Kadın Üreticiden

İlk çorbalarımızı dağıtmaya başladık. Şifa olsun.
Hepinize binlerce kez teşekkürler. 🙏
Biz, küllerimizden yeniden doğmasını iyi biliriz 👊

with .repost
・・・
Sahip olduğumuz tüm olanaklarla afetzedelerin yaralarını sarmak için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz.
🖤Teşekkürler Duru Bulgur’a! 🙏🖤

Kdz. Ereğli Kadın Gücü Kooperatifinin, Malatya’da kurulacak olan Mobil Mutfak için tarhana ve erişte yardımı da elimize ulaştı. Çok teşekkür ederiz. İyi ki varsınız ! 🤲🏻🤲🏻🖤

Depremzedeler için başlatmış olduğumuz ilk kampanyamız olan Mobil Mutfak için destekte bulunan bütün üretici kadınlarımıza, bütün kadın kooperatiflerine, evdeki tarhanasını eriştesini bizlerle paylaşan herkese ayrı ayrı çok teşekkür ederiz. 🙏🙏🙏
Mobil Mutfağımız, en kısa zamanda Malatya’nın köylerinde yerini alacak. 🤲🏻

Herkese şifa olsun.

Sonsuz sevgilerle. 🖤
Kadın Üreticiden Ekibi

Gün birlik olma günü, destek olmak isteyenler WhatsApp iletişim hattı ile iletişime geçebilir.

Deprem bölgesinde mobil mutfak kuruyoruz. Elinde tarhana ve eriştesi olan üreticilerimizden bize ulaşmasını bekliyoruz❗️

Küresel İklim Değişikliğinin Etkisi: Uzun süre hasta kalmak❗️

İklim değişikliğinin sonuçlarını yeterince fark etmesek bile hayatımızın her alanında görüyoruz. Küresel iklim değişikliği nedeniyle gerçekleşen ısı artışı, hava kirliliği, buzulların erimesi, su ve gıda kalitesinin düşmesi gibi birçok etken, hastalık sürelerinin uzamasına ve hatta yeni tip virüslerin ortaya çıkmasına neden oluyor.

Cittaslow hareketinin kuruluş amacı kentlerin kendi kimliklerine sahip çıkarak küreselleşme sonucu ortaya çıkan kentlerin birbirine benzemesine, aynılaşmasının önüne geçilmesidir. Kentlerin yönetilirken yerel yemeklerine, yöresel mimarisine, geleneklerine, göreneklerin, zanaatlarına, esnafına sahip çıkılması ve desteklenmesi, birliğin üye kentler için ortaya koyduğu kriterler vasıtasıyla sağlanmaya çalışılmaktadır.
2009 yılında Seferihisar’ın Cittaslow Birliği’ne üye olmasıyla kurulan Türkiye ağının 21 üyesi vardır.

Her şeyi hızlı tükettiğimiz bir dönemde yaşıyoruz. Bedenimizin ve zihnimizin sağlıklı kalabilmesi için öncelikle doğal besinler ile beslenmek ve sonrasında zihnimizi dinlendireceğimiz uğraşlar edinmek önemli 🌷🌱

1947 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın yıldönümü olan 24 Ekim tarihinin "Birleşmiş Milletler'in amaçlarını ve başarılarını dünya halklarına duyurmaya ve onların desteğini almaya adanacağını" ilan etti.

Yerel üreticilerin el emeği ile özenerek ürettiği ürünler tercih etmek hem üretici hem tüketici için bir kazan-kazan alışverişidir. Peki neden?
🔸 Paketli gıdaların içerdiği hiçbir kimyasalı içermeyen ürünlere ulaşırız.
🔸 Zamanında yetişen, besin değeri yüksek gıdalar ile besleniriz
🔸 Ev ekonomisine katkıda bulunmak için emek harcayan üreticileri destekleriz
🔸 Ülke ekonomisine katkıda bulunuruz

Bireylerin karbon ayak izini kullandığı ürünler ve yaşam tarzı belirlediği gibi ürünlerin karbon ayak izinin belirlenebilmesi için de yaşam döngüsü analizi yapılmalıdır.
Yaşam Döngüsü Analizi; bir ürün veya hizmetin üretim sürecinin en başından sonuna ham madde halinden tüketici tarafından atık olarak atılacak zamana kadar farklı aşamalardaki çevresel etkileri hesaplamak için kullanılan bir yöntemdir.

