Eğitim-İş Kilis İl Temsilciliği

Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Eğitim-İş Kilis İl Temsilciliği, Community Service, TOSYALI MAH. FABRİKA SK. HPN Plaza NO:1 KAT:4 NO:10, Kilis.

28/05/2024

İsrail’in Refah'ta yerlerinden edilen Filistin halkının yerleşkesini kasıtlı olarak hedef alması bir savaş ve insanlık suçudur. Saldırı sonucu onlarca insan yaşamını yitirmiş ve çok sayıda kişi yaralanmıştır.

Emperyalizmin bu kanlı oyununu ancak “barış” diyenlerin oluşturacağı güç bozacaktır.

Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yaklaşık bir asır önce söylediği “Yurtta barış, dünyada barış” sözüyle altını çizdiği barış odaklı politika, bugün dünyanın en acil ihtiyacı haline gelmiştir.

Filistin halkına karşı işlediği insanlık dışı suç için İsrail’i şiddetle kınıyor, tüm demokratik kamuoyunu bu zulmü durdurmak için harekete geçmeye çağırıyoruz.

07/05/2024

CAN KORKUSUYLA EĞİTİM OLMAZ; YAŞAMAK İSTİYORUZ!
Savaşlarda bile hedef alınmaması üzerine uluslararası anlaşmalar olan, dünyanın en güvenli mekanları olması gereken okullar, Türkiye’de şiddet sarmalının kucağına itilmiştir.

İstanbul Eyüpsultan’daki özel bir lisede dehşet filmlerini aratmayan bir silahlı saldırının yaşanması ve bu saldırı sonucunda bir eğitimcimizin yaşamını yitirmesi, okullarımızın güvenlik açısından geldiği son durumu da gözler önüne sermiştir.

Okuluyla, öğretmeniyle ve müdürüyle yaşadığı sorunlar nedeniyle, yönetmelikler çerçevesinde okuldan atılan Iraklı bir öğrenci, 5 ay önce atıldığı okula silahla girmiş ve okul müdürünü makam odasında kurşun yağmuruna tutmuştur. Silahlı saldırı sonucunda ağır yaralanan okul müdürü İbrahim Oktugan, ne yazık ki ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiştir.

5 el silah sesini duydukları için öğrenciler ve öğretmenler koridora doluşmuşken, burada başka bir canın daha kaybedilmemesi bu elim olayın tek tesellisi olmuştur.

Şimdi Eğitim-İş olarak soruyoruz:

“İtibardan tasarruf” olmuyor da güvenlikten olur mu?! Gerekli adımların atılması için daha kaç eğitim emekçisinin, kaç öğrencinin can vermesi gerekiyor?
İktidarın plansızlığı sebebiyle ülkenin demografik yapısı ve güvenliği ciddi risk altındadır. Planlama ve rehabilitasyon süreçleri sağlıklı işletilmediği için güvenlik anlamında ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu güvenlik açığının faturası bizlerin canı mı olacaktır?
Bu sorulara yanıt vermeden bizler başsağlığı dileyecek hiçbir yöneticinin samimiyetine ve ciddiyetine inanmıyoruz.

Sendika olarak altını çiziyoruz: Okulda şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için atılması gereken adımlar acil atılmalıdır.

26/04/2024

ÖĞRETMENE ŞİDDETE DAİR BOŞ SÖZLER DEĞİL YAPTIRIM İSTİYORUZ!


