Keçiören Kuyubaşi Camii

Keçiören Kuyubaşi Camii updated their address.

21.07.2017 Tarihli Cuma Hutbesi: “Tükenmeyen Hüznümüz: Kudüs ve Mescid-i Aksâ”

Türkiye Diyanet Vakfı

Allah’ım!
Mescid-i Aksâ’yı ve İslam beldelerini işgale yeltenenlere fırsat verme! Müslüman kardeşlerimize içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için yardım eyle! Bizlere yeniden aziz bir ümmet olarak adaleti ayakta tutmayı nasip eyle!
Hayırlı Cumalar

Diyanet İşleri Başkanlığı

Mahyalarda birlik ve beraberlik mesajları…

Diyanet İşleri Başkanlığı, FETÖ'nün hain darbe girişiminin birinci yılı olan 15 Temmuz'da, Türkiye genelinde “Salâların Şahit Olduğu Direniş:15 Temmuz” ve "Ezanları Susturan Darbelerden, Darbeleri Susturan Salâlara" şiarıyla düzenlediği programlar kapsamında, camilere şehitlerimizi anma ve birlik mesajları içeren mahyalar asıldı.

15 Temmuz gecesi salâyla milleti hain darbe girişimine karşı direnişe çağrıldığı minarelere, 15 Temmuz’un sene-i devriyesinde "Şehitlerimize Rahmet Olsun, Birliğimiz Daim Olsun!", "Şehitlerimize Rahmet Olsun, Kardeşliğimiz Daim Olsun!", "Birliğimiz ve Kardeşliğimiz Daim Olsun!" gibi ünlemler mahyalarda kullanıldı.

Sultanahmet Camii'ne ''Şehitlerin ruhu şad olsun'', Süleymaniye Camii ve Edirne Selimiye Camii’ne “Birliğimiz Daim Olsun'' yazılı mahya asıldı.

