Darul Ulum İslami İlimler Merkezi

Darul Ulum İslami İlimler Merkezi

You may also like

Haas Mikayla
Haas Mikayla

Dârul Ulûm - İslami İlimler Araştırma Merkezi.
Üsküdar'da Bir Medrese... Üsküdar'da Bir Medrese..

06/09/2024

Allah celle celalühü bu Cuma gününü bizler için, sizler için, Filistin-Gazzeli Mücahit kardeşlerimiz için, bütün İslam Âlemi ve bütün Müslüman kardeşlerimiz için şuurlanma, birleşme, güçlenme, Dünyaya Adaletle yön verme seviyesine ulaşma vesilesi kılsın, hayirli, bereketli ve mübarek eylesin.

04/09/2024

İMAMIN CAMİDEKİ GÖREVİ SADECE CAMİYE GELENEMİ NAMAZ KILDIRMAKTIR.

Bugün ikindi namazını kılmak üzere yolumuzun üstündeki bir Camiye uğradık, ikindi namazına yaklaşık yarim saat vardı, abdestimizi tazeledik Cemaattan birisi geldi, oturduk sohbete başladık.
İmam efendiyi sorduk, izinde olduğunu söyledi.
Nasıldır, talebe okuturmu, Cemaatı arttırmak için gayret gösterirmi, evlere gidip hem bir çay içmek, hem de Camiye davet etmek gibi faaliyetlerde bulunurmu? şeklinde bazı sorular sorup İmam efendiyi tanımaya çalıştık.
Aldığımız cevap: Hocamız bir yere gitmez, evden Camiye, Camiden eve şeklinde bir hizmet anlayışı vardır şeklinde oldu.
Bu bir örnek ama benzerlerinin çok fazla olduğunu maalesef duyuyoruz.
Bunun ilerisi ne olacak? Günden güne Camilerin Cemaatı azalıyor, cehalet gittikçe artiyor, yikanmasını, abdest almasını, namaz kılmasını bilmeyen bir gençlik geliyor.
“BÖYLE BİR ORTAMDA BİR İMAMIN EVDEN CAMİYE, CAMİDEN EVE ŞEKLİNDE BİR ANLAYIŞLA VAZİFESİNİ SÜRDÜRMESİ HİÇ DOĞRU DEĞİLDİR.” diye düşünürken biraz önce önümüze bir tanıtım yazısı düştü.
O yazıda şöyle diyor:

“Usimder Üsküdar İmam Hatip Okulları Mezunları Ve Mensupları Derneği
Murat Güngör
BİR MEZUN TANIYALIM.. KONYA KARATAY HACIHASANBAŞI KURAN KURSU MÜDÜRÜ 85 MEZUNUMUZ A.KERİM YILMAZ

Bu nesil İMAM-HATİP NESLİ’dir. Yarım asrı aşkın bir zamandır, milletimizin özünden koparak yine bu millete doğruları anlatmak için Anadoluda hizmete koşan bir NESİL! Kalpleri ALLAH ve RASÛL sevgisiyle dopdolu, vatan ve millet aşkıyla coşan bir NESİL!

ÖZGEÇMİŞİ...
Kastamonu ili İnebolu Kazası şamoğlu köyünde 1963 yılında doğdu ilk okulu köyde bitirdi.
1975-1978 Yıllarında İstanbul Anadolu Hisarı
Göksü Kur'an Kursunda hafız'lığını tamamladı. 1985 yılında Üsküdar İmam Hatip lisesini bitirdi
1986 yılında Konya sedirler Hacı Kadir camiin de imam Hatip olarak göreve başladı.
1993 Yılında kısa dönem olarak Burdurda topçu olarak askerliğini yaptı. Aynı yıl askerlik dönüşünde Karatay Müftülüğüne bağlı Küçük Sinan Kur'an Kursunda öğretici olarak göreve başladı. Aynı ilçede 1997'de Karakayış Kur'an Kursuna nakil olarak afandı. 2000-2004 Yıllarında Almanya stutgangtta din görevlisi olarak görev yaptı.
Türkiye dönüşünde “Hacı Hasan baş'ı"
Kur‘an Kursunda öğreticisi olarak 2005 Yılında göreve başladı. Bu Kursta bir çok Projenin uygulanmasına vesile oldu . 2017 yılın da şu anki eğitim vermekte olan Türk Anadolu vakfı Hafız kız Anadolu İmam Hatip lisesinin yapılmasına öncülük yaptı.
Hacıhasanbaşı Kur‘an Kursu, hizmette sınırsızlığı ilke edinmiş, “Konya ‘ da okumasını bilmeyen kalmasın” sloganından hareketle, önemli projeleri hayata geçirmiştir. Basın kuruluşlarının da desteğiyle 2011 yılında “Zamanı siz belirleyin Kur‘an‘ı Birlikte Öğrenelim” Projesi ile 450 öğrenciye, 2012 yılında “7’den 70’e Herkes Haydi Kur’an Kursu’na”Projesi ile 650 öğrenciye; 2013 'te “Kur’an-ı Kerîm’i Öğreniyorum’ Projesi ile 729 öğrenciye; 2014 yılında “değerler Eğitimi Projesi” ile de 840 öğrenciye Kur’an-ı Kerîm ve Temel Dînî Bilgiler dersi vermenin sevincini yaşamıştır. İnsanlarımızın gördüğü teveccüh ve pozitif enerji ile “Kur’an Öğretme Platformu” kurulmasına vesile olunmuş ve “Alo Kur’an öğrenmek İstiyorum” Projesi’nin hazırlanması ve hayata geçirilmesine vesile olunmuştur.
2023 Yılında Hacı Hasanbaşı Kur‘an Kursu ve imam Hatip lisesini Yaşatıma ve yaptırma derneği kurarak yönetim kurulu ile birlikte 32 derslik imam Hatip lisesini yapma projesi ve okulun yanına Yatılı yurt yapma projesi Planlanmış olup yakın zamanda yapımlarına başlanmasına vesile olması ve Alo Kur‘an öğrenme projesinin tekrar uygulamaya girmesine vesile olması...
Anadolu üniversitesi işletme fakültesi ilahiyat önlisans mezunu olup 3 çocuk babası olan “Abdülkerim Yılmaz” halen Hacı Hasan başında Kur‘an Kursunda Yönetici olarak görev yapmaktadır.”