Yanlış sosyal ve kültürel politikalar ile cezasızlık nedeniyle toplumda kara bir tohum gibi filiz veren şiddet, iktidar tarafından eğitimin ve eğitim emekçisini değersizleştirme söylemi yüzünden kendisini okullarda da göstermeye başlamıştır.
İstanbul Sarıyer’deki Prof. Dr. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda akran zorbalığı yapan öğrencisini uyaran bir kadın öğretmenimiz, çocuğun şikâyeti üzerine okula gelen babası tarafından okul koridorunda gaddarca darp edilmiş ve ağır yaralanmıştır.
Yani bir kadın öğretmenimiz, her gün kendi ailesinden çok emek ve zaman verdiği öğrencilerinin gözü önünde, savaşlarda bile hedef alınmadığı için dünyanın en güvenli yeri olması gereken okulda, çocuğunu eğittiği bir erkek veli tarafından dakikalarca hunharca dövülmüştür.
Bu olayın ardından yaralı öğretmenimiz hastaneye kaldırılmış, saldırgan veli ise muhtemeldir ki kısa süre sonra hiçbir şey olmamış gibi bırakılacağı nezarethaneye tıkılmıştır.
Sosyal medyada kısa sürede yükselen tepkiler üzerine açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de bakan değilmişçesine olayı sadece “kınadığını” açıklamıştır.
Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sesleniyoruz:
Siz kınamayın sayın bakan, biz kınarız! Kamuoyu kınar, ayıplar! Sizin göreviniz ise bu elim hadisenin adaletle sonuçlanmasına uğraşmak ve bir daha benzerlerinin yaşanmaması için derhal harekete geçmektir.
Tartışmasız ki bu suçta fail bir tane, azmettiren ise çok sayıdadır:
Öğretmenimize atılan o yumruklarda;
- Her fırsatta öğretmeni aşağılayan siyasilerin ve mülki amirlerin,
- Bir meslek kanunu çıkarırken, müfredat değiştirirken, sınav sisteminde köklü değişiklikler yaparken bile öğretmene fikrini sormayan nobran zihniyetin,
- Öğretmene maddi ve mesleki haklarını teslim etmemek için ‘öğretmenlerin işi çok kolay’ algısı yayarak ortaya çıkan haksız tantanayı arkasına yaslanarak izleyen iktidarın,
- Bugüne kadar her şiddet olayının ardından “eğitimde şiddeti önleme”ye dair yasa ve yaptırım talep eden biz eğitim sendikalarına kulağını tıkayan Milli Eğitim Bakanlarının,
- Bir çok sahneyi “Türk aile yapısına aykırı” notu düşüp yasaklarken, ekranı her bölümde onlarca insanın dövülüp öldürüldüğü şiddet temalı dizilerle dolduran RTÜK’ün,
payı vardır.
Bir klişe söylemine sığınarak “Olayın takipçisi olacağını” söyleyen Milli Eğitim Bakanı, kendisinden başlayarak yukarıda yazdığımız azmettiriciler listesine bakabilir.
Tek başına bu elim olay bile sendika olarak yakın zamanda eğitimin durumu ve eğitim emekçisinin hakları için düzenlediğimiz sıralı eylemlere “Öğretmene Saygı” adını vermemizin haklılığının tescilidir. Eğitimin en büyük sorunlarından biri, eğitim emekçisinin sistematik olarak değersizleştirilmeye çalışılmasıdır.
Dünyada başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti’nde öğretmenlere, eğitim emekçisine reva görülen bu rezil tabloyu kabul etmiyor, tüm örgütlü gücümüzle itiraz örgütleyeceğimizin altını çiziyoruz! Eğitim ve bilim işkolunda örgütlü tüm sendikaları, 30 Nisan Salı günü, saat 15.00’da İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde birlik olmaya çağırıyoruz.
Eğitim-İş olarak yaralı öğretmenimize acil şifalar diliyor, “Yalnız değilsiniz öğretmenim. Biz buradayız” diyoruz. Eğitimin ülke geleceğiyle birebir ilişkili bir alan olduğunu hatırlatıyor, eğitimde şiddete karşı çıkmak için tüm kamuoyunu daha yüksek tepki göstermeye çağırıyoruz.
Eğitim, ülkeyi parlak bir geleceğe götürecek yegane gemidir; kaptanı denize atılırken izleyici kalırsanız varacağınız yer artık umduğunuz liman olmayabilir! Bu yüzden hep birlikte “Öğretmene Saygı” diye haykırmanın tam vaktidir!

