Aysemercan_art

Ben ve ekip arkadaşlarım üç gün sürecek sanat çalıştayı ve farklı performanslarla 7. Old Town Kaleiçi Festivalindeyiz.

Etkinlik Programımız

13 Ekim Perşembe Saat 15.00
Ayşe Ö. Mercan sergi açılışı
"Taşlartaki suretler;Yörük Kızları"

14-15-16 Ekim Cuma saat:10.00- 18.00 her gün
"Sen Çok Yaşa Doğa:Antalya'nın Endemik Bitkileri"
Resim- heykel sanat çalıştayı
Ayşe mercan ve sanatçı grubu-workshop
Cem Güney Çevikbaş ve ekibi-workshop

14 Ekim saat 12.00
Savaş Bayözen- "Gerçekliğinle Daha Güzelsin"
Düzenleme manifesto bildirisi

14 Ekim saat 14.00
Hacer Doğan "Çağrı"
Action Painting

14 Ekim saat 16.00
İlkan Polat
"Yeniden Doğuş"
Canlı performans

14-15-16 Ekim Cuma saat:10.00- 18.00 her gün
"Sen Çok Yaşa Doğa:Antalya'nın Endemik Bitkileri"
Resim- heykel-seramik sanat çalıştayı
Ayşe mercan ve sanatçı grubu (resim)-workshop
Cem Güney Çevikbaş ve ekibi (heykel)-workshop
Candan Çelikpençe G. ekibi (seramik)-workshop

15 Ekim saat 12.00
Zübeyde Yavuz
"Yazmalardaki Endemik Bitkiler"
Sanatçı-halk katılımcı sanat

15 Ekim saat 15.00
Ukrayna Akdenizliler Derneği
Ukrayna Folk Müziği ve kültürü tanıtımı

14-15-16 Ekim Cuma saat:10.00- 18.00 her gün
"Sen Çok Yaşa Doğa:Antalya'nın Endemik Bitkileri"
Ayşe mercan ve sanatçı grubu (resim)-workshop
Cem Güney Çevikbaş ve ekibi (heykel)-workshop
Candan Çelikpençe G. ekibi (seramik)-workshop

15 Ekim saat 15.00-16.00
Yasemin Erzinlioğlu
" Damla Damla Öpücük"
Sanatçı-halk katılımcı sanat

Kiefer albümü

www.pinterest.com

Ayşe Özmak Mercan (aysemercan) - Profil | Pinterest Ayşe Özmak Mercan | Painter-Painting Instructor. Mix Media Artist-Experimental Artist- Contemporary artist. instagram: aysemercan_art [email protected]

Vazgeçilmezlerimden Chopin ❤️

Polonaise in A-Flat Major, Op. 53 Frédéric Chopin, Evgeny Kissin · Song · 1994

İşte doğru anda, doğru kareyi, doğru açıyı yakalak buna derler.
Gezimizin en güzel foto çekimlerinden biri.
👏👏👏
Foto: .erol.7

Ayşe Özmak Mercan
"Taşdaki Suretler; Yörük Kızları"
6.Kişisel Sergi
Antalya Arkeoloji Müzesi
2-15 Aralık 2021

Arkadaşlar Web sitemi paylaşıyorum sizlerle. Burada, eski ve yeni sergilerimi, çalışmalarımı, yayınlanmış yazılarımı görebilirsiniz. Resim-heylerimi de yakında paylaşacağız. Düzenlemelerimiz devam etmekte ...
İyi seyirler...

gallerymercan şeÖzmakMercan-

Kurslarımıza kısa bir ara ile atölyeme dönüş... Yarım resimleri tamamlamak için bir fırsat...

(Meraklısına Sanat Notları)

Sabiha Bozcalı:
1903 yılında doğmuştur. Türkiye’nin ilk illüstratörüdür. 5 yaşındayken resim dersleri almaya başlamıştır. Sanayi-i Nefise Mektebi’nde eğitim görmüştür. Endüstri üretimini konu edinen ilk kadındır. Resme olan ilgisini fark eden babası onu Almancasını da geliştirmesi için Berlin’e göndermiştir. Ardından Münih’te Prof. Karl Kaspar’ın yanında eğitimine devam etmiştir. Ünlü sanatçı Paul Signac’ın atölyelerinde çalışır. İstanbul’a dönerek ilk özel sergisini Flarmoni Derneği’nde açar. Ardından İtalya’da Giorgio de Chirico’nun atölyesinde 3 yıl eğitim alır.
Bâbıâli ressamlarından olan Bozcalı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra da sanatına ara vermeden portreler, natürmortlar ve şahane karikatürler yapmaya devam ediyor. Devletin, 1939’da sanatçıları yurdun dört bir yanına ülkeyi resmetmeye gönderdiği Yurt Gezileri’nin 3 kadın sanatçısından ilki olmuştur. Kendisi ayrıca İbrahim Çallı, Ferruh Başağa, Nihat Akyunak ve Lütfü Güray ile beraber Ressamlar Derneği’nin 5 kurucu üyesinden biri. Eserlerinin bir kısmı Resim Heykel Müzesi, Milli Kütüphane Koleksiyonu ve birçok özel koleksiyonda yer almaktadır.

