Pukka Yayınları

Sevilen yazarımız Vi Keeland’ın yeni kitabı UYGUNSUZ yakında sizlerle... 🚫


Uygunsuz türde davranışlarda bulunmanız yüzünden işinize son verildi.

Ellerimdeki mektuba inanamıyordum.
Dokuz yıl. Dokuz kahrolası yıl boyunca Amerika’nın en büyük şirketlerinden biri için gecemi gündüzüme katarak çalışmıştım ve bir haftalık Aruba tatilimden döndüğüm zaman bir mektupla kovulmuştum.
Tüm bunlar arkadaşlarımla tatildeyken çekilen bir video sebebiyle olmuştu; özel bir anımda çekilen özel bir video yüzünden. Yani, en azından ben öyle düşünüyordum.
Öfkeden delirip bir şişe şarap açtım ve milyarder CEO’ya şirketi ve politikaları hakkında ne düşündüğümü anlatan bir e-posta attım.
Cevap vereceğini düşünmemiştim.
Ayrıca kesinlikle o zengin pislikle, birbirine sürekli e-posta atan arkadaşlar olacağımızı hayal etmemiştim.
Sonunda bana haksızlık yaptığını fark etti ve işime geri dönmemi sağladı.
Ama… Grant Lexington’ın benim için yapmak istediği tek şey bu değildi.
Patronumun patronunun patronuyla ilişki yaşamam doğru olmazdı… öyle değil mi?

Selamm!🤍 Bugün çok severek okuduğum bir küçük kasaba romantizmi ile geldim🥹

Hemen konusuna geçiyorum:

Yaşadığı kasabayı genç yaşta terk eden ve hayatının aşkı olan Grayson’ı da geride bırakan Jessica, bir uçak kazası geçiriyor ve yıllar önce terk ettiği kasabaya geri dönüyor.

Bekar bir baba olarak kızıyla yaşayan Grayson ile Kessica, 14 yıl sonra yeniden aynı kasabadalar ve birbirlerini her gördüklerinde kalplerinin sızlamasına engel olamıyorlar🥹🤍

Bu kitap hem kalbimi kırdı, hem beni duygulandırdı, hem de gülümsetti... Bir sürü duygu yaşadım, çok güzeldi gerçekten.

Jessica’yı da Grayson’ı da çok sevdim. Geçmişteki kırgınlıklarına rağmen bunca yıl sonra hala yan yana geldiklerinde böyle güzel hislere sahip olmaları... Bayıldım!!🥹

Kitapta hoşuma gitmeyen tek şey Jessica’nın Grayson’la vakit geçirmesine rağmen bir süre hala “iyileşince kasabadan gideceğim” diye düşünmesiydi... Romantik yanım Grayson’ı gördüğü anda HAYIR ONU BIRAKAMAM, GİDEMEM moduna girmesini beklemişti sanırım ahajslabsl (ama böyle olmaması daha mantıklıydı tabii ki)

Ayrıca Amelia (Grayson’ın kızı) aşırı tatlıydı🥹

Kitabı çok yanlış bir zamanda okumuş olmama rağmen çok güzel aktı. Hatta öyle ki, doğru zamanda okusam 5 yıldız vereceğim bir kitap olabilirdi...

Ayrıca serinin ikinci kitabını çok merak ediyorum. Çiftimiz şimdiden belli, umarım kitap bir an önce çevrilir. Heyecanla bekliyorum!!🥹🤍

Bu kitabı okumayı düşünüyor musunuz?

📸: 💜

Gerçekler açığa çıkana kadar daha çok kavga edecek, tartışacak ve savaşacaklardı.
Zamanın bütün sırları ortaya döküldüğündeyse, geriye kırılmamış hiçbir kalp kalmayacaktı.

İnferno Kanto kitabında bizi neler bekliyor diye merak edenler için!❤️‍🔥

Trendyol Mağazamızda 5 al 4 öde fırsatı! 24 saatte kargoda ayrıca kargo bedava! ✨

🕊️“Sevgi böyle bir şey değil, Rüzgar. Sevgi, ortaya mantıklı sebepler koyularak varlığı kanıtlanan bir şey değil.”