Türkiye Diyanet Vakfı

'Salâların şahitlik ettiği şanlı direniş..'
Hayırlı Cumalar

Keçiören Kuyubaşi Camii's cover photo

14.07.2017 Tarihli Cuma Hutbesi : Salâların Şahit Olduğu Direniş:15 Temmuz

07.07.2017 Tarihli Diyanet İşleri Başkanı Görmez’den Iğdır Ulu Camiinde Cuma Hutbesi

07.07.2017 Tarihli Cuma Hutbesi: İmanımız ve İnsanlığımızın İmtihanı: Mülteciler

30.06.2017 Tarihli Cuma Hutbesi: Allah’ın Sıkı Tutulmasını Emrettiği Bağ: Sıla-i Rahim

23.06.2017 Tarihli Cuma Hutbesi: “Ömrümüzü Ramazan Kılabilmek”

16.06.2017 Tarihli Cuma Hutbesi: "Zekât, Kazancı Artırır; Faizi Yok Eder"

09.06.2017 Tarihli Cuma Hutbesi: “Kur’an Ayında Kur’an’la Buluşalım”

Keçiören Kuyubaşi Camii

Diyanet İşleri Başkanlığı

Diyanet İşleri Başkanı Görmez'den Ramazan Bayramı mesajı

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla.
Ramazan-ı Şerifin rahmet, mağfiret ve bereket ikliminden sonra yeni bir bayrama daha kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Rabbimize sonsuz hamd ü senalar olsun. Bu bayramın ülkemize, milletimize, İslam âlemine ve bütün insanlığa huzur, barış, merhamet ve esenlik getirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum. Bayramınız mübarek olsun.
Müslümanlar olarak hepimiz Ramazan’ın eğiten, şifa veren, tazeleyen günlerini yaşadık, gecelerini ihya etmeye çalıştık. İmsakın bereketinden, iftarın sevincinden, teravihin birlik ve beraberliğinden, mukabelenin huzurundan nasibimizi aldık. Kur’an’la, oruçla, fıtır sadakasıyla, zekâtla bedenimizi ve ruhumuzu arındırdık, Rabbimize yakınlaşmaya gayret gösterdik. Ramazan ayı boyunca hep birlikte irade eğitiminden geçtik; irademizi heva ve heveslerimizin, arzu ve isteklerimizin kölesi olmaktan kurtardık. Şimdi şükretme ve sevincimizi, neşemizi, huzurumuzu birbirimizle paylaşma zamanı.
İnsanı ve toplumu kucaklayan bayramlar, dünü yâd etme, bugüne anlam verme ve yarını inşa etme zamanlarıdır. Bayramlar bizleri geleceğe taşıyan, tarih sahnesinde biz Müslümanlara süreklilik kazandıran müstesna ve mukaddes günlerdir. Bayramlar her yüreğin muhtaç olduğu mutluluğu, güveni ve dostluğu yaşama, diğer yüreklere de yaşatma fırsatıveren manevi mevsimlerdir. Müslüman olma ve Müslüman kalma şuurumuzun canlandığı, iman kardeşliğinin yeryüzünün bambaşka noktalarında yeniden tezahür ettiği nadide zaman dilimleridir. Bayramlar alelade tatil günleri değil, zamanın en kıymetli duraklarıdır.
Bayramların birbirini tamamlayan dört farklı boyutu vardır.Bunlardan ilki, inanç boyutudur. Bayramlar şeâirdendir, yani dinimizin yüce değerlerini ve ilkelerini sembolize ederler. Şeâir sayesinde Müslümanlık bilincimizi diri tutar, dinî ve manevî mirasımıza sahip çıkar, medeniyetimizin vazgeçilmez ve dokunulmaz güzelliklerini genç nesillere aktarırız.
Bayramların ikinci boyutu, ibadet boyutudur. Yılda sadece iki defa eda edilen ve Peygamberimizin sünneti gereği kadını veerkeğiyle, çocuğu, genci ve yaşlısıyla bütün Müslümanları bir araya toplayan bayram namazı, ibadetin doruğudur. Bayram namazında aldığımız o tekbirler, gönüllerimizden taşan ve dalga dalga şehre yayılan şükrümüzün, sevincimizin, neşemizin, huzurumuzun simgeleridir.
Bayramların üçüncü boyutu, tarih boyutudur. İçinde Kur’an’ın nazil olduğu mübarek bir ayın nihayetinde idrak ettiğimiz Ramazan Bayramı, aslında İslam’ın doğuşunun bayramıdır. Kur’an’a kavuşmanın nihayetsiz coşkusunu ve onurunu yaşayan müminler, Kur’an ile şekillenen bir hayatı, Kur’an ile anlam kazanan bir dünyayı, Kur’an ile istikrar bulan bir toplumu geleceğe taşımakla sorumludur. Bu sorumluluk bayramlarda bir daha hatırlanır ve bayram bu şekilde bize tarih sahnesinde süreklilik kazandırır.