Sanat Anlayışı:
Sabiha Bozcalı, manzara ve natürmortlar üzerine çalıştı fakat özellikle portreleriyle dikkati çekmektedir. Portreler konusunda ilgisi ve yeteneği çalışmalarından anlaşılıyor. Portre merakını da belli eden birçok illüstrasyon çalışması mevcuttur. Sabiha Bozcalı, dönemin egemen erkek hegemonya zihniyetine rağmen, aristokrat bir aileden gelerek oldukça farklı bir tarzda çalışmalarını sürdürmüştür. Şehrin fabrikalaşmasını, sanayileşmesini resmetmeyi tercih etmiştir. Türkiye’deki ilk kadın illüstratör olarak verdiği mücadele ve aldığı risklerin, yeteneğinin ve azminin karşısında eğildiği görmekteyiz.
1998 senesinde, 95 yaşında kaybettiğimiz Bozcalı, son senelerine kadar sanatına ara vermeden devam etmiştir.
Kaynak:
www.5harfliler.com
http://www.xn--grencikariyeri-upb.com/

(Meraklısına Sanat Notları)
Mehmet Güler:
"Mehmet Güler’in resimlerini çizgisel bir bütünsellik değil, kendi içinde öğelerin birbirinden ayrıştığı, renksel ve lekesel bir izlek halinde gözlemleriz. Biçimlerin etkisizleştiği, nesnelerin kaybolduğu, soyutlamanın üst bilince yöneldiği bir resim anlayışı vardır. Orada sonsuz bir gizem, manevi bir ışık, hiçliğin ve yokluğun yarattığı devasa bir boşluk vardır. Bilinen tüm tanımlar, nesneler, kavramlar değerini yitirmiştir. Sonsuz bir dinginlik, yaşamın öteki yüzü belirir, akıl ve mantığın yerini duyular alır. Sanatçının vermek istediği ileti de budur aslında. Sezgiler ve duyular yoluyla kavranan gerçeklik,
insanın üst bilincine yöneldiğinde, tinselliği var oluşun sınırlarını zorlamaya başlar.
Resimlerdeki soyutlamalar vertikal, ön koşullu primitif ve A priori bağlamında önsel bir değer bulunur. Figürlerin ön koşullu çatışkısı, renksel ve lekesel bütünlük içermesiyle, kendi içlerinde bir ayrıştırma söz konusu olur. Biçimin öne çıkmadığı, genel anlamda
rengin ve lekenin katkısıyla/etkisiyle figürün özü, sözünü ettiğimiz dış kabuğu kırar, kendini gösterir ve soyutlamanın odak noktasını yaratır. Biçim artık öze dönüşmüştür. Oradan yeni bir biçim, yeni bir anlayış çıkacaktır. Biçim-öz değişimi, şaman kültüründe meditasyon (davul çalan şaman rahibin transa geçmesi gibi) sonucu oluşan, öteki varlığa/âleme ulaşma arzusu ile kendini gösterir. Şaman rahibi, elindeki davulu döndürerek çalar, bir tür zikir yaparak, kendi benliğini önce hiçliğe kavuşturur sonra da empati kurduğu öteki alem ile özdeşleştirir. Mehmet Güler’in figürlerin de, tıpkı bir şaman
rahibi gibi, yokluk ve hiçlik teması ile bilinen dünyadan yitip gitmiş, farklı bir âleme geçiş yapmış, trans halinde, ayinsel bir gösterim sunmaktadır. "
Kaynak:
"MEHMET GÜLER’İN RESİMLERİNDE SOYUT ANLAYIŞIN İZLERİ ÜZERİNE FELSEFİ BİR BAKIŞ AÇISI"
TUFAN ERBARIŞTIRAN
Art-Sanat Dergisi 5/2016

Manet'in sanata etkisi nedir?
Manet sanatın tarih sonrası dönemini başlatır. Sanatta özsel olanı keşfetmiştir. İktidara, söyleme, teamüllerin diktasındaki sanata ayak uydurmamıştır. Sanat onunla anlamsızlığa erişmiş, yaralı olandan, iktidara hizmetten, akademik kurallardan kurtulmuştur. Manet'in resmi bilgi olmayanın boşluğuna açılmaktadır. Manet ile sanat sessizleşmiş, anlamdan kurtulmuş bir şiddete erişmiştir...
(Kitabın bana kazandırdıkları...)

MSGSÜ Yayınları
XX. Yüzyıl Sanatının Kuramsal Dili
Sayfa:25

(Bu resmin ismini sizler verdiniz arkadaşlar. )
"Umut"
2020
70x80 cm.
Tuval Üzerine Akrilik Boya

🎨





🎨

Evde karantina da iken çalıştığım Antalya yat limanı resimlerim.

"Eski Antalya"
2020
30x40cm
Tuval üzerine karışık teknik