Starlight Coiffeur Salon
https://instagram.com/weltmeisterstylist
Sehr gute Qualit und zum Top Preis
finden Sie nur bei uns.
Fâtır 29-30
اِنَّ الَّذٖينَ يَتْلُونَ كِتَابَ اللّٰهِ وَاَقَامُوا الصَّلٰوةَ وَاَنْفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِراًّ وَعَلَانِيَةً يَرْجُونَ تِجَارَةً لَنْ تَبُورَۙ
لِيُوَفِّيَهُمْ اُجُورَهُمْ وَيَزٖيدَهُمْ مِنْ فَضْلِهٖؕ اِنَّهُ غَفُورٌ شَكُورٌ
“Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı özenle kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan başkaları için gizli-açık harcayanlar asla zararla sonuçlanmayacak bir ticaret umabilirler. Zira Allah karşılıklarını tam olarak ödediği gibi lütfundan onlara fazlasını da verir. O çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını bol bol verir”.
■ Ticaretin, sosyal hayata, ibadetlere, aile huzuruna ve insanlar arası ilişkilere varıncaya kadar her alanda doğrudan etkisi vardır. Konu Helal - Haram ekseninde değerlendirildiğinde konu daha da geniş bir anlam ve boyut kazanır.
■ Bir toplumda varlığı olması gereken ilk ilim ahlaktır. Burda ahlakî görev ile ahlakî sorumluluğu birbirinden ayırmak gerekir. Ahlakî görev toplumun yüklediği bir konu, ancak ahlakî sorumluluk Allah C.C.’ye karşı bir vazife olmaktadır.
■ Ahlâkî görevin egemen olduğu bir toplum çökmeye mahkumdur. Toplumu şekillendiren mutlak anlamda Allah’a karşı vazifemizi karşılayan “ahlakî sorumluluk” anlayışıdır. İnsanlar ahlakî görev ve görsel olarak algılarlarsa araka planda bal gibi de ahlaksız toplumdur. Allah manevi anlamda bu topluma yardım etmez.
■ Manevi yozlaşmanın başladığı ilk nokta o toplumun ticari hayatıdır.
■ Allah Resulü SAV. Medine’de ilk yaptığı icraatlarından biri “Medine İslam devletinin” ticaret hayatını düzenlemek olmuştur.
■ İslam toplumu, ahlak toplumu olduğundan İslam medeniyetinin temellerinden olan “ticaret hayatını” katı kurallara bağlamıştır.
■ Medine İslam devletinin temeli ahlak olup ana değeri dürüstlüktür.
■ Bugün insanlığın en çok ihtiyacı olan ahlaktır ancak uygulanan sistemler ahlaklı olmaya müsade etmez.
■ Medine İslam devletinde ve o modeli uygulayan İslam toplumlarında iki önemli faktör - ilke ön plana çıkar:
Kul hakkı,
Helal kazanç bilincidir.
Bu iki ilke:
Kalite ve verimliliği,
Kalp huzuru
başta olmak üzere sosyal barış ve toplumsal ahlakın koruyucu unsurlarından ilkini oluşturur.
■ İslam, her Müslümana başkalarının hakkını gözetmesi ve bu anlamda düşen sorumlulukları yerine getirmesini emreder.
■ İslam, ticari hayatı sadece “dünyalık cezalara” bağlamaz. Ticareti, kul hakkı sayması ve itikadi olarak değerlendirmesi olaya ne denli ciddi yaklaşıldığının ispatıdır. Bir çok müctehid İmam başta İmam Azam Ebuhanife olmak üzere Kul hakkını itikadi konusu olarak ele almışlardır.
■ Gerçek ticâretin nefsi Allâh’a satmak olduğuna iman eden Mü'min, “…Bütün insanlar sabahleyin kalkarlar giderler, kimisi nefsini satar, kimisi de onu ya azad eder ya da helâk.” Hadisini gözardı etmez. (Müslim, “Tahâret”, 1; Tirmizî, “Da‘avât”, 85)
■ İslam, her şeyden önce ticaret ortamına güvenli bir zemin sunar. Güven, ekonomik hayatın en önemli zeminidir. Sadece ticaret hayatında değil, İslam her alanda güven sunar.
■ İslâm Hukuku Mecelle’de “Beraet-i zimmet asıldır” kaidesi kişinin, ispat edilmedikçe suçsuz ve borçsuz olduğunu ifade eder. İslam, insanların ne ırkına, ne milletine ne de dinine bakar. Bu kaide aslında her insana toplumda ticaret hayatı dahil sınırsız bir güvence verir.
■ İslam Ticaret hukukunda Helâl kazancı hedeflemek farzdır.