Bayramların iç içe geçmiş boyutlarından dördüncüsü ise ahlak boyutudur. Bayramlar iman ve ibadetimizin yanı sıra ihsanımızı, ahlakımızı, erdem ve faziletlerimizi de biz Müslümanların gündemine taşır. Bencil, haris, müsrif, riyakâr, açgözlü, kibirli kişiliklerin dünya ve ahirette duçar kalacağı kayıpları hatırlatırcasına, bayramlar bizi kanaate, samimiyete, tevazua ve merhamete davet eder. Bayramların en büyük kazancı, gönlümüzün derinliklerine kadar sevinci hissetmek ve o sevinci ve neşeyi aile efradımıza, komşularımıza, dostlarımıza, arkadaşlarımıza, hatta bütün insanlığa yaymaktır.
Bu bayram yine bizleri bekleyen önemli vazifeler var. Bayram ilmihâli diyebileceğimiz bu kıymetli ve şerefli vazifelerin başında bayramın ruhunu iliklerimize kadar hissetmek ve bayram yapamayanlara bayram yaptırmak geliyor. Rabbimizin bayram ikramına karşı duyduğumuz minnettarlığı ifade etmenin ve bu ikramı O’nun rızasını kazanmak için bir fırsata dönüştürmenin yolu paylaşmaktan geçiyor. Sevincimizi ailemizle paylaşalım; eşlerimizin yüzünü güldürelim, çocuklarımızı sevindirelim, anne babamızı mutlu edelim. Ailemiz için attığımız her türlü hayırlı, uğurlu, güzel adımın bizi Rabbimiz katında yücelteceğini unutmayalım. Üzerimizdeki akraba ve komşu hakkını ödemek, bağlarımızı güçlendirmek, dua ve rıza kapılarından geçmek için bayramı fırsat bilelim. Yüreklerimizdeki küskünlük, kin, nefret yüklerinden kurtulalım; barışalım, barıştıralım.
Bayrama barış, umut ve güven içinde ulaşan bizler, bugün umutsuzluğu gönüllerinden söküp bizden bayram neşesi bekleyenler için her zamankinden daha cömert olalım. Bayramsabahına acıyla, gözyaşıyla, hüzünle ulaşmış kardeşlerimiziçin bayramın bir tebessüme, ferahlığa ve şifaya dönüşmesi adına elimizden geleni yapalım. Huzurevlerinde evlat sevgisiyle yanıp tutuşan yaşlılarımız var, onları ziyaret edelim.Hastane köşelerinde şifa bekleyen kardeşlerimiz var, onları yalnız bırakmayalım. Bir bucakta onuruyla yaşayan muhtaçlar, dullar, yetimler var, onlara sadece cüzdanlarımızı değil gönüllerimizi de açalım. Vatanımızın uğrunda canını feda eden aziz şehitlerimizin emaneti olan eşleri ve yavruları var, onları şeneltelim, hasretlerini gidermeye çalışalım. Yurdumuza sığınan biçare mülteciler var, onlara da çaresizliklerini ve kayıplarını unutturalım, ümit aşılayalım. Bizler bu bayram yüzümüzdeki bayram ışıltısı ve sesimizdeki bayram muştusuyla iyilikte yarışalım.
İslam dünyası, Müslüman milletler çok zor süreçlerden geçiyor, derin acılar ve ağır kayıplar yaşanıyor. Bayram aynı zamanda duaların kabul olduğu müstesna günlerdir; hep birlikte elimizi açalım ve dua ile avuçlarımıza inen sekineti, emniyeti, hidayeti, selameti insanlığa gönderelim. Silahların gölgesinde bayramı bayram gibi yaşayamayan kardeşlerimizin kurtuluşu için Cenab-ı Hakk’a yalvaralım. Dünyanın farklı yerlerinde kardeşlerimizin yaşadığı zulmün, baskının, işkencenin, mazlumiyet ve mağduriyetlerin son bulması için Yüce Rabbimize dua ve niyaz edelim.
Ve şunu asla unutmayalım: Bizler insanlığın ümidiyiz! Bu azizmilletin evlatları olarak bayramı kendi adımıza değil, insanlık adına yaşayalım. Bayramımız insanlığa barış nefesi olsun, yeni bayramlar doğursun. Sevincimiz tohum olup toprağa düştüğünde yeni sevinçler yeşertsin. Huzurumuz nice huzursuzlukların çaresi; mutluluğumuz insanlığın kalbini delen acıların tesellisi olsun. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi, affı, afiyeti, inayeti bizlerle olsun. Ramazan Bayramımız mübarek olsun.
Prof. Dr. Mehmet Görmez
Diyanet İşleri Başkanı