💌 Doğduğu ilk gün yetimhaneye bırakılan Rüzgar’ın yaramaz bir kız çocuğu olan Meltem dışında bağ kurduğu kimse yoktur. Ancak aralarındaki bu özel bağ, ailesi tarafından Meltem’in yetimhaneden alınmasıyla kopar. Aradan geçen on beş seneye rağmen Meltem’i aramayı hiç bırakmayan Rüzgar, tam da pes etmenin eşiğindeyken ona dair bir iz bulur ve peşine düşerek Meltem’e ulaşır. İkisini senelerce ayrı tutan gerçeği gördüğünde ise Rüzgar’ın tek bir çözüm önerisi vardır: Anlaşmalı evlilik. İkisi artık aynı soyadını paylaşan, evli ev arkadaşları olacaktır.

💌Kutlu Olsun’u öncesinde okumuşken şimdi Rüzgar ve Meltem’i kitaplaşmış halinde okumak apayrı bir keyifti. Anlaşmalı evlilik konularını okumak beni çok mutlu ediyor özellikle zamanla birbirlerine karşı gelişen hislerini okumak çok keyifli🥹 Rüzgar ve Meltem de nahif, sevgi dolu ve oldukça eğlencelilerdi. Rüzgar’ın yıllarca Meltem’i aramasını, ondan hiç vazgeçmeyişini ve onun için yaptığı fedakarlıkları okumak çok güzeldi. Aynı şekilde Meltem’in de Rüzgar’a bağlılığı, onu hiç unutmayışı ve sevgisini göstermekten çekinmeyişi çok etkileyiciydi. Birbirleriyle anlaşmalı olarak evlendiklerinde bunun kağıt üzerinde bir evlilik olduğunu ne kadar birbirlerine söyleseler de zamanla bu durumun değiştiğine şahit olmak çok keyifliydi. Özellikle Rüzgar’ın Meltem’e karşı direncinin yavaş yavaş azalması ve ona olan kıskançlığı çok büyük bir etkendi. Tabi Meltem’in de Rüzgar’ı oldukça zorladığı bir gerçek👻 Meltem’in ailesinden ve Rüzgar’ın karşı komşusu Berna’dan hiç ama hiç hoşlanmadım insanların bu kadar kötü oluşu çok üzücü.. Kitaba sonradan dahil olan Emir’in biraz şüpheli gözüktüğünü söylemem gerekiyor özellikle sonrasında öğrendiklerimiz ile Meltem ve Rüzgar’ı nelerin beklediğini oldukça merak ediyorum🤍

📸: ✨

Yazarlarımız Tuğba Atıcı Coşar, Asena Nişikli ve Şevval Demirdöğer 19 Ekim Cumartesi günü saat: 14.00’da sizlerle buluşmak ve kitaplarınızı imzalamak için Bkmkitap - İstanbul Yolu Şubesi’nde olacak.

Tüm okurlarımız davetlidir.😊

“Aşk, acı demek. Biri yokken değeri var olamaz. Kalbini ne kadar açarsan, acı çekme ihtimalin de o kadar artar. Birinin o alana girmesine ne kadar izin verirsen, başına bir şey geldiğinde seni o kadar öldürür. Hayat böyle.”

“Çalışmak falan umurumda değil, sadece birkaç saniye de olsa seni görmeye ihtiyacım vardı.”
🎀🍰💌🍒

📸: 💜

“Hepimiz hatalar yapıyoruz, Travis.” “Kendimizi yeniden şekillendirmek zorundayız. Ve yeni versiyonumuz daha iyiyse, o zaman öğrenmiş ve büyümüşüz demektir.”

