Diyetisyen Mustafa Safa Yöntem
Diyetisyen Mustafa Safa YÖNTEM ile birlikte online diyet- online pilates/fitness -yüz yüze beslen
Antioksidan hücre hasarının önlenmesine ve yavaşlatılmasına katkı sağlayan maddelerdir. Sebze, meyve, kuruyemiş, tam buğday ürünleri yüksek oranda antioksidan içerirler. Bitter çikolata, böğürtlen, çilek, enginar, kırmızı pancar, ıspanak gibi besinler yüksek antioksidan özelliği taşır.
✅Salatalık
✅Maydanoz
✅Avokado
✅Yeşil çay
✅Nar
✅Kahve
✅Ceviz
✅Lahana
✅Ahududu
✅Kivi elma
✅Üzüm
✅Adaçayı
✅Limon
✅Brokoli gibi besinler de antioksidan açısından zengindir.
Proteini sadece hayvansal ürünlerde değildir. Özellikle kırmızı et’e alternatif olabilecek yiyebileceğiniz, protein açısından zengin pek çok besin mevcut.
⭐Kuşkonmaz: Hafifçe ızgara edilmiş ve üzerine balsamik sirke dökülmüş olarak yiyebileceğiniz 8 adet kuşkonmaz 3.10 gr. protein içeriyor.
⭐Karnabahar: Pek çok kişi karnabaharın ne kadar faydalı bir sebze olduğunun farkında değil. 250 gr. pişmiş karnabahar 2.30 gr. protein ve birçok vitamin içeriyor. Ayrıca, karnabahar, brokoli, brüksel lahanası gibi sebzelerin kansere ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğu da biliniyor.
Kabuklu fıstık: Farkında olmayabilirsiniz ama 29 adet kavrulmuş fıstık 6.72 gr proteine eşit.
⭐Yulaf: 250 gram pişmiş yulaf ezmesi 6 gr. protein içeriyor. Yulaf ayrıca lif açısından da çok zengin. Kan şekerinin stabilize olmasını sağlayan yulafı kahvaltıda bir muz ve biraz tarçınla birlikte pişirip yiyebilirsiniz.
Fasulye filizi: Sandöviçlerinizin içinde ya da salatalarınızda kullanabileceğiniz fasülye filizi protein açısından zengin bir besin. 200 gr fasülye filizi çok düşük kalorili olmakla birlikte 3.18 gr. protein sahip. İdeal bir diyet besini.
⭐Badem: Yemek aralarında atıştırabileceğiniz bir avuç badem hem daha uzun süre tok kalmanızı hem de 6.05 gr protein almanızı sağlıyor.
⭐Ispanak: Herkes ıspanağın demir açısından zengin olduğunu bilir. Bunun yanı sıra 250 gr pişmiş ıspanak 5.40 gr protein içeriyor. Ispanak beyin, cilt, göz ve kemikler için de çok faydalı.
⭐Brokoli: Karnabaharla aynı aileden gelen brokoli sağlık açısından en faydalı sebzelerden biri. Kansere karşı koruyucu ve tümörleri küçültücü özelliğe sahip olduğu biliniyor. Ayrıca, 250 gr pişmiş karnıbahar 5.80 gr protein içermekte.
Kış aylarında bedenen azalan aktiviteler, uzayan geceler ile birlikte geç tüketilen yemekler, karbonhidrat ve yağ tüketimi, azalan su içme ihtiyacına dayalı olarak metabolizmamız yavaşlar.
Bu baharatlar metabolizmayı hızlandırmak adına tüketilebilir.
✅Hardal tohumu
✅Karabiber
✅Biberiye
✅Kimyon
✅Zencefil
✅Tarçın
✅Kırmızı biber
✅Zerdeçal
B12 vitamini yetersiz olan kişilerde psikoz, mani, bunama gibi durumların gelişme oranı daha yüksektir. Aynı zamanda yetersiz B12, kansızlığa neden olabilir. Sinir sistemini önemli ölçüde etkiler ve beyinde geri dönüşümsüz hasara yol açabilir. Depresyon, akıl karışıklığı, hafıza problemleri ve yorgunluk gibi eksiklik semptomları görülebilir. Kansızlığın en yaygın belirtileri yorgunluk,
nefes darlığı ve düzensiz kalp atışıdır.