Türkiye Diyanet Vakfı

"Arefe, Bayramın müjdecisidir. Peygamberimiz, “En hayırlı, kabulü şayan olan dua, Arefe günü yapılan duadır.” (Tirmizî, Dua, 8; Malik, Dua, 500) buyurmuşlardır.

Türkiye Diyanet Vakfı

Soru/Cevap

http://ramazan.diyanetvakfi.org.tr/

Türkiye Diyanet Vakfı

Ücretlilere zekât verilebilir mi?

http://ramazan.diyanetvakfi.org.tr/

Diyanet İşleri Başkanlığı

“Yaz Kur’an kursları, milletimizi tarih sahnesinde sürekli kılacak kimliği inşa eder…”

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından çocuklara yönelik Kur’an öğretimi, Peygamberimizin hayatı, ahlak, inanç esasları gibi derslerin verileceği iki aylık eğitim dönemini kapsayan yaz Kur’an kurslarının başlaması vesilesiyle Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü özel bir program düzenledi.
Ankara’nın çeşitli ilçelerinden yüzlerce çocuğun salonu doldurduğu programa katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, çocukların yoğun ilgisiyle karşılaştı.
4-6 yaş Kur’an kursu, engellilere yönelik Kur’an kursu ve diğer Kur’an kurslarından çocukların, Kur’an tilaveti, ilahiler ve tiyatro gösterileri sergiledikleri programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Sizler bizim en aziz misafirlerimizsiniz. Bugün bizim sevinç günümüzdür” dedi.
Konuşmasına başlamadan evvel salonu dolduran çocuklarla birlikte besmele çeken Başkan Görmez, “Her sene Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizim en kıymetli zamanımız bu zaman. Çünkü dünyanın en güzel insanları bize geliyor. Bize misafir oluyorlar. Camilere çok yakışıyorsunuz sevgili çocuklar. Camiler sizinle çok güzelleşiyor. Kur’an çok güzel bir kitap, ama sizinle Kur’an daha da güzelleşiyor” diye konuştu.
Yeryüzünün en masum mekanlarının camiler olduğuna, yeryüzünün en masum varlıklarının da çocuklar olduğuna değinen Başkan Görmez, masum çocukların masum olan camilere çok yakıştığını belirterek şunları söyledi;
“Masum çocuklar, masum camilere çok yakışıyor…”
Yeryüzünün en masum mekanları camiler ve mabetlerdir. Yeryüzünün en masum varlıkları çocuklardır. Masum çocuklar masum mekanlara çok yakışır. Sizin bize gelmeniz bizim için bayram. Siz gelip camilerde Allah’ın kitabını öğreniyorsunuz. İnancınızı öğreniyorsunuz. İbadetlerinizi öğreniyorsunuz. Allah’ınızı öğreniyorsunuz. Peygamberinizi öğreniyorsunuz. Kitabınızı öğreniyorsunuz. Bundan dolayı biz çok mutluyuz. Sizinle görüşmekten, sizinle buluşmaktan dolayı biz çok mutluyuz. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
“Anne babalar, çocuklarınıza bırakacağınız en büyük miras, onun minik yüreğine yerleştireceğiniz Allah sevgisidir…”
Anneler, babalar; öncelikle bugün size duamız, Allah, gözünüzün nuru, kalbinizin süruru olan çocuklarınızı ebediyen size bağışlasın. Allah hayatları boyunca onlardan dolayı hiçbir kötülükle sizleri karşılaştırmasın. Ancak şunu bilmenizi isterim ki; çocuklarınıza vereceğiniz, bırakacağınız en büyük miras, Peygamberimizin ifadesiyle, çocuklarınıza bırakacağınız en büyük miras, onun minik yüreğine yerleştireceğiniz Allah sevgisidir. Çocuklarınıza verebileceğiniz en büyük hediye, Allah’ın her birisine özel olarak gönderdiği mektup niteliğindeki Kur'an-ı Kerim’i, Kitabı Hakim’i öğrenmesini sağlamaktır. Ona vereceğiniz en büyük hediye Peygamberlerini tanımalarıdır. Ona vereceğiniz en büyük hediye güzel ahlaktır, güzel bir hayattır. Onun için lütfen, siz Kur'an-ı Kerim’i evinizde de öğretebilirsiniz, özel bir hoca da tutabilirsiniz, ama gelin bu yaz mevsiminde böyle yapmayın. Siz onları bize gönderin, camilere gönderin, camilerde koşuştursunlar. Ramazanın rahmet iklimini camilerin manevi iklimiyle buluştursunlar. Camilerde hocalarımızla birlikte, arkadaşlarıyla birlikte o manevi iklimde Allah’ın kitabıyla tanışsınlar. Siz evlerinizde yine yardımcı olun, özel hoca tutacaksınız yine tutun, ama yazın bize iki ay emanet edin bu güzel yavruları, Allah’ın evlerine gönderin, hocalarımız onları en güzel şekilde karşılayacaklar.
