Ortayolculuk

Ortayolculuk, merkezinde meditasyon ve denge olan bir yaşamı sağlamak adına, daha huzurlu ve sağlıklı bir hayat sürmek adına gidilmesi önerilen yoldur.

Photos from Ortayolculuk's post 19/10/2022

Sessizlik İnzivası
-Bir Vipassana Yorumu-
2 Aralık - 11 Aralık

Vipassana meditasyonu ve inzivası, yani olan her ne ise olduğu gibi görüp, yargılamadan, eleştirmeden gözlemleme pratiği, Buda'nın insanlığa bıraktığı çok kıymetli bir hediyedir. Hayatım, 2015'te katıldığım bir Vipassana İnzivası sonrası tamamen değişti desem yeridir.

O günden beri niyetim, bu kıymetli pratiği daha çok insanla paylaşmak ve daha iyi bir hizmet sunabilmenin yollarını aramak.

Dharmapur'un sakin, her gün ayrı güzelliklerle sürprizler yapan doğası, kedileri, içinden geçen deresi ve ağaçları, bizleri tam da olması gerektiği gibi ağırlıyor olacak.

İnzivamızda 9 gün boyunca düzenli bir akış, sabit - aktif meditasyonlar, nefes ve beden çalışmaları (qigong, eklem yogası) uyguluyor olacağız. Bunun yanında her gün zihnin çalışma prensipleri ve sinir sistemi yanında, Buddha'nın hayatı, aydınlanma yolculuğu ve bıraktığı öğretiler üzerine anlatı olacak ki zihnimizi istediğimiz yöne odaklayabilelim. Tasavvuf ve Mevlânâ da şiirleriyle bizlere yardımcı olacak, ışık tutacak.

Herkes telefon kitap ve yazıdan uzak bir şekilde sessizliği deneyimlerken, birbirimizle hiçbir temasımız olmamasına rağmen bir'lik halinin ve derin iletişimin yeni hallerini keşfedeceğiz.

9 gün boyunca, özümüze en uygun şekilde yaşayıp, dinlenip, arınıp, son gün kapanış çemberinde sessizlik orucumuzu açıp, tecrübelerimizi paylaşacağız.

2 Aralık cuma günü başlayan sessizlik yine 10 Aralık pazar günü öğleden sonra 3 civarında sonlanacak. Önerim, 10 Aralık'ı bir uyumlanma süreci olarak görmek ve 11 Aralık günü evlere dönüş yapmak.

Sessizlik İnzivası, herkesin kendi deneyimini, içinde oluşan minnet duygusunu, ekonomisini ve sessizlik inzivalarının devam etmesi niyetini de gözeterek belirleyeceği katkı payı ile yapılmaktadır. Konaklama için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Kahve, siyah çay, alkol ve her türlü zihni canlandıran veya uyuşturan maddeye bu süre boyunca ara veriyor olacağız.

Kayıt ve katılım bilgisi için bize ulaşabilirsiniz 🙏🏻

"Sessizlik Tanrı'nın dilidir, geriye kalan her şey kötü bir tercümedir"
Mevlânâ Celaleddin Rumi

Sevgilerimle
Oğuz Çağım Tuğ

Photos from Ortayolculuk's post 23/09/2022

Dünya bir sahne ve hepimiz birer oyuncuyuz demiş Shakespeare.

Her birimiz sıfatlar almışız üstümüze, anne baba erkek kadın güzel çirkin mühendis doktor işsiz zengin...

Sessizlikte bir süre vakit geçirince, yani odağımızı sıfatlardan içimize döndürünce; aynayı dışarıda bulmak yerine kendi yüzümüze tutunca, çok ilginç şeyler oluyor:

- O bitip tükenmek bilmeyen düşünceler, nefes farkındalığı ve doğru tekniklerle gücünü yitiriyor. Çünkü odağımızı düşüncelerden başka yere alabilmeyi öğreniyoruz.
- Nefesin kıymeti, hayatta olmanın şükrü hatırlanıyor. Kimse bana garanti etmedi hayatta olmayı, ama hayattayım. Hayattaysam, her zaman umut var...
- Doğa, ağaçla arkadaş olmak, ayışığının gücü, kuşların sohbetleri, suyun sesi içindeki sessizlik, güneşin şifalı enerjileri... İçimizdeki doğa uyanıyor.
- İletişimsiz kalmak bir huzur kaynağına, arınmaya dönüşüyor. İnsanlara kendini sevdirmeye çalışmayan, hallerini saklamayan ve kendi halinde yaşayabilen, kimsenin kimseye akıl vermediği ve alanına girmediği bir alan açılıyor.

9 günlük ilk kolaylaştırma tecrübesi, daha zor olur mu derken çok daha kolay oldu. Ne alan tutan benim çünkü, ne daveti veren... Hakikate bıraktım sahneyi, nefsimin küçük hallerini sadece izlemeye aldım. Çoğu zaman ben de şaşırdım dilimden dökülenlere.

Ve hakikat gösterdi kendini her birimize, kendi çeperimizin izin verdiği ölçüde. Kimi sonsuz oldu büyük bir huzur içinde, kimi tüm insanlığa temas etti, kimi ertelediği ve kısıtladığı Öz'ünü farkına varıp yırttı üstündeki artık dar gelen eski kıyafetleri.

Hizmette olduğum bir şeyi övmeyi sevmem ama olanı olduğu gibi ifade edersem, mucizelere tanıklık ettiğimiz bir 9 gün oldu. Niyetimiz biz susalım Aşk görünsündü. Öyle de oldu.

Derdimizle dermanımızın bir olduğunu bildik.

Derdimizin her canı (her halimizi, her duygumuzu, ayırmadan) sevmeyi öğrenmek olduğunu, dermanımızın da yine sevgimizi büyütmek ve her insanı her hali sevebilmek olduğunu hatırladık.

