Ser Psikoloji

⭐Boşluk duygusu, kişinin hayatta bir anlam veya amaç bulamama, içsel bir boşluk hissetme durumunu tanımlar.

⭐Bu durum, yaşamın anlamını sorgulama, duygusal tatminsizlik veya ruhsal boşluk gibi hissiyatları içerebilir.

⭐Boşluk duygusu, kişinin kendi değerlerini, hedeflerini veya tutkularını belirleme zorluğu çekmesine neden olabilir.

⭐Duygusal açlık, genellikle bir kişinin duygusal ihtiyaçlarının karşılanmamış olması durumunu ifade eder.

🌟Gerçek açlık hissi olmadan yaşanan yeme isteği ve yeme bozukluğu ile ilgili bir durumdur. Duygusal açlık, kişinin yeme ihtiyacının yanı sıra duygusal ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışmasıdır.

🌟Duygusal açlık, genellikle stres, kaygı, depresyon, yalnızlık, öfke ve üzüntü gibi duygusal durumlarla ilişkilidir.

⭐Bu durum, insanların duygusal tatmin arayışında oldukları ve bu ihtiyaçlarını gidermek için çeşitli yollar aradıkları zaman ortaya çıkabilir.

⭐Kronik erteleme, bir kişinin görevleri veya sorumlulukları sürekli olarak ertelemesi durumunu ifade eder.

⭐Bu durum, genellikle iş veya okul gibi önemli görevlerin sürekli olarak ihmal edilmesine neden olabilir.

⭐İnsanlar bu davranışı genellikle stres, korku, motivasyon eksikliği veya zayıf zaman yönetimi becerileri gibi faktörlere bağlarlar.

⭐Maskeli depresyon, kişinin dışarıdan bakıldığında normal veya mutlu gibi görünmesine rağmen, içsel olarak depresyonda olması durumunu ifade eder.

⭐Bu durumu yaşayan kişiler, duygusal sıkıntılarını gizleyebilir ve dışarıdan geleneksel depresyon belirtilerini göstermeyebilir.

⭐Bu durum, toplum içinde duygusal acıyı ifade etmekte zorlanan veya başkalarının beklentilerine uymaya çalışan kişilerde görülebilir.

Aleksitimi, duygusal deneyimlerin tanınması ve ifade edilmesinde zorluk yaşanmasını ifade eder. Aleksitimik kişiler, duygularını tanımlamak, ifade etmek ve başkalarının duygusal deneyimlerini anlamakta zorlanabilirler. Bu durum, kişinin duygusal farkındalığının sınırlı olduğu anlamına gelir. Aleksitimi, depresyon, anksiyete ve bazı kişilik bozuklukları ile ilişkilendirilebilir.

Love bombing, romantik bir ilişkinin başlangıcında bir kişinin diğerine aşırı derecede olumlu ilgi gösterdiği ve sevgi dolu davranışlarda bulunduğu bir davranış biçimidir. Bu taktik, diğer kişiyi hızla etkilemek ve çekmek amacıyla kullanılır. Ancak bazen manipülatif bir amacı da olabilir. Love bombing, kişinin manipülasyonu ve duygusal bağlılık oluşturulması amacıyla kullanıldığında zararlı olabilir. İlişkilerde sağlıklı bir başlangıç, dengeli ve dürüst bir iletişim gerektirir.

Zeigarnik etkisi, tamamlanmamış veya kesintiye uğramış görevlerin insan zihninde daha fazla hatırlanma eğiliminde olduğu bir kavramdır. Bu etki, insanların tamamlayamadıkları bir görevi veya düşünceyi zihinlerinde bırakarak bu görevin tamamlanmasını isteme eğiliminde olduğunu gösterir. Bu etki, psikolojik süreçlerin bir parçası olarak hafızanın işleyişini inceleyen bir alanda ortaya çıkmıştır.

Cinsel işlev bozuklukları, cinsel aktivite sırasında yaşanan sorunları ifade eder. Erkeklerde erektil disfonksiyon (iktidarsızlık), erken boşalma ve geç boşalma gibi sorunlar, kadınlarda ise cinsel isteksizlik, orgazm bozukluğu ve vajinismus gibi sorunlar cinsel işlev bozukluklarına örnek olarak verilebilir. Bu tür bozukluklar fiziksel, psikolojik veya ilişkisel nedenlere dayanabilir.