Neler çektin be Peder Bell diyerek başlamak istiyorum yorumuma zira cidden çok sınandı. Çok çabaladı ama bir yere kadar kendine hakim olabildi. Poppy öylesine açık sözlü ve ne istediğini bilen bir karakter ki Tyler için işler çok zordu.
Tyler’ın kız kardeşi yaşadığı bazı olaylar sonrası hayatını sonlandırıyor. Bunu atlatmaya çalışırken kendisi için çok radikal bir karar olan dine yeniden dönüş ve sonucunda ilahiyat okuyarak rahip olmaya karar vermekte buluyor. Bulunduğu kasabada bazı şeyleri düzeltmek için çok çabalıyor. Kendisi üç yıldır bekarlık yemini etmiş bir rahip. Dinle ilgili bir sürü araştırma yapıyor ve adı duyulan genç bir rahip oluyor. Tanrı’ya verdiği sözü tutmaya kararlı ta ki günah çıkarma kabinine gelen bir kadının sesini duyana kadar. Ses tonundan bu kadar etkilendiği kadına karşı koymak için çok çabalıyor fakat Poppy ona bu konuda hiç yardımcı olmuyor. Kendisi bir Katolik değil fakat onu içten içe rahatsız eden bazı durumlar var ve bu konuda Peder Bell’in yardımcı olacağına inanıyor. Buna inanmayan tek kişi Pederin kendisi 🤣 ay kendisiyle hesaplaşmalarını okumak aşırı keyifliydi. Bazı yerlerde kahkaha atmış olabilirim. İki imkansız ismin yan yana gelmesi cidden bir mucizeydi ve onlar özellikle novellasında bunu başardılar ve yine yaşanan olumsuzluklar, savaşlar, mutluluklar ve huzursuzluklar yaşadılar. Novellada somut sahnelerden daha çok günlük yaşamlarını ve hayatlarına nasıl devam ettiklerini okuyoruz ki bu bölüm bana cidden çok iyi geldi. Bir rahip ile bir dansçının aşkına şahit olmak? Cidden vaaaoovvvv yani! Yazar bunu aşırı iyi yansıtmış. İç çatışmalar, karmaşalar, komik unsurlar derken nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Üçüncü kitap için heyecanlıyım çünkü novellanın sonunda devam kitabından bir bölüm okuyoruz ve deli gibi merak ediyoruz🫣Seri tamamıyla dark ve ağır s**t. Onu bilerek okumanız tavsiyedir. Bence kesinlikle türünün hakkını verenlerden ve hatta en iyilerinden birisi. Dark ve s**t sevenlere şiddetle tavsiye ediyorum.

📸: ❤️‍🔥

Biz buz hokeyini çok seviyoruz! Peki ya siz?🩵

Haftanın ilk gününde modunuz hangisi?✨

Eşinizi kurtarmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz?
Erkek kılığına girerek, binlerce kişilik düşman ordusunun içine dilsiz bir aşçı olarak sızabilir misiniz?
Yapamazsın, diyenler oldu.
Delirdiğini düşünenler…
Elisa kulaklarını kapattı ve yalnızca kalbini açtı.
Ona güç veren yegâne şey ise boynunda taşıdığı, kocasına ait olan asker kolyesiydi.

“YANGINLARIN EN BÜYÜĞÜ KALPTE BAŞLAYANIYDI.”

Yazarlarımızın imza gününden karelerle sizlerleyiz. Yoğun ilgi ve desteğiniz teşekkür ederiz.❤️

Yoksa siz hâlâ Kazazede serisini okumadınız mı?❤️

Blackout - Kitap Yorumu

“Birincisi, bu kadınla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu. İkincisi, ona tekrardan yardımcı olmak istemiyordu. Üçüncü ve onu en hayrete düşüren kısım ise o öfkeli yeşil gözleri cezbedici bulmasıydı.”