Sessizlik devam edecek... İlk günkü heyecanımdan hiçbir şey kaybetmeyerek 🌷

Tüm gönüllülere, sürece kıymetli dokunuşlarıyla renk katan Baran'a, inzivaya güvenip de gelen candostlara ve bu yolu bana yoldaş eden Yaradana sonsuz şükranla...

19/09/2022

Hangi anne babadan doğduysak, hangi hikayelerden geçtiysek, okulda doğru olarak ne gösterildiyse, sevilmek güven duymak ve kabul edilmek için bu tecrübeleri içimize aldık, sindirdik, doğru bildik. Tüm altyapıyı bunlar üzerine kurduk.

Sandık ki ben sevdim, ben seçtim, ben yaptım. Duygular bana ait, düşünceler bana ait, eylemler bana ait.

Anlayamadık domatesi bize ektirenin domatesin devamlılığı için kendini insanlara daha lezzetli kılması olduğunu. Suyun akış yönünü değiştirmek istediği için setler yaptığımızı.

Hiç mi irademiz yok? Tabii ki var. Bu dünyadaki varoluşunu daha kolay, huzurlu, keyifli yaşamak isteyen ve tüm olup bitenlere şahitlik eden bir Ben. Bir de seçim şansı verilmiş, kolay yolu mu tercih edersin, yoksa zor yolu mu? Ama eklemiş, tüm yollar aynı yere çıkıyor :)

Dünya bizim oyun ve öğrenme alanımız. Aynı anda da oyunun nereye varacağı neler yaşanacağı çok büyük ölçekte belli. Bu paradoks çok hoşuma gidiyor. Seçim sende ama ne yaparsan yap, aynı yere varacaksın :)

Mesela bedeninde o kalıcı olan ben'i bulmaya çalış. Nerede olabilir? Hangi organlar olmadığında dahi o ben hâlâ var? Tıp seni her türlü hayatta tutmayı becerebilir :) Veya zihnin sıfırlansa ve uzayda bulsan kendini, yeni bir gezegene düşsen, şu an "ben" dediğin ne kadar bambaşka bir halde yaşar değil mi? Fiziksel beden de ne kadar değişir.

"Beni bana sorma
Ben bende değilem
Bir ben vardır bende
Benden içeru" demiş Yunus Emre.

Her şeyin özü bu sanırım. Her şeye şahitlik eden, tecrübe eden, öğrenen o incecik varoluş halinden öte ne beden bana ait, ne düşünceler, ne de duygular.

Sindiriverelim gitsin, oyun olduğunu unutmayalım, tüm yolların aynı yere çıktığını unutmayıp, güzel olanda kalalım ki tecrübemiz daha huzurlu ve keyifli aksın.

Yaşamaya geldik, yaşayıp gideceğiz. En güzelinden olsun 🙏🏻

05/09/2022

Sessizlik İnzivamız'a çıkacak 21 can belli oldu. Kolaylaştırıcılarımız ile kontenjanın dolup taşmasına çok mutlu olduk. Ve çok da heyecanlıyız.

Ve daha da güzeli; hala sessizlik inzivasına dahil olmak isteyen yeni yeni canlar bizlere ulaşıyor. Sessizlik inzivasına katılmak isteyenleri, ilk kez bir sonraki inzivaya yönlendiriyoruz 🙏🏻

Niyet Aralık başında yenisini yapmak. Ama adım adım, önce bu inzivanın hakkını verelim, gerisini sonra düşünelim.

Sevgiyle ♥️

Photos from Ortayolculuk's post 28/08/2022

Zihinden geçen düşünceleri bize ait sanıyoruz, bazı negatif düşünce kalıplarını hissediyor sanıyor, duygu olarak isimlendiriyoruz..

Zihinden geçenler neyse, hayatta da onları görüp o pencereden yaşıyoruz.

Sessizlik, bu düşünceleri görmemizi, ayıklamamızı, ihtiyacımız olmayanları çöp kutusuna atmayı ve iç sesimizi tekrardan duymamızı sağlıyor.

Odamızı, dolabımızı nasıl düzenli olarak temizliyorsak, sessizliğe de düzenli olarak girmeliyiz. Hayatımızı fark etmemizin ve değiştirmemizin en huzurlu yollarından biri...

📌9 Eylül- 17 Eylül Sessizlik İnzivası’nda bunları deneyimliyor olacağız.

Kayıt ve bilgi için mesaj atabilirsiniz.

Photos from Ortayolculuk's post 26/07/2022

Fethiye'de Beyza ile taichi ve chigong derslerine başlamaya karar verdik!

Çalış taraflarında bölge bölge kalmış olan Günlük ağaçları gölgesinde, Çin'in bu sinir sistemini rahatlatan, bağışıklık sistemini güçlendiren, eklemleri daha sağlıklı hale getiren, bedenin enerjisini ve hormonları dengeleyen sanatını sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Gönlümüzden geçen Pazartesi ve Perşembe günleri, 19:15'te başlamak. Yaklaşık bir saat 15 dakika sürecektir.

Zaman zaman ikimiz de Fethiye'de dersler verdik fakat şartlar gereği devamlılık sağlayamadık.

Şimdi ise haftada iki gün, sabah saatlerinde buluşup, farklı akışları da deneyimleyebileceğimiz dersler hazırladık.

Bedeni yormayan, meditatif ve bir o kadar da posturu düzeltip bir çok rahatsızlığa iyi gelen bu büyülü sistemi pratik etmeyi öğrenmek istersen, bize ulaşabilirsin :)

Biraz daha detaya girersek:

Qigong ve Tai-chi’nin Temelleri

Qigong, qi (chi) çalışması demektir. Bedendeki yaşam enerjisini yönlendirmek, canlandırmak, toplamak vb niyeti ve bilinciyle, beden nefes ve zihin bütünlüğüyle yapılan her şey bir Qigong çalışması olabilir. Basit bir anlatımla sanki suyun altındaymışız gibi yavaş, meditatif bir şekilde ve ayakta yaptığımız beden hareketleri olarak anlatmaya çalışabilirim.