MOXO Dikkat Performans Testi, DEHB-DEHB dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunu teşhis etmeye yardımcı olan bir testtir ve 6 yaş ve üzeri kişiler için geliştirilmiştir. Hem çocuklara hem yetişkinlere yönelik bir testtir.

Özellikle 6-12 ve 13-65 yaş arasına kadar uygulanabilen test uzmanlar için DEHB tanısı ve hasta gözlem süreçlerinde yardımcı bir rol üstlenir. Uzman hekim ve psikologlar tarafından uygulanır. Yaş ile uyumlu olarak, çocuklarda 15, yetişkinlerde ise 18 dakika sürer ve online olarak gerçekleştirilir.

📌Disleksi, nörolojik bir temele sahip bir öğrenme bozukluğudur ve genellikle çocukluk döneminde belirgin hale gelir.
Disleksi olan kişiler, harf seslerini tanıma ve kelimeyi doğru bir şekilde çözme konusunda güçlük yaşayabilirler, bu da okuma ve yazma süreçlerini zorlaştırır.
Disleksi, bireylerin zekaları ile ilgili bir sorun değildir; ancak, dil işleme yeteneklerindeki farklılıklardan kaynaklanır.

Disleksi, uygun eğitim ve destekle yönetilebilir, bu nedenle farkındalık yaratmak ve bireylere yardım etmek önemlidir.

📌 Attentioner, bireylerin zihinsel performanslarını artırmak, öğrenme yeteneklerini geliştirmek ve dikkatlerini iyileştirmek için tasarlanmış bir eğitim programıdır.
Program, kişilerin günlük yaşamlarında daha etkili ve verimli olmalarına yardımcı olurken, özellikle dikkat eksikliği sorunu yaşayan çocuklar ve yetişkinler için destek sunar.
Attentioner, dikkat yönlendirme, bilinçli farkındalık geliştirme ve bilişsel becerileri güçlendirme konularında eğitim verir.

📌Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocuklar ve yetişkinler arasında yaygın olarak görülen bir nörogelişimsel bozukluktur.

Kişilerin dikkatlerini sürdürme, odaklanma ve düşünme yeteneklerinde sorunlar yaşadığı bir nörolojik bozukluktur.
Dikkat eksikliği belirtileri, sürekli olarak dalgınlık, unutkanlık, organizasyon zorlukları ve görevleri tamamlamada güçlük içerir.
Hiperaktivite belirtileri, aşırı hareketlilik, yerinde duramama, sürekli konuşma ve sabırsızlık şeklinde ortaya çıkabilir.
Dürtüsellik ise düşünmeden hareket etme, tehlikeli davranışlar sergileme ve beklememe eğilimini içerebilir.

📌Okul fobisi, çocukların ya da gençlerin okula gitme konusunda yoğun bir korku, endişe veya kaçınma davranışı sergilediği bir anksiyete bozukluğudur. Bu durum, okulunun fiziksel veya duygusal olarak tehlikeli olduğunu düşünme, sosyal izolasyon veya okulda başarısızlık korkusu gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Ayrıca, bu durum öğrencinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir.

📌Psikolojik şiddet, bireyin duygusal veya zihinsel sağlığını etkilemeyi amaçlayan, tehdit edici, korkutucu ve aşağılayıcı davranışlarla kişinin kendine güvenini ve değerini zedeleyen bir tür şiddettir. Bu tür şiddet, fiziksel temas olmadan da ciddi sonuçlara yol açabilir ve uzun süreli psikolojik hasara neden olabilir.

Örnek olarak, aşağılayıcı ve küçümseyici sözlerle sürekli eleştirme, tehdit etme, izolasyona zorlama, manipülatif davranışlar sergileme, susturma ve aşağılama psikolojik şiddet örnekleridir. Bu davranışlar kurbanın kendine olan güvenini zayıflatır, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunları artırabilir ve bazı durumlarda intihar riskini de artırabilir.

