçelerde ve pınar başlarında...

30/05/2024

İNSANLIĞA ÇAĞRIMDIR
AYETEL KURSİYİ OKUYAN MÜSLÜMANLAR KİMDEN KORKUYORSUNUZ?
اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür. 2/255

I. GİRİŞ

EY ZÜLME, KARŞI DURAN, MUSA'nın İSA'nın VE MUHAMMED'in UMMETLERİ NEREDESİNİZ?

Sahibimiz ve sahibi olduğumuz herşeyin sahibi Rabbımıza kulluk olan hamdetmek kulluk görevimizidir. O'na nasıl hamdetmemiz gerketiğini ilahi vahyin ışığında yaşayarak bize canlı bir sünnet bırakan, Hz. Muhammed'e, kendisinden önce ki Resuller'e, ehli beytine ve ashabı kiramına salat ve selam olsun. Rabbım onların yolunda gidenlerden razı olsun bizi onlardan eylesin.
Sevgili kardeşlerim sizleri ve tüm müslümanları ve direnen mazlumları Allah'ın selamı ile selamlıyorum. Rabbım sizlerin ve tüm müslümanları ve direnen mazlumların yardımcısı olsun. Özellikle Filistinde siyonist saldırılarına karşı mücadele veren kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun. Rabbım, yeryüzünde zulüm yapan zalimlerin, fesat yapan müfsitlerin ve büyüklük tasallayan müstekbirlerin oyunlarını bozsun onlara karşı bizlere direniş ve bilinç gücü nasip etsin.
Kardeşler! 1948’den beri özellikle yedi Ekim’den beri Filistinde yapılan katliamlar karşısında susumak, ne insanlığa, ne müslümanlığa yakışmayan bir hal aldı. Allah rahmet etsin, şehit şeyh Ahmet Yasin’in şu iki sözü aklıma geldi. ‘Allah’ım ummetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum.’ Ve başka bir yerde, ‘Ummetin durumu benim durumum gibidir. Vucudları uyuşmuş dilleri konuşuyor.’ Evet iki sözü de doğru. Bugün kendisine müslüman diye hükümetler laftan başka bir şey yapmıyorlar. Lafla gemi yürütüyorlar. Ama insanlık ölmemiş. Başta ABD’de ve diğer birçok ülklerde gerek üniversitelerde gerek spor alanında veya gerek müzik dünyasında insani hassasiyetlerini kayıp etmemiş bir hayli insanlar vardır. Hatta bizzat, Telaviv’de, Filistin’de bırakın müslümanları bu katliamları prötesto eden Yaahudiler vardır. Hırıstıyanlar vardır. Onları tebrik ediyorum. Birde bazı batılı devletlerde vardır. Onun için hutbemin başına, özellikle, Hz. Musa ve Hz. İsa(ass) ları yazdım. Şu noktayı hem islami ve hem de insani hassasiyetim ve sorumluluğumla belirteyim. Şu an katledilen Filistinli, anneler, babalar, gençler, çocukların yerinde, yahudi, hırıstıyan, veya hangi ideolojiye bağlı olursa olsun insanlar olsaydı ve onları katledenler müslümanlar olduğunu söyleselerdi. Ben, Hud suresi 113. Ayetin gereği sizler katliam yapıyorsunuz zulüm yapıyorsunuz diye haykıracaktım ve bu hutbemi tersi yazacaktım. وَلَا تَرْكَنُٓوا اِلَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُۙ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ اَوْلِيَٓاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ Haksızlık yapanlara yönelmeyin, yoksa ateş size de dokunur. Sizin Allah'tan başka dostunuz yoktur; sonra, yardım da göremezsiniz.‘11/113 Ki bu cemaatımızında görüşüdür. Bunu yıllar önce kirminal polisede söylemiştim. Biz zulüm kim yaparsa ve zalim kim olursa olsun onun karşısındayız ve mazlumun yanındayız. Burda hercuma ve sohbetimde dua ve bedua etiğimde bazı kardeşler özellikle beni uyarıyorlar. Bizim hesap verceyimiz tek Rabbımzdır. İşte bende onun için bugün Kur’an’ın temel taşı olan Ayetel-Kursiyi hatırlatmak istedim. Ve insanlığa çağırıda bulundum. Hutbemin sonunda Dışişleri bakanına direk hitapta bulnacam. Onun için hutbemin başına, ‘İNSANLIĞA ÇAĞRIMDIR’ ifadesini kullandım. Evet başta insanımız olmak üzere tüm müslümanlara, hırıstıyanlara ve yahudilere ve diğer din mensuplarına çağırıda bulunuyorm. Hergün siyonist katiller tarafından, 1948 den beri ve özellikle 2024 Ekim’den beri, evleri başına yıkılan, çolukçoğu öldürülen ve enson sığındıkları çadırlar bile bombalana bu kardeşlerimize karşı susmanın hadisin ifadesi ile dilsiz şeytanlık olduğunu ilan ediyorum. Bazı alimler meşhur bir söz ve bazılarıda Hz. Ali’nin sözü kabul etmişler. Bu sözün sıhhatı için şu açıklamaya baş vurun. İster hadis olsun ve ister olmasın ama meşhur ve doğru bir söz. Haksızlığa, zulme insan değerlerini yok etme karşısında susan dilsiz şeytandır. O halde gelin sesimizi yükseltelim ve zalimlerin, müfsitlerin ve müstekbirlerin zulmüne dur diyelim. Özellikle, İsrailoğullarının yani siyonistlerin zülmüne karşı sesimizi yükseltelim ve bu konuda hutbemin başına yazdığım ayetin sahibine sığınalım ve sırtımızı ona dayayalım. Aksi taktirde yüzlerce Kur’an ayeti ve hadisi şerifler bizden hesap soracak. Bir hadisle bu bölümü bitireyim. ‘Müslümanın derdini kendine dert edinmeyen onlardan değildir.’