Biz, Baduanjin ve/veya HuiChun qigong deneyimleyeceğiz. Çalışmalar sırasında beraberce karar vereceğiz hangi çalışmalara odaklanacağımıza.

Taichiquan yin-yang felsefesinin bedende somutlaşmış halidir ve içsel bir savaş sanatı tekniğidir. Beden ve zihni bütünleştirir. Uzuvları güçlendirmeyi, gerdirmeyi, dengelemeyi, koordine etmeyi ve bütünleştirmeyi amaçlar.Doğa ile bağlantı kurmak da Tai Chi eğitiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Kendimizle ilgili yüksek bilinçli farkındalık, doğal dünyayla bağlantı ve bütünleşme sağlar, gelişen doğal sürecin parçası olma duygusunu güçlendirir.

Çalışmalarımızda temel tai chi adımları “Bu Fa Gong’’ üzerine detaylı olarak çalışacak, bedenin tüm parçalarına aynı anda odaklanabilmeyi, bütünlük ve ahenk içinde hareket edebilmeyi deneyimleyecek, uzun akış Tai chi formları için temel oluşturacağız.

Kayıt için bana yazabilirsiniz :)

30/06/2022

"İşte bu yüzden hayvan beslemiyorum..."

Lady, 7 yıllık yol arkadaşım, geçtiğimiz ay hayata gözlerini yumdu. Çok özel bir varlıktı. Daha iyi tanımak için Lady'nin fotoğrafının olduğu önceki postlara bakabilirsiniz.

Bu sürede onu seven insanlardan, güzel hatıraların bahsedildiği çok dönüş aldım.

Bunun yanında bazı dostlar ise, bu gidişin bıraktığı acıyı kendi kayıp hikâyeleriyle birleştirmiş olacaklar ki, "çok zor, bu yüzden bir hayvan beslemiyorum. Sonra acısı çok oluyor" diye ifade ettiler kendilerini.

Bana hiç temas etmedi bu cümle. 7,5 yılımızı çoğunlukla dipdibe geçirmiş, hayatımın bir dönemini Lady'nin ihtiyaçlarına öncelik vererek yaşamış ve yoğun şekilde bağlanmış olsak da, bir kere olsun gidişi "keşke hiç hayatıma girmeseydi de bu acıyı çekmeseydim" dedirtmedi bana.

Bazen insan ilişkilerinde de duyuyorum bu ifadeleri. "Keşke o güzellikler hiç yaşanmasaydı da şimdi özlem veya ayrılık nedeniyle bu acıyı yaşamasaydım."

Bir şeyin hiç bitmemesini istemek... Bütün hayat biten, form değiştiren şeylerle doluyken hem de. Buddha, bu bakışı "insanın kendine yaşattığı ızdırap kaynaklarından biri" olarak ifade ediyor. Bir budist rahip ilişkide olduğu her şeyin sadece o ana ait olduğunu ve bir an sonra ölüp, kırılıp, yer değiştirip bir sonraki an'da var olamayacağını biliyor. Gerçeklik aynı gerçeklik aslında. Gidişi ölümü değişimi en baştan kabul edince ise, ızdırap çok daha kabul edilebilir ve içinden geçilebilir oluyor.

Konu aslında hayattaki gerçekleri kabul etmek ve her ne geliyorsa o an hayatına, onu kabul etmek.

Hatta Tasavvuf'ta erenler birbirlerine "Allah derdini arttırsın" derler. Çünkü doğdumuz zamandan bu yana aslında hikâyemiz bu: nefsimizin kabul etmekte, deneyimlemekte zorlandığı yerlere alışmak ve olgunlaşmak.

Ne demişler:
Derman arardım derdime; derdim bana derman imiş.

Lady o kadar büyük güzellikler verdi ki bana hayattayken, bir kere bile "keşke bu acıyı yaşamasaydım" demedim. Yas tutmayı da öğrenince, gelen yoğun duyguların da gelip geçtiklerini gördükçe, bende yarattığı değişimleri daha derinden idrak ettikçe insan daha da iyi anlıyor şu sözü:

Ayrılık da sevdaya dahil.

Ölüm de yaşama dahil. Varlık da yokluğa dahil. Yin ve Yang bir bütün.

Dünyada sadece tek bir yerde verilen bir yemeği tatma şansınız olsa, ama bir daha yemenin mümkün olmayacağını bilseniz, yine de yer misiniz?

Peki bunu yemedim, onunla bağlantı kurmadım, şunu deneyimlemedim ile gidersek, bu hayatı yaşamış olur muyuz ki?

15/05/2022

Sabah Meditasyonları Başlıyor!

16 Mayıs Pazartesi'den itibaren 3 günde bir, sabah 7:07 - 7:37 arası meditasyona oturacağım ve her gün gönlüme gelen şekilde rehberlik edeceğim.

Temalar:
Nefes Farkındalığı
Beden Farkındalığı
Vipassana
Düşünce Farkındalığı
Mindfulness
Derin Şefkat (Compassion)
Şükran

Genel temalar bu şekilde olacak. Sizlerden öneri gelirse de ona göre ekleme yaparız :)

Her seviyede katılımcıya açık olacak.

Meditasyon süresi uzayabilir, dileyen dilediği saatte çıkabilir :))

Belki kayıt da alırız ve gün içinde isteyen pratik edebilir.

Bir sonraki günün meditasyonunu hikayede duyuracağım.

