Kanes Yayınları

H.P. Lovecraft’ın “tüm zamanların en tuhaf öyküsü” olarak nitelendirdiği Söğütler ürpertici, doğaüstü gotik anlatımı psikolojik korku öğeleriyle birleştiriyor.

Antik Roma, Atina ve Mısır uygarlıklarında halkın günlük yaşantısıyla tanışın. Romalı bir köle, Mısırlı bir mezar soyguncusu veya Atinalı bir oyun yazarının hayatı acaba nasıldı? 🤔

“Seni özlemem için, elinden geleni yapıyor bu kent. Yani hiçbir kalabalık zahmet edip, karışmıyor yalnızlığıma. Caddeler daralıp sokaklar soğuklaşıyor gittikçe. Hiçbir mevsim üzerime oturmadı henüz…”

Dr. Montessori der ki: “İnsan kendiliğinden yetişmez; bir çiçek gibi öylece serpilip büyümez.” Çocuk gelişimi ve eğitiminde dünyada öncü olan Montessori Metodu, çocuklara müdahale etmeye değil, onları gözlemlemeye odaklanır.
Maria Montessori çocukları gözlemlediğinde, onların birer yetişkin gibi davranmak istediklerini fark etmiştir. Çocuklar, yetişkin gibi olmak için çevreyi taklit ederler. Giysilerini değiştirmek, etrafı toplamak, karınlarını doyurmak ve tüm bunları aslında kendi başlarına yapmak isterler. Dr. Montessori’nin metoduyla yetiştirilen çocuklar gerçekten de iki yaşından itibaren oyuncaklarını toplamak ve giysilerini değiştirmek gibi pratik becerilere sahip olmuşlardır. İşin sırrı, Montessori Metodu’nun şu felsefesinde yatar: Bir görevi kendi başına başaracağına inanan hiçbir çocuğa müdahale etmemek.
Dr. Montessori, çocuğun bulunduğu ev, okul gibi ortamların ona bu bağımsızlığı neredeyse hiç tanımadığını gözlemlemiştir. Ancak Montessori Metodu, çocuğun gözetim altında tutulduğu güvenli bir ortamda, ona gelecekte lazım olacak hayati becerileri kendi başına kazanma şansı tanır. Maria Montessori’nin ömrünü adadığı bu eser, hayatını idame ettirebilen bireyler yetiştirmek isteyen her ebeveyn ve öğretmenin başvuru kitabıdır.

“Korkuyla kurulmuş ve oluşturulmuş inanç ve düşünce sistemleri de insanları standart iyi bilgi düzeni biçiminde bulmak mümkün değildir. Bilgiler basit içerikli olduğu için genelde algı düzeyi düşük olanları kolayca etkileyebilir. Kolay etki alanına girmiş bu kişiler, korkuyu üretenin destekçisi ve yandaşı olabilir.”

TANRILARIN SAVAŞI inanç, düşünce ve eylem sistemlerini toplumların davranış motiflerinden yola çıkarak ele alıyor. 💭

Okunacak çok fazla kitap, çok az zaman var. Katılanlar? ✋

“Hızlıca, ‘Gel hadi, gidecekler,’ diye beni yanına çağırdı. Ne gidecekti, kim gidecekti? Beni sakatatların olduğu odaya götürerek kapıyı kapattı. Camların gazete kağıtlarıyla kaplandığını daha yeni görüyordum. Kapkaranlık odada göz gözü görmezken küçük bir alevle oda aydınlanmaya başladı. Birden, köşede bir gölgenin hızlıca geçtiğini gördüm…”
Devamı, ın KARANLIK İÇERİDEN GELİR adlı korku kitabında! 😱

Tarihin en büyük fatihlerinden biri olan Büyük İskender’in biyografisi, özellikle Philip Freeman yazdıysa, insanda savaş filmi izliyor hissi uyandırıyor. Bu epik anlatımı kaçırmayın! 🤩

“Hayat siyasetten, ülkeden, toplumdan, ütopyalardan ibaret değildir. İnsan bazen, yalnızca kendinden ibarettir. Onu bulmak ve ona ulaşmak, diğer tüm düşler için yazılacak bir ön sözdür. Her şey insanın kendisiyle başlar. Her şey, insanın kendisini tanımasından sonra gelir.
Bir deha Atatürk.
İmkansız olan onca şeyi imkanlı hale getirmiş bir lider.”