22/02/2024

Cumhuriyet dersi eksik, işgalcilerin işbirlikçi artığı, tarih bilgisinden yoksun bir meczup kıt aklıyla Cumhuriyetin kurucularına hakaret etmiş!

Aslında içinin kötülüğünün yüzüne ve sözüne yansıdığını, bir saray soytarısı olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır!

Bir meczubu, bir yalakayı, bir soytarıyı teşhis etmek için soyuna sopuna bakmaya gerek yoktur! Sözüyle, eylemiyle, yüzsüzlüğüyle o kendini hemen belli etmektedir!

Asıl sorulması gerekenler ise;
Bu soytarıların bu gücü nereden aldığıdır?
Türkiye Cumhuriyeti’nde, Atatürk’e ve kurucularına hakaretin nasıl bu kadar olağanlaştığıdır.
Bu meczubun yazı yazdığı sözde gazete özde paçavrada, bu ve benzeri birçok hakaret varken, önünde Cumhuriyet unvanı olanların neden hiçbir şey yapmadığı ya da yapamadığıdır.
Bu ve benzeri meczupları hangi siyasi partilerin, örgütlü yapıların ve şahısların desteklediğidir.

Bu topraklar işgal altıdayken Kurtuluş için mücadele edenleri vatan haini ilan ederek idamlarını isteyen, işgalcilerle iş birliği yapan, Kurtuluş Savaşı kazanıldığında da işgalcilerin gemisine binerek kaçıp gidenlerin torunları; bugün bu ülkede hala lüks içerisinde yaşayabiliyor, soylarına iltifatalar alabiliyorken Cumhuriyetin kurucularına hakaret edebilen bir meczubu düğünlerinde şahit olarak gösterebiliyorsa yazıklar olsun onlara!
Cumhuriyetin imkanlarıyla şan şöhret kazanan birileri, her ortamda, herkese yerli yersiz cahil diyebilirken tüm bu yaşananlara ve gerçek cehalete yalnızca seyirci kalabiliyorsa yazıklar olsun ona!
Önünde Cumhuriyet unvanı taşıyanlar, söz konusu iktidar ve yandaşları olunca, her sözden ve eylemden bir hakaret çıkarıp işlem yapabiliyorken bu ve benzeri olaylara yönelik hiçbir şey yapmıyor ya da yapamıyorsa yazıklar olsun onlara!
Hepsine yazıklar olsun!!!

Kimsenin soyu sopu umurumda değil ama görünen o ki insan olarak doğan ancak insanlık erdemlerinden yoksun olanlar var etrafımızda!

Bir kez daha hatırlatalım;
Cumhuriyet fazilettir!
Cumhuriyet erdemdir!
Bu erdemden yoksun olanlar;
Cumhuriyetin tüm imkanlarından yararlanıp Cumhuriyetin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'e ve onun hatırasına utanmazca saldıranlardır!
Onun kurduğu ülkede, bir hanedanın parçası olmadan Cumhuriyetin imkanları ile en üst mevkilere gelebildiğini unutarak O’na hakaret edenler ve destekçileridir.
Dini siyasete alet eden, ticarete meta eden, inançları suçlarına örtü edenlerdir.

Şu gerçeği aklınıza sokun:
İşgalcileri geldikleri gibi gönderen işbirlikçilerinin kaçışına bile insani olarak izin veren, bu toprakların “kurtarıcısı” kurtuluşun ve kuruluşun Ebedi ve Büyük Önderi Mustafa Kemal Atatürk’tür!
Ona ve kuruculara hakaret etmek kimsenin haddi değildir!

Bizler, işgalcileri de işbirlikçilerini ve onların artıklarını da çok iyi biliyoruz!

Bu hadsizliklerin peşini asla bırakmayacağız!

Her koşulda Cumhuriyete, kurucularına ve devrimlerine sahip çıkacağız!