Meditasyon pratiğine dönmek veya öğrenmek isteyen arkadaşlarını yorumlara ekleyebilir veya bu paylaşımı onlara da gönderebilirsin. Ne kadar kalabalık, o kadar iyi :)

Sabah Meditasyonlarında görüşmek üzere!

(İlham olduğu için a şükranla)

Photos from Ortayolculuk's post 12/05/2022

Sessizlikte Aşkı Bulmak
"Bir Vipassana Yorumu"

14 - 19 Haziran
Dharmapur İnziva Merkezi
Fethiye, Yakaköy

Sessizce durmak, zihinden geçen düşünceleri sahiplenmeden duymak, her ne geliyorsa akıp geçmesine izin vermek ve birer birer acele etmeden her şeyin gelip geçtiğine şahitlik etmek için buluşuyoruz.

Tıpkı salonumuzda duran bir bitkinin sessizce tüm olan bitene şahitlik etmesi gibi... Sakince, sessizce, sevgiyle...

Bir'liğe, her şeyin özündeki sevgi ve şefkate temas etmek için, bizi oradan uzaklaştıran her şeye ara vereceğiz.

Bizi karşı kıyıya götüren aracımız meditasyon ve farkındalık pratiklerimiz olacak. Ve tabii ki vipassana inzivalarindaki gibi tam bir sessizlik. Telefona, müziğe, sohbete, selamlaşmaya, okumaya ve yazmaya ara verip tamamen doğa ile, kendimizle ve bir araya gelen canlar ile bir arada olacağız. İletişimin başka bir şeklini hatırlayacağız, her zaman orada olan ama farkına varmadığımız... Bu derin iletişim, sevgidir, şefkattir, aşktır.

Aşk her daim içimizde, hatırlanmayı bekliyor.

19 Haziran'da da bir kutlamamız var. Bu dünyaya gelişimin 40 yılı tamamlanmış oluyor. Sessizlikten çıkıp, müzikle, meşk ile bir kutlama ateşi yakacağız diye hayal ediyorum.

Örnek program görsellerde mevcut.

İnziva katılımı gönül bedeliyle olacak.

Konaklama seçenekleri için bana ulaşabilirsiniz.

Sessizlikte Aşkı Bulmak'ta bir arada olmak dileğiyle ❤️🙏

09/04/2022

Işıkta kal...

Etrafını karanlık da sarsa, kulağına kötü sözler de gelse, duygular kontrolsüzce seni ele geçirmeye de çalışıyor olsa, ne kadar olursa o kadar ışıkta kal...

O karanlığın içindeki kendini dışarıdan görebilsen, ne kadar parladığını da görebilirdin çünkü.

Zaten ışıksın. Öyle kal...

Ne olacaksa olacak, bütün akışı kontrol edemezsin ki.. Ki zaten "bana ait" sandığımız müdahaleerimiz bile büyük akışın içinde, davranışımız kökü belki 1000'lerce yıl eskiye ait. "Ben" de içinde bulunduğum andan ayrı değilim ki..

O zaman salmak mı lazım, ne olacaksa olsun diyip bırakmak, nasılsa kaybedeceğim diyip yenilmek, tercihsizlikte bir o yana bir bu yana savrulmak?

Hayır. Işıkta kal. Olmayana değil, olana bak, eksiği aramak yerine şükür edilecekleri de gör. Seç. Işıkta olan ne varsa onu seç. Bilinçli tercihlerle gözünü ışığa dik.

Nedenini bilmiyorum. Ne işe yarıyor bilmiyorum. Ama bana iyi geliyor.

Korkuyla, kaygıyla, öfkeyle değil de; gözlerimin ışığa açılması ve sevgiyle hareket etmek. Etrafıma da iyi geldiğini görüyorum.

Yazılarım genelde kendime hatırlatma, kendi kendime yazıyorum. Belki denemek istersin diye de paylaşıyorum :)

Kelimelerdeki netlik benden bana. Bana bu netlik de iyi geliyor.

Sen nasılsın? Karanlık içindeyken nasıl parladığını hatırlayabiliyor musun?

Photos from Ortayolculuk's post 18/03/2022

Meditasyon Rehberliği Eğitimi
8 Hafta / Zoom - Online

Başlangıç 11 Nisan Salı
20:00 - 21:45
(Gün ve saatler katılımcıların ihtiyacına göre değişim gösterebilir)

Meditasyon rehberliği, pratikte derinleşmenin en güzel yollarından biri. Bu 8 haftalık eğitimde en önem verdiğimiz konu, kendi pratiğimizde derinleşmek olacak.

Çünkü rehberliğin derinliği ve gücü, kendi pratiğimizin derinleşmesine ve alana teslimiyetimize dayanıyor.

8 hafta içinde meditasyonun bilimsel sonuçlarına değinmenin yanı sıra, Budist öğretinin meditasyon ve mindfulness'a bakışı ve yaklaşımı üzerine bolca paylaşımda bulunacağım. Niyetim güncel bulguları atlamadan, geleneksel akışı en sade ve doğal haliyle sizlere aktarmak.

Bol bol pratik yapacağız. Ve eğitimi bir sessizlik inzivasına katılarak tamamlayacaksınız. Çünkü meditasyonu anlatmak için gerçekten derin bir deneyim gerekir. Meditasyon sadece konuşularak anlatılabilecek bir şey değildir. Meditasyon, ancak deneyimlendikten sonra, sanatsal ve simgesel bir biçimde anlatılabilir. Niyet her zaman, kişiyi pratiğe ve kendi deneyimine yönlendirmek olmalıdır.

İsteyenlere sertifika da vereceğim.

Daha fazla detay ve katılım formu için bana mesaj atabilirsiniz 🙏

Uzun lafın kısası, meditasyon yönlendirmek konusunda derinleşmek veya kendi meditasyon pratiğinde derinleşmek istiyorsan, bu eğitim tam sana göre.