Bu yazıda tanıtımı yapılan Abdulkerim Yılmaz hocayı şahsen tanımıyoruz ama bu gayretinden dolayı tebrik ediyoruz.
Allah celle celalühü hizmet aşkını ve hizmetlerini dâim eylesin, sağlık, Âfiyet, hayirli ömür ve bol müfat ihsan eylesin.
Bütün İmamlar, Müezzinler, Kur’an Kursu hocaları Abdulkerim Yılmaz hocayı örnek almalı aşkla, şevkle, heyecanla Dini mübîni İslama ve Müslüman Milletimize hizmet etmeli, Cemaatın evine kadar gitmeli, gençlerin, Çocukların ayağına kadar gitmeli, bu iş için âdetâ seferber olunmalıdır.
Yasak dönemde çok değerli hocalarımız yasak olmasına rağmen seferber olmuşlardı, evlerine topladıkları üç-beş talebenin yemeğini evin hanımları hazırlamış, kendileri de okutmuş ve yasağı delmişlerdir.
Allah celle celalühü hepsine rahmet eylesin, mekanlarını Cennet, makamlarını âlî eylesin.

DEĞERLİ İMAM, MÜEZZİN VE KUR’AN KURSU ÖĞRETİCİSİ KARDEŞLERİM ZAMANI VE FIRSATLARI İYİ DEĞERLENDİRİN.
ALLAHIN KULLARINA ALLAHIN KİTABINI VE DİNİNİ ÖĞRETMEDE ÂDETÂ SEFERBER OLUN. KARŞILIĞINI SADECE ALLAHTAN BEKLEYİN.
İZİNLİ OLDUĞUNUZ ZAMAN İMAMLIK YAPACAK GENÇLER YETİŞTİRİN.

ALLAH CELLE CELALÜHÜ HEPİNİZİ OLUMSUZ ŞEYLERDEN VE ŞERLERDEN MUHAFAZA EYLESİN, BÜTÜN HAYİRLİ HİZMETLERDE VE HAYİRLİ İŞLERDE MUVAFFAK EYLESİN. ÂMÎN.

30/08/2024

Allah celle celalühü bugünkü Cumamızı, Cumanızı ve bütün Ümmetin Cumasını hayirli, bereketli ve mübarek eylesin.

Günde beş vakit namez Mekke döneminde Miraçta Reslüllah Sallallahu aleyhi ve selleme ve de bütün Müslümanlara Farz-i Ayn olarak Farz kılınmıştır, İnkarı Küfürdür, kılmamak ise kebâir yani büyük günahtır.
Müslüman olan, Akıllı olan ve bülüğ çağına gelmiş olan her Müslümanın günde beş vakit namaz kılması Müslümanlığının gereğidir, şartıdır.
Beş vakit namazın bedeli de yoktur, vekâleti de yoktur. Her Müslüman kendi namazını kendisi kılacaktır, gücü yeten ayakta kılacaktır, ayakta duramayan oturduğu yerde kılacaktır, oturamayanlar yattıkları yerde kılacaktır, abdest alamayan ve abdest aldıracak hizmet edeni olmayan Teyemmüm ederek kılacaktır, yattığı yerde Kıbleye dönemeyenler ve Kıbleye döndüreni bulunmayanlar dönebildikleri yöne doğru Kıbleyi niyet ederek namazlarını kılacaklardır, hem de mutlaka kılacaklardır.

Mekke-i Mükerremede iken Cuma namazı yoktu, çünkü orada Resülüllah Sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz ve de Mü’minler ağır baskı altıda idiler, Dinlerini açıktan yaşayamiyorlardı.

Resülüllah efendimiz Medine-i Münevvereye hicret ettiğinde beş gün Kuba köyünde kaldılar ve orada Kuba mescidini Takva üzere inşa ettiler, Cuma günü olduğunda Medine-i Münevvereye inmek üzere yola çıktılar, Rânûna vâdisine vardıklarında durakladılar ve orada bir hutbe irad ettiler, bir hutbe okudular, hutbede Allah’a hamd, Resülüne salât ve selamdan sonra dedilerki:
İyi bilinki: Allah bu senenin, bu ayinin, bu gününün bu vaktinde ve üzerinde bulunduğum bu yerde üzerinize Cuma namazını Farz kıldı, kıyamete kadar böyle devam edecektir.
İster Adaletle hükmeden Âdil, isterse zâlim olsun, kimin yaşadığı yerde bir İdareci olup yönetim boşluğu olmayan, güvenli bir yerde bulunupta o güvenlikten yararlanarak Cuma namazını kılmazsa Allah onun dağınıklığını giderip iki yakasını bir araya getirmesin, onun işlerini bereketli kılmasın…. şeklinde devam eden hutbesinden sonra, Ashabı kiramdan orada bulunanlarla birlikte ilk Cuma namazını kıldılar.
Bu vakitten İtibaren Cuma namazını kılmak Resülüllah efendimize ve bütün Müslümanlsra Farz kılınmıştır ve Cuma günü öğle namazının yeri Cuma namazı almıştır.
Medine-i Münevverede mahallelerde ve köylerde mescitler inşa edildiği ve vakit namazları o mescitlerde kılındığı halde, Cuma namazlari sadece Mescid-i Nebevi’de kılınmıştır.
Râşit Halifeler döneminde de hep aynısı uygulanmış, bir yerleşim yerinde sadece bir Mescitte Cuma namazı kılınmıştır.
Müctehit İmamların “Bir yerleşim yerinde sadece bir Mescitte Cuma Namazı sahih olur” demeleri de bundan dolayıdır.
Cünkü Cuma namazı Müslümanları ayrıştıran değil birleştiren bir namazdır. Bir yerleşim yerinde herkes bir Camide toplanır, birbirleriyle görüşüp kaynaşır, birbirlerinin bir haftalık geçmişinden haberdar olurlar, hastası olanlarla ilgilenirler, maddî ihtiyacı olanların sıkıntıları giderilir, tek İmamın hutbesi dinlenir ve tek İmamın arkasında Cuma namazı eda edilir ve Cuma namazından sonra Cemaat dağılır herkes işine gider.