Cumhuriyeti ilelebet yaşatacağız!

Photos from Eğitim-İş Kilis İl Temsilciliği's post 20/02/2024

Burası laik Türkiye Cumhuriyeti’dir ve bu halk, kendisine atasının en büyük hediyesi ve emaneti olan bu Cumhuriyet’e sonuna kadar, asla pes etmeden sahip çıkacaktır.
Biz takiyye bilmeyiz, biz fikirlerimizi başka türlü göstermeyiz, bizler Başöğretmenin eğitim neferleriyiz ve açık açık söylüyoruz: Türkiye Cumhuriyeti ilelebet laik kalacaktır! Atamızın dediği gibi “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz”, olmayacaktır!
Eğitim-İş olarak Atatürk’e dil uzatma hadsizliğini gösteren şahısla ilgili tüm illerde örgütlü olarak tepki göstereceğimizi, şahıs hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı, konunun peşini asla bırakmayacağımızı ilan ediyoruz!

06/02/2024

Bugün Cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığımız en büyük acılardan birinin, 6 Şubat depremlerinin birinci yılı. Aradan uzun yıllar geçse dahi kalbimizde dinmeyecek bu yara, bugün hâlâ ondan ders çıkartılmıyor olmasından ve yöneticilerin yaraları sarma konusundaki gayretsizliklerinden dolayı ilk günkü kadar sıcak.
6 Şubat depremlerinde resmi rakamlarda bile 50 bini aşkın yurttaşımız hayatını kaybetmiş, yüz binlerce aile evsiz kalmış, Türkiye’nin yüreğinde kapanması mümkün olmayan bir yara açılmıştır.
Bu felaketin sorumlularını affetmiyoruz.
Bir daha doğal afetlerin sorumsuzluklar sebebiyle faciaya dönüşmemesi için 6 Şubat’ı milat kabul etmek zorundayız!
6 Şubat davalarında adaletin, imar yağmacılarına karşı bilimsel kentleşmenin bekçisi olmak zorundayız!
Bugün büyük felaketin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen ilimizde de bölgemizde de eğitim hâlâ enkaz altındadır. İlimizde deprem sonrası yıkılan okul sayısı 33, ikili eğitime geçen okul sayısı 54, tadilat ve onarımı yapılan okul sayısı 96, hasar gördüğü için taşınan okul sayısı ise 16'dır. Bu durumlardan etkilenerek taşınan öğrenci sayısı ise 10.060'tır. Deprem yaşanan illerin içinde en küçük il olan ve diğer illere oranla az hasar ile büyük felaketi atlatan ilimizdeki eğitim durumuna bakıldığında depremin bölgede eğitim üzerine etkisi görülecektir. Buna rağmen geçen bu bir yıllık süre zarfında alınan tedbirler ve yapılan çalışmalar yetersiz kalmış, deprem tazminatlarının ödenmesi durdurulmuş, koşulsuz tayin hakkı ve ek hizmet puanı gibi taleplere kulak tıkanmıştır. Deprem sonrası inşasına başlanıp bitirilen, teslim edilen okulun olmadığı ilimizde, yıkılan öğretmenevi için ise henüz bir planlama ortaya konulmamıştır. Mülteci kriziyle boğuşan ilimiz, eğitimde ülke sıralamasında son sıralara demir atmıştır. Öğretmenlerimizin sosyal ve ekonomik açıdan harap durumda olduğu ilimizde mevcut şartlar altında başarı elde edilmesi mümkün değildir. Yanlış hesaplar, plansızlıklar silsilesi neticesinde şehrimizin ve ülkemizin geleceği çocuklarımızın eğitimindeki eşitsizlik artarak devam etmektedir.
Deprem bölgesi illeri özel afet bölgesi ilan edilmeli, eğitim emekçilerinin haklı talepleri artık karşılık bulmalıdır. Bu vesile ile depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı saygıyla ve özlemle anıyor, başta yakınlarını kaybeden yurttaşlarımız olmak üzere tüm halkımıza tekrar başsağlığı diliyor; 6 Şubat’ı tüm gücümüzle gündemde tutmak için uğraşacağımızı ilan ediyoruz.

