Limbus Psikiyatri

30 Eylül’de başlayacak olan sosyal kaygı çalışma grubumuzu mutlulukla duyurmak isteriz.

Uzmanlarımızdan Klinik Psikolog Öykü Zeynep Aydın ve Klinik Psikolog Ceren Uzunali’nin birlikte yürüteceği bu program, 3 ay süresince kapalı bir grupla İstanbul Suadiye’de bulunan kliniğimizde gerçekleştirilecektir.

Bu çalışmayla birlikte;

📌Sosyal kaygının ne olduğunu, altında yatan sebepleri, ne gibi bedensel belirtilere, duygulara, düşüncelere ve davranışlara yol açtığını öğreneceksiniz.

📌Zihninizin içinde sosyal kaygıyı oluşturan ya da kaygı duyma halini devam ettiren bazı düşünceler var. Bu düşünceler genellikle abartılmış, felaketleştirilmiş ya da gerçeklikten çarpıtılmış halde sizi ziyaret edebilirler. Böyle olunca da normalden çok daha fazla kaygı uyandırabilirler. Ya da zihninizde her ortamda, her davranışınızda, her sözünüzde kusursuz olmanız, beğeni almanız gerektiğiyle ilgili inançlarınız olabilir. Bu inanışlarla birlikte kendi kendinizi devamlı kontrol ederken ya da eleştirirken bulabilirsiniz. Bu yoğun kontrol etme hali de kaygıyı arttıran şeyler arasındadır. Bu grupta, sizde bu şekilde veya buna benzer şekillerde ortaya çıkan düşünce ve inançlarınızla çalışacak ve bunları yeniden düzenlemeyi keşfedeceksiniz.

📌Kaygı bedeninizi gerebilir, terletebilir, kalp ritminizi hızlandırabilir. Bu grupta bu şekilde ortaya çıkan bedensel belirtileri düzenlemenize yardımcı olacak teknikleri öğrenecek ve uygulayacaksınız.

📌Sizinle aynı/benzer konularda zorlanan kişilerle birlikte grup dinamiğinin de katkısıyla yalnız olmadığınızı görecek, rol play’lerle birlikte hayatın içerisinde sizde kaygı uyandıran durumları canlandıracak ve kaygıyı yönetmeyi tecrübe edeceksiniz.

✨Program hakkında ayrıntılı bilgi ve kayıt için 08504731224 numarasından ya da [email protected] mail adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.

Bebeklikten yetişkinliğe kadar uzanan bazı temel gereksinimlerimiz vardır. Bu temel ihtiyaçların aile tarafından dengeli bir şekilde karşılanması önemlidir. Erken dönem gereksinimlerinin karşılanmadığı bir ailede yetişen çocuklar, travmayla karşılaştıklarında daha zor baş edebilirler. Travma mağduruyla kendisini özdeşleştirenler, travmatik olayı tekrarlayan bir biçimde ayrıntılı şekilde araştıranlar, travma mağduruna karşı sempatik ilişki geliştirenler, geçmişte yaşadığı travmatik deneyimlerinin zihinde sürekli tekrarlanması (ruminasyon), travmatik stres riskini daha fazla taşımaya eğilim gösterirler.

Travmatik stres kişilerin duygusal ve iç dünyalarının tanındığı güvenli yakın ilişkiler içerisinde hafifler. Buna ek olarak, yaşanan olumsuz olayları ve deneyimleri hayatın bir parçası olarak kabul etmek önemlidir. Eğer bu kötü deneyimlerden sonra travmatik bir durum oluşursa, travmatik durumu kabul etmek tedavi adımlarından ilk ve önemlisidir. Bu bağlamda, terapi ve terapötik ilişki, ikincil travmaya maruz kalan kişi için travmaya bağlı yoğun duygusal acı ve stresi işlemesine destek olan en güvenilir süreçlerden biridir.

Molnar, B. E., Sprang, G., Killian, K. D., Gottfried, R., Emery, V., & Bride, B. E. (2017). Advancing science and practice for vicarious traumatization/secondary traumatic stress: A research agenda. Traumatology, 23(2), 129.

“Öfke hissettiğimiz bir şeydir. Her zaman bir nedeni vardır ve ilgi görmeyi hak eder. Hepimizin her şeyi hissetmeye hakkı vardır ve öfke de buna istisna değildir.”

Kaynakça: Lerner, H. Öfke Dansı, Varlık Yayınları, 1996

🖋️
İnsanların kendini yaratma becerisi, psikolojik bir süreç olarak oldukça önemlidir. Kendini yaratma, bireyin kendi kimliğini, değerlerini, inançlarını ve hedeflerini bilinçli bir şekilde şekillendirebilmesi anlamına gelir. Bu süreç, kişinin kendi potansiyelini gerçekleştirme, kendi benliğini keşfetme ve yaşamını anlamlı bir şekilde yönlendirme yeteneğini geliştirmesini içerir.