Bütünün hayrına, bütünün izniyle 🙏

Photos from Ortayolculuk's post 26/02/2022

Yavru hayvanları sevmek neden kolay?

Oldukları gibi kabul edebildiğimiz için. Tek beklentimiz belki de büyümemeleri ❤️

Yavruyken ne yaparlarsa yapsınlar, bir tahammül vardır bizde. Ve keçiyi keçi olduğu için severiz, özel gelir, kediyi kedi olduğu için. Keçi yavrusundan insan gibi davranmasını, kedi yavrusundan kuş gibi şakımasını beklemeyiz.

Karanlıkları da vardır hepsinin, kedi yavrusu koltuklarını tırmalayabilir, oğlak yeni ektiğin fideleri mideye indirebilir, köpek yavrusu yeni aldığın ayakkabıyı parçalayabilir...

Anneler yavrularını büyüseler bile neden hala yoğun bir şefkatle sevebilirler? Yavruları onların gözünde hiç büyümesinde ve ne yaparlarsa kabul edebildikleri için ❤️

İşte bize basit bir sevgi pratiği: Karşındaki kişi bir insan formunda olsa da içinde sendekinden farklı olarak bir keçi, panda, kaplan, sırtlan, papağan, maymunu yaşıyor olabilir.

O kişinin içindeki farklılığı görüp kabul edebilir misin?

Ve o kişiye baktığında onun da bir gün son derece tatlı bir yavru olduğunu farkına varabilir misin?

Ve o kişinin aynı zamanda ne zaman olduğunu bilmediğin bir anda bu dünyadan göçüp gideceğini de hatırlayabilir misin?

Belki o zaman karşımızdaki insanı olduğu gibi kabul etmek, sevmek, değiştirmeye çalışmayı bırakıp verebildiğimiz kadar sevgi verip, alabildiğimiz her neyse olduğu haliyle kabul etmek mümkün olabilir 🌹

Çabamız hep kendimize...

Karşımızdaki kişinin bir gün bebek olduğunu hatırlamaya ve içinde yavru bir hayvan saklı olduğunu görmeye...

🧿

22/02/2022

Canın yandığında ne yapıyorsun?

Bu soruyu kendime sorup izliyorum davranışlarımı zaman zaman. Ne komik değil mi? Ben benim ne yaptığımı bilmiyorum, ancak bilinçli bir şekilde izleyince tanıklık edip yüzleşebiliyorum.

İlk reaksiyon, acıdan rahatsızlık ve mutsuzluk duymak. Acının kendisi mutsuzluk sebebi değil.. Mesela bazen acı bir turşu yediğimde keyif alıyorum veya bedenimle çalışırken kas acısı hoşuma gidiyor.

Ama acı bir anda başka bir yerden geldiğinde ise, aslında şok veya "ben istemiyordum ki" düşüncesiyle kaçma veya korku hisleri oluyor.

Ve ilk reaksiyon: ben bir kurbanım ve karşımda da bir fail var, kendimi korumam, kurtarmam, savunmam lazım.

Muhakkak ki bazen kendimizi savunmamız da gerekiyor. Ama nasıl?

İçimde çığlık atan bir çocuk görüyorum. Ve bu çocuğa ebeveynlik bilinçli ve şefkatli bir kanaldan olmalı, hem zorlanmayı kabulle, hem de acı veren duygudan kaçmadan onu da kabulle.

Vipassana inzivasına katılanlar bilir, uzun süren meditasyonlarda bedende ne hissedersen et, tepki vermemen istenir. Kaşıntı, yanma, batma... Of, ne zor dakikalar geçti, zihinde ne türlü suçlamalarla, eleştirilerle.

Sonra bir an geldi ve bitti. O acı anı bir anda geçti. Reaksiyon gösterseydim eğer uzayacaktı ve belki de uzatan şey hep reaksiyon göstermemdi. Yoksaymadım da bu arada. Acının olmasına izin verip, acı ile gelen duyguyu gözlemleyip o duygunun tesirinden geçtim sadece. Acı hala acı ama peşinden katlanılmaz bir duygu gelmiyor artık.

Ve en önemlisi: kurbana bürünüp suçlama yapma hali bitiyor. Kendi duygumu taşıyamamamın sorumlusu olarak başka birini seçip de ona sövmüyorum artık.

Buna olgunlaşmak deniyor. Kendinden razı olmak, duygunu diğer kişiden ayırmak ve kendi duygunun sorumluğunu almak.

Bunu kendimize şefkatle yapabilirsek de, işte bu huzurun yolu :)

Her ne kadar duygularımın sorumluluğu bana ait de olsa, bilinçsiz bir yerden sizi dürten kişilere ve durumlara sınır koymak da usüldendir, koy gitsin. Sınır da şefkattir çünkü :)

Photos from Ortayolculuk's post 14/02/2022

“You see this goblet?” asks Ajahn Chah, the Thai meditation master. “For me this glass is already broken. I enjoy it; I drink out of it. It holds my water admirably, sometimes even reflecting the sun in beautiful patterns. If I should tap it, it has a lovely ring to it. But when I put this glass on the shelf and the wind knocks it over or my elbow brushes it off the table and it falls to the ground and shatters, I say, ‘Of course.’ When I understand that the glass is already broken, every moment with it is precious.”

Türkçesi: Şu su bardağını görüyor musun diye sordu Ajahn Chah, taylandlı meditasyon ustası. Bu bardak benim için çoktan kırılmıştır. Bu bardağın varlığı hoşuma gider, suyumu ondan içerim. Suyu çok güzel bir şekilde tutar. Bazen güneş ışınlarıdan güzel yansımalar oluşturur. Parmağımla vurduğumda güzel bir sesi vardır. Ama oldu ki birgün rüzgar esti veya kolum çarptı ve yere düşüp kırıldı; "pek tabiki" derim. Eğer bu bardağın çoktan kırılmış olduğunu anlarsam, onunla geçirmiş olduğum her an çok değerlidir. (Çeviri: )

Ölmeden önce ölünüz, der bilgeler.

