Op. Dr. Şükrü Özbek

Benlerinizden kolaylıkla kurtulun!🌸
Kliniğimizde uyguladığımız etkili radyofrekans yöntemi ile ben tedavisi, güvenli, ağrısız, acısız ve konforlu bir çözüm sunuyor. Çok kısa bir sürede iz bırakmadan, sizi rahatsız eden benlerinizden sonsuza kadar kurtulun! ✨

Makat çatlağı olarak da bilinen a**l fissür; uzun süreli kabızlık, ishal gibi rahatsızlıkların fazla ıkınmaya bağlı olarak gelişir. Rektumun kısmındaki cilt yüzeyinde oluşan bu çatlak ya da yırtıklar; bölgede hassasiyet, yanma ve kanamaya neden olur.❗

Detaylı bilgi ve randevu için ulaşabilirsiniz;
**lfissür
**lfissürnedir **lyırtıknasılolusur

Tırnak batması sorunu herkesi rahatsız eden ve hayatı etkileyen bir durumdur. Çoğu tedavi kalıcı olmamakla birlikte, tedaviden soğutmaktadır hastayı. Tırnak batması için tekrar etmeme garantisi veriyoruz. 10 dakikada tamamlanır, kolay bir şekilde tamamlanan tedavi hastayı mükemmel görüntü ve iyi sonuç ile de memnun etmektedir.

Sadece tırnak çekmek, asla tercih edilmemesi gereken yetersiz bir müdahaledir! Uygulanan cerrahi metot hastalığı tamamen iyileştirmeli ve tekrarını önlemelidir!

İşte makat çatlağı olan bir kişinin dikkat etmesi gereken bazı beslenme önerileri:

Yeterli Lif Alımı: Lifli besinler, dışkının yumuşamasına yardımcı olabilir ve kabızlığı önleyebilir. Bu nedenle, sebze, meyve, kepekli tahıllar ve baklagiller gibi yüksek lifli gıdaları diyetinize dahil etmeye çalışın.
Sıvı Tüketimi: Yeterli miktarda su içmek önemlidir. Su, dışkının yumuşamasına ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olabilir.
Baharatlı ve Tahriş Eden Gıdalardan Kaçınma: Baharatlı yiyecekler, alkollü içecekler ve aşırı tahriş edici gıdaların tüketilmesi, makat çatlağının iyileşmesini geciktirebilir veya semptomları kötüleştirebilir. Bu tür gıdalardan kaçınmak önemlidir.
Yumuşak Besinlere Odaklanma: Yoğurt, püre halinde meyve ve sebzeler gibi yumuşak besinler tüketmek, makat bölgesine daha az baskı uygulayabilir ve iyileşmeyi destekleyebilir.
Posalı Gıdaların Tüketimi: Posalı gıdalar, sindirim sistemini düzenleyebilir ve dışkının daha düzenli bir şekilde geçmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle, kuru fasulye, mercimek, bezelye gibi posalı gıdaları diyetinize ekleyebilirsiniz.
Düzenli ve Dengeli Beslenme: Genel olarak, dengeli ve düzenli bir beslenme planı, vücudunuzun iyileşme sürecini destekleyebilir.

**lfissür
**lfissürnedir **lyırtıknasılolusur

İşte yağ bezesi belirtileri ve nasıl anlaşılacağına dair bazı ipuçları:

Yumuşaklık: Yağ bezeleri genellikle yumuşak ve elastiktir. Diğer cilt kitlelerinden ayırt edici bir özellikleri yumuşak dokularıdır.
Hareketlilik: Yağ bezeleri cilt altında yer aldıkları için genellikle deri ile kolayca kayarlar ve üzerine hafifçe bastığınızda yer değiştirirler. Genellikle ciltle sıkıca bağlı değillerdir.
Ağrısızlık: Yağ bezeleri genellikle ağrısızdır. Eğer bir kitle ağrılıysa veya hızla büyüyorsa, bu durumun farklı bir tür tümör veya başka bir sağlık sorunu olabileceği düşünülmelidir.
Yavaş Büyüme: Yağ bezeleri genellikle yavaş büyürler. Hızla büyüyen kitleler, diğer potansiyel sorunları düşündürmelidir.
Renk ve Şekil: Yağ bezeleri genellikle cilt rengindedir ve genellikle yuvarlak veya oval bir şekle sahiptirler. Ancak, bu belirtiler her zaman geçerli olmayabilir.