🖋️Kendini yaratma becerisi, bireyin özgüvenini ve benlik saygısını artırabilir. Kendini gerçekleştirme, bireyin içsel potansiyelini ortaya çıkarmak ve kendini en iyi şekilde ifade etmek için çaba göstermesini gerektirir. Bu süreçte, kişi kendi değerleri, ilgi alanları ve yetenekleri doğrultusunda kararlar alır, kendi hedeflerini belirler ve kendini geliştirmek için gerekli adımları atar.

🪶Kaçınan bağlanma stili, bağlanma teorisi kapsamında incelenen bir bağlanma stili olarak karşımıza çıkmaktadır.

🪶Bu bağlanma stiline sahip kişiler, ilişkilerinde bağımsızlıklarını korumak isterler ve bu nedenle partnerlerinden uzak dururlar. Bu tutum, kişilerin duygusal yakınlık ve bağlılık ihtiyaçlarını bastırmasına ve ilişkilerinde mesafe yaratmalarına neden olabilir.

🪶Kaçınan bağlanma stili, romantik ilişkilerdeki bağlılık, duygusal paylaşım, iletişim ve uyum gibi faktörleri olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, bu bağlanma stiline sahip kişilerin kendi davranışları ve düşünceleri hakkında farkındalık geliştirmeleri ve bu konuda kendilerini geliştirmeye açık olmaları önemlidir. Bu sayede, sağlıklı ve doyumlu ilişkiler kurmaları daha olası hale gelebilir.

🪶Kaygılı bağlanma stili, Bowlby tarafından geliştirilen bağlanma teorisi çerçevesinde incelenen bir bağlanma stili olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlanma stiline sahip kişiler, ilişkilerinde sürekli olarak güvence arayışı içindedirler ve partnerlerinin ilgisizliği ya da reddi karşısında yoğun kaygı yaşarlar. Bu kaygı, kişilerin partnerlerine karşı aşırı talepkar ve bağlı davranmalarına neden olabilir. Kaygılı bağlanma stili, özellikle romantik ilişkilerdeki bağlılık, güven, duygusal paylaşım ve uyum gibi faktörleri olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, kaygılı bağlanma stiline sahip kişilerin, kendi davranışlarını ve düşüncelerini daha iyi anlamaları ve öz farkındalık geliştirmeleri önemlidir. Bu sayede, sağlıklı ve doyumlu ilişkiler kurmaları daha olası hale gelir.

…. ve tabi ihtiyaç dahilinde profesyonel yardım almayı ihmal etmeyin. 🌱

Güçlü İlişkilerin Yapı Taşları: 👇🏿

🪶Açık İletişim ve anlayış: Dürüst ve açık iletişim, ilişkilerin temelidir. İki taraf arasında güven, anlayış ve saygı duygularının gelişmesine yardımcı olur.

🪶Karşılıklı saygı ve dürüstlük: Her iki tarafın da birbirine saygı duyması, empati kurması ve anlayışlı olması ilişkinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için önemlidir.

🪶Ortak değerler: İki tarafın da paylaştığı değerlere sahip olmak, ilişki için ortak bir zemin oluşturur ve birbirini anlamaya yardımcı olur.

🪶Duygusal destek ve güven: Birbirini desteklemek, güçlü bir bağın oluşmasına yardımcı olur. İlişkinin zorlu zamanlarında birbirine destek olmak, ilişkinin daha da güçlenmesine yardımcı olabilir.

🪶Olumlu çatışma çözümü: Çatışmaların kaçınılmaz olduğu bir gerçektir, ancak bunların nasıl ele alındığı önemlidir. Birlikte çalışarak sorunların üstesinden gelmek ve uzlaşmaya varmak, sağlıklı bir ilişkinin sürdürülmesi için gereklidir.