Sadece:
Buluğ çağına gelmemiş olan Çocuklara, İslam Âlimlerinin ittifakıyla Cuma namazı Farz değildir, Zahirî Mezhebinin imamı Dâvud hâriç bütün Âlimlerin ittifakıyla Kölelere Farz değildir. Gene Alimlerin İttifakıyla Hanımlara Cuma namazı Farz değildir. Camiye gidemeyen Hastalara ve o hastalara bakan kimselere Farz değildir. Yolculara Farz değildir. Cami ve İmamı bulunmayan Mezralarda ve yüksek yerlerdeki köylerde ve yaylalarda oturan kimselere İmamları ve Camileri yoksa Cuma namazı Farz değildir, ancak, bunların her birerleri Fırrsatını bulup kılarlarsa Cuma namazları sahih ve yeterli olur.
İmam San’ânînin Sübülüsselam adli eserinde: “bu konudaki Hadisi şeriflerin toplamı bunu ifade etmektedir.” demiştir.
Doğrusunu Allah bilir.

قال الصنعاني في سبل السلام

‎" قد اجتمع من الأحاديث أنها لا تجب الجمعة على ستة أنفس : الصبي , وهو متفق على أنه لا جمعة عليه , والمملوك , وهو متفق عليه إلا عند داود ، والمرأة , وهو مجمع على عدم وجوبها عليها ، والمريض ، والمسافر لا يجب عليه حضورها.. السادس : أهل البادية.." انتهى
‎والله أعلم

23/08/2024

Bu Cuma vaaz konusu:
“Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellemin Örnekliğinde İslam” konusu idi. Bizde Cuma Vaazımızda kısa da olda bu konuyu ele aldık
Âlimler (hocalar) Peygamberlerin Varisleridir. Genelde bütün Peygamberler, özelde Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem efendimiz İslamı hem anlatıp tebliğ eden hem de tatbik edip, uygulayıp yaşayan bir Peygamberdir.
Namazı hem anlatmıştır hem de uygulamasını yaparak namazlarını tadili Erkan’a riayet ederek en güzel şekliyle kılmış, Ümmete de: “ namaz kılarken benim nasıl kıldığımı görüyorsanız sizler de öyle kılın” buyurarak namazda kendisini örnek almamız gerektiğini tembih buyurmuştur.
Veda haccında hac vazifesini yerine getirirken: “ Hac ibadetinizi nasıl yapmanız gerektiğini bende alın, benden öğrenin” buyurarak Hac İbadetinde kendisini örnek almamızı tembih etmiştir.

Resülllah Sallallahu aleyhi ve sellem ibadetlerde örneğimiz olduğu gibi haramlardan sakınmakta da örneğimizdir.
Bir gün yolda giderken yerde bir hurma tanesi gördü, hurma tanesini yerden alıp sildi, temizledi, yemek üzere ağzına koydu, sonra yemekten vaz geçip hemen ağzından çıkarttı ve buyurduki: “ bu hurmayı yemek için yerden aldım fakat ağzıma koyduktan sonra, bu hurmanın zekat mallarını taşıyan develerin yükünden düşmüş olabileceğin düşünerek yemekten vaz geçip ağzımdan çıkardım, çünkü Mühammede ve Muhammedin ( ehl-i beytine) yakınlarına Zekat malını yemek haram kılınmıştır” buyurdu.
Haram yemekten de bu derece sakınırdı Peygamber efendimiz.

Peygamber efendimiz Kadın-Erkek ilişkileri konusunda son derece hassastı ve mesafeli davranırdı.
İslamı kabül edip Müslüman olmak üzere gelen erkeklerin elini tutar, musafaha yapar, hem sözlü hem de Fiilî Biatlarını alırdi.
Hanımlara sıra gelince hanımların elini tutmaz, musafaha(tokalaşma ve benzerini) yapmadan sözlü olarak biatlarını alırdı.
Âişe Validemiz- Allah ondan razı olsun- yemin ederek diyorki: “Muhammedin eli kendisine mahrem olmayan -helal olmayan- hiç bir kadinin eline değmemiştir, dokunmamıştır. Yani hangi durumda olursa olsun Dînî bir vecibe olan Biat işinde bile Resllah sallellahu aleyhi ve sellem hiç bir yabancı kadınla musafaha etmemiştır, tokalaşmamıştır, tokalaşmaya izin vermemiştir, yabancı bir kadınla ikiden ikiye kapalı bir yerde bir arada olmamıştır, bir erkeğin yabancı bir kadınla ikiden ikiye kapalı bir yerde bir arada olmalarına izin vermemiştir.
Resülüllahın bu hayatını örnek almak, başta Peygamber Varisi olan Hocalar olmak üzere her Müslümanın görevidir, sorumluluğudur.

Resülüllah sallellahu aleyhi ve sellem İmanda örneğimizdir, İbadette örneğimizdir, düada örneğimizdir, tevbe ve istiğfar etmekte örneğimizdir, Ahlakta örneğimizdir, haramlardan sakınmada örneğimizdir, İnsanlar arası ilişkilerde örneğimizdir, Kadın-Erkek ilişkilerinde örneğimizdir, Alış-Veriş işlerinde örneğimizdir, her işimizde örneğimiz ve rehberimizdir.
ALLAH CELLE CELALHÜ ONU ÖRNEK ALMAYA, ONU ÖNDER KABÜL EDİP YOLUNDAN YÜRÜMEYE, HAYAT BOYU YOLUNDAN GİTMEYE, İZİNİ SÜRDÜRMEYE, BÖYLECE MEVLAMIZIN RIZASINI KAZANMAYA HEPİMİZİ MUVAFFAK EYLESİN.

