Deniz Duman

Info Marketing Coach | Founder Of Dijital Göçebe Okulu

Dijital Reklam, Funnel & Satış Stratejileri

29/08/2024

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun.🥳

12/06/2024

Daha verimli bir zaman planlaması ve hedef tanımlaması için Parkinson Yasası neden önemlidir? (Medium'da yazdım, YouTube'da anlattım. İçerik linkleri yorumlar kısmında) 👇🏻👇🏻👇🏻

02/06/2024

Aklınızdakileri Eyleme Dökememenizin Evrimsel Kökeni
(Podcast kanalımda anlattım. Link yorumlar kısmında ⬇ )

28/05/2024

KENDİ FİKRİNE AŞIK OLMA TUZAĞI | (Kabınızı Boşaltmak Neden Önemli?)

(Medium'da yazdım, YouTube kanalımda anlattım. İçerik linkleri yorumlar kısmında 👇👇👇)

24/05/2024

PARETO İLKESİNİ ÖLDÜREN KONSEPT! | Özün Özü Konsepti İle Alacağınız Sonuçları 4 Kat'a Kadar Arttırın. ⬇⬇⬇

(Medium'da yazdım, YouTube'da Anlattım. Video Linki Yorumlar Kısmında ⬇)

19/05/2024

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun!🥳🇹🇷

18/05/2024

KÜÇÜK İŞLETMELER BÜYÜKLERE NASIL KAFA TUTAR? | HADDİNİ BİLMEME VİZYONU

Steve Jobs'ın grafiğinde eksik olan neydi?

* YouTube'da anlattım, Medium'da yazdım. İçerik linkleri yorumlar kısmında. ⬇

15/05/2024

İŞLETME VE GİRİŞİMCİLERİN TUZAĞA DÜŞTÜĞÜ KRİTİK NOKTA

Risk. Hayatta en sevdiğim ve kurcalamaktan en keyif aldığım kavram.

Bayatlamış bir soru da olsa bu soruya cevap vermek hayati derecede önemlidir. Risk nedir?

Bu aşamada okumayı bırakmanızı ve gerçek manada bu soruya kendi biricik cevabınızı vermenizi istiyorum. Bu alıştırmayı önemsiyorum çünkü bu bölümün sonunda risk kavramını algılayış şeklinizi değiştirebilirsem hayatın hemen hemen her alanında başarısız olmanız ufak çaplı bir mucize olacak. İddialı bir söylem olduğunun farkında olmakla beraber bu iddaanın altını fazlasıyla dolduracağına inanıyorum.

Risk nedir sorusuna kendi cevabınızı verdiğinizi varsayıyorum. Türk Dil Kurumu (TDK) risk kelimesini, ‘’Bir işten ya da girişimden zararlı çıkma ihtimali’’ olarak tanımlıyor. Peki bir iş ya da girişimin içinde riskin olmaması mümkün müdür? Bu soru şuna benziyor; ‘’Bir suyun içinde sıvı olmaması mümkün müdür?’’ Nitelik olarak herhangi bir işin ya da girişimin içinde riskin olup olmadığını sormak bu sorudaki oksimoronluğu taşıyor. Yaşamayı ele alalım.

Yaşamak bir iş midir? Evet yaşamak bir iştir.
Peki yaşamak riskli midir? Sürecin sonunda ölüm var ise evet risklidir.

Öyleyse TDK’nın tanımı ile düşünecek olursak bu işin (yaşamanın) sonunda zararlı çıkma ihtimalimiz %100’dür. Çünkü içine düştüğümüz bu yerden (dünyadan) kaçış yok. Hepimiz bir gün öleceğiz. Yani bizler daha doğarken alınabilecek en büyük riski alıyoruz.

Bu kavram bize Risk dediğimiz fenomenin hayatın ta kendisi olduğunu gözler önüne seriyor. Risk, bir yemeğin üzerine attığımız sos değil, yemeğin ta kendisidir. Doğduğumuz anda riskin içine doğarız. Hayattaki her eylemin içinde risk vardır. Risk her şeyin özü, hammaddesidir. Evrende risk barındırmayan hiçbir şey göremezsiniz. Evlenmek risklidir, çocuk yapmak risklidir, yemek yemek risklidir, aç kalmak risklidir, iş kurmak risklidir, satın almak risklidir, satın almamak risklidir, inanmak risklidir, inanmamak risklidir. Bizi adım adım ölüme götürdüğüne göre yaşamak ve hatta nefes almak da risklidir.

Risk her sürecin içerisinde doğal olarak bulunur. Onu ayrı ve istenmeyen bir misafir olarak düşündüğünüz her an hayal kırıklığı yaşayacaksınız. Çünkü o, oturmuş olduğunuz evin sahibidir. Bir ev sahibini kendi evinden kovamazsınız.

Peki Fırsat nedir? Fırsat farklı bir kavram değildir. O riskin diğer adıdır. İzmirli eşim gelirken çiğdem al dediğinde eve çekirdek alarak giderim. Bahsettiğimiz tek bir kavram var. Farklı bir şeyden bahsetmiyoruz. Risk ve Fırsat kavramlarının bir tarafından bakarsanız bir yüzünü, diğer tarafından bakarsanız diğer yüzünü görürsünüz. Ancak bazen aynı taraftan bakan iki kişi de farklı yüzleri görebilir. Bu da risk ve fırsat adını verdiğimiz fenomenlerin algımıza göre şekillenen ve formunu bakış açımızın belirlediği izafi bir varlık haline getirir. Tıpkı aşağıda paylaştığım meşhur gestalt teoreminin ‘’figure and background’’ yaklaşımında olduğu gibi. Kiminiz bir vazo, kiminiz ise birbirine bakan iki simetrik yüz göreceksiniz. ‘’Gerçeği nedir?’’ sorusu özü itibari ile yanlıştır. Algınız onu hangi imaja tamamlamak isterse gerçeği de odur. Risk ve Fırsat da bu şekilde algımızın tanımladığı ve kişiye/duruma göre form bulan göreceli kavramlardır.