İnsülin direnci, diyabet, hiperlipidemi gibi metabolik durumlar; et beni oluşmasında rol oynar. İnsülin direnci ve diyabet olan kişilerde kan şekeri, hücreler tarafından yeterince kullanılamaz. Bu durumun et beni gelişiminde etkili olduğu düşünülmektedir.
Et benleri, gebelik süresince sık görülen bir durumdur. Gebelikteki hormon düzeyi ve kilo değişimlerinin bu durumda etkili olduğu düşünülmektedir. Hormon seviyelerinde değişime neden olan gebelik dışındaki endokrin rahatsızlıkları da et beni çıkmasına sebebiyet verebilir.
Et benleri bulaşıcı değildir. Ancak et beni oluşumunun genetik bir temeli de vardır. Et beni gelişimi açısından risk altında bulunan gruplar şu şekilde sıralanabilir:
-Kilolu kişiler,
-Hamileler,
-Ailesindeki kişilerde et beni olanlar,
-İnsülin direnci veya Tip 2 diyabeti olanlar,

Komedonlar, genellikle siyah nokta veya beyaz nokta olarak bilinen gözeneklerdeki tıkanmış yağ ve ölü deri hücreleri nedeniyle oluşan cilt lezyonlarıdır. İki temel türü vardır:
Açık Komedonlar (Siyah Noktalar): Gözenek yüzeyindeki yağ ve hücrelerin oksitlenmesi sonucu oluşan siyah renkli noktalardır.
Kapalı Komedonlar (Beyaz Noktalar): Gözenek içinde biriken yağ ve hücrelerin cildin yüzeyine daha yakın bir şekilde tıkanması sonucu oluşan beyaz renkli nodüllerdir.

Radyofrekans ile ksantelazma işlemi, ameliyatsız tedavi yöntemleri kapsamında en sık tercih edilen yöntemdir. Buharlaşma ile ksantelazma tedavisi gerçekleştirilmektedir. Radyofrekans yönteminde kesi açılmadığı için dikiş gerekmemektedir.

Enfeksiyonu önlemek için, tırnak batması meydana gelir gelmez tedavi uygulamak önemlidir. Hafif vakalarda evde yapılan uygulamalar ile küçük tedaviler yeterli olabilir. Ciddi olgularda ise cerrahi müdahale gerekebilir.

Her HPV virüsü ile enfekte olan kişilerde belirti olması zorunluluğu yoktur. Bazen virüs hiçbir zaman herhangi bir belirti vermeyebilir. En sık görülen belirti çoğunlukla ge***al bölgedeki siğillerdir. HPV’nin neden olduğu siğilin adı ise kondilomdur. Kondilomlar HPV’nin düşük riskli grupları ile oluşan cilt lezyonlarıdır. Kanser veya kanser öncüsü değillerdir.
-HPV virüsünün yüksek riskli grupları kadınlarda özellikle serviks denilen rahim ağzı bölgesinde kanser öncüsü lezyon veya kansere sebebiyet verebilirler. Cinsel ilişki sonrası kanama, geçmeyen kötü kokulu akıntılar gibi şikayetlerin varlığında va**nal smear testi ile bu lezyonlar ve kanser kanser ekarte edilmektedir.

***alsiğil

Genellikle kalça arasında meydana gelen kıl dönmesi basit bir sivilce veya lezyon gibi görülebilir. Fakat bölgede çok fazla kıl birikmesiyle birlikte apse ile birlikte ağrılı bir süreç meydana gelebilir. Kıl dönmesi belirtileri arasında;
▪ Akıntı
▪ Ağrı
▪ Kaşıntı
▪ Yanma hissi görülür.
Kıl dönmesi daha çok kalça arasındaki bölgede gözlemlense de koltuk altı, göbek veya kasıkta da meydana gelebilir.

aygın Siğiller: Ellerde, parmaklarda ve tırnak çevresinde görülen bu tip siğiller çok yaygındır.çocuklarda sık görülür.
• Ayak Tabanı Siğilleri: Diğer siğillerden farklı olarak deri içine gömülü görünümdedirler ve ağrı yapabilirler.
• Düz Siğiller: Küçük, yumuşak ve üzerleri düz siğillerdir. Vücudun her yerinde olabilir genellikle diz boyun ve bilektedirler.
• İpliksi Siğiller: Özellikle göz kapakları ve dudaklara yakın bölgelerde olurlar.
• Ge***al Siğiller: Yetişkinlerde daha sık görülür. Farklı büyüklük ve sayıda olabilir. Ge***al organların dışında ve kadınlarda va**na, rahim ağzı gibi iç kısımlarda da olabilir. Çok eşli ve güvenlik önlemi olmadan cinsel temasta bulunanlarda rastlanır. Bu tip, özellikle kadınlarda rahim ağzını uzun süre tedavi edilmeksizin tutarsa kansere kadar giden değişikliklere neden olabilir.

***alsiğil

Kıl dönmesinin tedavi etmek istiyorsanız; kılın bulunduğu bölgeden çıkarılması gerektiğini kabul etmeniz gerekmektedir. Herhangi bir ilaç kılların o bölgeden çıkmasını sağlayamadığı için kıl dönmesinin henüz bitkisel yollarla ya da ilaç tedavisi ile ortadan kaldırılması mümkün bir hastalık değildir. Tıbbın geldiği aşamada halen daha hiçbir ilaç; vücudunuzda deri altına girmiş bir kılı yok edecek kadar etkide bulunamaz.