Ölmeden, kırılmadan, kaybolmadan değerini bilmek, ancak öleceğini, kırılacağını, kaybolacağını bilince mümkün oluyor. Hatta bilmek de yetmez, sanki gerçekten olmuş gibi bir meditasyona oturunca duyguları gelmeye başlıyor. (Ki o bile gerçekten yaşandığında gelecek olan hissi tam olarak veremiyor).

Ömrümüz boyunca da hep böyle oldu, kaybettik, kırdık, bozduk birşeyleri ve hala daha neden anlamıyoruz şu basit gerçeği de zihindeki geçmişte olanlarla veya gelecekte olma ihtimalleri olan şeylerle bozulacağını bildiğimiz hesap kitaplar, planlar eşliğinde yaşıyoruz yaşamı, yapıyoruz tercihleri...

Ne gerek var bu kadar drama, sahiplenmeye, tutunmaya, ölüm gerçeğini yok saymaya... Dengeli bir biçimde bağ kurmak neden bu kadar zor?

Gerçekten insan çok ilginç bir varlık...

Ölüm varken, kısa bir süre buraya misafir olduğumuzu bile bile bu kadar sorun çıkarıyoruz kendimize ve çevremize; bir de ölümsüz olsak kim bilir ne sorunlar, ne geçmiş hikayeler, ne gelecek planları üzerine heba edeceğiz güzelim anları, nefesleri, dostlukları...

Not: Lady hala çok iyi :) Hayatın keyfini çıkarmaya çalışıyoruz ;)

Photos from Ortayolculuk's post 07/02/2022

Sessizlik İçinde Bir Hafta
-Bir Vipassana Yorumu-
26 Şubat - 5 Mart

*** 5 günlük (1-5 Mart) katılım da mümkün. ***

"Ah sakin bir ortam olsa da kendi halimde kalsam, kimseye bir şey anlatmam, hiçbir telefona bakmam, yemek dahi yapmam gerekmese" dediğiniz oluyorsa..

Kendi sesinizden, içsel disiplininizden ve pratiğinizden uzaklaştığınızı hissediyorsanız..

Ya da bunların içinde kaybolup kendinize hiç vakit ayıramadığınızı fark ediyorsanız..

Sessizlik sizi çağırıyor olabilir...

Dharmapur'un sakin, her gün ayrı güzelliklerle sürprizler yapan doğası, kedileri, içinden geçen deresi ve meyve ağaçları, bizleri tam da olması gerektiği gibi ağırlıyor olacak.

İnzivamızda bir hafta boyunca düzenli bir akış, sabit - aktif meditasyonlar, nefes ve beden çalışmaları (qigong, eklem yogası) uyguluyor olacağız. Bunun yanında her gün zihnin çalışma prensipleri ve sinir sistemi yanında, Buddha'nın hayatı, aydınlanma yolculuğu ve bıraktığı öğretiler üzerine anlatı olacak ki zihnimizi istediğimiz yöne odaklayabilelim.

Herkes kendi halinde, telefon kitap ve yazıdan uzak bir şekilde sessizliği deneyimlerken, birbirimizle hiçbir temasımız olmamasına rağmen bir'lik halinin ve derin iletişimin yeni hallerini keşfedeceğiz.

Bir hafta boyunca, en temel haliyle ve özümüze uygun şekilde yaşayıp, dinlenip, arınıp, son gün kapanış çemberinde sessizlik orucumuzu açıp, tecrübelerimizi paylaşacağız.

26 Şubat Cumartesi günü başlayan sessizlik yine 5 Mart Cumartesi günü bitecek. Önerimiz 6 Mart pazar gününü de merkezimizde sakin bir şekilde geçirmeniz ve şehir hayatına yavaş yavaş geçmeniz olacak.

*** 5 günlük (1-5 Mart) katılım da mümkün. ***

Sessizlik İnzivası, herkesin kendi deneyimini, içinde oluşan minnet duygusunu, ekonomisini ve sessizlik inzivalarının devam etmesi niyetini de gözeterek belirleyeceği katkı payı ile yapılmaktadır. Konaklama için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Kahve, alkol ve her türlü zihni uyuşturan madde kullanımı mümkün olmayacak.

Katılımı 15 kişi ile sınırlayacağız.

Kayıt için form talebinizi bekliyoruz 🙏

"Sessizlik Tanrı'nın dilidir, geriye kalan her şey kötü bir tercümedir"
Mevlânâ Celaleddin Rumi

Sevgilerimle
Oğuz Çağım Tuğ

Photos from Ortayolculuk's post 03/02/2022

Kork!

Dibine kadar kork! O yoğun duygu nerelerinde nasıl hisler bırakıyor, iyice tanı onu.

Dizlerini titretmesini, kalbini sıkıştırmasını, bedeninin soğumasını ve bir yandan da terlemeyi hisset. Nefesin sıkışmasını, belki zihnine üşüşen onlarca ihtimali ve onların görüntülerini içine çek nefesinle ve tutma içinde, bırak çıkan nefesle...

Kork ki yaşadığını bil. Hayatta olduğunu ve aslında her an gidebileceğini... O korktuğun şey seni senden her an alabilir. Ve biter korkuyla birlikte tüm duygular ve düşünceler... Boşluk...

Kork, dibine kadar.

Ama...