FIRSAT VS AŞIRI TEMKİN

Fırsat kavramı; kalabalıkların henüz kendisini ‘’fırsat’’ olarak tanımlamadığı zaman gerçek anlamıyla fırsattır. Yani Fırsat kavramı zamanlamayla ilgilidir. Eğer kalabalıklar bir unsuru fırsat olarak tanımlamaya başladıysa geçmiş olsun. Bu pastada artık size pay yok demektir. Ya farklı pasta dilimlerine gideceksiniz ya da bu pastanın kırıntılarıyla geçinmek zorunda kalacaksınız. Bu sebeple gerçek manada fırsat unsuruyla buluşmak istiyorsak henüz kalabalıkların onu ‘’fırsat’’ olarak tanımlamadığı zaman o unsurlara ulaşmalıyız. Yani vazoyu mu yoksa simetrik yüzleri mi göreceğimiz tamamen zamanlamayla alakalıdır. Yanlış zamanda eyleme geçersek RİSK, doğru zamanda eyleme geçersek FIRSAT göreceğiz. Bu da aynı eylemleri yapıp farklı sonuçlar alan kişilerin neden farklı sonuçlar ile yüzleştiğini gösteriyor. 2008 yılında Amazon FBA iş modelini yapan bir girişimci ile aynı niş alanda aynı yetkinliklere sahip olan birinin 2024 yılında bu iş modeli içerisine girmesi aynı şey değildir. Bazı sektörler ve bazı ürünler için bazı pazar alanlarında tren çoktan kaçmış olabilir.

Zamanında şu arsayı alsaydım, şu hisse çok ucuzken alsaydım vb keşkelerle dolu cümle kuranları hepimiz duymuşuzdur. Ancak o fırsat unsuru gözümüzün dibindeyken bize farklı gözükür. İşte bu noktada kaybedenler RİSKLİ tarafını görürken, kazananlar FIRSATLI tarafını gören ve ‘’risk’’ alan insanlar oluyor. Sözüm ona kendini çok akıllı ve temkinli sanan insanlar ise cephenin gerisinde durmayı ve muhtemel tuzaklara yakalanmamak için ön saflara birilerinin gitmesini bekleyen ve ondan sonra sürece dahil olmayı bekleyen ‘’uyanıklar’’ oluyor. Bu mantalitedeyseniz daha çok beklersiniz. Çünkü pastaya ilk ulaşanlar bu pastadan aslan payını alacak ve aşırı temkinli davranan sözüm ona ‘’uyanıklar’’ her zaman bu pastanın kırıntıları ile yetinmek zorunda kalacak.

Temkinsizlik ciddi bir hastalık olsa da, aşırı temkin kadar tehlikeli değildir. Aşırı temkin hastalığı tedavi edilmesi çok güç ve etkileri çok yıkıcıdır. Aşırı temkin hastalığına sahipseniz bir an önce bu hastalıktan kurtulmanızı ve bilinmez süreçlerin içerisine atlamanızı tavsiye ederim. Aksi takdirde bu hastalık metastaz yapacak ve kısa süre içerisinde hayatınızı kaybetmenize sebep olacaktır.

Sizi bir fırsat unsurunun, ne zaman gerçek fırsat unsuru olduğunu ve kalabalıkların neden aşırı temkin hastalığına yakalandığını ve bunun sonuçlarının ne kadar trajik olduğunu gösteren meşhur Davinci Jeremie’nin Bitcoin videosunu izlemeye davet ediyorum. Bu kısa videodan fırsat ve risk unsurlarına dair ömür boyu unutamayacağınız ve hayatınızı değiştirecek dersler alacağınıza eminim. YouTube’a ‘’Bitcoin Update — just buy $1 worth of bitcoin please!’’ arama terimini yazdığınızda ilgili video karşınıza çıkacaktır.

RİSK VE FIRSAT UNSURLARI NASIL OLUŞUR?

Kısa cevap; Eylemler ile.

Sadece sizin eylemleriniz değil, çevrenizdeki herkesin eylemleri ile.

Eylemleriniz ya da eylemsizliğiniz sizin kaderinize düşen şeyin ne olacağını belirler. Eylem ve eylemsizlik kavramlarının ortak bir özelliği vardır. Her iki kavram da bir ‘’SONUÇ’’ doğurur. Bu yönüyle eylemsizlik de özü itibari ile (nitelik olarak) pasif bir eylem çeşididir, çünkü eylemsizlik de bir sonuç doğurur. Buradaki en önemli fark şudur; Sizin bir eyleminiz, duvardaki resmin fırsat tarafını size çevirirken bir başkasına risk yüzünü çevirecektir. Yani kimin kaderinin ne şekilde olacağına eylem sahibi karar verecektir.

Diyelim ki siz A firmasının sahibisiniz ve işletmenizi dijitale açma kararı verdiniz. Bir de aynı niş alanında olan ve henüz dijitale geçmemiş, klasik eski metotlarda ticari faaliyetlerini sürdürmeye çalışan B firması olsun. Çok aşikar ki, doğal seçilim süreçlerince B firması yakın zamanda kepenk kapatmak zorunda kalacak. B firması eylemsizliğinin sonucunda kucağında risk kavramını buldu ve battı. Peki onu batıran şey neydi? Doğal seçilim süreci mi? Hayır. Doğal seçilim bir sonuçtur. Sebep A firması sahibi olarak sizsiniz. Sizin eylemleriniz. Siz eyleme geçtiniz ve B firmasının potansiyel müşterileri size kaydı. Doğal olarak B firması battı. İşte tüm bu doğal seçilim sürecini tetikleyen siz ve sizin gibi eyleme geçen işletmeler oldu.