🪶

🪶Çocuklarda ayrılma endişesi; çocukların kendilerini güvende hissettikleri ve bağlandıkları kişilerden ayrılmak zorunda olduklarında ortaya çıkan endişe, korku ve üzüntü durumudur. Bu durum genellikle çocukların okula gitmeye başlaması, anne-babalarının bir süreliğine evden ayrılması veya başka bir kişiyle zaman geçirmek zorunda olduklarında ortaya çıkar.
🪶Bu durumla karşı karşıya kaldığınızda neler yapabileceğinizi inceleyelim;
🪶Çocuğunuzun endişelerini ciddiye alın: Çocuğunuzun endişelerini anlamak ve onlara saygı duymak, onların kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olur.
🪶Olumlu ve destekleyici bir tutum sergileyin: Çocuğunuza, ayrılmadan önce kendilerini iyi hissetmeleri için destekleyici bir tutum sergileyin. Kendilerine güvenmeleri ve olumlu bir deneyim yaşamaları için cesaretlendirin.
🪶Güven verin: Çocuğunuza, ayrıldığınızda onları tekrar göreceğinizi söyleyin ve güven verin. Onlara, kendileriyle ilgilenecek birinin yanında olacağını ve onları sevdiğinizi hatırlatın.
🪶Ayrılmadan önce hazırlık yapın: Ayrılmadan önce, çocuğunuzun kendisini rahat hissetmesini sağlamak için hazırlıklar yapın. Örneğin, onunla birlikte okula gitmeyi planlayabilir veya ona sevdiği bir oyuncak verebilirsiniz.
🪶Rutinler oluşturun: Günlük rutinler oluşturmak, çocuğunuzun kendisini güvende hissetmesini sağlar. Bu nedenle, çocuğunuzun ne zaman yemek yiyebileceğini, uyuyabileceğini veya oynayabileceğini bilmesini sağlayacak bir rutin oluşturun.
🪶Çocuğunuza iyi gelecek etkinlikler yapın: Çocuğunuzun dikkatini ayrılık konusuna değil de eğlendiği ve endişelerini azalttığı etkinliklere odaklayın. Örneğin, birlikte kitap okuyabilir, oyun oynayabilir veya resim çizebilirsiniz.
🪶Profesyonel yardım alın: Eğer çocuğunuzun endişeleri çok şiddetliyse veya uzun süre devam ediyorsa, bir çocuk psikoloğundan veya terapistinden profesyonel yardım alabilirsiniz.

🪶Psikolojik sağlamlık; kişilerin stres, travma, kayıp veya zorluklarla karşılaştıklarında kendilerini koruma, uyum sağlama ve iyileşme yeteneğidir. Bu kavram bireylerin zorlukları aşabilmeleri için sahip olmaları gereken bir dizi içgüdüsel, bilişsel ve davranışsal özellikleri ifade eder.

🪶Psikolojik sağlamlığa sahip bireyler, zorlukların üstesinden gelmek için çeşitli kaynaklara başvurabilirler ve genellikle olumlu bir bakış açısına sahip olurlar. Bu bireyler, stresli veya zorlayıcı durumlarla karşılaştıklarında duygusal tepkilerini düzenleyerek hareket etmeye devam edebilirler. Ayrıca, psikolojik sağlamlığa sahip bireyler, çevrelerindeki insanlarla güçlü ilişkiler kurma eğilimindedirler ve zorlukların üstesinden gelmek için sosyal destek ağına sahiptirler.

🪶Psikolojik sağlamlık, doğuştan gelen bir özellik değildir, bu nedenle herkes tarafından geliştirilebilir.

🪶Psikolojik sağlamlığı geliştirmek için çeşitli stratejiler kullanılabilir . Bu stratejiler arasında sosyal destek ağı kurma, stresli durumları yönetme, özgünlük, bağımsızlık, uyum sağlama ve yeniden yapılandırma gibi farklı bilişsel ve davranışsal yaklaşımlar yer alır.

2 yaş sendromu hem çocuklar hem de ebeveynler için yorucu ve zorlu bir süreçtir. Bu dönemde sürekli öfke nöbetleri, meydan okuma ve kaosla uğraşıyormuş gibi hissedebilirsiniz.

“Bu davranışlarla nasıl baş edebiliriz?” sorusuna yanıt oluştacak kanıtlanmış 7 stratejiyi birlikte inceleyelim. 👇🏿

İlk olarak, çocuğunuzun kendisinden ne beklendiğini bilmesi için net beklentiler ve sınırlar belirleyin. Onlara kontrol hissi vermek için sınırlar dahilinde seçenekler sunun. İyi davranışı teşvik etmek için olumlu pekiştirme ve övgü kullanın. Tutarlı rutinler ve programlar oluşturun. Olumsuz davranışları yönlendirin ve sakin ve sabırlı kalın. Son olarak, davranışlarını etkin bir şekilde yönetmek için çocuğunuzun öfke nöbetlerinin altında yatan ihtiyaçlara ve duygulara odaklanın. İhtiyaç duyduğunuz anlarda psikolojik destek almaktan çekinmeyin. 🌱

gelmek

🪶Kendimize nasıl davrandığımız, kendimizi nasıl hissettiğimizi önemli ölçüde etkiler. Kendimize karşı nazik olmak, kendimize sevgi, şefkat ve anlayış göstermek, eleştiriye ve kendimizi inciten düşüncelere karşı yumuşak bir tavır takınmak demektir.