Hemen de bırakma. Kaçma hemen, alıştığın örüntülere girme hemen. Zihnindeki düşüncelerden bir adım geriye çekiliver ve gerçekten GÖR: Bulunduğun yerdeki bedenini, olacağını düşündüklerini, ve gerçekte nerede olduğunu ve başka ihtimaller de olduğunu, her şeyi, başkasına bakar gibi, kendini de içinde tutarak gör.

Tasavvufta mekânı görmek denir: kendi varoluşumu o yerden ayırmadan bulunduğum yere şahitlik etmek, başka tabirle kuşbakışı bakmak kendi bedenimle birlikte tüm ân'a...

Gül yahu kendine 😊 Düşüncelerinin seni götürdüğü yerlere gül, ne kadar korktuğunu ve aslında korktuğun şeyin de var olup olmadığını, kesin olup olmadığını bilmediğini hatırla. Bir ihtimali düşündüğünü fark et. Ve bulunduğun alanla birlikte izle kendini. Ayır kendini o andan ve kendini de izle... Nefsinin seni eyleme geçirmek istediğini fark et. Ve dur orada öylece.

Kabul et beceremediğini, bilmediğini, korktuğunu, suçluluk duygunu, değersizlik hissini ve artık ne varsa o an direndiğin, sadece itiraf et kendine aciziyetini.

Elinden gelenin en iyisini yaptın mı?

İşte bu şifa.

Bütün evren, kendimizi görelim diye var. Ve ben gözümü kapayıp kaçtıkça, kaçtığım tek şey kendimim. Ve vesilelerle yüzleştiğim tek şey de kendi içimdeki yükler, eskiye köklü duygular.

Bırakalım mı artık kendimize gözümüzü kapamayı, kendimizi kusursuz göstermeye çalışmayı, itiraf edelim mi içimizdeki şiddeti, arzuları, nefsi...

Biz itiraf edip, ifade edene kadar peşimizden gelecek çünkü bu "gölgeler". Ve biz ancak o gölgeye korksak dahi bakıp ışık tutup, sevip, kabul edince, hayatı gerçekten olduğu haliyle zevk etmeye başlayabileceğiz...

Gel hadi karanlığa 🖤

Photos from Ortayolculuk's post 23/01/2022

Yeniden Doğum Çalışması
1 Şubat - 29 Mart
Her Salı Online Zoom
20:00 - 21:30

Korkmayın!
Hepimiz Ölücez 😊
Ve yeniden doğacağız.

Tırtılın öldüm dediği yerde derviş kelebek görürmüş.

9 hafta sürecek çalışmada niyetimiz kendimizi kış aylarında bir kozaya sokup, içsel çalışmalarla üstümüzdeki (zihnimizdeki, nefsimizdeki) yüklerden arınıp, Özümüz'deki her şeyi bilen var oluşun sesini tekrar duyup, Mart sonunda kozamızdan bir kelebek olarak çıkmak 🦋

Meditasyon, haftalık bilinçli farkındalık (mindfulness) pratikleri, kitap okumaları (Tibetin Yaşam ve Ölüm kitabı, Kalp Sutrası, Buddha'nın 4 Gerçeği), haftada bir bireysel görüşmeler, diğer yoldaşlarla ikili çalışmalar, beden ve nefes pratikleri, kısa yazı ödevleri...

Gözünüz korkmasın, günlük 5 dakikalık pratikler, haftalık 2-3 saatlik ödev ve keyifli kitap okumaları ile süreç bir zorunluluktan çok size sizi hatırlatan keyifli bir süreç olacak 🙏

Her hafta bir araya geldiğimizde, yeni konuyu anlatacağım, süreçlerimizden bahsedeceğiz ve gerek hissedersek Salı buluşmaları dışında da bazı günler bir araya gelip çember paylaşımları veya meditasyon çalışmaları yapacağız.

Kozasından çıkamayan hiç bir kelebek kalmayacak 🧿❤️

Hiçbir önbilgi gerektirmeyen bu çalışma için katılımcılardan iki isteğim var: devamlılık ve motivasyon.

Kayıt ve bilgi için mesajla bana ulaşabilir, katılım formunu isteyebilirsiniz.

Çok heyecan duyduğum bu yolculuğa benim gibi heyecan duyanları bekliyorum 🙏🦋

Bu gönülden davetime icabetinizi bekliyorum ❤️

21/12/2021

"Karşılıklı çekişmeler ve inatçılıklar, tedavisi mümkün olmayan müzmin bir hastalıktır. İnançlı bir kimse, gücü yettiği kadar böyle bir hastalıktan sakınmalıdır. Kini ve kızgınlığı bırakıp Allah'ın bütün yarattıklarına merhamet gözüyle bakmalıdır. Bu ümmetten sapıklığa düşenleri irşat etmek için iyilik ve yumuşaklık yoluna başvurmalıdır. Sapıtanın, sapıklığını harekete geçirerek kabalıklardan kendisini koruması gerekmektedir. Taassup ve inadın devamlılığını sağlayacak sebepleri harekete geçirmenin, sapıklığın ve bid'atçılığın kökleşmesine yardım edeceği unutulmamalıdır....”

Evet, Gazali bu yazısında karşımızdaki kişinin dengesizliğine karşı önce kendimizin dengeli yani adil durması gerektiğini anlatmaya çalışmıştır. Öncelikle kişinin, kendi davranışına hâkim olması gerekmektedir, karşı tarafınkine değil. İçsel adaleti yaşamadığımız takdirde bu dengesizlik karşılıklı devam edecektir. Gazali “Kutsal Merdivenler” kitabında merceği davranışlardaki adaletin temelinden içsel adalete çevirerek:

Şüphesiz davranışlarda adalet, idaredeki adalet nefisteki ahlaka bağlıdır. Yani insanlar nefislerinde ne derece ahlaka sahiplerse, alış-verişlerinde davranışlarında ve idarede o derece adil olurlar. Demek ki davranışlarda ve idarede adalet, ancak nefislerdeki ahlakı güzelleştirmekle mümkün. Bu da 3 temel faziletin, hikmet, cesaret ve iffetin insan vücudunda dengeli halde bulunuşuna bağlıdır. İnsanlar teker teker kendi nefislerindeki adaleti kurmadıkça, bir cemiyette, bir toplumda, bir memlekette adalet kurulamaz. Buna göre idaredeki adaletle muamelelerdeki adalet, nefislerdeki adaletin yani güzel ahlakın bir dalı durumundadır.”der.