Psikolojik şiddet, aile içi ilişkilerde, romantik ilişkilerde, iş ortamında veya diğer sosyal bağlamlarda ortaya çıkabilir. Bu tür şiddet, ciddiye alınmalı ve kurbanlar için uygun destek ve yardım sağlanmalıdır.

📌Psikodinamik psikoterapi, bireyin bilinçdışı düşüncelerini, duygularını ve içsel çatışmalarını anlamayı amaçlayan bir terapi yaklaşımıdır. Sigmund Freud tarafından geliştirilen psikodinamik teoriye dayanır ve kişinin şu anda yaşadığı zorlukları, geçmişteki deneyimlerle ve bilinçdışı süreçlerle bağlantılandırır.

Terapi sürecinde, terapist bireyin geçmiş deneyimlerini ve çocukluk ilişkilerini anlamak için serbest çağrışım, rüya analizi ve terapi süreci içinde ortaya çıkan bilinçdışı materyalleri kullanabilir. Bu, kişinin şu anda yaşadığı güçlükleri ve duygusal sıkıntıları geçmişteki deneyimlerle ilişkilendirerek çözümlemesini sağlar.

Psikodinamik psikoterapi, bilinçdışındaki içsel çatışmaların çözülmesine ve kişinin daha derin bir içgörü elde etmesine yardımcı olarak uzun süreli değişikliklere odaklanır.

📌Kendini gerçekleştiren kehanet, kişinin kendine inançları veya beklentileri doğrultusunda davranışlar sergileyerek, bu inançlarını veya beklentilerini gerçekleştirmeye yönlendirmesi durumudur. Yani kişi, kendi içindeki olumsuz veya olumlu inançlarına göre davranışlar sergiler ve sonuçta bu davranışlar, öngörülen durumun gerçekleşmesine neden olur.

Örneğin, bir kişi kendini beceriksiz ve başarısız olarak görüyorsa, bu inancı nedeniyle girişimlerden kaçınabilir veya başarısız olacağına inandığı için yetersiz çaba gösterebilir. Bu da kişinin gerçekten başarısız olmasına yol açar ve bu durum, başlangıçtaki inancını doğrulayan bir döngüye dönüşür.

Aynı şekilde, kişi kendini başarılı ve yetenekli olarak görüyorsa, bu inancıyla uyumlu davranışlar sergileyecek ve sonuçta başarı elde edecektir. Bu da olumlu bir kendini gerçekleştiren kehanet örneğidir.

📌Overthinking, kişinin bir konu veya durum hakkında sürekli ve aşırı düşünceye daldığı, ayrıntılara takıldığı ve olumsuz senaryoları zihinde tekrar tekrar canlandırdığı bir zihinsel süreçtir. Overthinking, çoğu zaman endişe, stres veya belirsizlikle ilişkilendirilir ve kişinin içinde bulunduğu durumu analiz etme ihtiyacının yoğunlaşması olarak tanımlanabilir. Bu durum, kişinin karar verme süreçlerini etkileyebilir, kaygı düzeyini artırabilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Overthinking, sağlıklı düzeyde düşünmek ve planlamakla farklıdır, çünkü aşırı düşünmek kişinin zihnini meşgul eder ve çözümsüz düşünce döngülerine yol açar. Bu durum, uyku problemleri, konsantrasyon eksikliği ve psikolojik sağlık sorunlarının artmasına neden olabilir.

Şema terapi, bireyin erken yaşamlarında edindiği olumsuz inançlar, düşünceler ve davranış kalıplarını değiştirmeye odaklanan bir terapi yöntemidir. Bu inançlar ve kalıplar genellikle kişinin hayatını olumsuz etkiler ve kendini ifade edememesine, ilişkilerde zorluk yaşamasına, kendine güvensizlik yaşamasına neden olur.

Ölüm korkusu, insanların ölüme karşı duydukları korku ve kaygıdır. Bu korku aslında insanın varoluşsal bir sorunudur ve her insanın hayatının bir noktasında karşılaşılabilecek bir durumdur. Ölüm korkusu, insanların yaşamının sınırlı olduğunu, ölümün kaçınılmaz olduğunu, hayatın anlamı ve amaçlarının sorgulanmasıyla birlikte ortaya çıkar. Bu korku, bazı insanlarda normal bir seviyede olabilirken, bazılarında yoğun bir kaygı ve panik şeklinde ortaya çıkabilir.