🪶Kendimize karşı sert ve eleştirel davranmak yerine, kendimizi yargılamadan, kabul eden ve destekleyici bir tutum sergilemek, öz şefkat pratiğimizin önemli bir unsuru olabilir. Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmek, eksikliklerimizle birlikte, kendimize şefkat ve sevgiyle yaklaşmamıza yardımcı olur. Böylece, kendimizi değiştirmek için baskı yapmak yerine, kendimizi olduğumuz gibi kabul edebilir ve kendimizi geliştirmek için yapıcı bir motivasyon kaynağına sahip olabiliriz.

🪶Kendimizin farkında olmak, içsel dünyamızdaki hisler, düşünceler ve davranışlar hakkında şefkatli bir şekilde bilgi sahibi olmak demektir. Bu, kendimize doğru ve dürüst bir şekilde bakarak kendi ihtiyaçlarımızı tanımlamamıza yardımcı olabilir.

🪶Sosyal etkileşimlerden kaçınmamak, başkalarıyla ilişki kurmaya açık olmak ve sosyal etkinliklere katılmak demektir. Bu durum; fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığı iyileştirir, sosyal bağlantıları artırır. Bu nedenle, bu kavram öz şefkat gelişimi için olmazsa olmaz unsurlar arasında yer alır.

🪶Empati: Başkalarının duygularını anlama yeteneğidir. Empati kurmak, insanlar arasındaki bağları güçlendirir, daha iyi bir iletişim kurmanıza ve başkalarını daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Empati kurmayı geliştirmek, sürekli bir çaba gerektirir ve zaman alabilir. Ancak, bu beceriyi geliştirmek, sosyal etkileşimlerinizi artırır, başkalarıyla daha iyi bir bağ kurmanıza ve daha iyi bir iletişim kurmanıza yardımcı olur.

Devamı 👇🏿

Bi Şey Yapma!
“Düşüncelere İzin Vermek” Ne Demek?

📌Seminere kayıt olmak için instagram sayfamızın biosunda yer alan linke tıklayabilirsiniz.

🌱

"Haz Nesli" diye tabir edildiğimiz bir çağda sormak istiyorum hangi haz? Depresyon, kaygı bozuklukları, madde ve alkol kötüye kullanımı, intihar oranları, yeme bozukluluklarının arttığı bir devirde hangi haz? Yaşam memnuniyetinin düştüğü, yönsüzlüğün arttığı, anlam ve aidiyet hissinin çözüldüğü bir çağda hangi gerçekten haz?

Oyunlar, törenler, karnavallar, ayinler, davalar ve şölenlerin olmadığı bir çağda hangi haz?

Huşu halinde bir kalp, genişleyen bir yürek, açılmış bir zihin, huzurlu ve bilge bir aklın olmadığı bir çağda hangi haz?

Bestelerin tükendiği, aşkın söndüğü, erotizmin yitirildiği, oyun arkadaşlığının, kadim dostlukların, akışta yapılan muhabbetlerin, yuvanın, yurdun, ulusun tükendiği bir çağda hangi haz?

Bu seminer; hazsız kalmış hedonistler için bir yeniden bakış çalışmasıdır.

📌Bilet satın almak için sayfamızın biosunda yer alan linke tıklayabilirsiniz.

👉🏻 https://biletino.com/tr/e-lr6/hazsiz-hedonistler/

🌱Yaşamımız boyunca çok çeşitli kayıpların yasını tutarız. Dolayısıyla yakınımızdaki birinin ölümü varlığımızın bütün yönlerine yapılmış bir saldırıdır, çünkü insan olmamızın anlamı ilişkilerimizdir. Doğumumuzdan başlayarak yaşamımız boyunca farklı kişilerle ilişkilerimiz gelişir, değişir ve bozulur. Ancak sevdiğimiz birini kaybettiğimizde yalnızca o zaman ilişki hayatta kalan kişi tarafından tek başına düzenlenir, ölen kişi sağ kalanın içinde sessiz bir ortak olur. Kayıp yaşantısı ezicidir zaman zaman travmatik olur ve bizi sonsuza dek değiştirir. Kişisel kimliğimiz, kişilerarası dokumuz ve ilişkilerimizin niteliği değişim geçirir, kişisel tarihimiz ve belleğimiz değişir.

🌱

🌱

Yeni yıl, yeni başlangıçlar ve yeni hedefler için mükemmel bir zaman. Geçmiş yılın tüm zorluklarını ve olumsuzluklarını geride bırakarak, güzellikler ve sürprizlerle dolu yepyeni bir yıla hazır mısınız?

Limbus ailesi olarak, yeni yılın sağlık, mutluluk ve güzellikler getirmesini dileriz.

Depresyon nedir? Belirtileri nelerdir?

Psikolojik Rezilians Nedir? Nasıl Geliştirilir?

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.