22/08/2024

Allah celle celalühü yarinki Cuma gününü hepiniz için, hepimiz için, bütün Mü’minler için hayirli, bereketli ve mübarek eylesin.

16/08/2024

Marmara İlahiyat Öğrencileri İçin İslami İlimler Eğitim Programı Dârul Ulûm'da!

Başvuru için İnstagram hesabımızın biyografi kısmını ve Web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

16/08/2024

Allah celle celalühü bu Cuma gününü bütün mü’minler olarak basiretimizin açılmasına, doğruları gömemize, hakkı hak bilmemize,her türlü yanlıştan ve batıldan arınıp uzak durmamıza,Sıratı müstakim üzere olmamıza, İslam şuuru ile şuurlanmamıza, rizasını kazanmamıza vesile eylesin.

14/08/2024

📌Başvuru formuna Instagram hesabımızın biyografi kısmından ulaşabilirsiniz.

Marmara İlahiyat'a yerleşen erkek öğrencilere yönelik Dârul Ulûm'da beş senelik eğitim programı başvuruları devam ediyor.

29/07/2024

"Ehli Sünnet Uleması, İsa aleyhisselam öldürülmemiş ve ölmemiştir, şu anda yaşamaktadır, Kıyamete yakın Yere inecektir" diyorlar bu, "her nefis ölümü tadacaktır" âyeti kerimesini inkar etmek değilmidir?
"İsa aleyhisselam ölmemiştir" demek başkadır, "İsa aleyhisselam ölmeyecektir" demek başkadır.
Ehli Sünnet Âlimlerinden " (hâşâ ve kellâ)İsa aleyhisselam ölmeyecektir" diyen hiç bir kimse yoktur, "İsa aleyhisselam ölmeyecetir" demek bir değil, birden çok âyeti kerimeyi inkardır, Kur,ani Kerimi ve Sünneti Nebeviyyeyi inkardır.
Ehli Sünnet Ulemasını ve Ehli Sünnetin her ferdini inkarcılıktan tenzih ederiz.

Ehli Sünnet Ulemasını, konuyla ilgili çok sayıda Âyeti Kerimelere ve Resülüllah sallellahu aleyhi ve sellemin Sünnetlerine- Hadisi şeriflerine dayanarak diyorlarki:

İsa aleyhisselamı öldürmek için baskın yapan eşkıyalar İsa aleyhisselama benzettikleri başka birisini öldürüp, İsayı öldürdük demişler, halbuki başka birisini öldürmüşlerdir.
Allah celle celalühü İsa aleyhisselamı o baskın yerinden alıp göklere, Meleklerin yaşamakta oldukları mekana yükseltmiştir, 2024 sene değil, belki 2024 milyon sene uzatmıştir mitarını bilmiyoruz aama bildiğimiz ve inandığımız bir şey vardır o da: Allah her şeye kadirdir ve İsa alehisselamın ömrünü uzatarak, onu orada yaşatmaktadır. Kıyamet yaklaştığında, Peygamberlik göreviyle değil, sahih hadisi şeriflerde ifade edildiği gibi "Âdil bir Hakem" olarak yer yüzüne indirecektir, Muhammed aleyhisselatü vesselamın getirdiği İlâhî hükümlerle hükmedecek ve Kur,ani Kerim ve Sünneti Muhammediyye doğrultusunda bir takım icraatlar yapacaktır, ayrıca evlenecektir çocukları olacaktır, ömrünün hıtamında- ömrü bittiğinde her canlı gibi o da ölecektir ve mezara gömülecektir.
Diğer canlılardan farkı, sadece uzun yaşamış olması olacaktır.
Bu âlemde ölmeyen, ölmeyecek olan yoktur olmayacaktır, Bâkı kalacak olan sadece Allahtır, Allahtan başka herkes ölecektir, İsa aleyhisselam da eceli geldiğinde mutlaka ölecektir, bunda hiç Şüphemiz yoktur.

Süleyman Ramazanoğlu
Hollanda İslâmî Araştırmalar Eğitim ve Kültür Vakfı

27/07/2024

Bir İlahiyat Fakültesinin kızlı erkekli karma Danslı mezuniyet töteni, Gazze savaşının başladığı ilk aylarda Netenyahunun" Biz Türkiyede İsrailden daha güçlüyüz" sözünü hatirlattı.
Evet İsrail: özellikle Din Eğitimi ve öğretimi veren Kuruluşlarımızın bir kısmında gücünü göstermiştir.
"Eken biçer, diken toplar".
İsrail ektiğini biçiyor, diktiği meyva ağaçlarının ürününü toplıyor
Hemde, önlerine konulan sahih Hadisi şerifleri aşağılamak için İsraillilerden: " bunlar İsrailiyattır" deme icazeti almış olan, sözde İsrailiyat karşıtları, ama gerçekte İslam karşıtlarının elleriyle meyvalarını topluyorlar.

26/07/2024

Allah celle celalühü hepimizin, cümlenizin, başta Gazzeli, Filistinli ve Doğu Türkistanlı Müslüman kardeşlerimiz olmak üzere, bütün mü’minlerin, bütün Müslümanların
Cuma gününü hayirli, bereketli ve mübarek eylesin. Âmîn.