B12 vitamini en çok hayvansal besinlerde bulunur. Balık
✅Süt
✅Yumurta
✅Yoğurt
✅Peynir
✅Dalak
✅Karaciğer
✅Balık ve çeşitleri de B12 açısından yüksektir.
Ara öğün kan şekerinin düşmesiyle birlikte meydana gelen açlık hissinin engellenmesinde önemli rol oynar. Ara öğün tüketen kişilerde sık sık beslenme alışkanlık haline geldiği için metabolizma hızında artış görülür. Ara öğün aynı zamanda bir sonraki yemekte çok yeme isteğini azaltır. Fakat ara öğünlerde çok şekerli ya da yağlı yiyeceklerin ve içeceklerin tüketilmesi kilo artışına neden olabilir. Ayrıca sadece şekerli besin tüketmek de kan şekerinde ani yükselmeye ve düşüşe neden olabilir.
Bu sebeple ara öğünlerde;
Kuru kayısı, ceviz, probiyotik yoğurt, yaban mersini, grisini, ayran, labne peynir, kepekli tost, söğüş sebze, meyveli yoğurt, fındık, bisküvi, sütlü kahve, kuru üzüm, kefir, badem, kuru erik, yağsız gözleme gibi besinler tercih edilebilir.
Çocukluk çağında beslenme düzeninde aksama, yetersiz beslenme ve dengesiz beslenme durumunda; dikkat ve algılama düzeyinde eksiklik ile beraber öğrenme güçlüğü gelişebilmektedir.
Gelişim geriliği ile birlikte aynı zamanda obezite, demir eksikliği anemisi, raşitizm ve diş çürükleri de meydana gelebilmektedir. Bu gibi rahatsızlıkların yaşanmaması ve çocuğun gelişim sürecini doğru bir şekilde tamamlayabilmesi için; şeker ve yağlar çok az kullanılmalı, paketli ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı, fast food ürünleri ile beslenme yapılmamalıdır.
Bunlar yerine et, süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi çocuğun protein alabileceği besinler ile bol meyve ve sebzenin olduğu bir beslenme düzeni sağlanmalıdır.
Akneler; fıstık, kızarmış yiyecekler, aşırı tuzlu yiyecekler, süt ürünleri, rafine şekerler ve yüksek karbonhidratlı gıdalar, aşırı alkol ve sigara tüketimi sebebiyle oluşabilirler. Akne diyetinde bol bol su içmek, düzenli beslenmek, sebze ve meyveleri günlük beslenme düzeninde tüketmek önemlidir. Günlük süt tüketiminin azaltılması, trans yağ ve doymuş yağ içeren ürünlerden kaçınılması, şeker tüketiminin bırakılması ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden kaçınılması gereklidir.
Yaşlanmaya başladıkça özellikle de 40'lı yaşlara varılınca beden ve beslenme ihtiyacı değişiklik gösterir. Besinlerle ve vitaminlerle kolajen alımını arttırarak vücudun daha yavaş yaşlanması sağlanabilir. Protein bakımından yüksek gıdalar tüketmek, vücudunuza daha fazla protein yapmak için gereken amino asitleri sağlayacaktır.
İstiridye, sığır eti ve yengeç gibi gıdalarda bol bulunan çinko,
Turunçgillerde, kivi ve ananasta bol bulunan C vitamini,
Sakatat ve kakao tozunda bulunan bakır,
Jelatin ve tavuk gibi gıdalarda bulunan glisin gibi vitaminler ve mineraller yaşa bağlı geçişleri yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
Hipogliseminin en önemli nedeni sağlıksız ve düzensiz beslenmedir. Karbonhidrattan zengin diyet gibi iyi beslenmeme ve sağlık hayat tarzı da kan şekeri düşüklüğünü tetikler.
Kan şekerindeki düşüklük hayati sorunlara yol açabilir ve insülin kullanan herkeste görülme ihtimali mevcuttur. Kan şekerinin ayarı son derece önemlidir. Hipoglisemi tedavisine geç kalınması bilinç kaybı ve hatta ölüme neden olabilir. Sinsi ve kontrol edilemez bir hastalık olması nedeniyle tehlikelidir ve her an tetikte olunması gerekir. Düzenli beslenme ve minimum şeker tüketimi ile hipogliseminin önüne geçebiliriz.