Eyleme geçen kişinin en kötü ihtimal ile başarı oranı %50’dir. Eylemsizliği seçen kişinin ise başarılı olma oranı neredeyse %0’dır. Eylemsizliği seçen kişiler eyleme geçenlerin kendileri için yazdığı kadere katlanmak ve her aşamada hayatın Risk tarafını görmek zorunda kalacaktır. Eyleme geçenler ise en iyi ihtimal ile %50 şansla başlayacaklar. Yeterince iyi planlanmamış bir eylem planı ile yola çıkarsanız (ki biz buna halk arasında cahil cesareti diyoruz) o zaman siz de risk unsuruyla yüzleşeceksiniz. Risk unsuru ile yüzleşmek istemiyorsanız bilim insanı titizliği ile planlı ve stratejik bir şekilde eylem odaklı olmalı, neyi bilmediğinizi keşfetmeli, yeniliklere açık olmalı, bilinmez süreçlere korkusuzca atılmalı ve bu yolu daha önceden yürüyen bir mentör ya da rehber ile yürümelisiniz. Bu rehber illa ki bir danışman olmak zorunda değil. Bu bazı zamanlar bir kitap, bazı zamanlar bir eğitim, bazı zamanlar bir youtube videosu bazı zamanlar ise bir danışman olabilir. Nihayetinde en önemli özellik ‘’eylem odaklı’’ olmaktır. Bu alışkanlığı elde ettiğinizde elinizdeki zarın her bir köşesindeki rakamlarını yavaş yavaş 6 rakamına çevirirsiniz. Günün sonunda her yüzeyinde 6 rakamı olan zarı attığınızda zarın hangi yüzeyinin geleceğinin önemi yoktur. Her halükarda 6 gelecektir. Dışarıdan bakıldığında sürekli ‘’çok şanslı’’ olduğunuzu söyleyeceklerdir. Halbuki bu şans değil, bilinçli eylemlerinizin bir sonucudur. Zarı kaç kez atarsanız atın hep 6 gelecektir ve başarınızı sindiremeyen kişiler sizi şans perisi olarak görmeye devam edecektir. Şans diye bir şey yoktur. Şans iyi yapılmış bir plandan arta kalan kırıntılardır ve her insan eylemleri ile kendi şansını kendi yaratır. Eylem odaklı oldukça şansınız artar. Tıpkı eylemleriniz ile bu zarın her köşesini 6 rakamına çevirdiğiniz gibi.

Eyleme geçtikçe zarınızın 6 yüzdeyinden 1,2,3,4 ve 5 rakamlarını silip her birine 6 rakamını koydunuz. Peki bu 6 rakamlarını nereden aldınız da kendi zarınıza koydunuz? Ve kendi zarınızdan çıkarttığınız 1,2,3,4 ve 5 rakamları nereye gitti?

Sizin zarınızın her bir yüzeyine eklediğiniz 6 rakamı, eylemsizliği tercih eden ve doğal seçilim süreçlerince yok edilen rakip işletmelerin zarlarından çaldığınız rakamlar olacaktır. Eylemsizliği seçen 6 tane firmanın zarlarından çaldığınız 6 rakamları ile her yüzeyi 6 olan zarlara sahip oldunuz. Çaldığınız her rakamın yerine kendi zarınızdan çıkardığınız 1,2,3,4 ve 5 numaralarını yapıştırdınız. İşin özü budur. Dünyada eyleme geçen fırsatçılar, eyleme geçemeyenlerin zarlarına 1 rakamlarını doldurur. İşte bu sebeple eylemsizliği seçen işletmeler bir süre sonra her yüzeyinde 1 rakamı olan zarlara sahip olacaktır. Her zar atışlarında 1 rakamı gelecektir. ‘’Eylemsizlik eyleminin’’ sonuçlarının %0 başarı oranı taşımasının mantıksal sebebi buradan gelmektedir. Ancak bu işletmelere sorsanız kendilerinin ‘’şansız’’ olduğunu söyler ve her olumsuz olayın sorumlusu olarak farklı kişi ya da kurumları sorumlu tutarlar.

Günün sonunda başarılı ve başarısız işletmeler perdenin gerisinde şanslı ve şanssız olarak tanımlanacak ancak işin doğrusu her iki tarafın da kendi kaderini kendi eylem ya da eylemsizliğinin belirlemesiyle açıklanacaktır. Zarınıza sahip çıkın. Eylem odaklı olun. Eyleme geçtikçe size risk olarak gözüken süreçlerin hemen hemen hepsinin aslında fırsat unsuru olduğunu göreceksiniz. Risk kavramını yok etmeye çalışmayın. Bu kavramı yok edemezsiniz. Bunun etrafından dolaşmayı ve bu kavramın diğer yüzü olan fırsat unsurunu görmeye çalışın. Denemekten ve bilinmezlikten korkmayın, eylem odaklı olun. Güvenlik aramayın, macera arayın. Henüz doğarken dünyadaki en büyük riski aldığınızı (Ölecek olmayı garantilediğiniz bir süreci başlattığınızı) ve sürekli onunla yaşadığınızı unutmayın ve süreç içerisinde gözünüzü korkutan risklerin ne kadar ufak olduğunu kendinize hatırlatın. Risk konusunu dünya üzerinde tek bir cümle ile en etkili şekilde tanımlayan Jim Rohn’un şu sözünü her gün görebileceğiniz bir yere asın ve atalete düştüğünüz, eylemsiz kaldığınız her an kendinize bunu hatırlatın;

Denemenin riskli olduğunu düşünüyorsanız, denememenin faturasını ileride elinize verdiklerinde bir daha düşünün. | Jim ROHN

***

Paylaştığım bu içeriğin daha detaylı bir şekilde irdelediğim Podcast yayınına aşağıdaki linkten ulaşabilirsin.