Eğitim İş Kilis Temsilciliği.

26/01/2024

2023 sonu ve 2024 başında yapılan ihaleler...

Elbistan 22.200 Yapı ve Kredi Bankası

Konya Selçuklu 24.150 Yapı ve Kredi Bankası

Çanakkale Çan 22.200 Yapı ve Kredi Bankası

Aksaray 22.100 Yapı ve Kredi Bankası

Afşin 23.050 Yapı ve Kredi Bankası

Ortahisar 26.900 Yapı ve Kredi Bankası

Giresun 21.500 Yapı ve Kredi B

Adıyaman 24.400 Yapı ve Kredi Bankası

Adapazarı 29.200 Yapı ve Kredi Bankası

Yalova 30.300 Yapı ve Kredi Bankası

Kilis 15.000 (Sonuçlanmadı) Yapı ve Kredi

2024 yılında eğitim çalışanlarının maaş ve ücretlerinde enflasyona bağlı olarak yapılan zamlar sebebiyle yüksek oranda artışlar olmasına rağmen, bankaların promosyon teklifleri 2023 yılında yapılan promosyon anlaşmalarının altında kalmaktadır. Aynı ilin benzer çalışan sayısına sahip ilçeleri arasında bile promosyon teklifleri arasında büyük farklılıklar oluştuğunun yanında, eğitim çalışanlarının maaş ve ücretleri aynı olmasına rağmen daha az eğitim çalışanının olduğu il, ilçe ve köylerde çalışanların promosyon miktarları çok daha düşük kalmaktadır.

Bakanlığınız ülkemizin hemen her il ve ilçesine bankaların teklif ettiği promosyon miktarları arasında oluşan büyük farklar sebebiyle eğitim çalışanlarının hak kayıpları yaşamaması için bir an önce müdahil olmalıdır; başka bakanlıkların tüm çalışanları adına yaptığı gibi toplu promosyon anlaşması yapmalı ya da maaşları aynı olan eğitim çalışanlarını bankaların insafına bırakmayacak şekilde yeni bir düzenleme içine girmelidir.

19/08/2023

Yandaş konfederasyonun, bağımlı olduğu hükümete karşı en ufak bir direnç gösteremeyeceği belliydi. Malumun ilanı oldu. Ricacı olanlardan, alkışlayanlardan, “sendikacılık” oynar gibi görünenlerden olmayacağız.
11 sendikadan oluşan yetkili konfederasyonun temsilcileri bürolarının bahçesinde kimseye görünmeden eylem yapmış.
Yerinizde biz olsak biz de yıllardır emeğin hakkını masada bırakmanın utancı ile sokağa çıkamazdık...

Kamu emekçisi, kendisine reva görülen bu sefaleti kabul etmeyecek; alım gücündeki erimeyi gidermeyecek hiçbir ücret artışını kabul etmeyecektir..

Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş öncülüğünde kamu emekçilerinin örgütlü olduğu tüm konfederasyonlara, sendikalara ve emeklilerin örgütlü yapılarına birlikte mücadele çağrısı yapıyoruz.
Gelin hep birlikte tiyatro masasında olanlara, pişkince alkışlayanalara, teslimiyetçilere inat, üretimden gelen gücümüzü de kullanarak emekten emekçiden ve emekliden yana mücadelemizi büyütelim...