Siz ne kadar plan yaparsanız yapın kaderin sizin için her zaman bir sürprizi vardır. Tevfik Tuğrul Türkdoğan idealleri olan ve mesleğine gönülden bağlı bir savaş pilotudur. Çocukluğundan beri ise hayallerini süsleyen tek şey akrotim pilotu olmaktır. Bu süreçte ise idolü olan komutanı ile aynı filoda çalışma imkanı yakalamıştır ama bir gece ansızın karşılaştığı ve yardım eli uzattığı kadın hiç ummadığı bir yerde karşısına çıkınca Tuğrul’un hayatı hiç ummadığı yönde değişecektir. Peki, bu gizemli kadın kimdi ve Tuğrul’un hayatı nasıl değişecekti?

Bugün wattpad platformunda da severek okuduğum Blackout ile geldim. Askeri kurgu okumayı çok seviyorum ki idealist bir savaş pilotu olarak karşımıza çıkan Tuğrul’un hikayesini de çok severek okudum. Tuğrul, her zaman belirli kurallar çerçevesinde hayatını ilerletmiş, ailesine, arkadaşlarına oldukça bağlı, keskin çizgileri olan, hayallerinin peşinde koşan, savaşçı ve mesleğine gönülden bağlı bir savaş pilotu olarak karşımıza çıkıyor. Bir gece ansızın karşısına çıkan ve yardım ettiği Ceyhan ise mesleğinde başarılı, dik başlı, bazı durumlarda fevri, dişli ve yine net olan bir karakter. Bu iki karakter bir araya geldiğinde ise oldukça inişli çıkışlı bir hikaye bizi karşılıyor. Bu iki karakter arasındaki çekimi ve inatlaşmaları bayağı sevdim. İkisi de dişli bir karakterken bir araya geldiklerinde zamanla yakaladıkları uyum da güzeldi. Bu ikilinin ilişkileri ikinci kitap içerisinde nasıl gelişecek merak ediyorum. Bunun yanında yazarın kitap içerisinde verdiği detayları da çok sevdim. Askeri bir kurgu okurken bu tarz detaylar kurguyu hem zenginleştirmiş hem de daha gerçekçi kılmış. Ayrıca Tuğrul ve Ceyhan’dan bahsetmişken Serdar’dan da bahsetmeden geçmek istemiyorum. Tuğrul ile aralarındaki destekleyici arkadaşlık bağını çok sevdim. Ayrıca atışmalarını okumak çok zevkliydi.

📸: ❤️

“Şeytan ile sadece anlaşma yapılmaz, Helen. Onunla aynı zamanda oyunlar da oynanmaz. Sen, ikisini de yaptın.”

Bazı insanın keskin yanları, bilenmiş dallar gibiydi. Saplandığı yere, büyük ve kapanması zor yaralar açardı. Öyle derinlere işlerdi ki zamanın bile kapanmaya gücü yetmezdi.

Hafta sonu size hangi kitabımız eşlik ediyor?✨

Bir parçam tüm hayatı boyunca onu sevdiğimi biliyordu.
Bu sevgi yıllar içinde değişmiş, farklılaşmıştı. Korumacı bir abiden arkadaşa, sonra da daha fazlasına dönüşmüştü. Ancak tam şu anda, onu kızıma bu gerçeği anlatırken gördüğümde, tüm şüphelerim silinmişti. Bu kadını tüm varlığımla seviyordum ve onu asla bırakmayacaktım.

Kocaeli Kitap Fuarı devam ediyor! Tüm okurlarımızı bekliyoruz.✨

Stant numarası: B137

Ne kadar öyle kaldık bilmiyordum. İkimiz de sustuk. Ben ağladım, Kenan bana sımsıkı sarıldı. Dudaklarımdan onu teselli edecek hiçbir şey dökülmedi o anlarda. Ama sardım onu sımsıkı, kalbimin onun kalbi kadar acıdığını hissetsin istedim.

Kız çocuklarının hep güldüğü, özgür olduğu, sokaklarda güvenle oyun oynayabildiği, yaşam haklarının korunduğu, en önemlisi çocuk olabildikleri geleceklere...

“Dünya hayallerini gerçekleştiren kız çocuklarıyla güzelleşecek.”