Ayrıca senden aşağıda listelediğim 3 basit isteğim olacak;

1️⃣ Bu Tür Faydalı İçeriklerden Haberdar Olmak İçin Aşağıdaki Linke Tıklayarak Kanala Abone Olabilir ve Zil İşaretine Basarak Kanal Bildirimlerini Açabilirsiniz;

ABONE OL 👉👉👉 http://bit.ly/dnz-youtube

2️⃣ YouTube’un eğitim videolarımı daha ön plana çıkarması ve daha fazla kişiye ulaştırması için videoyu beğenebilir, sosyal medya hesaplarında paylaşabilir ya da ilgili olduğun arkadaşlarına önerebilirsin.

3️⃣ Ücretsiz Bilgi Platformu Olan Facebook Topluluğumuza Katılmak ve Sorularınızı Sormak İçin Aşağıdaki Linke Tıklarsanız sevinirim;

👉👉👉 https://bit.ly/donusum-sistemleri

****

Beni Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz;

👉Facebook Sayfası; http://bit.ly/dnz-facebook
👉Youtube Sayfası; https://youtube.com/
👉Instagram: http://bit.ly/dnz-instagram
👉X.com: http://bit.ly/dnz-twitter
👉Linkedin: http://bit.ly/dnz-linkedin
👉Medium: http://bit.ly/dn-medium
👉Spotify Podcast: https://spoti.fi/4bpbsNZ
👉Apple Podcast: https://apple.co/3JBRN14

10/05/2024

İşletme sahipleri ve girişimciler her seferinde 6 nasıl atar? 🤔 (Video linki yorumlar kısmında⬇️⬇️)

09/05/2024

#11 | Milyonluk Bir Niş Alan/Ürün/Hizmet Seçmek İçin Bilmeniz Gereken 11.Strateji!

* HEDEFLENEBİLİRLİK PUANI *

Medium'da yazdım, Podcast kanalımda anlattım (Linkler yorumlar kısmında) ⬇

08/05/2024

#10 | Milyonluk Bir Niş Alan/Ürün/Hizmet Seçmek İçin Bilmeniz Gereken 10.Strateji!

* SÜREKLİLİK POTANSİYELİ *

Medium'da yazdım, Podcast kanalımda anlattım (Linkler yorumlar kısmında)👇

07/05/2024

#9 | Milyonluk Bir Niş Alan/Ürün/Hizmet Seçmek İçin Bilmeniz Gereken 9.Strateji!

TAMAMLAYICI ÜRÜN & HİZMET SATMA POTANSİYELİ | UPSELL/DOWNSELL & CROSS SELL

Podcast kanalımda anlattım, Medium'da yazdım (Linkler yorumlar kısmında)👇

06/05/2024

#8 | Milyonluk Bir Niş Alan/Ürün/Hizmet Seçmek İçin Bilmeniz Gereken 8.Strateji! | ÖN YATIRIM MALİYETİ
Podcast kanalımda anlattım, Medium’da yazdım. İçerik linkleri yorumlar kısmında ⬇️

05/05/2024

#7 | Milyonluk Bir Niş Alan/Ürün/Hizmet Seçmek İçin Bilmeniz Gereken 7.Strateji! | ÜRÜNÜN PİYASADAKİ BENZERLİĞİ
Podcast kanalımda anlattım, Medium’da yazdım. İçerik linkleri yorumlar kısmında ⬇️

04/05/2024

#6 | Milyonluk Bir Niş Alan/Ürün/Hizmet Seçmek İçin Bilmeniz Gereken 6.Strateji! | DEĞER SAĞLAMA MALİYETİ
Podcast kanalımda anlattım, Medium’da yazdım. İçerik linkleri yorumlar kısmında ⬇️

03/05/2024

#5 | Milyonluk Bir Niş Alan/Ürün/Hizmet Seçmek İçin Bilmeniz Gereken 5.Strateji! | MÜŞTERİ KAZANMA MALİYETİ
Podcast kanalımda anlattım, Medium’da yazdım. İçerik linkleri yorumlar kısmında ⬇️

02/05/2024

#4 | Milyonluk Bir Niş Alan/Ürün/Hizmet Seçmek İçin Bilmeniz Gereken 4.Strateji!
Podcast kanalımda anlattım, Medium’da yazdım. İçerik linkleri yorumlar kısmında ⬇️

01/05/2024

1 Mayıs İşçi ve Emekçinin Bayramı Kutlu Olsun!🥳

01/05/2024

RONALDO’NUN DÖNÜŞÜM ORANI vs RONALDO’NUN DÖNÜŞÜM SAYISI

Satışla alakalı Jim Rohn’un güzel bir sözü var; “Satışın en çirkin tarafı sürekli insanlarla muhatap olmak zorunda olmanızdır.” der. Ve devam eder; “Aynı zamanda satışın en güzel tarafı ise yine insanlarla muhatap olmak zorunda olmanızdır. Çünkü satış insanlar oldukça var olacak ve ne mutlu ki dünyada insan denen şeyden bol başka hiçbir şey yok!”

Satıcılar için tek kaynak insanlardır ve istatistiksel olarak dünya nüfusu arttıkça kaynaklarımızın artmasına paralel satış yapma olasılığımız da artıyor. Bir düşünün; Sınırsız bir kaynak! İstediğiniz kadar deneme atışı yapabilirsiniz. Kaynaklar sonsuz. Biri olmazsa diğeri, diğeri olmazsa bir diğeri ürün ya da hizmetinizi satın alabilir. Bu ciddi bir avantajdır. Deneme imkanınız sınırsızsa dönüşümlerinizin yani satışlarınızın azalma ihtimali teknik olarak mümkün değildir. Belki “dönüşüm oranınız” düşecektir ancak sınırsız deneme sonucunda “dönüşüm sayınız” mutlaka artacaktır. İşini laykı ile yapan performans pazarlamacıları tenzih etmekle beraber bir çok performans pazarlamacısının hastalıklı şekilde takılıp kaldığı dönüşüm oranı kavramına bu kadar takılmamalısınız. Birçok sektör profesyoneli Dönüşüm Oranını arttırmak adına Google Analytics’den ne amaçla ve nasıl kullanacağını bilmediği, üzerine anlamlı bir hipotez ve senaryo geliştiremediği raporları çıkarmakla meşgul. Sizin birincil önceliğiniz dönüşüm sayınızı arttırmak olmalıdır. Dönüşüm oranınızı iyileştirmek ise ikincil önceliğiniz olacak ve bu aşamaya geçtiğinizde raporları iş olsun diye değil, anlamlı hipotezler geliştirip gelecek stratejinizi belirlemek adına oluşturacaksınız. Dönüşüm sayınızı arttırmak sanılanın aksine sadece dönüşüm oranınızı arttırmaktan geçmez. Dünyanın en iyi futbolcularından Christiano Ronaldoyu bir düşünün.