Varoluşçu terapi, özellikle insanın varoluşu ile ilgili sorunları ele alan bir psikoterapi türüdür. Bu terapide, bireyin yaşamının anlamı, özgürlük, sorumluluk, sevgi, kaygı, yalnızlık gibi temel konuları ele alınır. Terapi, bireyin kendisini keşfetmesine, insan doğasının gerçek halleriyle yüzleşmesine, kendini kabul etmesine ve kendi yaşamının anlamını yaratmasına yardımcı olmayı amaçlar.

Değersizlik inancı, bireyin kendisine yönelik olarak taşıdığı olumsuz bir inançtır. Kendini yetersiz, değersiz, sevilmeye layık olmayan biri olarak görmek, içsel bir acıya ve kişinin hayatında birçok zorluğa neden olabilir.

Bu inanç, genellikle erken yaşlardan köken alır lakin bunu değiştirmek de bizim elimizde. Kendi içsel çalışmalarımızla yada uygun bir terapiyle bu durumunu aşmak mümkündür.

Özgüven eksikliği, bir bireyin kendi yeteneklerine, değerine ve kendine olan inancının düşük olması durumudur. Özgüven eksikliği, kişinin kendine güven duymasını, başarıya olan inancını ve kendini ifade etme becerisini olumsuz etkileyebilir.
Kendinizi tanımak, güçlü yanlarınızı ve değerlerinizi belirlemek önemlidir. Kendinizi tanıyarak, kendinize olan inancınızı ve yeteneklerinizi güçlendirebilirsiniz.
Kendinize ulaşılabilir hedefler belirleyin ve bu hedeflere odaklanarak başarı elde edin. Her başarı, özgüveninizi artırır ve kendinize olan inancınızı güçlendirir.
Kendinizi geliştirme ve yeni beceriler kazanma sürecine girin. Yeni bir hobiyi öğrenmek, yeni bir kursa katılmak veya kendinizi geliştirebileceğiniz bir alanda eğitim almak, özgüveninizi artırabilir.

Uykusuzluk, düzenli uyku süresi, kalitesi veya uyku alışkanlıklarındaki bozukluklar nedeniyle yeterli ve dinlendirici bir uyku alamama durumudur.
Uykusuzlukla başa çıkmak için;
Düzenli bir uyku rutini oluşturmak önemlidir.
Uykuya hazırlanmak için rahatlama ve stresi azaltma ritüelleri uygulayın.
Uyku saatine yakın zamanda uyaranlardan kaçının. Parlak ışıklar, televizyon, bilgisayar ve telefon ekranlarından uzak durmak önemlidir.
Uyandırmayacak bir uyku ortamı yaratmaya çalışın. Sessiz, karanlık ve serin bir odada uyumak daha rahat bir uyku sağlar.
Stres uyku kalitesini etkileyebilir. Stresi yönetmek için gevşeme teknikleri, meditasyon veya yoga gibi stres azaltıcı yöntemleri deneyin.

Stres yönetimi, yaşamımızda karşılaştığımız stresli durumlarla başa çıkmayı ve stresin olumsuz etkilerini azaltmayı amaçlayan bir dizi strateji ve beceridir.

Öncelikle, stresin neden olduğunu ve vücutta nasıl belirtilere yol açtığını fark etmek önemlidir.
Stresi tetikleyen faktörleri belirlemek, bu faktörlerin farkında olmak ve bunlarla nasıl başa çıkabileceğinizi öğrenmek gerekir.
Zaman yönetimi becerilerinizi geliştirmek, işleri önceliklendirmek ve görevleri planlamak stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Görevleri parçalara bölmek, öncelikleri belirlemek ve zamanınızı etkili bir şekilde kullanmak önemlidir.
Aileniz, arkadaşlarınız veya destek grupları gibi insanlarla bağlantı kurmak ve duygusal destek almak stresi azaltabilir.