Gazeteci yazar kaleminden SENDEN SONRA-Atatürk Günceleri ✨

Dr. Montessori der ki: “İnsan kendiliğinden yetişmez; bir çiçek gibi öylece serpilip büyümez.”

Maria Montessori çocukları gözlemlediğinde, onların birer yetişkin gibi davranmak istediklerini fark etmiştir. Çocuklar, yetişkin gibi olmak için çevreyi taklit ederler. Giysilerini değiştirmek, etrafı toplamak, karınlarını doyurmak ve tüm bunları aslında kendi başlarına yapmak isterler. Dr. Montessori’nin metoduyla yetiştirilen çocuklar gerçekten de iki yaşından itibaren oyuncaklarını toplamak ve giysilerini değiştirmek gibi pratik becerilere sahip olmuşlardır.

İşin sırrı, Montessori Metodu’nun şu felsefesinde yatıyor: Bir görevi kendi başına başaracağına inanan hiçbir çocuğa müdahale etmemek.

Maria Montessori’nin ömrünü adadığı bu eser, hayatını idame ettirebilen bireyler yetiştirmek isteyen her ebeveyn ve öğretmenin başvuru kitabı. ✨

Herkese mutlu yıllar dileriz! 🎄

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, geleceğimizi aydınlatan tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun!

6. Tuzla Kitap Fuarı kapılarını okuyuculara açtı. Tüm okurlarımızı bekleriz! ✨

KARANLIK İÇERİDEN GELİR
Dehşetin ve bilinmezliğin sınırlarını zorlayan bu kitap, ölüm ile deliliğin eşiğinden bir kez geçildiğinde; doğaüstü ve şeytani varlıkların kapısı bir kez aralandığında, artık geri dönüşün olmadığını tüyler ürpertici şekilde gözler önüne seriyor.
Başkaldırı, kötülüğün cazibesi ve insanın içindeki karanlık, bu esrarengiz ve ürkütücü varlıklar aracılığıyla ortaya çıkar. Ani bir kapı gıcırtısı veya uzaklardan gelen garip bir ses, korkunç olaylar zincirinin sadece başlangıcı olabilir.
Gecenin karanlığında, rüzgarın hüzünlü ıslığını taşıyan bir sokakta yürürken; bu dünyaya ait olmayan, sizi cinnete sürükleyecek bir varlık karşınıza ansızın çıkabilir. Bu kitabın sayfalarını çevirirken temkinli olmakta fayda var. Kim bilir, belki bir sonraki hikayenin başkahramanı siz olursunuz.

✨MONTESSORI METODU✨

Dr. Montessori der ki: “İnsan kendiliğinden yetişmez; bir çiçek gibi öylece serpilip büyümez.”
Çocuk gelişimi ve eğitiminde dünyada öncü olan Montessori Metodu, çocuklara müdahale etmeye değil, onları gözlemlemeye odaklanır. Maria Montessori çocukları gözlemlediğinde, onların birer yetişkin gibi davranmak istediklerini fark etmiştir. Çocuklar, yetişkin gibi olmak için çevreyi taklit ederler. Giysilerini değiştirmek, etrafı toplamak, karınlarını doyurmak ve tüm bunları aslında kendi başlarına yapmak isterler. Dr. Montessori’nin metoduyla yetiştirilen çocuklar gerçekten de iki yaşından itibaren oyuncaklarını toplamak ve giysilerini değiştirmek gibi pratik becerilere sahip olmuşlardır. İşin sırrı, Montessori Metodu’nun şu felsefesinde yatar: Bir görevi kendi başına başaracağına inanan hiçbir çocuğa müdahale etmemek.
Dr. Montessori, çocuğun bulunduğu ev, okul gibi ortamların ona bu bağımsızlığı neredeyse hiç tanımadığını gözlemlemiştir. Ancak Montessori Metodu, çocuğun gözetim altında tutulduğu güvenli bir ortamda, ona gelecekte lazım olacak hayati becerileri kendi başına kazanma şansı tanır. Maria Montessori’nin ömrünü adadığı bu eser, hayatını idame ettirebilen bireyler yetiştirmek isteyen her ebeveyn ve öğretmenin başvuru kitabıdır.

Saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz… ❤️

SENDEN SONRA-ATATÜRK GÜNCELERİ, gazeteci-yazar Atatürk’ü anlatıyor. ✨

Bir dosttu o… Dizlerimin üzerine çöktüğüm zamanlarda sırtıma dokunup “Hadi, kalk!” diyen ve beni ayağa kaldıran… Umutsuz anlarımda yüzündeki tebessümüyle “Umut hep var!” diyen ve beni gülümseten… Ne zaman koşmaya kalksam, yanımda olup bana yol gösteren… Bir dosttu o… Bir liderdi o… Akıl ve bilim derken yalnızca kendi zamanını değil, yarınları da peşinden sürükleyen… Bağımsızlık ve özgürlük hedefine yürürken koca bir ulusa aynı hayali kurduran… Devrimler yaparken hiç batmayacak bir güneşi bu ülkenin tepesine çivi ile çakan… Bir liderdi o… Senden Sonra, kimi zaman yoldaşını, kimi zaman arkadaşını, kimi zaman da liderini anlatıyor. Ve her hikâye yalnızca bir kişiye çıkıyor: Mustafa Kemal Atatürk’e... “Caddedeki bir dükkânın siyah camında yansımamı görüyorum. Orada ben değil, bir asker sureti çıkıyor karşıma; Mustafa Kemal’in askeri. Kendinden emin, inatçı, hedefe doğru emin adımlarla yürüyen...”

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolda, geleceği aydınlatmaya devam edeceğiz. İnatla. Daima. ❤️
Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun! 🇹🇷

Bugün TÜYAP İstanbul kitap fuarının ilk günü! 🙌 Tüm kitapseverleri bekleriz. 😍

28 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan 40. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’na herkesi bekleriz! 🥳

Bugün nın son günü. Kocaeli’ye veda etmeden önce tüm okuyucularımızı bekleriz 🤗

7-15 Ekim’de gerçekleşecek Kocaeli Kitap Fuarı’na tüm okurlarımızı bekliyoruz!

YAKINDA Montessori Metodu
Çocuk gelişimi ve eğitiminde dünyada öncü olan Montessori Metodu, çocuklara müdahale etmeye değil, onları gözlemlemeye odaklanır. Maria Montessori çocukları gözlemlediğinde, onların birer yetişkin gibi davranmak istediklerini fark etmiştir. Çocuklar, yetişkin gibi olmak için çevreyi taklit ederler. Giysilerini değiştirmek, etrafı toplamak, karınlarını doyurmak ve tüm bunları aslında kendi başlarına yapmak isterler. Dr. Montessori’nin metoduyla yetiştirilen çocuklar gerçekten de iki yaşından itibaren oyuncaklarını toplamak ve giysilerini değiştirmek gibi pratik becerilere sahip olmuşlardır. İşin sırrı, Montessori Metodu’nun şu felsefesinde yatar: Bir görevi kendi başına başaracağına inanan hiçbir çocuğa müdahale etmemek.

Dr. Montessori, çocuğun bulunduğu ev, okul gibi ortamların ona bu bağımsızlığı neredeyse hiç tanımadığını gözlemlemiştir. Ancak Montessori Metodu, çocuğun gözetim altında tutulduğu güvenli bir ortamda, ona gelecekte lazım olacak hayati becerileri kendi başına kazanma şansı tanır.

Maria Montessori’nin ömrünü adadığı bu eser, hayatını idame ettirebilen bireyler yetiştirmek isteyen her ebeveyn ve öğretmenin başvuru kitabıdır.

ın yeni kitabı SENDEN SONRA, çok yakında sizlerle olacak!