“Yaz Kur’an kurslarına gelen çocuklarımız Allah’ın bizlere birer emanetidir…”
Sevgili hocalarımız, mihrap görevlileri, Kur’an muallimleri, muallimeleri, bu yavrularımız Allah’ın en büyük emaneti. Allah’ın bu en büyük emanetine Peygamberimizin davrandığı gibi davranın. Onlarla arkadaş olun, onlarla dost olun. Onların tatilde olduklarını da unutmadan Allah’ın Kitabını, Allah’ın dinini yaşayarak öğrensinler. Çocuklara ‘çocukluğunuzu caminin dışında bırakın’ demeyin. Çocuklar, çocukluğunuzla beraber gelin. Çocukluğunuzla beraber Allah’ın Kitabını öğrenin. Çocukluğunuzla beraber Allah’ın Peygamberini öğrenin. Hz. Peygamberin çocuklara davrandığı gibi davrandığınızda her şey güzel olacaktır. Çünkü Allah Resulü çocuklarla arkadaş gibi konuştu. Çocuklara arkadaş gibi davrandı. Sizler de çocuklara çocuk diliyle konuşarak, çocuklara arkadaş gibi davranarak hareket edeceksiniz.
“Engelli çocuklarımızın Allah’ın kitabını öğrenebilmesi için bütün engelleri ortadan kaldıracağız…”
Diyanet İşleri Başkanlığımız gecikmiş de olsa engelli çocuklarımızı da unutmadı. Görme ve işitme engelli olan bütün evlatlarımıza da Allah’ın kitabını öğretmenin yollarını bulduk, bulmaya devam edeceğiz. İşitme ve görme engelli olan her evladımız inşallah Kur’an-ı Hakim’i öğrenecek. Kur’an engel tanıyan bir kitap değildir. Allah’ın kitabı, Allah hitabı engel tanımaz. Engel olan biziz. Biz bugüne kadar engel olduk. Şimdi bütün o engelleri ortadan kaldıracağız inşallah hep beraber ve en güzel bir şekilde onlar da Allah’ın kitabını öğrenecekler. Onların parmakları dil vazifesi görecek ve Allah onların Kur’an-ı’nı daha da kabul edecek. Cenabı Hak onların o her bir işaretini kendisine yapılmış en büyük dua olarak, en büyük münacat olarak kabul edecek.
“Yaz Kur’an kursları, milletimizi tarih sahnesinde sürekli kılacak kimliği ve geleceğimizi inşa eden kurslarımızdır…”
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak çok farklı hizmetlerimiz var. Cami içinde ve cami dışında, yurt içinde-yurt dışında pek çok hizmetlerimiz var. Fakat en önemli hizmetlerimizin başında yaz kurslarımız geliyor. Çünkü bu kurslarımız milletimizin geleceğini, milletimizi tarih sahnesinde sürekli kılacak kimliğini inşa eden kurslarımız. Bu kurslarımız, nerede yaşarsa yaşasın milletimizin evlatları arasında duyguları birleştiriyor, duygudaşlık oluşturuyor. Rahman’a secdede bizi birleştiriyor. Aynı besmelede, aynı Fatiha’da, aynı duada evlatlarımızı birleştirerek geleceğimizi inşa ediyor. Bütün din gönüllüsü kardeşlerime hassaten istirham ediyorum, ramazanın bu rahmet ikliminde başlayacak olan bu iki ayı hiçbir saniyesini boş bırakmadan çok iyi değerlendirelim. Milletimizin evlatlarını, mabetlerimizi masum-günahsız çocuklarımızı, çocuk dostlarımızı camilerimizin kapılarında ayakta mütebessim bir çehreyle karşılayalım. Onlara kendi öz evladımız gibi muamele edelim. Arkadaş gibi, dost gibi, kardeş gibi davranalım. Siz onların büyükçe davranmasını beklemeyin. Siz onlara küçükçe davranın. Siz onlara çocukça davranın. İki ay siz çocuk olun. Keşke hepimiz çocuk olabilsek, keşke hepimiz çocuklar gibi masum olabilsek.
Konuşmasına çocuklarla birlikte besmele çekerek başlayan Başkan Görmez, konuşmasının sonunda da çocuklarla birlikte Fatiha suresini okudu. Daha sonra Başkan Görmez, sahneyi dolduran çocuklarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Programa Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Ünal, Ankara İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının üst düzey yöneticileri ve Ankara'nın çeşitli ilçelerinde eğitim gören Kur'an Kursu öğrencileri katıldı.