II.MÜSLÜMANLARA ÇAĞRIM AYETEL KURSİYİ OKUYAN MÜSLÜMANLAR KİMDEN KORKUYORSUNUZ?
Bakara suresinde geçen bu ayet, Fatiha suresi kadar ve hatta daha anlamlı bir ayettir. Bize Rabbımızı anlatıyor. Onun güzel esmasını özetliyor. Tevhidle başlıyor. Şirkin karşıtı tevhit. Yani kelimei tevhid. Allah(cc) tek ilahtır. Kendisini, tek sevmeniz ve kendisinden tek korkmanız ve kendisine tek sığınmanız gereken ilah, ALLAH’tır.(cc). Diridir. Hep olayları tektek takip eder seni gözetler ve yaptıklarını tektek bilir. Bu konuda Mevdudini dört terimini okumanızı özellikle genç kardeşler okunmasını tavsiye ederim. Almancya da çevirdik. Elhemdulillah. Ve ayetel- kursiyi de Seyyid Kutub ve Kurtubiden okuyun. Sevgili dostlarım ve kardeşlerim.
III.SONUÇ
NEDEN SUSUYORUZ?
Ayetel Kursiyi neden aldım ve konumla ilgisi nedir? Almanya’da binlerce cami, mescid, musalla ve dernekler vardır. Ve bizlerin hepimizin olmasada yarıdan fazlası bu ayeti ezbere biliriz. Çünkü ismindende anlaşıldığı gibi Kur’an’ın temelidir. Kürsüsüdür. Peki bu ayeti sürekli okuyan bizler neden susuyoruz? Neden kamuoyu oluşturamıyoruz? Şu an onbinlerce insan mescidlerde hutbe dinliyor veya namaz kılıyor. Diğer taraftan onbinlerce kardeşimiz katledildi ve ediliyor. Yasal hakları neden kullanıp hükümetleri etkilemiyoruz? Kimden korkuyoruz? Bizi bekleyen ölüm ve hesap günü Rabbımıza hesap vereckmiyiz? Bu ayetle ilgili İmam Kurtubi onbeştane rivayet almış. Bu ayeti orada geçen bir rivayette, Resulullah(ass) her namazın akabinde okurdu. Yatağa yatmadan önce diz çöker okurdu ve vucuduna sürererdi. Tabii Allah resulu ayetin anlamını ve ağırlığını çok iyi biliyordu. Sadece teberrüken okumuyordu. Ki oda olur. İmam ebu Hanife’den rivayet edilir. Aytel-Kursi indiğinde, tüm putlar yıkıldı, tüm zorba kırallar, despotlar, zalimler yıkıldı. Şeytanlar insan ve cinden olsun kaçtılar. Kur’an’ın en büyük ve en anlamlı ayeti. Peki kardeşler bugün niçin bu gerçekleşmiyor? O günden çok çok fazla okudğumuz halde neden hastalıklardan kurtulmuyoruz? Neden haksızlık karşısında susuyoruz. Ey imamlar, ustatlar, ey alim üstatlar gelin Rabbımızdan korkalım. Makamımızdan, maaşımızın gitmesinden değil. Rabbımıza hesap veremeyiz. Vallahi ve ve de billahi veremeyiz. Hadiste bu ayetin dili ve dudağı olduğu ve aleyhte ve leyte şehadet edecyi bildirilir. İstermisiniz bu ayet kıyamet günü aleyhimizde şehadet etisin. Mazallah. Allahım bize bu ayetin sorululuğunu nasip et.
SAYIN DIŞİŞLERİ BAKANI ANNALENA BAERBOCK
Hutbemi sayın dışişleri bakanımıza hitapla bitiriyorum. Sayın ANNALENA lütfen bir tarihi okuyun. Aşağlık dugusundan kurtulun ve adil davranın. Size şu kitabı okumayı tavsiye ediyorum. Fıransız meşhur yazar Rocer Garodi’nin İsrail ve Mitler kitabını okuyun. Ve politakanızı gözden geçirin. Yedi ekimden beri kaç sefer gittiniz oralara. Birazda Gazzeyi gezseydiniz. Öldürülen insanların yüzde seksen ve doksanı halk ve onların çocukları. Yıkılan, evler, hastahaneler, mescidler ve özellikle eğitim kurumlarıdır. Lütfen bu katliamı görün. Unutmayın ki tarihte yapılan tüm katliamlar telin edilmiştir. Ve katliamın öncüleri lanetlenmiştir. Burda o isimleri yazmam gerek yok siz daha iyi biliyorsunuz. Ben eminim ki bir gün sizde ağlayacak ve kendinizi eleştireceksiniz.
Evet kardeşler bu çağrımı paylaşalım. Ve mazluların yanında olalım.Allah’a emanet olun.
Kardeşiniz
Yalçın İçyer Essen31.05.2024