14/06/2023

ÇEDES protokolü hukuksuzdur: Çünkü Anayasa ile de Milli Eğitim Temel Kanunu ile de çelişmektedir. Anayasa’nın 42.Maddesi “Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz” derken, ÇEDES hem bir kanunla belirlenen bir uygulama olmadığı için hem de laik ve bilimsel eğitimle tezat olduğu için bu kesin hükümle çelişmektedir. Yine Anayasanın 128. Maddesi’ndeki “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür” hükmü, bir alandaki kamu hizmetinin o alandaki kamu idaresi ve memurlarınca görülebileceğinin altını çizmektedir. Yani bu maddeye göre eğitim işi, ÇEDES’te yapıldığı üzere o işin uzmanı olan öğretmenlerden alınıp imamlara verilemez. Ayrıca Milli Eğitim Temel Kanunu “Eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur” derken, Bakanlık ÇEDES ve benzeri protokollerle bu görev alanını devrederek, vakıfları kendi sorumluluk alanına dahil ederek kendi kanunu ile çelişmektedir. Ayrıca protokolün işleyişi de yeni hukuksuzluklara zemin hazırlayacak türdendir. Örneğin öğrencilerin ders sırasında sınıftan çıkarılması ya da almak zorunda oldukları bir ders yerine ders saatinde bu “eğitime” maruz kalmaları, Anayasal güvence altındaki eğitim haklarının gaspları anlamı taşıyacaktır.

13/06/2023

ÇEDES protokolü hukuksuzdur: Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır.
ÇEDES protokolü tehlikelidir: Eğitim biliminden pedagojiden bihaber, çocuklarımıza nasıl yaklaşılacağını bilmeyen yetişkinleri okullara sokmak travmatik etkileri de beraberinde getirecektir.
ÇEDES protokolü öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin mesleki itibarına hakarettir. Öğretmenlik mesleği yasada da açıkça tarif edildiği üzere bir uzmanlık mesleğidir. Eğitim-öğretim eğitimcilerin işidir.
ÇEDES protokolü mantıksızdır: Alanında uzman eğitimciler varken konuyla ilgisi olmayan kişileri ve yapıları eğitim sistemimize sokmak kamu kaynaklarını doğru kullanmamaktır. Açıkça israftır.
Okul yöneticilerine sesleniyoruz;
Okullardaki eğitim faaliyetinin yasal çerçevede yürütülmesi sizlerin sorumluluk alanınızdır. Koltuğunuza değil, onun arkasında asılı olan Başöğretmen’in resmine bakın ve bu protokolleri reddedin.
Eğitim emekçilerine sesleniyoruz;
Sevgili meslektaşlarımız; öğrencilerimiz bizlere Başöğretmen’in emanetidir. Onları, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz! Kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz, sonra mesleki itibarınız için reddediniz!
Velilerimize sesleniyoruz;
Çocuklarınızın eğitim adı altında manen ve fiziken güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamayı kabul etmek zorunda değilsiniz. Onların geleceği için bu protokolü reddedin!
Eğitim-İş tüm örgütlü gücüyle, protokolü reddeden herkesin sonuna kadar yanında olacaktır.
Eğitim dışı kurumlarla, gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollere ve projelere karşı 14 Haziran’da, “UYARIYORUZ” sloganıyla eylemlilik sürecimizi başlatıyoruz.
“Çocukları korumak, vatanı korumaktır” anlayışıyla eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkmak için 14 Haziran saat 20.00’da başlayarak Twitter üzerinden işareti ile taleplerimizi ve uyarılarımızı paylaşacağız,
15 Haziran’da “UYARIYORUZ” kokartlarıyla önce işyerlerimizde devamında da illerimizde şube ve il temsilciliklerimizin uygun gördüğü yer ve zamanda alanlarda olacağız.

12/06/2023
Photos from Eğitim-İş Kilis İl Temsilciliği's post 10/06/2023

Piknik havasında geçen seçimimizi tamamladık. Katışan arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.

09/06/2023

Bugün 218 olduk.

04/06/2023

Liseye Giriş Sınavına (LGS) girecek öğrencilerimize başarılar,sınavda görev alacak öğretmenlerimize kolaylıklar dileriz.
Sınav odaklı değil süreç odaklı bir eğitim için her çocuğumuzun eşit ve nitelikli eğitim hakkı mücadelemiz devam edecek.