Sibo; ince bağırsaklardaki aşırı bakteri çoğalmasını ifade eder. Bu bakteriler ince bağırsaklardaki mukozanın hücrelerine zarar vererek gıdaların sindirimini ve emilimini etkilemektedir. Hasar sebebiyle bağırsak geçirgenliği artabilir ve bu da gıda alerjilerine veya duyarlılıklarına yol açabilir.
Bağırsaktaki emilim yetersizliklerinden dolayı A,D,E,K, B12 vitaminleri ve demir emilimi yetersizliği görülebileceğinden SIBO hastalarına vitamin mineral takviyeleri önerilmektedir.
Sibo diyeti, işlenmiş ürünlerin olmadığı elimine edilmiş besinler dışında takviye vitaminleri de içeren bir diyettir.
Düşük FODMAP içeren besinler:
✅ Et, kümes hayvanları, balık, deniz ürünleri ve yumurta
✅ Pirinç, yulaf, mısır unu, kinoa
✅ Yeşil fasulye, kabak, domates, marul ve salatalık dahil birçok sebze türü
✅ Patates, tatlı patates, havuç gibi nişastalı sebzeler
✅ Yaban mersini, çilek, üzüm, kavun ve portakal gibi birçok meyve türü
✅ Laktozsuz süt ürünleri
Yaşam şartları ve beslenme koşulları sindirim sistemini bozabilir. Özellikle kabızlıklık, şişkinliğe yol açarak yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Sağlıksız beslenme ve diyet alışkanlıkları, hareketsiz yaşam, ilaç kullanımı gibi faktörler kabızlığa sebep olabiliyor.
Başlıca sebepleri;
-Tuvalet ihtiyacını ertelemek,
-Çok fazla liften fakir katı besinler tüketmek,
-Fazla inek sütü tüketmek,
-Hareketsizlik,
-Hormonal hastalıklar olabilir.
Kabızlık durumunda ise şunlar yapılabilir;
-Bol bol su tüketilebilir,
-Gün içinde daha fazla hareket edilebilir,
-Lif ağırlıklı sebze, meyve, bakliyat ve tahıllar ile beslenilebilir.
-Zeytin, zeytinyağı, kekik, kuru meyveler, beyaz et ve yoğurda katılmış keten tohumu da kabızlık problemine iyi gelmektedir.
Birçok insan tok olsa bile kendini gece geç saatlerde yemek yerken bulur. Gece yemek, ihtiyacınız olandan daha fazla kalori ve dolayısı ile kilo almanıza neden olur. Bu durum gece yeme sendromu olarak ve aşırı yeme sendromu olarak adlandırılabilir. Bu durumun sağlığınız üzerine olumsuz etkileri olabilmektedir.
Gece acıktım ne yapmalıyım?
Süzme peynir, muz, elma veya diğer taze meyveler, küçük bir porsiyon süzme peynir veya dilimlenmiş meyveler ile sade yoğurt ya da yulaf ezmesi ve yağsız, az yağlı süt ile diğer yüksek tahıllı mısır gevreklerinden yiyebilirsiniz.
Obezite vücuttaki sağlığı bozacak ölçüde aşırı ve anormal yağ birikmesidir.
Çocukluk çağı obezitesinde önemli olan bir diğer nokta; obezite oluşmadan önce çocuğa sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının kazandırılmasıdır. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlığının ve bilincinin kazanılması özellikle çocukluk döneminde mümkündür.
Obeziteyi önlemek için mücadeleye çocukluk çağından itibaren başlamak gerekmektedir. Dengeli beslenmeye ek olarak çocuğun fiziksel aktivitesini artırıp, aktif bir yaşam tarzını benimsemesini sağlamak oldukça önemlidir.
Ara öğünler kan şekerinin düşmesi ile meydana gelen açlık hissini engeller ve bir sonraki öğünde çok yemek yeme isteğini azaltmaktadır. Ara öğün tüketen kişiler sık sık beslenme alışkanlık haline geldiğinden metabolizma hızını artırmaya yarar. Buna bağlı olarak kilo kaybı hızlanabilir. Tabi ki ara öğünlerde ne tür besinler tükettiğiniz de önemlidir.