Dünyada en fazla isabetsiz şut atan futbolcunun adı Cristiano Ronaldo. Ve evet dünyada en fazla gol atan oyuncu da kendisi. Ancak ne hikmetse hiç kimse Ronaldonun şut/gol dönüşüm oranını konuşmuyor. Herkes gol sayısına bakıyor. Haklılarda. Biz de yapacağımız satışların sayısına bakmalıyız. Eğer bundan 20–30 yıl öncesine gidecek olsaydık potansiyel kitlelerimizi çekmenin zor olduğu bir dönemde kendimizi bulurduk. Dolayısıyla bu dönemde trafik çekmenin maliyeti hem pahalıydı hem de çektiğimiz trafiğin kalitesini tam anlamıyla segmente edemiyorduk. Örneğin bu dönemlerde bilboardlara, televizyonlara ya da radyolara reklam verebiliyorduk ya da broşürler basıp, basılı yayın organlarında ilanlar verebiliyorduk. Hayatımızda dijital reklamcılık denen bir şey yoktu ve trafik çekmek bugüne nazaran oldukça pahalı ve zordu. İşte bu ortamda kaynaklarımız (potansiyel müşterilerimiz/insanlar) kısıtlı olduğu için her birine çok dikkatli yaklaşmalı ve onları ürkütmeden kaçırmadan ürün ya da hizmetlerimizi satmaya çalışmalıydık. Bu dönemde dönüşüm oranını arttırmak son derece önemli bir yaklaşımdı. İşte bu sebepledir ki satış ve pazarlama dünyası hastalıklı bir şekilde ikna stratejileri, itirazları giderme metotları, satış kapatma teknikleri vb konulara odaklanmış, satış bilimini bu dar perspektife sıkıştırmıştı. Halbuki tüm bu tezleri yazanlar dahi kendi yazdıklarını uygulamaktan aciz ve başarı oranı düşük kişilerdi. Siz ürün ya da hizmetlerinizle hiç alakası olmayan soğuk trafik dediğimiz kitlelerin karşısına ürün ya da hizmetlerinizi ne kadar çıkartırsanız çıkarın ve hangi güçlü satış tekniğini uygularsanız uygulayın satış yapamazsınız. Buradaki çabanız gereksiz vakit ve nakit kaybına eşdeğerdir. Ancak 20–30 yıl öncenin dünyasında yapacak bir şey yoktu. Elimizdeki kısıtlı insanların her birini limonu sıkar gibi sıkmak ve elimizden geldiğince yoğun efor sarf ederek onları satış noktasına getirmek zorundaydık. Başka bir alternatifimiz yoktu. Ancak şimdi var.

Sonsuz kaynağın (insan) olduğu bir ortamda sonsuz deneme yapma ihtimalimizin olduğu bir senaryoda dönüşüm oranımızın düşük olması bizim canımızı yakmayacaktır. Ne kadar fazla denersek o kadar fazla satış yaparız. Ve günümüzde dijital reklam araçları bize sonsuz sayıda kitlenin olduğu bir oyun alanı sunuyor. O halde şu anda atacağımız ilk adım eskinin alışkanlıklarıyla ufak bir kitlenin dönüşüm oranını arttırmaya çalışmaktansa ulaşacağımız kitlelerin sayısını arttırmaktır. Bunun için sürekli deneme atışı yapmalı ve kitlemizi genişletmeye odaklanmalıyız.

Ancak sonsuz deneme eylemi sonsuz zamanı da içerisinde barındırır. Hangimizin sonsuz sayıda kapıyı çalıp, kapı kapı satış yapmaya, ya da telefonla sonsuz sayıda insanı arayıp ürün ya da hizmetimizi satmaya vakti var? Eminim ki hiç birimizin yok. İşte geleneksel satış ve pazarlamanın içine düştüğü en büyük girdap burada başlıyor. Klasik satış ve pazarlama teknikleri ölçeklenemeyen yüz yüze, kapıdan kapıya ya da telefon ile yapılan satış süreçleri için geçerlidir. Bu tekniklerden bazıları güçlü olsa da satış süreçlerinin merkezine insan faktörünü koyduğumuzda satışı ölçekleyemeyiz. Her bir satıcının 24 saati olduğu gerçeği geleneksel satış ve pazarlamanın en ciddi sorunudur. Geleneksel satış ve pazarlamanın en ciddi sorunu ölçeklendirememe sorunudur. Bireysel olarak ne kadar iyi bir satıcı olsanız da ulaşacağınız insanların sayısı sınırlıdır. İsterseniz dünyanın en iyi satıcısı olun ve dönüşüm oranınız %100 olsun. Çaldığınız her kapıdan, aradığınız her telefondan, yüz yüze yaptığınız her satış görüşmesinden satış çıkardığınızı varsayalım. Geleneksel pazarlamada dönüşüm oranı %100 olan bir usta satıcıyı, Dijital pazarlama alanında Dönüşüm oranı %1 olan genç stajyer bir satıcı alt edecektir. Usta geleneksel satıcı günde 50 potansiyel müşteriyle muhatap olurken, 18 yaşındaki vasat stajyer satıcımız satış mesajını dijital pazarlama ve funnel teknikleri ile bir günde 100.000 kişinin karşısına basit bir şekilde çıkarabilecektir. Dönüşüm oranı %1 dahi olsa bu durumda 100 dönüşüm(satış) elde edecektir. Ölçeklenemeyen hiçbir sistem ölçeklenebilir sistemler ile rekabet edemez.