Türkiye Diyanet Vakfı

Zekât kimlere verilmez?

http://ramazan.diyanetvakfi.org.tr/

Türkiye Diyanet Vakfı

Haiti’deyiz
Vakfımız tarafından inşa edilen Haiti Boukman Buhara camii'nde ihtiyaç sahiplerine yardımlarınızı ulaştırdık
https://bagis.diyanetvakfi.org.tr/

Müftülük Haberler

Paylasalim duyuralim

Türkiye Diyanet Vakfı

Alacaklar zekâta mahsup edilebilir mi?

http://ramazan.diyanetvakfi.org.tr/

3 dönem ve 3 kurs sistemine göre verilecek olan Yaz Kur’an Kursları’nın kayıtları 1 Haziran tarihi itibariyle başladı. 12 Haziran 2017 Pazartesi günü öğretimin başlayacağı kurslar iki aylık zamanın ardından 18 Ağustos 2017 tarihinde sona erecek.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı her derece ve türdeki eğitim ve öğretim kurumlarında 2016-2017 eğitim öğretim yılı 9 Haziran 2017 Cuma günü sona ererek yaz tatili başlayacak. 2017 Yaz Kur’an Kursları Eğitim Öğretim Takvimi, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yaz Kur’an Kursları 12 Haziran 2017 tarihinde başlanacak.
Buna göre 1. dönem kayıtları 1 Haziran -18 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek olup 1. dönem öğretimi 12 Haziran, 7 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek. 2. Dönem kayıtları 5 Temmuz-16 Temmuz tarihleri arasında olup, 2. dönem öğretimi 10 -28 Temmuz arasında gerçekleşecek. 3. ve son dönem kayıtları ise 26 Temmuz, 6 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşip 3ç dönem öğretimi 31 Temmuz-18 Ağustos tarihlerinde gerçekleşerek 18 Ağustos tarihinde Yaz Kuran Kursları sona erecek.

Türkiye Diyanet Vakfı

'Bir hayrı açıklar veya gizlerseniz yahut bir kötülüğü affederseniz (bilin ki), Allah da çok affedicidir, her şeye hakkıyla gücü yetendir.' (4/149)

http://ramazan.diyanetvakfi.org.tr/

Türkiye Diyanet Vakfı

'Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. O sadece sizin gönüllerinize ve davranışlarınıza bakar'

https://bagis.diyanetvakfi.org.tr/

Diyanet İşleri Başkanlığı

"Çocuklarımızın zihninde cami, namaz ve cemaatle ilgili yanlış bir iz bırakacak şekilde ona kötü davranacaksanız teravihinizi evinizde kılın." Prof. Dr. Mehmet Görmez

02.06.2017 Tarihli Cuma Hutbesi: “Orucun Açlığı Açgözlülüğü Tedavi Eder”

Türkiye Diyanet Vakfı

'Kim bir iyilik yaptığında seviniyor, bir kötülük yaptığında üzülüyorsa o mümindir.'

https://bagis.diyanetvakfi.org.tr/

Türkiye Diyanet Vakfı

Araç-gereç ve malzemeye zekât düşer mi?

http://ramazan.diyanetvakfi.org.tr/

Diyanet İşleri Başkanlığı

Üzerinde her canın hakkı var! Bu Ramazan ve her zaman.