Ara öğünlerde şekerli /yağlı yiyecek ve içeceklerden tüketmek kilo artışına sebep olabilir. Aynı zamanda tek başına şekerli besinleri tüketmek kan şekerinde ani yükselmelere, sonrasında ani düşüşe sebep olabilir.
Diyet bisküvi + süt + ayran,
Peynir + tam tahıllı ekmek,
Kuru meyve + yoğurt,
Sütlü kahve,
Meyve+yoğurt şeklinde ara öğünler hazırlanabilir.
#
Bel çevresi yağları sadece görünümü değil sağlığı de olumsuz yönde tehdit ederler. Bel çevresi geniş kişilerde başta tip2 diyabet olmak üzere, kalp hastalığı ve karaciğer yağlanması görülebilmektedir. Bu hastalıklardan korunmak ve sağlıklı kalmak için şeker tüketimini kısıtlamak ve şekerli içeceklerden kaçınmak önemlidir. Gün içinde yeterli protein alınmalı ve basit karbonhidrat yerine çavdar, tam buğday makarna, bulgur gibi kompleks karbonhidratlar tüketilmelidir. Bunlarla birlikte lifli gıdalarla beslenmek ve egzersiz yapmak sağlıklı bir şekilde kilo verme ve hastalıklardan korunma konusunda yardımcı olacaktır.
Glutensiz beslenmede gluten içeren besinlerden kaçınılması gerekir. Çölyak hastalığı ve gluten duyarlılığı bulunan kişiler için tedavi biçimi olarak tavsiye edilebilir. Glutensiz beslenmede amaç hastalığın var olan belirtilerini kontrol altına alarak yaşam kalitesinin artırılmasıdır. İrritable bağırsak sendromu, gluten ataksisi ve buğday alerjisi olanlar da glutensiz beslenme düzenini uygulayabilir. Vitamin ve mineral bakımından zengin, bol lifli, doğal, besleyici sebze ve meyveler; bitkisel protein kaynakları olan kuru baklagiller; tavuk, balık ve et çeşitleri; yumurta, peynir, süt ve yoğurt gibi besleyici hayvansal gıdalar, glutensiz beslenme modelinde oldukça önemlidir. Glutensiz diyette;
-Gluten içeren etiketli ürünler, buğday, arpa ve çavdar unu içeren ekmekelrden uzak durmak gerekir.
-Sosis, salam, hazır çorbalar gibi gıdalar, içerisinde inceltici ve yağ tutucu olarak gluten içerdikleri için bu besinlerinde tüketiminden kaçınılmalıdır.
-Malt, malt aroması içeren biralar da gluten diyetinde tüketilmemelidir.
#
Probiyotikler enfeksiyona ve hastalıklara sebep olan bakterilerin aksine, sindirim sistemi başta olmak üzere çeşitli vücut sistemlerinin dengeli şekilde çalışmasında etkili olan yararlı bakteri ve mayalardır. Aynı zamanda zararlı bakterilerin hasta edici etkilerini ortadan kaldırılmasıyla bilinen yararlı bakteriler, vücutta doğal olarak bulunmaktadır. Probiyotikler, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine yardımcı olarak kabızlığın ve ishalin önlenmesinde de oldukça etkilidir. Beslenme alışkanlıklarımıza dahil etmemizde fayda olan probiyotik besinler arasında yoğurt, kefir, peynir, lahana turşusu, boza gibi fermente yiyecekler, bebek mamaları ve takviyeler bulunur.
Ketojenik diyetlerde kardonhidrat içeriği düşük, protein orta ve yağ içeriği yüksektir. Karbonhidrat alımının önemli ölçüde azalması, vücudun ketozis adı verilen bir metabolik duruma geçmesine neden olur. Bu durum gerçekleştiğinde vücut, enerji kaynağı olarak yağ yakmaya başlar. Karaciğerde yağlar, ketonlara dönüştürülerek beynin kullanacağı enerji üretilir. Diğer diyetlere nazaran daha az açlık hissine neden olabilir. kan şekeri değerlerinin düşmesini ve insülin duyarlılığının artmasını sağlar. Vücuttaki fazla yağların yakılmasını sağlayabilir ve bu sayede diyabet ve benzeri hastalıklardan koruyabilir.