İmam Cüzey “ et Teshil li Ulûm il Tenzîl” adındaki Tefsirinde:

قال الإمام ابن جُزَيّ في "التسهيل لعلوم التنزيل" (2/ 374، ط. دار الأرقم): [حضور الجمعة واجب؛ لحمل الأمر الذي في الآية على الوجوب باتفاق] اهـ.
وهو ما دلت عليه السنة النبوية المشرفة؛ فعن طارق بن شهاب رضي الله عنه أنَّ النبي صلى الله عليه وآله وسلم قال: «الْجُمُعَةُ حَقٌّ وَاجِبٌ عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ فِي جَمَاعَةٍ إِلَّا أَرْبَعَةٌ: عَبْدٌ مَمْلُوكٌ، أَوِ امْرَأَةٌ، أَوْ صَبِيٌّ، أَوْ مَرِيضٌ» رواه أبو داود في "سننه"، والحاكم في "مستدركه"، وقال: هذا حديث صحيح على شرط الشيخين.
Cuma süresinin 9. Ayeti Kerimesindeki emir Ulemanın, Fukahânın ittifakıyla Vucuba hamledildiği için- Farz manasını ifade ettiği için-Cuma günü Cama namazında hazır bulunmak Farzdır" demişlerdir.
Şerefli olan Sünneti Nebeviyyenin delalet ettiği de budur.
Tarik bin Şihaptan- Allah ondan razı olsun- Resülüllah Sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
Cuma namazını Cemaatla birlikte kılmak her Müslümana Farz kılınmış bir haktır, sadece:
Başkasının mülkü olan Köle, Kadın, Çocuk ve hastadan oluşan dört sınıf insan hâriç.
(Bir başka rivayette misafir de dahil, bu beş sınıfın dışında kalan herkese Cuma namazı Farzdır)

Bu hadisi şerifi İmam ebu Davud Süneninde,
“Hakim Müstedrekinde nakletmiştir ve bu Hadis İmam Buhârînin ve İmam Müslimin şartlarına göre sahihtir” demiştir.

Cuma namazının Farz oluşu: Cuma süresinin 9-10. Âyeti Kerimeleriyle ve Resülüllah Sallallahu aleyhi ve sellemin yukarıdaki Hadisi şerifleriyle ve:

‎فعن جابر بن عبد الله رضي الله عنهما أنَّ رسول الله صلى الله عليه وآله وسلم قال: «مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَعَلَيْهِ الْجُمُعَةُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ إِلَّا مَرِيضٌ أَوْ مُسَافِرٌ أَوِ امْرَأَةٌ أَوْ صَبِيُّ أَوْ مَمْلُوكٌ، فَمَنِ اسْتَغْنَى بِلَهْوٍ أَوْ تِجَارَةٍ اسْتَغْنَى اللَّهُ عَنْهُ، وَاللَّهُ غَنِيُّ حُمَيْدٌ» رواه الدارقطني والبيهقي في "سننيهما".
Kim Allah’a ve Âhiret gününe iman etti ise Cuma günü Cuma namazını kılması zorunludur, sadece Hasta, Misafir, Kadın, Çocuk ve başkasının malı olan Köle hâriç.
Kim oyunla, eğlence ve Ticaret meşguliyetiyle yetinerek Cuma namazını kılmazsa Allah ondan müstağnîdir, beridir (onun namazına ihtiyacı yoktur)

Ve:
‎وروى أبو داود في "سننه" عن أبي الجعد الضمري رضي الله عنه أنَّ النبي صلى الله عليه وآله وسلم قال: «مَنْ تَرَكَ ثَلَاثَ جُمَعٍ تَهَاوُنًا بِهَا طَبَعَ اللَّهُ عَلَى قَلْبِهِ».
Kim önemsemeyerek, hafife alarak üç kere Cuma namazını kılmazsa Allah celle celalühü onun Kalbini mühürler.
Ve:
‎وروى الإمام مسلم في "صحيحه" من حديث عبد الله بن عمر وأبي هريرة رضي الله عنهم أنَّ النبي صلى الله عليه وآله وسلم قال: «لَيَنْتَهِيَنَّ أَقْوَامٌ عَنْ وَدْعِهِمُ الْجُمُعَاتِ، أَوْ لَيَخْتِمَنَّ اللهُ عَلَى قُلُوبِهِمْ، ثُمَّ لَيَكُونُنَّ مِنَ الْغَافِلِينَ».

Birtakım Kavimler-Kimseler ya Cuma namazlarını terlemekten vaz geçeceklerdir veya Allah onların Kalplerinin üstüne- ağzına mühür vuracaktır, artık bundan sonra da kesinlikle gâfillerden olacaktır.
Hadisi şerifleri ile Cuma namazının Farz kılındığı sabit olmuştur.
Allah celle celalühü bu Farzı ve bütün Farzları, yanında Vacipleri, Sünnetleri, müstehapleri, bürün âdâbı eksiksiz yerine getirmeye hepinizi, hepimizi muvaffak eylesin.