Karbon ayak izi, yeryüzünde yaşayan tüm insanların günlük yaşamında kullandığı ve satın aldığı ürünler, ısıtma - soğutma için harcadığı
enerji, yaşamı boyunca kullandığı ulaşım araçlarının atmosfere yaydığı karbondioksit miktarı gibi birçok değişkenin bir araya gelmesi ile oluşan bireyin atmosfere yayılmasına neden olduğu karbon miktarına işaret eden bir terimdir.

Katma değer; bir ürüne, hizmete emek ile eklenen değerdir. Kadın kooperatifleri de emekleri ile işleyerek ortaya çıkardıkları ürünler ile katma değer oluşturmaktadır.
Bir domino etkisi gibi küçük ölçekli başlayan üretimin ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunduğunu da unutmamak gerekir. İşte bu yüzden küçük ölçekli kadın üreticilerin emeklerini görünür kılarak bu potansiyelin güçlendirilmesi önemlidir.

Permakültür, doğayı gözlemeye dayanan, yaşam alanlarının, doğal ekosistemleri örnek alarak dengeli, tutarlı ve dirençli olmasını sağlayacak şekilde tasarlanmasını içeren görüştür.

Genel olarak yeryüzüne özen gösterme, insanların gıda, barınak, eğitim, ve mutlu ilişkilere sahip olmaları için gerekli kaynakları sağlamayı görev edinir.

Dünya nüfusu arttıkça düzen değişiyor ve insan olarak dünyadaki yaşamımızı sürdürebilmemiz için daha sorumlu bir şekilde yaşamamız gerekiyor. Atık sorunu günümüzde büyük bir sorun ve geri dönüşümün önemi kurumlar tarafından dikkate alınmaya bu konuda projeler üretilmeye başlandı. Peki bireysel olarak ne yapabiliriz? Evde sıfır atık prensibine göre bir düzen kurmak isteyenler için gerekli adımları sizler için düzenledik

🔸 Tüketeceğiniz kadar alın. Evdeki atığı azaltmaya ilk olarak tüketimi sınırlandırarak başlamalıyız. İhtiyaç olan, ihtiyaç duyulduğu kadar alınmalı.
🔸 Arta kalan yemekler/ malzemeler tekrar hangi tarifte kullanılabilir? Atmadan önce değerlendirecek senaryolar düşünülmeli.
🔸 Plastik tüketimini azaltın. Mümkün olduğunca plastik ambalajlı ürün almamak alternatiflerini tercih etmek gerekir. Örneğin plastik şişedeki şampuan yerine katı şampuan tercih edilebilir.
🔸 Alışverişlerinizde kendi bez çantalarınızı kullanmak, pet şişe yerine cam şişe ya da termos tercih etmek gibi plastik tüketimlerinizi gözden geçirip azaltabilirsiniz.
🔸 Temizlik ürünlerinizi karbonat, elma sirkesi, beyaz sirke, limon gibi doğal ürünler kullanarak kendiniz yapabilir ya da içeriği temiz temizlik ürünleri üreten üreticileri tercih edebilirsiniz.
🔸 Yemeği evde, tüketeceğin kadar hazırlayın. Hazır ve paketli yiyecekler beraberinde ambalaj atıklarını da getiriyor.

Mutfağımızdan çıkan tüm organik atıkların özel bir kapta çürütülmesi ve gübreye dönüşme evresi kompost olarak adlandırılır.
Çiçek, meyve ve sebze yetiştirirken toprağı canlandıran bu gübreler aynı zamanda toprağın işlenebilmesini ve daha verimli hava alabilmesini sağlar.