Ketojenik diyette;
Şekerli gıdalar, unlu ve nişastalı besinler, baklagiller, patates ve havuç gibi kök sebzeler, ketçap ve barbekü gibi bazı çeşni ve soslar, sağlıksız yağlar, alkol ve tatlandırıcı kullanılarak hazırlanmış içeriklerin tüketilmemesi gerekir.
Et, yağlı balık, yumurta, peynir, sağlıklı yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, baharatlar, kuruyemişler tüketilebilir.
Kilo kontrolünü sağlamak ve yapılan diyetin başarısını ölçmek için belirli aralıklarla tartılmak oldukça önemlidir. İdeal bir tartım için aynı baskülün kullanılması önemli bir konudur. Tartım işlemlerinde farklı basküller kullanılması ölçümlerin hatalı olmasına neden olabilir.
Tartım sonuçlarını etkileyen en önemli faktörlerden biri de tartılma zamanıdır. Kahvaltı öncesi ve dışkılama sonrası aç karnına tartım yapılmalıdır. Bir şeyler atıştırdıktan sonra ya da birkaç bardak su içildikten sonra yapılan tartımlar yanlış sonuçlar doğurabilir. Kişiler rutin bir öğle yemeğinde 500-1000 gram arasında ağırlık kazanabilir. Bu durum benzer şekilde akşam yemeğinde de geçerlidir. Akşam yapılan tartımlarda kişinin normal kilosu ile arasında yaklaşık 2 kilogram fark gözlenebilir. Ayrıca tartım işleminin haftada bir kez yapılması en ideal tartım zamanıdır. Bir haftadan önce yapılan ağırlık ölçümleri kişileri yanıltabilir ve motivasyon düşüklüğüne neden olabilir. Aynı zamanda bazı özel durumlarda vücut ağırlığı da etkilenebilir. Bu dönemlerde tartım yapılmaması ya da yapılan ölçümün göz ardı edilmesi önerilir.
Temel olarak sezgisel beslenme, fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarınızı karşılamak için doğrudan vücudun mesajlarını dinleyerek ve yanıtlayarak gelişen kişisel bir süreçtir. Eski beslenme alışkanlıklarının bırakılması, besin ve beslenmeye dair tabuların yıkılması ve insanın doğuştan bir yetisi olan sezgisel yeme içgüdülerinin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Bireyin gerçek bir beden-besin-akıl uyumuna sahip olabileceği vurgulanmaktadır. Sezgisel beslenme için açlık ve tokluk sinyallerinin algılanması tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda bireylerin vücutlarının belirli gıdalara verdiği tepkiler ve genellikle de vücut fonksiyonlarına daha iyi gelen gıdaları seçmeye dikkat etmeleri gerekmektedir.
Yaz gelmeden ideal kilonuza kavuşmak için önümüzdeki birkaç ayı değerlendirmek önemli! Mevsime uygun besinlerle ara öğünlere dikkat ederek ve havaların ısınmasına bağlı olarak artan sıvı ihtiyacınızı göz önünde bulundurarak su tüketiminize dikkat etmek bu anlamda faydalı olacaktır.
Yaz gelmeden ideal kilonuza ulaşmak ve yaza fit bir şekilde girmek için egzersizlerle destekleyeceğiniz doğru beslenme düzeninizi oluşturmak için beslenme danışmanlığı faydalı olabilir. Kaloriyi tamamen kesmek yerine dengeli bir beslenme düzeni oluşturmanız sizi yaza fit sokmak için en temel öneridir.
Omega 3 yağ asitlerinin besin kaynağı olarak bilinen balık yağı, vücutta birçok işlevin gerçekleştirilebilmesi için vücudun ihtiyaç duyduğu maddeler arasında sayılır. Ancak vücutta depolanamayan bir yağ olduğu için dışarıdan takviye ile düzenli olarak alınması gerekir.
Eksikliği durumunda ciltte kuruma gibi bazı cilt rahatsızlıkları, astım, artrit, büyümede gerileme, şeker ve kanserin bazı türleri ya da öğrenme eksikliği görülebilir.