Bakara Suresi;
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ كُلُوا مِمَّا فِي الْاَرْضِ حَـلَالاً طَـيِّباًؗ وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِؕ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبٖينٌ﴿١٦٨
اِنَّمَا يَأْمُرُكُمْ بِالسُّٓوءِ وَالْفَحْشَٓاءِ وَاَنْ تَقُولُوا عَلَى اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ ﴿١٦٩
﴾168﴿ “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan maddelerin helâl ve temiz olanlarından yiyin; şeytanın peşinden gitmeyin, çünkü o apaçık düşmanınızdır”.
﴾169﴿ “O size ancak kötülüğü, çirkinliği, Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi buyurur”.
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُوا لِلّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ ﴿١٧٢﴾
﴾172﴿ “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin ve Allah’a şükredin; eğer O’na kulluk ediyorsanız”.
■ Alemlerin efendisinin buyruğu hadisinde: “Helal kazanç peşinde koşmak farz üstüne farzdır. Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ
■ İslamda temiz kazanç farzdır. Helal bir TL, haram olan 1 milyardan üstündür.
Maide 100. Ayet
قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَبٖيثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَـثْرَةُ الْخَبٖيثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَࣖ ﴿١٠٠
﴾100﴿ De ki: “Kötünün çokluğu sana ilginç gelse de iyi ile kötü bir değildir. O halde ey akıl sahipleri, Allah’a âsi olmaktan sakının ki kurtuluşa eresiniz!”
■ Haramla elde edilmiş kazançla yapılacak bir ibadet kabul edilmez.
“Lebbeyk! Allâhümme lebbeyk! Buyur Allahım buyur!
Emrine amadeyim!” şeklinde nida eden Müslüman harama tenezül etmemelidir.
■ Zekât ve sadakalar helal kazançla verilir. Efendimiz ASV “Bir hurma bile olsa helal yoldan kazanılmış maldan sadaka verin” Allâh CC tıpkı bir şahsın sevdiği hayvanın (devesinin veya atının) yavrusunu özenle yetiştirip büyüttüğü gibi avucunun içine alarak Uhud dağı gibi hatta daha da fazla büyüteceğini yani dağ ağırlığında sevap vereceğini buyurur.
■ İslam, ticaret dahil her işe besmele ile başlamayı emreder.
■ Efendimiz S.A.V. besmele için hadislerinde: “Değer verilen hangi iş olursa olsun Allâh’ın zikri ile başlanmamışsa o iş güdüktür, eksiktir” buyurmuştur. (Dârekutnî, es-Sünen)
■ “Değer verilen hangi iş ne olursa olsun ‘Bismillah’ ile başlanmamışsa bereketsizlikle sonuçlanır. (Ve’l-âsâri’l-vâkı‘a fî tefsîri’l-Keşşâf)
■ İslam Ticaret Hukuku; “Allah’ın koyduğu esasları gözetmeden
ve efendimiz S.A.V.’in hadisleri dikkate almadan kazanılan servetlerin ne kadar çok olursa olsun sahibine huzur
vermeyeceği” ilkesi göz önünde bulundurularak belirlenmiştir.
■ İslam Ticaret Ahlakında, İşe erken başlamayı, Efendimiz S.A.V. mübarek Hadisleriyle teşvik eder;
“Allâhım! Ümmetimden işe erken başlayanların faaliyetlerini bereketli kıl.”Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 78; Tirmizî, “Büyû‘”, 6; İbn Mâce, “Ticârât”
■ Allah'dan korkan ve Resulüne ittaat eden Mü'minler “Rızkı verenin Allâh olduğu bilinciyle tevekkül ederler.
“Yeryüzünde kımıldayan hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah’ın üzerine olmasın!”
Hud Suresi Ayet 6
وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاؕ كُلٌّ فٖي كِتَابٍ مُبٖينٍ ﴿٦
“Yeryüzünde kımıldayan hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah’ın üzerine olmasın. Allah onların halen bulunduğu yeri de emanet olarak konulacağı yeri de bilir; hepsi apaçık kitapta vardır”.
■ Mü'minler, ticarette ortak olanların diğer ortağının Allâh te‘âlâ olduğunun bilincinde olmaları gerekir.
Ebû Hureyre’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber
şöyle buyurmuştur:
“Alâh Te‘âlâ iki ortaktan birisi diğerine ihanet etmediği müddetçe
ben onların üçüncü ortağıyım. Eğer birisi diğerine ihanet ederse ben aralarından çıkarım.” Ebû Dâvûd, “Büyû‘”, 26; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, VI, 78.
■ Ticarette, dünya-ahiret dengesini gözetmek Allah’ın emridir.