İşte bu yüzden işletmenizin ürün ya da hizmetlerini online mecralara entegre etmeyi bilir ve dijital satışlarınızı arttırmanın sırrını keşfederseniz sınırsız sayıda kitleye sınırsız deneme ile satış mesajınızı iletebilirsiniz. Bir de bu sürece dönüşümleri arttırmanın bilimini ve yeni nesil satış tekniklerini entegre ettiğinizde bir atom bombası niteliğinde güce sahip olursunuz.

Sağlıkla kalın.

Deniz Deniz Duman

***

Yorumlar kısmından paylaştığım linkler üzerinden beni ve paylaştığım içerikleri diğer platformlardan da takip edebilirsiniz. 👇

19/05/2023

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun🫡🇹🇷

01/05/2023

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlu Olsun!🌟🎊

23/04/2023

Uludağ İhracatçılar Birliği’nin organize etmiş olduğu ücretsiz eğitimimiz 25 Nisan Salı günü saat 14:00’te gerçekleştirilecektir. Eğitime katılım sağlamak için aşağıdaki link üzerinden ücretsiz kaydınızı gerçekleştirebilirsiniz. ⬇️⬇️

https://bit.ly/3LmeIiQ

Not: Mobilden kayıt işleminde sorun olduğu söylendi. Katılım sağlamak isteyen arkadaşlar bilgisayarlarından kayıt işlemini tamamlayabilirler.

22/04/2023

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun🥳🎈🎉

21/04/2023

Ramazan bayramınız kutlu olsun🥳🍬🍭

Başlıyoruz! on Twitter 02/04/2023

https://twitter.com/basliyoruz2023/status/1642241521796763648?s=20

Bakın burası çok önemli :)

Başlıyoruz! on Twitter “PayPal yasağını kaldıracağız!”

19/03/2023

Tüm olası kişiliklerinin arasında her insan kendi gerçek ve özgün kişiliğini bulur. İnsanı bu özgün kişiliğe çağıran sese biz ''Görev Çağrısı'' diyoruz. Ama insanların çoğu bu çağrının sesini kısmaya kendini adar ve duymayı reddeder. Bu sesi duymak için kendi içlerinde bir gürültü oluştururlar. Dikkatlerini dağıtırlar ve sahte bir yaşam yolunu gerçeğinin yerine koyarak kendilerini aldatırlar.

-Jose Ortega Y Gasset

Cumhurbaşkanı Deprem Bölgesinde Konuşma Yaparken Önüne Depremzede Çocukların Dizilmesi Tepki Çekti! 10/02/2023

https://onedio.com/haber/cumhurbaskani-deprem-bolgesinde-konusma-yaparken-onune-depremzede-cocuklarin-dizilmesi-tepki-cekti-1127584

Depremzede çocuklar hiç bir siyasinin PR çalışması için soğukta alınıp kürsü önüne karpuz gibi dizilemez! Kendinize gelin!

Cumhurbaşkanı Deprem Bölgesinde Konuşma Yaparken Önüne Depremzede Çocukların Dizilmesi Tepki Çekti! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem bölgesinde konuşma yaparken önünde duran çocukların acı dolu bakışları yürek dağladı, detaylar Onedio'da!

ENGİN ÖZKOÇ BASIN TOPLANTISI 09/02/2023 09/02/2023

https://www.youtube.com/watch?v=JyhTU8xK3wM

85 Milyon vatandaşın farkındalık kazanması gereken bu basın açıklamasını izlemesini tavsiye ederim.

İnsanların enkaz altında canının derdinde olduğu şu vakitte hala daha 3 aylık OHAL ilan edip seçimlere kazasız belasız girmeye çalışmanın hesabını yapan insanlıktan nasibini almamış bir yönetim ile karşı karşıyayız.

İ n a n ı l m a z!

ENGİN ÖZKOÇ BASIN TOPLANTISI 09/02/2023 Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Özkoç TBMM'nde basın toplantısı düzenledi.

09/02/2023

Deprem bölgesinde canlarını yitirenler için üzüntüden nefes dahi almak zor geliyor. Yakınlarını kaybeden tüm depremzedelerin başı sağolsun. Soğukta kalan, açlık susuzluk çeken tüm vatandaşların Allah yardımcısı olsun.

Şu an 10 ilde büyük bir şok yaşayan milyonlarca insanın tek derdi hayatta kalabilmek ya da yakınlarını hayatta tutabilmek. Başka hiç bir şey düşünecekleri ya da soracakları hali yok. Ama zaman geçtikçe hepsi bazı soruları gür bir sesle soracak. Hesap soracak. Sormalı. 99 depreminden sonra geçen 24 yılın 20’sini yönetenlerden kesinlikle hesap sorulmalı.

Ben hem oradaki insanlar adına hem kendi adıma hem de 85 milyon insanın adına cevabını almak istediğim sorularımı yazdım. Kimin umrunda olacağı ya da ses getirip getirmeyeceği umrumda değil. Vatandaşlık görevimi yapmak ve hesap vermesi gerekenlerin halka hesap vermesi adına sorularımı yazmak istedim.

20 koca yıllık iktidarda ne sel felaketi için, ne yangınlar için ne de depremler için bir afet planlaması yapılmamış anlaşılan. (Ben gördüklerimden böyle anlıyorum) İnanılır gibi değil!

Her felakette anlık çözüm türetilmeye, taşıma su ile değirmen döndürülmeye çalışılıyor. Ve hayatını kaybeden insanların yakınlarına; KADER denilip geçiyor.