Türkiye Diyanet Vakfı

Kur'an-ı Kerim, müminin varlığını ve yokluğunu, hüznünü ve mutluluğunu ibadet dönüştüren kulluk kitabıdır.

www.hediyemkuranolsun.com

Türkiye Diyanet Vakfı

Nisap ne demektir? Miktarı ne kadardır?

http://ramazan.diyanetvakfi.org.tr/

Türkiye Diyanet Vakfı

Savaş mağdurlarını hayırseverler giydiriyor
Suriye'de, Fırat Kalkanı Harekatı ile terör örgütlerinden kurtarılan bölgelerde Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından hayırseverlerin katkısıyla hizmete açılan giyim mağazaları, savaş mağdurlarına bedenlerine ve zevklerine uygun kıyafetleri seçme imkanı tanıyor.
Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle daha güvenli olduğu için Türkiye sınırına yakın bölgelere yerleşen binlerce Suriyelinin insani ihtiyaçlarının büyük bölümü sivil toplum kuruluşları tarafından karşılanıyor.
Bölgede yardım faaliyeti yürüten TDV de başta Bab, Azez ve Cerablus olmak üzere 8 ayrı noktada Türk hayırseverlerin yardımlarıyla bölgeye ulaştırılan kıyafet yardımlarının düzenli dağıtımını sağlamak amacıyla giyim mağazalarıyla hizmet veriyor.
Azez ilçesindeki giyim mağazasında incelemelerde bulunan TDV Genel Müdürü Mustafa Tutkun yaptığı açıklamada, bölgede insanların temel ihtiyacı olan gıda yardımının yanı sıra ciddi manada giyim desteğinde bulunduklarını söyledi.
Vakfın koordinasyon ofisleri sayesinde düzenli insani yardımın ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını vurgulayan Tutkun, "Halep'te İnsanlık Ölmesin Kampanyası" kapsamında Türkiye'den 970 tır dolusu ayni yardım toplandığını belirtti.
"Alışveriş mağazası gibi"
Yardımların içerisinde ciddi oranda giyim eşyası bulunduğunu anlatan Tutkun, şunları kaydetti:
"Kıyafetleri kamplarda rahat dağıtabilmek çok da mümkün değil. Bab, Cerablus ve Azez bölgelerinde 8 giyim mağazası açtık. Bunlar bildiğimiz konfeksiyon mağazası gibi çalışıyor. Bu mağazaların içerisinde ürünlerin hepsi açılıyor ve sergileniyor. Daha önce kamplarda kalan ailelere birer kart ve fiş dağıtılıyor. Ailedeki birey sayısına göre kişiler mağazalarımıza geliyor, kıyafetlerin rengini ve bedenini zevkine göre seçip normal alışveriş yapar gibi alıp gidiyor."
Benzer şekilde Bab ve Azez'de iki de sosyal marketlerinin bulunduğunu ifade eden Tutkun, buralarda daha çok gıda ve hijyen malzemeleri bulunduğunu aktardı.
Bölgedeki marketler sayesinde binlerce kişinin istediklerini alabilmekten dolayı memnun olduğuna dikkati çeken Tutkun, şunları söyledi:
"Ürünler market görevlileri tarafından kayıt altına alınıyor. Bugüne kadar 8 giyim ve 2 sosyal marketten 150 bin kişinin istifade ettiğini biliyoruz. Bu çalışma insanların ihtiyaçları olan malzemeye daha hızlı ve kendi zevklerine göre alması noktasında imkan sağladığı için takdir görüyor. Bundan sonra da bu çalışmayı devam ettirmeyi düşünüyoruz."
http://diyanetvakfi.org.tr/tr-TR/site/haberler/savas-magdurlarini-hayirseverler-giydiriyor-3231

Türkiye Diyanet Vakfı

Zekât kimlere farzdır?

http://ramazan.diyanetvakfi.org.tr/