Düzenli olarak alındığında ise;
-Çeşitli kalp rahatsızlıkları, kolesterol seviyelerindeki bozukluk,
-Depresyon durumu, bazı anksiyete bozuklukları,
-Özellikle çocuklarda görülen dikkat eksikliği,
-Çoğunlukla çevresel faktörlere bağlı olarak zayıflamış bağışıklık sistemi,
-Farklı türdeki kanserler, diyabet rahatsızlığı,
-İltihaplanma durumları, eklem iltihabı,
-Bağırsak sendromu, AIDS, Alzheimer,
-Gözde bulunan bazı bozukluklar, göze bağlı olan sarı nokta hastalığı,
-Gözde oluşan kuruluk durumları
-Uyku problemleri ve rem uykusunda yetersizlik
-Midede karşılaşılan ülser tedavilerine yardımcı olur.
İntermittent Fasting yani "Aralıklı Oruç" diyeti, beslenme saatlerini düzenlemek üzere kurulu bir diyettir.
Aralıklı oruç diyetinde asıl hedef, metabolizmanın hızını artırmaktır. Buna bağlı olarak vücuttaki fazla yağlar daha hızlı kaybedilir ve kilo verme işlemi kolaylaşır. Bununla birlikte, kişinin sağlıklı besinler tercih etmesi gerekmektedir.
16/8 , 5/2 ve Ye-Dur-Ye olmak üzere 3 farklı şekilde uygulanabilmektedir.
16/8 yönteminde günün 8 saatinde yemek yenilir ve kalan 16 saatte beslenilir. Gerekirse bitki çayı, sütsüz ve şekersiz kahve, şekersiz çay, su ve soda benzeri kalorisiz içecekler tüketilebilir. 12:00 - 20:00 veya 09:00-17:00 saatleri arasında beslenme tercih edilebilir.
5/2 yönteminde haftanın 5 günü normal ve sağlıklı bir şekilde beslenilir. Diğer 2 günde ise kalori alımı 500 civarına düşürülür. Bunun yanında 500 kalorinin alındığı dönem tıpkı 16-8 diyetinde olduğu gibi sınırlandırılmalıdır. 16 saat aç kalınmalı, kalan 8 saatte 500 civarı kalori alınmalıdır.
Ye-Dur-Ye yönteminde ise birbirini takip etmeyen bir veya iki gün seçilir. 24 saat süresince beslenilmez. Haftanın geri kalanında ise normal bir şekilde beslenilebilir.
İstenilen kiloya hızlı ve kısa sürede ulaşma isteği sebebiyle düşük kalorili beslenmek, ileride yeme bozukluklarına sebep olabilir. İhtiyacın çok altında hatta aç kalınarak yapılan diyetlerde baş ağrısı, sinirlilik, kansızlık, kabızlık, sıvı elektrolit bozukluğu, yorgunluk ve kalp ritim bozukluğu gibi rahatsızlıklar görülebilir.
Uygunsuz kalori alımları metabolizmayı bozabilir ve geri dönüşü zor olabilir. İleriki yaşlarda da kilo kontrolü sağlaması zor olabilir. Ayrıca hızlı verilen kilo geri alınmaya oldukça müsaittir.
Protein kas gelişimi ve yaşam fonksiyonlarının sürekliliği için önemli rol oynar. Yağsız et, balık ve yumurta gibi protein açısından zengin besinler kas gelişimine büyük ölçüde fayda sağlar. yağsız kas kütlesi kazanmak isteyen kişilerin vücut ağırlığının kilogram başına 2,0 gramlık bir protein alması gereklidir. Özellikle antrenman sonrasında doğru besinleri almak önemlidir.
Bazı hayvansal protein kaynakları kilo vermeye ve kas kütlesinin artmasını sağlar. Kas kütlesini güçlendirdiği gibi korumaya da yardımcı olur ve kilo verildiğinde oluşabilecek kas kaybını engelleyebilir. Yaşlanma ile ilgili kas kaybını azaltır.
Karaciğer rahatsızlıklarının en önemli sebebi yağlanmadır. Yanlış beslenme ve aşırı alkol tüketimi gibi durumlarda karaciğerde yağlanma meydana gelebilir. Salam sucuk gibi katkılı gıdalar, yağlı kızartmalar, şekerli besinler karaciğere önemli ölçüde zarar verebilir.