24/07/2024

Allahın ve Resülünün beyan ettiği hükümlerin çoğu Azîmettir, bunlar aslâ terkedilemez, bir kısmı da Ruhsattır, Ruhsatlar kullanılabilir, kullanılmasında bir sakınca yoktur, Ruhsatları terketmekte de hiç bir sakınca yoktur.
Ancak İnkar etmek konusuna gelince:
Ne Azimet olan- bağlayıcı olan- Hükümleri ne de Ruhsat olan hükümleri hiç bir Müslüman inkar edemez.
Meselâ: Etleri yenilen hayvanlardan, Ehli Kitap olan birisinin kestiği hayvanın etini yemek Ruhsattır, Ehli Kitap olan namuslu ve iffetli bir hanımla, zaruret ve ihtiyaç hâsıl olduğunda zinaya düşmemek için evlenmek Ruhsattır, bu Ruhsatı isteyen kullanır, isteyen kullanmaz bunda, Müslüman olan herkes serbesttir, ama bu Ruhsatları hiç bir Müslüman inkar edemez, Allahın helal ettiği bir şeyi hiç kimse haram edemez.
Biz yıllardan beri Hollandadayız, Hollanda ile irtibatlıyız.
Hiç bir zaman Hollandalı kasaptan et almadık tavuk almadık, Hollanda İslâmî Araştırmalar Vakfı olarak hiç kimseye Hollandalı kasaptan et alın yiyin demedik, çünkü alternatifler var, bizzat gidip mezbahada yerinde, gözünle bakarak, Müslüman birisine kestirme imkanı var, zira bir çok mezbahada Müslüman kesiciler özellikle çalıştırılmaktadır, nitekim biz hep öyle yaptık, yapamadığımız zaman balık eti ile yetindik.
Kırmızı et olsun, tavuk olsun, pazardan veya Müslüman olmayan kasaptan bir kere dahi satın almadık, ama Allahın ve Resülünün bu konudaki Ruhsatını da inkar etmedik, sadece o ruhsatı kullanmadık.
Ayrıca: Batıdaki İnsanların nekadarı Ehli Kitaptır, nekadarı Ehli Kitap değildir, bu da başka bir tartışma konusudur, zira Batı Toplumunda inkarcılık çok ileri safhadadır, bir çokları Ehli Kitap olmayı çoktan bırakmış, terketmiştir.
Hulasa olarak:
Allah celle celalühü:
Bağlayıcı olan Azimet hükümlerini yerine getirmekten hoşnut olduğu gibi Ruhsat olan hükümlerini kullanmaktan da hoşnut olur, o ruhsatları kullanmayanların da hiç bir vebali, günahı olmaz, ama inkar ederse vebali, günahı olur, hatta daha ileri seviyede tehlikeli olur.
Allah celle celalühü, gerek yukarda bahsettiğimiz konularda gerekse namaz, oruç gibi diğer konularda Ruhsatları kullanmaya hiç kimseyi muhtaç etmesin, Azimet olan her şeyi yerine tam olarak getirmeye herkesi muvaffak eylesin.

23/07/2024
23/07/2024

Kur,ani Kerime ve Sünneti Nebeviyyeye göre ve de Kur'ani Kerimden, Sünneti Nebeviyyeden istidlal ve istinbad eden İslam Ulemasına ve İslam Fukahasına göre Din yönünden İnsanlar başta ikiye ayrılır:
1- Allahın murad ettiği gibi ve Allahın Kabül buyurduğu şekilde Allahın Dinine İman edenler, bunlar Müslümanlardır, bu Din de İslam Dinidir.

Allah celle celalühü hazretlerinin:
‎ورضيت لكم الاسلام دينا
"Din yönünden-Din bakımından sizin için İslama razıyım"
Buyurduğu İslam Dinidir.

‎ ان الدين عند الله الاسلام
"Allah indinde makbül ve mu'teber Din İslamdır" buyurduğu İslam Dinidir.

Bu Hak Dinin adı: Âdem aleyhisselamdan itibaren İbrahim aleyhisselama kadar "Tevhid Dini" dir.

İbrahim aleyhisselamı murad ederek Allah celle celalühü:
‎اذقال له ربه أسلم
Rabbi-Allah celle celalühü İbrahim aleyhisselama:

"Allahın Dinine ve Ahkamına teslim ol(ki Müslüman olasın)buyurdu,"
‎ قال أسلمت لرب العالمين
İbrahim aleyhisselam:
"Ben Âlemlerin Rabbi olan Allaha teslim oldum, Müslüman oldum" dedi.

İbrahim Aleyhisselamdan itibaren, bütün Peygamberlerin dilinde "Tevhid Dini" nin adı "İslam Dini" olmuştur.

‎وَوَصَّىٰ بِهَا إِبْرَاهِيمُ بَنِيهِ وَيَعْقُوبُ يَا بَنِيَّ إِنَّ اللَّهَ اصْطَفَىٰ لَكُمُ الدِّينَ فَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنْتُمْ مُسْلِمُونَ (البقرة 132)

Bu dini, Hazreti İbrahim, kendi oğullarına vasiyyet ettiği gibi, Hazreti Yakub da vasiyyet etti: "-Ey oğullarım, şüphe yok ki, Allah, râzı olduğu İslâm dinini sizin için seçti. O halde siz, (ölüm gelmeden önce müslüman bulunun da) ancak müslüman olarak can verin" dedi.

Aşağıda, Hacc süresinin 78. âyeti kerimesinde geçen:
‎ هو سماكم المسلمين
Kısmındaki هو zamiri Tefsir Âlimlerinin çoğuna göre Allaha râcîdir. Buna göre:
"Müslüman adını size Allah verdi." şeklinde olur.
Bazı Tefsir Âlimlerine göre هو zamiri İbrahim aleyhisselama râcîdir, buna göre:
‎ هوسماكم المسلمين
"Müslüman adını size İbrahim verdi" şeklinde olur.
Her iki durumda da:
‎وَجَاهِدُوا فِي اللَّهِ حَقَّ جِهَادِهِ هُوَ اجْتَبَاكُمْ وَمَا جَعَلَ عَلَيْكُمْ فِي الدِّينِ مِنْ حَرَجٍ مِّلَّةَ أَبِيكُمْ إِبْرَاهِيمَ هُوَ سَمَّاكُمُ الْمُسْلِمينَ مِن قَبْلُ وَفِي هَذَا لِيَكُونَ الرَّسُولُ شَهِيدًا عَلَيْكُمْ وَتَكُونُوا شُهَدَاء عَلَى النَّاسِ فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَاعْتَصِمُوا بِاللَّهِ هُوَ مَوْلَاكُمْ فَنِعْمَ الْمَوْلَى وَنِعْمَ النَّصِيرُ (سورة الحج 78)

"Allah uğ­run­da ge­rek­ti­ği gibi cihad edi­niz. Allah di­ni­ni mu­zaf­fer kıl­mak için (ey Âhir zaman Pey­gam­beri üm­me­ti) sizi seçti. Din işin­de üze­ri­ni­ze bir güç­lük de yük­le­me­di; ba­ba­nız İbra­hîm’in di­nin­de ol­du­ğu gibi.