“Bir dosttu o…

Dizlerimin üzerine çöktüğüm zamanlarda sırtıma dokunup “Hadi, kalk!” diyen ve beni ayağa kaldıran… Umutsuz anlarımda yüzündeki tebessümüyle “Umut hep var!” diyen ve beni gülümseten… Ne zaman koşmaya kalksam, yanımda olup bana yol gösteren… Bir dosttu o…

Bir liderdi o…

Akıl ve bilim derken yalnızca kendi zamanını değil, yarınları da peşinden sürükleyen… Bağımsızlık ve özgürlük hedefine yürürken koca bir ulusa aynı hayali kurduran… Devrimler yaparken hiç batmayacak bir güneşi bu ülkenin tepesine çivi ile çakan… Bir liderdi o…

Senden Sonra, kimi zaman yoldaşını, kimi zaman arkadaşını, kimi zaman da liderini anlatıyor. Ve her hikâye yalnızca bir kişiye çıkıyor: Mustafa Kemal Atatürk’e...

“Caddedeki bir dükkânın siyah camında yansımamı görüyorum. Orada ben değil, bir asker sureti çıkıyor karşıma; Mustafa Kemal’in askeri. Kendinden emin, inatçı, hedefe doğru emin adımlarla yürüyen...”

Arkadaşlara anlatmalık tuhaf bilgiler serimiz 👌

30 Ağustos Zafer Bayramı, ülkemizin geleceğine olan inancımızı ve bağımsızlığımıza olan sevgimizi her yıl yenilemekte ve taze tutmaktadır. Hepimize kutlu olsun.

Çok yakında çıkacak olan korku kitabımız Karanlık İçeriden Gelir, kaleminden. ✨
Doğa üstü olayları içsel korkularımızla birleştiren bu kitabı okurken içiniz ürperecek, ama yine de elinizden bırakamayacaksınız.🌪️

Sesimi duyan var mı?
Hiçbir cümle bu kadar can yakmadı.
45 saniye hiç bu kadar uzun olmadı.

depreminde bir baba ve oğulun sırlar ve acılarla dolu yaşam hikayesi, ülkemizde yıllardır çözülemeyen “deprem sorununun” ciddiyetini de gözler önüne seriyor.

Satırların altında kaybolacağınız bir roman: Babamla Ben.

Büyük İskender 13 yaşına girdiğinde, Aristoteles ona 3 yıl boyunca hocalık yaptı. İskender’in sayısız orta çağ çizimlerine baktığımızda, onun su altındaki fantastik yaratıklarla birlikte tasvir edildiğini görürüz.
Aristoteles’in anlatımına göre, İÖ 332 yılındaki Sur Kuşatması’nda İskender’in ordusu limanı ele geçirirken, İskender bir kapsülün içine girerek denizin altına iner. “Dalgıç hücresi” adı verilen bu aygıtın, denizaltı fikrinin prototiplerinden biri olduğu düşünülür.
Eğer bu anlatı doğruysa, büyük bir doğa bilimci olan Aristo’nun deniz yaşamına duyduğu hayreti öğrencisi İskender’e aktardığı söylenebilir.

Üç çocukluk arkadaşı on beş yıl sonra yeniden görüşmeye başladıklarında, o zamanlar aralarında yaşanmış olan aşkı ve onun gölgesinde ortaya çıkmaya başlayan duygularını sorgularlar. Bir yandan Arzu’nun ‘Yalan Dünya’ adını verdiği popüler bilim ve felsefe tartışma grubu Can’ın katılımıyla yeni bir boyut kazanırken; diğer yandan Mahir’in gizemli davranışlarının nedenini bulmaya çalışırlar. Mahir’e yardım etmek isterken açığa çıkan gerçekler, aralarındaki dostluğa olan bakış açılarını değiştirir.
Çocukluk arkadaşının büyüyünce ardında bıraktığı izler, iyilik yaparken birine zarar vermek, yalan söylemenin bedeli, her şeyin aslıyla ilişkisini kaybettiği kopyalar çağında bir düşün içinde ya da Yalan Dünya’da mı yaşıyoruz sorgulamalarının içinde kaybolan üç arkadaş doğruyu bulacak mıdır?