Yaşadığımız depremin çok daha şiddetlisini yaşayan ülkelerde bir adet ölüm olmuyorken bizde on binlerce ölüm (Çok büyük ihtimal ile ölü sayısı 100 bini geçecek diye tahmin ediyorum) nasıl oluyor? Bu ölümler kader mi yoksa ihmalkarlık, Plansızlık, ve Liyakatsiz kadroların iş bilmezliği midir?

Yanlış zemine, yanlış statik hesap ile yanlış malzeme ile bina yaparsan ve yönetenler bu binaların yaptım iznini verirse bina çöker bu kadar basit. Bu iş Kader değil BİLİM BİLİM! Başımıza ne geldiyse Bilimin tersine depar atanlardan geldi.

Ben aşağıdaki soruları bizleri yönetenlere soruyorum. Madem devlet dediğimiz kurum halkına hesap veren bir kurum. O halde versin.

- On yıllardır toplanan deprem vergileri nerede? İnsanlar felaket anında depremzedelere ulaşması adına veriyor o vergileri. Nerde bu paralar?

- Her felakette iyice fakirleştirilen halktan devlet neden yardım istiyor? Devletin özkaynakları nerede? Yardımı Acun ister, Haluk Levent ister. Güçlü devletlerin her ufak krizde halktan para dilenmesi hangi gelişmiş ülkede görülen bir şeydir?

- Değil dakikalar, saniyeler bile hayati derecede önemliyken eğitimli asker neden anında deprem bölgelerine sevk edilmedi? 48 saat neyi ve neden beklediler?

- Muhalefet partilerinin yardıma gelen belediyeleri neden engellenmeye çalışıyor?

- Muhalefet belediyelerinin yardım kolilerinin üstüne valilik etiketi yapıştırılmasının anlamı nedir? Bu ortamda millet can derdindeyken hala daha reklam ve etiket peşinde koşmak ne kadar etik?

- Tamamen iktidarın resmi yayın organı olan haber kanalları neden bölgedeki gerçek halkın tepkilerini vermiyor?

- Neden iş makinaları yok? Neden operatörler yok?

- Afet yasası varken ve bu yasa zaten cumhurbaşkanına ihtiyacı olan tam yetkiyi fazlasıyla veriyorken neden Ohal ilan edildi? Bunun 3 ay sonra yapılacak seçim ile ilgisi var mıdır?

- Satın alınan tüm iktidar medyasının ekranlara çıkarmadığı kitlesel tepkinin önüne geçip buralarda seçim kampanyası yapmamak adına mı çıkarıldı bu ohal? İnsanlar can derdindeyken bu seçim hamlesi ne kadar ahlaki ve adil?

- Barınma, Isınma, ve beslenme ihtiyaçları neden hala organize edilemedi? Bu kadar karambole koordinesiz bu işi nasıl yapmayı planlıyorsunuz? Bu koordinasyon şimdi mi planlanmaya çalışılıyor? Bununla alakalı Afad’ın daha öncesinden hazırladığı master planlar yok mu?

- Elon Musk’ın starlink talebini “Gerek yok bizim uydularımız yeterli” şeklinde bir taleple neden geri çevirdiniz. Şu an bölgede internet ve telefona erişim sorunu var? Bölgedeki bu telekomünikasyon sorununu neden hala çözemediniz?

- Neden her felakette kendi başarısızlığınızı bastırmak için muhalefete “ bu durumda siyaset konuşmanın zamanı değil, birlik olmalıyız” mesajı veriyorsunuz ve başarısızlığı halı altına süpürüyorsunuz? Neden hiç özeleştiri yapmıyorsunuz?

- Enkaz altında henüz hayatta olan insanların, bu insanların yakınlarının, bölgedeki ya da tüm Türkiye’de ne olup gittiğini merak eden insanların CAN DAMARI olan Twitter’a neden erişim kısıtlaması getirdiniz?

- İstanbul Büyükşehir belediyesindeki neredeyse gerekli tüm ekipleri ve ekipmanları devreye sokan İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı İmamoğluna Akp milletvekili Hanfendi deprem bölgesinde “ seni burada istemiyoruz, git buradan İngiliz uşağı” diye seslendi? Bu hanfendi enkaz altında can derdinde olan depremzedelerin ve tüm bölge halkının adına böyle bir şuursuz açıklamayı yapmayı kendinde nasıl hak buldu?

- Normalde 7/24 Televizyonlarda karşımıza çıkan ve neredeyse köy bakkalı açılışına bile teşrif eden sayın cumhurbaşkanımızı neden çok nadir görüyoruz ekranlarda? Neden kötü haberlerin felaketlerin ihmalkârlıkların olduğu ortamda diğer elemanlarına açıklama yaptırıyor?

- Böyle bir günde haklı tepkisini gösteren ve canı zaten burnunda olan isyankar halka karşı cumhurbaşkanı neden parmak sallayıp; “Sizi deftere yazıyoruz günü gelince defterler açılacak” şeklinde tehdit ediyor? Tüm ailesi enkaz altında kalan, seslerini duyan ama gerekli devlet eli ulaşmadığı için yardım alamayan ve nihayetinde yakınlarını kaybeden yüzbinlerce, milyonlarca insanın öfkesini bu tehditlerin bastırabileceğini nasıl düşünebiliyor?

- Başarısızlığı bastırmak ve gelmesi doğal tepkilerin önüne geçmek için “bu işe siyaseti karıştırmayalım” derken, Akp’li Ömer Çelik neden ve nasıl “CUMHUR İTTİFAKI OLARAK SAHADAYIZ” açıklaması yapıyor?

- Ve cevabını merak ettiğim son soru; Ne zaman bu ülkeden elinizi eteğinizi komple çekecek ve gideceksiniz?

Sanırım son sorunun kesin olarak cevabını 14 Mayıs’da alacağız.

Want your business to be the top-listed Business in Antalya?
Click here to claim your Sponsored Listing.

Deniz DUMAN Kimdir?

Ben Deniz DUMAN. 1990 İzmit Doğumluyum.