Bun­dan ev­vel­ki ki­tab­lar­da ve bu Kur’an’da size müs­lü­man is­mi­ni Allah taktı, ki Pey­gam­ber, size karşı (teb­liğ va­zi­fe­si­ni yap­tı­ğı­na) şahid olsun, siz de bütün in­san­la­ra karşı (Pey­gam­ber­ler için) şa­hid­ler ola­sı­nız. Artık ge­re­ği üzre na­ma­zı kılın, ze­kâ­tı verin ve Allah’ın di­ni­ne sa­rı­lın ki, mev­lâ­nız O’dur. O ne iyi mev­lâ­dır (dost­tur), ne iyi yar­dım­cı­dır!." buyurdu.

2- Allahın Râzı olduğu İslam Dinine İman etmeyen Kâfirler.

Bunlar: Yahudi, Hiristiyan, Mecüsi, mürted, Ateist Şamanist, Kofuçyuz, Dehrî gibi birkaç kısma ayrılır.

Bunların içinde Allah’a Allahın Kitaplarından birine veya birkaçına bile İman ettiklerini iddia edenler çok azdır.


Allaha ve Allahın Dinine İman ettiklerini iddia ettikleri halde, Allahın Hak Dinine Allah murad ettiği gibi değil de kendi uydurdukları gibi İnananlar, bunlar:

Allahın İndirdiği Semâvî Kitabı bozup tahrif etmelerine rağmen, Allahın indirdiği bir Kataba sahip çıkıp inandıklarını iddia ettikleri için bunlara Allah celle celalühü Kur'ani Kerimde Ehli Kitap adını vermiştir ve onlara "yâ Ehlelkitab" diye hitap etmektedir.

Ehli Kitap olanlar, Allahın Resülü Muhammed sallellahu aleyhi ve selleme ve ona Allahın indirdiği Kur'ani Kerime inanmadıkları için Kur'ani Kerim onları Kâfirler arasında saymış olmasıyla birlikte, Allah inancına sahip oldukları için ve bozulmuşta olsa Allahın indirdiği bir Kitaba sahip çıkmaları sebebiyle bunları diğer Kâfirlerden ayırmıştır.

Diğer Kafirlerin kestikleri havanların etlerini yemeği, diğer Kafir Kadınlarla, Kızlarla evlenmeyi Allh celle celalühü Haram ettiği halde, belli şartlara uyarak, murdar olmayan hayvanlardan Ehli Kitabın kestiği hayvanların etlerini yemenin ve Ehli Kitap Kadınlarla, Kızlarla evlenmenin helal olduğunu Kur'ani Kerimde bildirmiştir.

‎ اَلْيَوْمَ اُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُۜ وَطَعَامُ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَكُمْۖ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَهُمْۘ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ اِذَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اُجُورَهُنَّ مُحْصِن۪ينَ غَيْرَ مُسَافِح۪ينَ وَلَا مُتَّخِذ۪ٓي اَخْدَانٍۜ وَمَنْ يَكْفُرْ بِالْا۪يمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۘ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ۟

Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin (yahudi, hıristiyan vb. nin) yiyeceği size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Mümin kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz şartıyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Kim (İslâmî hükümlere) inanmayı kabul etmezse onun ameli boşa gitmiştir. O, ahirette de ziyana uğrayanlardandır.

(Mâide - 5)

‎فإن المقصود بطعام الذين أوتوا الكتاب في الآية الكريمة: ذبائحهم. كما قال أهل التفسير.

‎قال السعدي في تفسيره: وَطَعَامُ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَّكُمْ. أي: ذبائح اليهود والنصارى حلال لكم يا معشر المسلمين دون باقي الكفار، فإن ذبائحهم لا تحل للمسلمين، وذلك لأن أهل الكتاب ينتسبون إلى الأنبياء والكتب. وقد اتفق الرسل كلهم على تحريم الذبح لغير الله، لأنه شرك، فاليهود والنصارى يتدينون بتحريم الذبح لغير الله، فلذلك أبيحت ذبائحهم دون غيرهم.

Tefsir ehlinin dediğine göre: Âyeti Kerimede geçen "Ehli Kitabın yiyeceği"
İfadasinden murad edilen "Ehli Kitabın kestiğidir"
Müfessir Sâdi Tefsirinde:
Âyeti Kerimede "kendilerine Kitap verilenlerin yemeği size helal kılındı" yani sadece Yahudilerin ve Hiristiyanların kestikleri hayvanların etlerini yemek size Helal kılındı ey Müslümanlar topluluğu! diğer Kâfirlerinki değil.
Zira diğer Kâfirlerin kestikleri hayvanların etlerini yemek Müslümanlara helâl değildir.
Sebebi de:
Ehli Kitap Peygamberlere ve Kitaplara intisap ederler, bütün Peygamberler Allahtan başkası adına kesilenlerin haram olduğunda ittifak etmişlerdir, çünkü Allahtan başkası adına kesmek şirktir. Yahudiler ve hiristiyanların, Allahtan başkası adına kesmenin haram olduğunu dindarlıklarının gereği saymaktadırlar, onun için sadece Ehli Kitabın Kestiği helal kılındi, diğer Kafirlerin kestikleri helal kılınmadı.

Ehli Kitabın Kadınlarıyla ve Kızlarıyla evlenmeye gelınce:

Allah celle celalühü Müslüman erkeklere sadece Ehli Kitap Kadınlarla, Kızlarla evlrnmeyi helal kılmış diğer Kâfire Kadınlarla, Kızlarla evlenmeyi haram kılmıştır.
Allahın ve Resülünün hükmüne göre Müslüman bir Kadın, Müslüman bir Kız Müslüman bir Erkekten başkasıyla evlenemez, Yahudi ile de evlenemez, Hiristiyanla da evlenemez, başka Kâfirle de evlenemez ama Müslüman bir Erkek sadece Yahudi veya Hiristiyan bir Kadınla, bir Kızla evlenir, evlenmeleri Helal olur, başka Kafir ile evlenmelreri helal değil haramdır.