Nur Suresi 37 - 38
فٖي بُيُوتٍ اَذِنَ اللّٰهُ اَنْ تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فٖيهَا اسْمُهُۙ يُسَبِّحُ لَهُ فٖيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْاٰصَالِۙ ﴿٣٦
رِجَالٌۙ لَا تُلْهٖيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَاِقَامِ الصَّلٰوةِ وَاٖيتَٓاءِ الزَّكٰوةِۙ يَخَافُونَ يَوْماً تَتَقَلَّبُ فٖيهِ الْقُلُوبُ وَالْاَبْصَارُۙ ﴿٣٧﴾
لِيَجْزِيَهُمُ اللّٰهُ اَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَيَزٖيدَهُمْ مِنْ فَضْلِهٖؕ وَاللّٰهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَٓاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ ﴿٣٨﴾
﴾36﴿ Allah’ın yapılmasına ve içinde isminin anılmasına izin verdiği evlerde, akşam sabah Allah’ı tenzih ederek anarlar;
﴾37﴿ Ticaretin de satımın da kendilerini Allah’ı anmaktan, namazı hakkıyla kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoyamadığı, gözlerin ve gönüllerin dehşetle sarsılacağı bir günden korkan kişiler;
﴾38﴿ Anarlar ki, Allah kendilerini, yaptıklarından daha güzeli ile ödüllendirsin, daha fazlasını da lutfundan versin. Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır.
■ İslam ticaret ahlakının en önemli ilkelerinden biri: Ticarette Şeytan’ın hilelerini karşı uyanık olmaktır. Şeytanın faaliyet alanları insanların sahip olduğu zaaflardır.
Bakara Suresi 168 - 169
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ كُلُوا مِمَّا فِي الْاَرْضِ حَـلَالاً طَـيِّباًؗ وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِؕ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبٖينٌ ﴿١٦٨﴾
اِنَّمَا يَأْمُرُكُمْ بِالسُّٓوءِ وَالْفَحْشَٓاءِ وَاَنْ تَقُولُوا عَلَى اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ ﴿١٦٩﴾
﴾168﴿ Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan maddelerin helâl ve temiz olanlarından yiyin; şeytanın peşinden gitmeyin, çünkü o apaçık düşmanınızdır.
﴾169﴿ O size ancak kötülüğü, çirkinliği, Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi buyurur.
■ Haramı fırsat ve ganimet olarak bilinmez.
Araf Suresi Ayet 58
وَالْبَلَدُ الطَّيِّبُ يَخْرُجُ نَبَاتُهُ بِاِذْنِ رَبِّهٖۚ وَالَّذٖي خَبُثَ لَا يَخْرُجُ اِلَّا نَكِداًؕ كَذٰلِكَ نُصَرِّفُ الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَشْكُرُونَࣖ ﴿٥٨
﴾58﴿ “Güzel memleketin bitkisi rabbinin izniyle (güzel) çıkar; kötü olandan ise faydasız üründen başka bir şey çıkmaz. İşte biz şükreden bir kavim için âyetleri böyle açıklıyoruz”.
■ Müslümanların önceliği berekettir. Ticarî hayatta;
Yalan söylemek,
Alım veya satım sırasında yemin,
Hile,
Adatma,
İşin hakkını vermeme,
Emek istismarı,
İşten kaytarma yasaktır.
■ Hem satıcının hem de alıcının rıza ve gönül hoşnutluğu önceliklidir.
Mal dolaşımında güven,
Anlaşmalara uymak,
Gönül hoşluğu,
Ticaretin olmazsa olmazıdır. Haksızlık, kavga, çekişme yasaktır. Bir çok yaptırımlara tabidir.
■ Ölçü ve tartıyı düzgün tutmak Ayeti kerime ile sabit farzdır.
İsra Suresi Ayet 35
وَاَوْفُوا الْكَيْلَ اِذَا كِلْتُمْ وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقٖيمِؕ ذٰلِكَ خَيْرٌ وَاَحْسَنُ تَأْوٖيلاً ﴿٣٥
﴾35﴿ “Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha iyidir hem de sonucu daha güzeldir”.
■ Hile yapmak, aldatmak ve sahtekarlık yasaktır. Efendimiz S.A.V. şöyle buyurmuştur; “Bizi aldatan bizden değildir” hadisi insanı korkutan bir özelliğe sahiptir.
■ Malın ayıbını ve kusurunu gizlemek yasaktır.
“Müslüman müslümanın kardeşidir. Ayıbını ve kusurunu açıklamadan böyle bir malı din kardeşine satmak hiçbir müslümana helal değildir” İbn Mâce, “Ticârât”, 45
■ Alışverişte, hem satıcı hem de alıcı fiyatda birbirlerine ikramda bulunmalıdırlar.
■İslam'da ticarette tefecilik, tekellik şimdiki tabirle kartelleşme yasaktır.
■ Pazarlıkta, taraflar edep ve ahlak dairesi dışına çıkamazlar.