Gel gelelim insanoğlu yinede bunu kabullenmek istememektedir. Çünkü o her türlü menfaati istemekten asla usanmaz. Kanaatimce ilişkilerin bozulmasının temelinde yatan, olana razı olmamaktır. Dengesiz davranan kişi dengesizliğinden bihaberken onu ikaz etmeye çalışan ise kendisine yapılan haksızlık yüzünden dengesini şaşırır, haddi aşar. Kendisine yapılan haksızlığın intikamını terk etmek, hale yani olana rıza göstermeden olmaz. Peki, hale rıza göstermek nasıl olur? ⬇️

İnsan arzularının peşinde koşarken nefretlerinden de kaçar. Arzular bu ana ait değillerdir. Şayet bu ana ait olsalardı onları arzulamazdık. Yapıyor olurduk. O halde arzularımız gelecekte umduklarımızdır. Korkularımız ise olumsuz etiketlendirdiğimiz nefretlerimizdir. Onlar da geçmişle alakalıdır. İkisi de bu ana ait değildir. Bu duygulara sahip oldukça ya geçmişte yaşayacağız ya gelecekte. Alışkanlığımızın dışında nefretlerimize yönelip arzularımızdan kaçarsak, onları şekillendirmeye çalışırsak o zaman nötürleşmiş oluruz. Yani ne bir şey arzular ne de bir şeyden nefret eder, kaçar oluruz. Yerine bir şeyler koymak gerekmektedir. Çünkü bu hal içinde yaşamamız mümkün değildir. İşte bu noktada tüm kavgalara sebep olan “benlik” devre dışı bırakılıp yerine ilahi otorite getirilmeli.

Yazının tümü: http://kaptanzor.blogspot.com/2010/06/iliskilerdeki-adalet_24.html

Want your practice to be the top-listed Clinic in Mugla?
Click here to claim your Sponsored Listing.

Telephone

Address

Dharmapur/Fethiye
Muğla

Other Muğla clinics (show all)
özcan eczanesi özcan eczanesi
İsmet Çatak Dad. 12. Sokak, 8A, Orhaniye, Menteşe
Muğla, 48000

Podo Maris Podo Maris
Tepe Mahallesi 36. Sk. No 3\a MARMARİS MUĞLA
Muğla

Podomaris Ayak Bakım Merkezi

prof.dr.s.cuneytkarakus prof.dr.s.cuneytkarakus
Muslihittin Mah. Abdi İpekçi Caddesi No:5 Daire:4 Akyol/Menteşe/MUĞLA
Muğla, 48000

Tıp Fakültesi:Hacettepe Üniversitesi Uzmanlık Eğitimi:Gazi Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Diyetisyen Tuğçe Gündüz Diyetisyen Tuğçe Gündüz
Muğla, 48000

Muğla Diyetisyen | Sürdürülebilir Beslenme ve Diyet Danışmanlığı

Fizik tedavi muğla Fizik tedavi muğla
Muğla, 48000

Merhabalar Ben Fizyoterapist Ramazan AKDENİZ.

Prof. Dr. Deniz ULAŞ Prof. Dr. Deniz ULAŞ
Ahu Hastanesi Çıldır, 167. Sk. No:3, Marmaris/Muğla
Muğla, 48700

* Yüksek İhtisas Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı * Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı * Tüp Bebek * Gebelik Takibi ve Doğum * Ge***al Esteti...

Muğla masaj Muğla masaj
Emirbeyazıt, Zübeyde Hanım Caddesi No:22, 48050 Menteşe/Muğla
Muğla, 48000

kalite asla tesadüf değildir evde vip masaj iletişim 0533 052 20 78

Dalaman Anases İşitme Cihazları Dalaman Anases İşitme Cihazları
Altıntaş Mahallesi Battal Gazi Caddesi No:23/Z04 Muğla/Dalaman
Muğla, 48770

İşitme Cihazı İşitme Testi İşitme Cihazı Bakımı ve Tamiri İşitme Cihazı Pili

Zenfiz Zenfiz
Emirbeyazıt Mahallesi Stadyum Sok. Erhan Apt. 18/6
Muğla

*Manuel Terapi *Egzersiz Danışmanlığı *Ortopedik Rehabilitasyon *Sporcu Rehabilitasyonu *Reformer Pilates *Nörolojik Rehabilitasyon *Kardiyak Rehabilitasyon

Diyetisyen Mehmet Can Bozan Diyetisyen Mehmet Can Bozan
Ahmet Çavuş Hayıtlı Mah. Barış Caddesi No:33 A B Blok
Muğla, 48200

Uzman Psikolog Şefika Tekeli Uzman Psikolog Şefika Tekeli
Tuzla Mah. Sadi Pekin Caddesi No 22 Kat:2 Fethiye
Muğla, 48300

Karya Sağlıklı Yaşam ve Egzersiz Danışmanlık Merkezi Karya Sağlıklı Yaşam ve Egzersiz Danışmanlık Merkezi
Muğla

Manuel Terapi, Kinesiotaping, Klinik Pilates ve Yoga, Beden Farkındalık Terapisi ve Ayurveda Uygulamaları ile her yaş grubuna hem bireysel hem de grup hizmeti vermekteyiz.