Wollen Sie Ihr Service zum Top-Geschäft in Essen machen?
Klicken Sie hier, um Ihren Gesponserten Eintrag zu erhalten.

Kategorie

Webseite

Adresse


Auf Der Reihe 6
Essen
45327

Andere Bücherladen in Essen (alles anzeigen)
Insel der Bücher Insel der Bücher
Gemarkenstraße 65
Essen, 45147

Der Ort für Bücher in Holsterhausen! Gemarkenstraße 65, 45147 Essen, [email protected]

Bücher Schirrmeister Bücher Schirrmeister
Nockwinkel 101
Essen, 45277

Bis 19 Uhr bestellt - am nächsten Tag da: Bestellt hier eure Bücher und lasst sie euch bequem in d

Kleine Bücherwelt Essen Kleine Bücherwelt Essen
Alte Hauptstraße 10
Essen, 45289

Liebe Freundinnen und Freunde, wir freuen uns riesig, euch nun auch auf diesem Wege mit inspirierenden Buchtipps und Dingen, die das Leben schöner machen, beglücken zu können.

Buchhandlung buchkontext Buchhandlung buchkontext
Rüttenscheider Str. 164
Essen, 45131

Literatur und Fachbuch, eine Verbindung, bei der Sie Schönes, Überraschendes, Nützliches und vieles mehr für Erwachsene und Kinder entdecken können.

Buch Decker - Bücher und Medien für Kettwig Buch Decker - Bücher und Medien für Kettwig
Hauptstraße 92
Essen, 45219

Belletristik, Kinderbücher, Sachbücher, Reiseführer und Karten, Lernhilfen, Wörterbücher, Lexika, Krimis, Regionalliteratur, Hörbücher, CDs und DVDs und vieles mehr

Proust Wörter+Töne Proust Wörter+Töne
Akazienallee/Am Handelshof 1
Essen, 45127

www.buchhandlung-proust.de Die Zukunft des unabhängigen Buchhandels

Buchhandlung Polberg Buchhandlung Polberg
Essen, 45276

Ihre Buchhandlung in Essen Steele ! Impressum: http://www.polberg.de/Impressum.htm

Mayersche Buchhandlung Mayersche Buchhandlung
Rüttenscheider Straße 84
Essen, 45130

Thalia Buchhandlung - Thalia.de Thalia Buchhandlung - Thalia.de
Haedenkampstraße 21
Essen, 45143

Magus Bücher Magus Bücher
Gemarkenstraße 67
Essen, 45147

Von internationalen Bestsellern über Klassiker der Weltliteratur bishin zu Kinderbüchern. (Zum Imp

Thalia in Essen Allee-Center Thalia in Essen Allee-Center
Altenessener Straße 441
Essen, 45329

Thalia in Essen Thalia in Essen
Limbecker Platz 1a
Essen, 45127