Zaman yönetimi, sahip olduğumuz zamanı etkili bir şekilde kullanmayı, önceliklendirme yapmayı ve verimliliği artırmayı amaçlayan bir beceridir.
İşte zaman yönetimiyle ilgili bazı etkili stratejiler:

Öncelikle, ulaşmak istediğiniz hedefleri belirleyin. Hem kısa vadeli hem de uzun vadeli hedeflerinizi netleştirin ve onları zaman içinde gerçekleştirmek için planlar yapın.
Görevlerinizi öncelik sırasına göre düzenleyin. Önemli ve acil işleri belirleyin ve bu işlere öncelik verin.
Bir zaman çizelgesi veya günlük plan oluşturun.
İşlerinize odaklanmak için dikkatinizi dağıtan unsurları ortadan kaldırın.
Kendi zamanınızı ve sınırlarınızı korumak için hayır demeyi öğrenin.

🟣Duygu odaklı terapi, travmatik olayların yol açtığı duygusal ve bilişsel etkilerin tedavisi için kullanılabilir. Travmatik olaylar sonrasında ortaya çıkan stres, anksiyete, depresyon, utanç ve öfke gibi duygusal tepkiler ele alınmaktadır.
Bu uygulama ile travmatik olayların yol açtığı duygusal tepkilerin nedenleriyle ve bu tepkilerin nasıl kontrol edileceği ile ilgilenilir.
Terapi, kişinin duygusal olarak güçlü olduğu anlarda, travmatik olayları yeniden yaşamasına ve öğrenilmiş yardımsızlık duygusunu yenmesine yardımcı olabilir.
Duygu odaklı terapi, travmatik olayların etkilerini azaltmak için, kişinin doğal olarak oluşan duygusal işleyişini hedefler. Terapi, kişinin travmatik olayları işlemesi için güvenli bir ortam sağlar ve kişinin travmatik olaylara yönelik hissettiği olumsuz duyguları yönetmesine ve kontrol altına almasına destek olur.

🟣Bilişsel davranışçı terapi (BDT), bilişsel terapi ve davranış terapisi yaklaşımlarının birleştirilmesiyle oluşan bir terapi türüdür. BDT, kişilerin düşünceleri, hisleri ve davranışları arasındaki etkileşimleri anlamalarına ve değiştirmelerine yardımcı olur.
BDT, kişinin zihinsel süreçlerini ve bu süreçlerin davranışları üzerindeki etkisini ele alır. Terapist, kişinin yanlış, olumsuz veya yanıltıcı düşüncelerinin farkında olmasını ve bunların yerine daha gerçekçi, pozitif ve sağlıklı düşüncelerin geliştirilmesini amaçlar. Bu, kişinin duygusal durumunu iyileştirmesine ve daha olumlu davranışlar sergilemesine destek olabilir.

🟣EMDR, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılabilen bir terapi yöntemidir. EMDR, kişinin travmatik olaylarına karşı duyarsızlaşmasına ve travmaya ait bilgilerin yeniden işlenmesine yardımcı olmak için görsel, işitsel ve dokunsal uyarımların bir kombinasyonunu kullanır.
Bu terapide, kişi travmatik olayları hatırlar ve aynı zamanda EMDR terapisti tarafından yönlendirilen görsel veya işitsel sinyallere maruz kalır. Örneğin, terapistin parmak hareketleri, sesler, titreşimler veya dokunsal uyarımlar kullanılabilir. Bunlar kişinin zihinsel durumunu değiştirerek, travmatik olayların neden olduğu stres ve kaygı semptomlarının hafiflemesini hedefler.

🟣Hipno Meditatif Yeniden İşleme Terapisi çift yönlü uyarımlarla hipnotik bazi teknikler eşliğinde problemler ile ilgili duyarsızlaştırma sağlamaktadır. Travmatik ve olumsuz yaşam deneyimleri bu teknik ile yeniden işlemlenir. Duyarsizlastırmanin yanı sıra otohipnozlarla yaşama uyumu, şimdiye odaklanmayı, geleceği dair olumlu bakabilmeyi sağlamaktadır.