■ Kâr makul olmalı, aşırıya gidilmemeli, yüksek tutulmamalıdır.
■ Bazı durumlarda satıcı müşterinin durumunu dikkate alarak bazı hallerde zararı göze alması ihsandır. Örneğin, alıcının fakir veya zaruret halinde olması gibi.
■ Satıcının, yaptığı ticarî akitten pişmanlık duyup da bozmak isteyen alıcının talebini kabul etmek ihsandır. Bunun fıkhî adı ikâle’dir.
■ Alacaklı, hakkını talep ederken ölçüsü nezaketli olmalıdır.
■ Karaborsacılık veya stokculuk yasak ve ağır cezai yaptırımları vardır.
■ “Malını piyasaya arzederek ticaret yapan rızıklandırılmış, ihtikâr (karaborsacılık) yapan ise lanetlenmiştir”. İbn Mâce, “Ticârât”, 6; Dârimî, “Büyû‘”, 12.
■ Meşruiyet görüntülü kazançlardan uzak durmak gereklidir.
Bazı kazançlar vardır ki bunlar meşruiyet görüntüsü verilerek elde edilir. Burada esas amaç kanuna takılmamaktır. Yani hileli satış veya alışlar…
■ Alış-veriş arkasına kamufle edilmiş fâiz: “bey‘u’l-îne” yasaktır.
Îne, bir mal peşin olarak satıldıktan sonra aynı satıcı tarafından daha pahalı bir fiyata veresiye olarak geri satın alınmasıdır.
Özellikle borç ilişkilerinde faizi kamufle etmek amacıyla ortaya
konulmuş bir akittir. Bu satışta haramdır.
■ Rüşvet yasaklanmıştır.
“Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin”Bakara 188
“İnsanların mallarından bir kısmını bile bile haksız yere yemek için
rüşvetle hakimlere koşmayın” buyurulmaktadır.
■ Müslüman, kanaatkâr olur, hırstan ve tamahtan kaçınır.
■ Ticareti Emânet görmek ve karşı tarafa güven verme zenginliktir.
Ticarî hayatın en önemli değeri güven unsurudur. Enes b. Mâlik’in rivayetine göre EfendimizS.A.V, :
“Güven, zenginliktir” buyurmaktadır.
■ Cuma namazı vakti ticaret bırakılır.
■ İş meşru olmalı ve işçi işin hakkını vermelidir
■ Çalıştırılan eleman her anlamda özellikle başarılı olması halinde takdir edilmelidir.
■ Müslüman, kazanca şâibe karışabileceğini dikkate alarak sadaka vermek durumundadır.
■ Kazançdan zekat verilir. Bu yolla kazançda tatlandırıcı kullanılmış olunur.
■ Zekât ve infak /vermek Müslümanın imanının sıdkına delalet eder bunun da şartı “helal kazançtır”.
■ “İslam Ticaret Ahlakı tamamen Medeni olup çağlar üstüdür”.
■ Allah'a ve Resulüne iman etmiş Müslümanlar “Kazançta hamd ve şükür, yoklukta sabır ile Allah’a yaklaşma” derindedir.
■ Müslümanlar Görgüsüzlükten kaçınmak / Tevazuu elden bırakmamak durumundadır.
https://www.instagram.com/weltmeisterstylist?igsh=MW1tdjc0c3M2ZHkyZQ==
https://www.instagram.com/weltmeisterstylist
GÖKHAN SAV, ACADEMİ World Champion Stylist & Colorist (@weltmeisterstylist) • Instagram photos and videos 918K Followers, 7,653 Following, 55 Posts - See Instagram photos and videos from GÖKHAN SAV, ACADEMİ World Champion Stylist & Colorist ()
Klicken Sie hier, um Ihren Gesponserten Eintrag zu erhalten.
Videos (alles anzeigen)
Kategorie
Service kontaktieren
Telefon
Adresse
Munich
Corneliusstr . 31
Munich, 80469
-Friseurmeister seit 1989 -Spezialist für perm.ChI Haarglättungen und Trainer seit 2006 -englischer Haarschneidetechnik und Farbe -Mykotherapeut
Hesseloherstraße 1
Munich, 80802
Impressum: https://www.budz-friseure.de/about/ Datenschutz: https://www.budz-friseure.de/j/privacy Wi
RumfordStr. 3
Munich, 80469
Salon FABIEN K COIFFEUR Edel-Salon im Münchner Glockenbachviertel . Die Räume des Salons versprühen lässige Eleganz in New Yorker Loft-Atmosphäre. Der Gast erlebt hier Haute Coiff...
Lindwurmstraße 67
Munich, 80337
Willkommen bei Munich Hair Style! Wir haben Mo-Fr von 9:00-20:00 Uhr und Sa von 09:00-19:00 Uhr ge?