Tırnak batması hem erkeklerde hem de kadınlarda aynı oranda görülmekle beraber, yapılan araştırmalar sonucunda ayakları terli olan bireylerde daha yaygın olduğu gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra özellikle ayak tırnakları yaşla birlikte kalınlaştığı için yaşlı bireyler daha yüksek risk altındadır.

Tırnak batması ayağa ağır bir şey düşürmek veya tekrar tekrar t**a vurmak gibi nedenlerden ayak tırnağı yaralanması, ayak tırnaklarının yanlış, yani düz kesilmesi yerine deriye büyüyecek şekilde açılı kesilmesi kesilmesi, ayakların temiz veya kuru tutulmaması gibi uygunsuz ayak hijyeni alışkanlıkları, özellikle ayak başparmağına çok baskı uygulayabilecek çok sıkı çoraplar veya dar ya da düz ayakkabıların kullanımı, düzensiz ve kavisli bırakılmış ayak tırnakları, kötü basma ve duruş ile genetik yatkınlık gibi sebeplerden dolayı gerçekleşebilir.

Anüste kaşıntı: Hemoroidler, anüs bölgesinde yoğun kaşıntı hissiyle ilişkilendirilebilir. Bu kaşıntı genellikle tahriş, nemlilik ve irritasyon hissiyle birlikte olabilir.

Ağrı veya rahatsızlık: Hemoroidler bazen ağrı veya rahatsızlık hissi yaratabilir. Özellikle dış hemoroidlerin tromboze olması durumunda (kan pıhtısı oluşması), şiddetli ağrı ortaya çıkabilir.

Kanama: Hemoroidlerin en yaygın belirtisi kanamadır. Tuvalet kağıdında, tuvaletin içinde veya dışkıda kan görülebilir. Kanama genellikle parlak kırmızı renkte olur ve genellikle acıya neden olmaz.

Anüs çevresinde şişlik: Hemoroidler genellikle anüs çevresinde şişlik ve yumru hissiyle ilişkilendirilebilir. Bu şişlik, dışarı doğru fark edilebilir veya içeride, anüsün içinde bulunabilir.

Dışkılama güçlüğü: Büyük veya sert dışkılama yapma zorluğu, hemoroidlerin bir belirtisi olabilir. Hemoroidlerin büyüklüğüne bağlı olarak, anüsün çıkışını tıkayabilir ve dışkılamanın zorlaşmasına neden olabilir.

Kıl dönmesi genellikle bel bölgesinde veya kuyruk sokumu çevresinde ağrı ve şişlikle kendini gösterir. Bu durum, cilt altında oluşan iltihaplanma nedeniyle ortaya çıkar.🙏🏻

Kliniğimizde ameliyatsız bir şekilde neolazer ile tedavisini gerçekleştirmekteyiz.✔️

Ücretsiz ön görüşme için bizimle iletişime geçebilirsiniz.✨

Siğiller, Human Papillomavirus (HPV) adlı bir virüsün neden olduğu cilt enfeksiyonlarıdır. HPV, birçok farklı türü olan bir virüstür, ancak siğillere genellikle belirli türler neden olur. Siğil oluşumunu etkileyen temel faktörler şunlardır:

HPV Enfeksiyonu: Siğillerin başlıca nedeni HPV'nin ciltle temas sonucu bulaşmasıdır. Virüs, ciltteki küçük kesikler, çatlaklar veya diğer mikro travmalar aracılığıyla vücuda girebilir.
Bağışıklık Sistemi Durumu: Bağışıklık sistemi, HPV enfeksiyonlarına karşı savunma mekanizmaları geliştirebilir. Zayıf bir bağışıklık sistemi, siğil oluşma riskini artırabilir.
Cinsel Temas: Ge***al bölgedeki HPV türleri cinsel temas yoluyla bulaşabilir ve ge***al siğillere neden olabilir. Ancak, siğiller genellikle cinsel temas olmadan da bulaşabilir.
Nemli Ortamlar: Siğil virüsü, özellikle nemli ortamlarda hayatta kalabilir. Bu nedenle, havuz kenarları, spor salonları veya ortak duş alanları gibi ıslak yerlerde çıplak ayakla dolaşmak, siğil bulaşma riskini artırabilir.
Genetik Faktörler: Bazı kişilerin diğerlerine göre daha fazla eğilim gösterdiği düşünülmektedir. Bu durumda genetik faktörlerin rol oynayabileceği düşünülmektedir.
Stres ve Yorgunluk: Bağışıklık sistemini zayıflatabilecek stres ve yorgunluk, siğil oluşma riskini artırabilir.
Çocukluk Dönemi: Siğiller genellikle çocukluk döneminde daha yaygındır, çünkü çocukların bağışıklık sistemleri henüz tam olarak gelişmemiştir.

***alsiğil