Zeytinyağı ile yapılmış sebze yemekleri, balık, salata, turp, ıspanak, lahana, karalahana, karnabahar, brokoli, roka, tere, kırmızı pancar, havuç ve sarımsak gibi besinler karaciğeri korumaya yardımcı olur.
Aynı zamanda ceviz, çiğ badem, greyfurt, yeşil çay, zerdeçal, siyah üzüm, limon gibi besinler de karaciğer sağlığını olumlu yönde etkiler.
Probiyotikler bağırsakların mikrobiyal dengesini düzenlerler. Gıdalardaki toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlar, kabızlığı iyileştirir, ağız kokusu sorununu giderir.
Bağırsaklardaki zararlı bakterileri kontrol altına alırlar ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olurlar. Antibiyotik kullanımı yüzünden doğal florası bozulan bağırsakların dengesini düzeltir.
B ve K vitaminlerinin üretimi ile emilimini artırır.
Kalsiyumun bağırsaklardan emilimini artırıp kemik erimesini önleyebilir.
Zararlı bakteriler sebebiyle gelişen enfeksiyonların yavaşlamasında önemli rol oynar.
Vajinal florayı dengede tutar ve vajinal enfeksiyonların gelişimine sebep olan mikroorganizmaları baskılar.
Seyahatlerde ishale sebep olan E.coli bakterisinin gelişimini engeller.
S.O.S KREP Tarifimizle tarifimizle devam edelim.
❗️ Karbonhidrat: 38gr., Protein: 27 gr., Yağ: 22 gr., Toplam Kalori: 485
———————*———————
S.O.S KREP
🧾MALZEMELER
⭐️4 yemek kaşığı yoğurt
⭐️2 adet yumurta
⭐️6 yemek kaşığı yulaf
⭐️1 yemek kaşığı krem peynir
⭐️Tuz, karabier ve pulbiber
———————*———————
📌HAZIRLANIŞI
✔️ Tüm malzemeleri geniş bir kasede birleştirip karıştırıyoruz. Önceden ısıttığımız yanmaz tavaya ince bir şekilde döküp pişiriyoruz.
✔️Arzu ettiğiniz garnitürlü servis yapabilirsiniz.
AFİYET OLSUN...
———————*———————
Bilgi ve randevu için;
Dyt. Mustafa Safa Yöntem
📍Gürsu mahallesi Atatürk bulvarı no:225 Kat:2 Daire:2 Konyaltı/Antalya
📞 +90 (553) 669 03 10
̈nyası ̆lıklıkiloverme ̆yakımı
Düzenli bir beslenme programı ile beraber ANDULASYON uygulandığında daha kolay kilo vereceksiniz!!!
"Andulasyon teknolojisi ile kan ve lenf dolaşımı hızlanır; kan değerleri normalleşir; vücuttaki kronik ağrılar ve yorgunluklar azalır. Andulasyon teknolojisi ile vücutta 5 biyofiziksel durum gözlemlenir. Andulasyon cihazı hücre aktivasyonunu artırarak vücudun daha fazla enerji harcamasına katkı sağlar; düzenli bir beslenme programı ile desteklenmiş bir metabolizma bu cihazın kullanımıyla beraber hızlanır. Böylece daha kolay kilo kaybı sağlanır. Sağlıklı yaşam ve zayıflama programında vücuttaki enerji, yağ, su dengesini sağlamaya yardımcı olabilen bir sistemdir. Andulasyon sisteminin bir diğer önemli etkisi ise bölgesel yağlanmada dokuları uyararak yağ yakımını hızlandırmasıdır".