01/06/2023

Eğitim emekçileri en güçlü mevzide bir araya gelmeye devam ediyor...

14/04/2023

+10
Bugün Atatürk Ortaokulu'ndan 5 arkadaşımız sendikalarından istifa ederek haklı mücadelemize omuz verdi. Gazi İmam Hatip'ten de 5 arkadaşımızın katılımıyla okulumuzda yetkiyi aldık. Hep beraber güçlüyüz, birleşe birleşe kazanacağız...

Photos from Eğitim-İş Kilis İl Temsilciliği's post 06/04/2023

Emeğin onurunun savunucusu Eğitim-İş olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünden iktidara seslendik;
“Emekçilere yaşattığınız sefaleti örtecek kadar büyük bir yalan, görünmez kılacak kadar sonsuz bir pişkinlik yok! Bu utanç tablosunu mücadelemizle değiştireceğiz!”

02/04/2023

Katledilişinin 75. yılında, Türk Edebiyatı'nın en değerli isimlerinden Sabahattin Ali'yi saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.

21/03/2023

Dizelerinde, yaşama sevinci ve hüznü birlikte işleyen; birliği, beraberliği, kardeşliği, doğa sevgisini vurgulayan eserleriyle Türkçenin en büyük ozanı ve aşık geleneğinin en büyük temsilcisi olan Âşık Veysel'i, vefatının 50. yılında saygıyla anıyoruz.

21/03/2023

Dışarıda bahar var! Ve unutmayın gelecek baharlar, bu günleri birlikte dayanışmayla atlatmamıza bağlı.
Bayram coşkusuyla karşılayacağımız, güzel günlerin habercisi Nevruz'un yaşama sevinci ve umut getirmesi dileğiyle tüm ulusumuzun Nevruz Bayramı’nı kutluyoruz.

21/03/2023

Deprem Bölgesindeki Yükseköğretim Kurumlarında Çalışanların Atama ve Geçici Görevlendirmeleri Yapılmalıdır https://www.egitimis.org.tr/guncel/bilgi-belge-talep/deprem-bolgesindeki-yuksekogretim-kurumlarinda-calisanlarin-atama-ve-gecici-gorevlendirmeleri-yapilmalidir-4148/ #.ZBluzHbP25c
Yükseköğretim Kurulu

17/03/2023

Yurdumuzu işgal eden emperyalist güçlere karşı, ulusumuzun eşsiz bir mücadeleyle vermiş olduğu var olma savaşı ve bu savaş sonrasında kazandığımız zaferin 108. yıldönümünde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ve şehitlerimizi rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.​​​​​​
MERKEZ YÖNETİM KURULU

Want your organization to be the top-listed Non Profit Organization in Kilis?
Click here to claim your Sponsored Listing.

Telephone

Address


TOSYALI MAH. FABRİKA SK. HPN Plaza NO:1 KAT:4 NO:10
Kilis
79000

Other Community Services in Kilis (show all)
SOW SOW
Kilis

To seve humanity and care for war wounded

Kosgeb Kilis Müdürlüğü Kosgeb Kilis Müdürlüğü
Mehmet Rıfat Kazancıoğlu Mahallesi Turgut Keleş Sk No:2 Merkez/KİLİS
Kilis, 79000

KOSGEB Kilis Müdürlüğü

Mercidabık Mahalle Muhtarı Mercidabık Mahalle Muhtarı
DAĞLI
Kilis, 079

HİZMET NİMETTİR

Kilis Barosu Kilis Barosu
Rıfat Kazancıoğlu Mahallesi Inönü Caddesi No:18/A
Kilis, 79000

ADRES: Rıfat Kazancıoğlu Mahallesi İnönü Caddesi No:18/A BEŞEVLER/KİLİS

كيليس-كلس- بالعربية Kilis in Arabic كيليس-كلس- بالعربية Kilis in Arabic
Kilis, 79000

كلس بالعربية منكم واليكم