Yüksek Mimar, aynı zamanda Dijital Reklam, Reklam Metni Yazarlığı, Funnel & Satış Stratejileri Uzmanıyım. 4 yıl Mimarlık mesleğini kamuda icra ettikten sonra, kadrolu görevimden istifa ederek son 2 yıl içinde Yurt dışı kaynaklı İleri Seviye Algoritmik Pazarlama, Metin Yazarlığı, Dijital Reklam, Funnel Stratejileri ve ''SİSTEMLER'' kurma Eğitimlerini alanındaki en Otorite uzman eğitimcilerden alarak tamamladım ve bu stratejiler ile ülkemizdeki dijitale adapte olamayan işletmelerin büyüme hedeflerini gerçekleştirmek üzere 2019 yılında kendi Dijital Danışmanlık şirketimi açtım.

Şu anda Yurt içi ve Yurt dışı Kurumsal Firmaların Dijital Reklam Danışmanlığını ve Funnel Stratejilerini Kurgulamakta ve Satışlarına Yönelik Bilimsel Reklam Metinlerini Yazmaktayım. Ayrıca YouTube kanalımdan ve Ücretsiz Facebook topluluğumuzdan Dijital Göçebe Olmak İsteyen Girişimci Adayları İçin Özel Stratejiler Paylaşmakta ve davet edildiğim üniversitelerin ilgili klüplerine yönelik seminerler vermekteyim.

Kurumsal İşletmelere vermiş olduğum danışmanlık hizmeti ile danışanlarımın müşteri kitlelerini 3.2 Kata kadar çıkartma başarısı sergiledik. Cirosal anlamda %46 seviyelerine kadar artış sağladığımız danışan işletmelerimiz bulunmaktadır. Kurumsal Danışan işletmelere - DFY(Done For You) ve DWY (Done With You) Paketleri ile 2 farklı türde hizmet veriyor ve Dijital Reklam Stratejileri hakkında davette bulunulan bazı etkinliklere konuşmacı olarak iştirak ediyorum.

Ülkemizde İleri Düzey Funnel Stratejilerini ve Chatbot Marketing Yöntemlerini aktif olarak kullanan tek danışmanlık şirketi olmakla beraber, Google’ın Tüm Reklam Platformlarından Resmi Sertifika Sahibiyim. Ayrıca ManyChat Corp. tarafından Marketing Expert ve Educational Expert rozetlerini alan ülkemizdeki ilk Dijital Reklam Danışmanıyım.

Videos (show all)

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun!🥳
FACEBOOK REKLAMLARINDA HEDEF KİTLENİN BİLİMİ
FACEBOOK REKLAMLARINDA HAYATİ STRATEJİ (Facebook Reklamlarında Tutan Reklam Formunu Kopyalamak)
UDEMY'DE 20.000 ÜZERİ ÖĞRENCİYE ULAŞTIK. TEŞEKKÜRLER!
675₺ REKLAM HARCAMASIYLA 44.000₺ SATIŞ (Kendi Reklam Sonuçlarımdan YouTube Reklamnın Gücünü Keşfedin)
FACEBOOK ALGORİTMASININ GÜCÜ SİZİ ŞAŞIRTACAK
DİKKAT!⚠️ REKLAM HESABINIZ KAPANABİLİR ❗
FATURALANDIRMA VE REKLAM HESABI AYARLARI
FACEBOOK İŞLETME SAYFASI AYARLARI VE PANEL TANITIMI
FACEBOOK BUSINESS SUIT ILE TANIŞIN - 2021 Facebook & Instagram Reklamcılığı Eğitimi - 13

Address


Anadolu Caddesi
Antalya

Other Consulting Agencies in Antalya (show all)
AYÇ Danışmanlık AYÇ Danışmanlık
Yıldız Mahallesi 224. Sokak Bina No:6 (Pera 36) No:4 Muratpaşa Antalya
Antalya, 07070

Birlikte Çözelim !Birlikte Büyüyelim !Kalitenizi Belgelendirelim !!!

Professional Consulting Office -Antalya Professional Consulting Office -Antalya
Antalya, 07100

دراسات وحلول انشائية خرسانية ومعدنية وتقديم المشورة لمهندسي التنفيذ والورشات

YavuzDigient YavuzDigient
Antalya

Dijital Pazarlama Danışmanlığı

Elite legal consultants Elite legal consultants
Antalya, 07100

we are providing the services in getting turkish residence permits ,short term and long term citizenship on 0% investment , education , legal documents translation, travel and tour...

Noopolis all World Noopolis all World
Kızılsaray Mah. Milli Egemenlik Caddesi Ali özen Apt, D:No 23, Muratpaşa/Antalya
Antalya, 07000

Sebe-dom.com Sebe-dom.com
Antalya, 07000

E-adam Dijital Reklam ve Danışmanlık E-adam Dijital Reklam ve Danışmanlık
Arçelik Üstü, Liman Mahallesi Atatürk BUlica 289 A Blok Mithat Bileydi Sitesi A Blok. Kat 2 – 3, 07720 Konyaaltı/Antalya
Antalya, 7070

360° Dijital Reklam ve Danışmanlık

Недвижимость от Future Homes Turkey Недвижимость от Future Homes Turkey
Antalya, 7070

Недвижимость и инвестиции в Турции

Boz Danışmanlık & Turizm Hizmetleri Boz Danışmanlık & Turizm Hizmetleri
189
Antalya, 007

Sadece Whatsapp üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Lider Company Lider Company
ANTALYA MURATPAŞA H İSCAN MH ATATURK C. N23 YUSEL EGE A. D:8
Antalya, 027320

استشارات طلابيه /عقارات/سياحه/أقامات/أستخراج فيز

Airtuerk Service Center Airtuerk Service Center
AIRTÜRK SERVIS VE TURIZM A. S. Güzeloba Mah. Caglayangil Caddesi No. 21A Muratpasa/Antalya
Antalya

Biletleme: Bilet Satışı Sonrası Destek, Otel, Araç Kiralama