Bilgi ve randevu için;
Dyt. Mustafa Safa Yöntem
📍Gürsu mahallesi Atatürk bulvarı no:225 Kat:2 Daire:2 Konyaltı/Antalya
📞 +90 (553) 669 03 10
̈nyası ̆lıklıkiloverme ̆yakımı
Tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını Kutlarız.💐
Bilgi ve randevu için;
Dyt. Mustafa Safa Yöntem
📍Gürsu mahallesi Atatürk bulvarı no:225 Kat:2 Daire:2 Konyaltı/Antalya
📞 +90 (553) 669 03 10
̈nyası ̆lıklıkiloverme ̆yakımı
☕️Yapılan araştırmalara göre sporcuların kafein tüketmesi için doğru zaman egzersize başlamadan önceki 15-30 dk’dır. Kafein vücuda alındıktan sonra kalp atışları hızlanır, vücut ısınmaya başlar, yağ yakımı artar, metabolizma hızında %2-12 arasında bir artış gözlenir ve kan akışı hızlanır. Vücutta meydana gelen bu değişimler spor esnasında ve sonrasında kas kasılmasının düzenlenmesi, hissedilen yorgunluğun azalması, dikkatin toplanıp odaklanmanın sağlanması, dayanıklılığın artması ve kanda serbest yağ asitlerinin yıkımı gibi birçok fayda sağlar. Fakat bu olumlu etkisinin yanı sıra kahvenin içindeki kafeinin diüretik etkisi idrar çıkışını hızlandırmakta ve oluşan dehidrasyon performansı (özellikle sıcak havada yapılan ve fazla ter kaybına neden olan egzersizlerde) olumsuz yönde etkilemektedir. ‼️
☕️Yapılan araştırmalarda optimal miktarda kahve içenlerin içmeyenlere oranla 30% daha uzun süre spor yapabildiği ve performanslarının %3-5 arasında artış gösterdiği gözlenmiştir.
Bilgi ve randevu için;
Dyt. Mustafa Safa Yöntem
📍Gürsu mahallesi Atatürk bulvarı no:225 Kat:2 Daire:2 Konyaltı/Antalya
📞 +90 (553) 669 03 10
Dyt. Mustafa Safa Yöntem’den Lezzetli Ballı Tavuk Tarifi.
Farklı tarifler ve önemli bilgiler için
👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻
Bilgi ve randevu için;
Dyt. Mustafa Safa Yöntem
📍Gürsu mahallesi Atatürk bulvarı no:225 Kat:2 Daire:2 Konyaltı/Antalya
📞 +90 (553) 669 03 10
Click here to claim your Sponsored Listing.
Videos (show all)
Category
Telephone
Address
Gürsu Mahallesi Atatürk Bulvarı Ramazan Çoşkun Apartmanı No:225/2 Konyaltı/Antalya
Antalya
07070
Opening Hours
Monday | 10:00 - 19:00 |
Tuesday | 10:00 - 20:00 |
Wednesday | 10:00 - 20:00 |
Thursday | 10:00 - 20:00 |
Friday | 10:00 - 20:00 |
Antalya
ONLİNE DİYET DANIŞMANLIĞI Hastalıklarda beslenme Kilo alma Kilo verme Gebelikte/emziklilik döneminde beslenme Kilo kontrolü Ergenlik döneminde beslenme Özel durumlarda beslen...
Balbey Mahallesi, 405. Sokak, Mehmet Ali Gönen İş Merkezi, Kat:3 Daire: 32
Antalya, 07040
Şekerhane Mah. Halimağa Caddesi
Antalya, 07400
Sağlıklı Yaşam ve Beslenme Danışmanlık Merkezi
Memurevleri Mahallesi Derya Caddesi No 1 Anafartalar Iş Merkezi Daire Kat 3
Antalya, 0700
İstiklal Mahallesi Atatürk Caddesi Büyükballı İş Hanı Kat:2 Daire:42 Gazipaşa/ANTALYA
Antalya, 07900
Beslenme ve Diyet Uzmanı
561. Sokak,, Muratpaşa Mahallesi, Muratpaşa
Antalya, 07010
Diyetisyen
Yeşilbahçe, 1451. Sk. No: 2 Hakkı Uzunoğlu Ap. K. 3 D. 14
Antalya, 07160
Diyet Danışmanlığı & Psikodiyet
Şekerhane Mahallesi 1100 Sokak No:7/1 Ortaklar İşhanı Kat 1 Daire 1
Antalya, 07400
Antalya, 07100
Kilo Kontrolü Hastalıklarda Beslenme Bebek,Çocuk ve Ergen Beslenmesi Gebelik ve Emziklilik ve Do?