Hulasa olarak:
Küfür tek millettir, Kâfirler tek Millettir, Kur’ani Kerime göre lMüslümanların en şiddetli düşmanlarından biri Yahudilerdir, bununla birlikte yukada açıklanan sebeplerden dolayı Yahudiler ve Hiristiyanlar diğer Kâfirlerden farklıdırlar, kestikleri hayvanların etleri helaldır, sadece Müslüman Erkeklrin Ehli Kitap hanımlarla evlenmeleri de Helaldır.

İddia edildiği gibi Kafirler hep ayni değildir, Kâfir oldukları Kur’ani Kerim’le sabit olduğu halde, Ehli Kitabın diğer Kafırlerden Farklı oldukları da Kur’ani Kerim âyetleri ile sabittir.
Ben Müslümanım diyen hiç kimse bunu İnkar edemez.
‎“ ان الدين عند الله الإسلام Allah indinde Din İslam’dır “ ayeti kerimesini inkar etmek ne ise,
وطعام الذين أوتواالكتاب حل لكم
“Kitaba verilen Ehli Kitabın kestiği hayvanların etleri size helaldir” ayeti kerimesini inkar odur, her ikisi de münkirdir, Allahın âyetlerini inkar etmektedirler.
Allah celle celalühü hepimizi İnkardan ve inkarcılıktan muhafaza eylesin, Kalplerimizi İmanda sabit, bedenimizi Salih amelde dâim eylesin.

Not:
Konuya devam edilecektir.

Want your university to be the top-listed University in Istanbul?
Click here to claim your Sponsored Listing.

Videos (show all)

Kurumumuz İslam Medeniyeti'nin kadim geleneğinden ilhamla içinde yaşadığımız yüzyılın fikri ihtiyaçlarını karşılayabilec...
#darululum #darululumvakfi
Neden Daru'l Ulum'u tercih etmeliyim?
İftarımıza katkı sunan hayır ehline teşekkür ederiz.Allah razı olsun, kabul buyursun.Kazançlarına ve ömürlerine bereket ...
İftarımıza katkı sunan hayır ehline teşekkür ederiz.Allah razı olsun, Kabul buyursun. Kazançlarına ve ömürlerine bereket...
Ramazan ayının on birinci gününde iftarımıza katkı sunan hayır ehline teşekkür ederiz.Allah razı olsun, Kabul buyursun. ...
Ramazan ayının altıncı akşamında iftarımıza katkı sunan hayır ehline teşekkür ederiz. Allah razı olsun, Kabul buyursun. ...
Ramazan ayının dördüncü akşamında iftarımıza katkı sunan hayır ehline teşekkür ederiz. Allah razı olsun, kabul buyursun....

Telephone

Address


İslami İlimler Eğitim Araştırma Merkezi Gazi Caddesi Reisul Küttap Sk. No:57
Istanbul

Opening Hours

Monday 08:30 - 21:00
Tuesday 08:30 - 21:00
Wednesday 08:30 - 21:00
Thursday 08:30 - 21:00
Friday 08:30 - 21:00
Saturday 08:30 - 21:00
Sunday 08:30 - 21:00

Other Istanbul universities (show all)
Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu
Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü
Istanbul

Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde kurulmuş olan Hükümet ve Liderlik Okulu (HLO), düzenledi?

İstanbul Üniversitesi İstanbul Üniversitesi
Istanbul, 34452

"Darülfünûn"

İTÜ | ŞBP İTÜ | ŞBP
203, Taşkışla
Istanbul

İTÜ Şehir ve Bölge Planlama öğrenci ve mezunları Facebook Sayfası

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER MESLEK YÜKSEK OKULU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER MESLEK YÜKSEK OKULU
Besim Ömer Paşa Caddesi No:7 Üniversite 34452 FATİH/Istanbul
Istanbul

İ.Ü. Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu 1986 yılında kurulmuş, 2 yıllık eğitim sonrasında ön lisans diploması veren bir yüksek öğretim kurumudur.

Beykoz Üniversitesi Beykoz Üniversitesi
Istanbul, 34805

Beykoz Üniversitesi resmi Facebook sayfasıdır.

Bilgi MANAGEMENT Club Bilgi MANAGEMENT Club
Eski Silahtarağa Elektrik Santralı Emniyettepe Mah. Kazım Karabekir Caddesi No:2/13 Eyüp
Istanbul, 34050

Kulübümüzün resmî hayran sayfasına hoş geldiniz! Bilgi MANAGEMENT Club ... to create DiFFereNCE

آسيا للخدمات الطلابية والتصميم آسيا للخدمات الطلابية والتصميم
Istanbul

تم التخطي ���{ن~ب~ض}هنا �

YAHYA KEMAL BEYATLI İLKÖĞRETİM OKULU YAHYA KEMAL BEYATLI İLKÖĞRETİM OKULU
Istanbul

İçErEnKöY yAhYa KeMaL bEyAtLı OrTaOkUlU

İstanbul Aydın Üniversitesi İstanbul Aydın Üniversitesi
Beşyol Mah. İnönü Caddesi No:38
Istanbul, 34328

İstanbul Aydın Üniversitesi Resmi Facebook Sayfası. Istanbul Aydın University Offical page.

Marmara Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Marmara Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı
Marmara Üniversitesi, Göztepe Kampüsü
Istanbul

Alman Dili ve Edebiyatı alanında kaliteli ve kapsamlı bir lisans eğitimi verme

Şehir Üniversitesi Şehir Üniversitesi
Huzur Mahallesi, Ahmet Bayman Caddesi, No:2 Seyrantepe/Şişli/Istanbul
Istanbul, 34396

Şehir Üniversitesi 2010-2011 Eğitim yılına hazırlanıyor.