Aldığımız besinler bizi doyurmanın yanı sıra zihnimiz ve ruhumuz için gerekli enerjiyi de sağlar. Mutlu ve sağlıklı bir yaşam için iyi beslenmek ilk şarttır. Paketli ürünlerden olabildiğince uzak durmak, yerel üreticilerin sattığı zamanında yetişen ve en zararsız şekilde işlenen doğal ürünleri tercih etmek önemlidir.

Dünyada 3 kadından 1'i tarım ile uğraşıyor ancak verilere göre tarımsal arazilerin %50'den fazla sahipliği erkeklere ait. Kadınlar işleyişi yürüten tarafta olsa da karar verici konumda değil.
Cinsiyet eşitsizliğinin getirdiği dezavantajı göz önünde bulundurarak, kırsal kalkınmada kadın üreticileri destekleyerek karar verici konumda olmaları için çalışıyoruz. 💛

Beslenme alışkanlıklarımıza dikkat ederek farklı kaynaklardan maruz kaldığımız toksinleri vücudumuzdan atmak mümkün ⬇
▫️Bol bol su için
▫️Şeker ve tatlandırıcı tüketmeyin
▫️İşlenmiş gıdalardan uzak durun
▫️Sebzeleri ve meyveleri mevsiminde tüketin
▫️Et ve balık seçiminizi iyi yapın

Toksin, canlı organizmaların metabolik aktivitelerinin sonucunda oluşan ya da dışarıdan vücuda alınan zehirli maddelere denir. Toksinler dışarıdan, solunum yoluyla, fiziksel temasla ya da beslenme yoluyla alınabilir. Çevresel faktörler ve yaşam tarzı dışarıdan alınan toksin oranını oldukça etkiler. Vücudumuzda ise metabolizma çalıştığı sürece toksin üretir. Her nefes alış verişimizde hücrelerimiz oksijeni kullanıp glikozu yakarak enerjiye çevirir. Bu sırada serbest radikaller oluşur ve serbest radikaller sağlıklı hücrelere saldırıp onların yapılarını bozar. Vücutta üretilen toksinler metabolik reaksiyonlar, bağırsak mikropları ve duygusal durumların sonucu olarak ortaya çıkabilir.

Artan nüfus ve değişen iklim koşulları bizlere yeni bilmediğimiz yeni sorunlar getirmekte. Hem kendi sağlığımızı hem de dünya sağlığını korumak adına sürdürülebilir beslenme alışkanlığı edinmemiz önemli ⬇️

🔸 Organik beslenmeye önem gösterme
🔸 Yerli üreticiden alışveriş
🔸 Sebze- meyve'yi mevsiminde tüketme
🔸 Hayvansal besin tüketimini azaltma, bitkisel besin tüketimini arttırma

Her mevsim ayrı tatlar... Peki bu mevsimde neler var?

Mevsiminde tüketilen sebze-meyveler doğal olarak yetiştirildiği ve doğal yolla olgunlaştıkları için vitamin ve mineral açısından zengindirler ve daha lezzetli olurlar.
Siz bu mevsimde hangi meyve - sebzeleri tercih ediyorsunuz?

Vücudun kendini yenileyebilmesi, büyümesi, gelişmesi ve sağlıklı bir yaşam rutini oluşturabilmesi için yardımcı bir vitamindir.
B12 vitaminini kırmızı et, tavuk, balık, deniz ürünleri, süt, yumurta, yoğurt gibi hayvansal kaynaklı gıdalardan alırız.

🔸 B12 eksikliği kendini unutkanlık ile gösterir, düzenli kullanımda hafızayı güçlendirir.
🔸 Folikasit ile birlikte çalışarak kansızlığa iyi gelir.
🔸 Saç, tırnak ve cilt sağlığını destekler.
🔸Hücre onarımını destekler