Zeynep Dizmen
Nearby clinics
Ataköy 7. 8. 9. 10. Kısım Mahallesi Çobançeşme E-5 Yan Yol Caddesi Ataköy Towers B Blok K:10 D:123 Finest Clinic Bakırköy, Istanbul
Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mahallesi Çobançeşme E-5 Yan Yol Caddesi, Istanbul
Ataköy 7. 8. 9. 10. Kisim Mahallesi Nef 22 A Blok K:5 N:78 E5 Yanyol Caddesi Bakırköy, Istanbul
Ataköy Nef 22 Rezidans B/Blok Kat:, Istanbul
Ataköy Towers Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mahallesi Çobançeşme E-5 Yanyol Caddesi No, Istanbul
Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mahallesi Çobançeşme E5 Yan Yol Caddesi, Istanbul
E-5 Güney Yan Yolu Ataköy Nef22/Bakırköy/Istanbul, Istanbul
Kısım Mahallesi Çobançeşme E-5 Yan Yol Caddesi Ataköy Towers 20/2 A-Blok Kat:14 Daire:174, Istanbul
Ataköy 7. 8. 9. 10. Mahallesi Çobançeşme E-5 Yan Yol Caddesi Ataköy Towers B Blok K:2 D:38 İstanbul Bakırkoy Istanbul, Istanbul
Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mahallesi E5 Yan Yol Caddesi, Istanbul
Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mahallesi Çobançeşme E-5 Yanyol Caddesi No:20-20/2 Ataköy Towers Ofis No :. . . . Bakırköy/İstanbul, Istanbul
Ataköy 7-8-9-10 Mahallesi E-5 Yan Yol Caddesi Ataköy Towers A Block Kat, Istanbul
Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mahallesi Çobançeşme E-5 Yanyol Caddesi No 20/2 Ataköy Towers B Blok Kat 12 Daire 135 Bakırköy, Yenibosna
Istanbul
Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mahallesi Çoban Çeşme E-5 Yanyol Caddesi 20 34825 Bakırköy/Istanbul, Istanbul
Uzman Klinik Psikolog - Psikoterapist - Yazar - Bilim İnsanı - Aile Danışmanı
Uzunnn zamandır ruhumuz unuttuğumuzu hatırlatmaya çalışıyor gibi😉
Farkındalık sözleri havada uçuşurken farketmemek için kaçıyor olabilir miyiz gerçeklerden?
Yalanlara sarılarak doğruculuk naraları atıyor olabilir miyiz ?
Hatırlamaya, ruhunu, kendini bulmaya ,gerçeklere cesaretin var mı?
Önce kendine yalan söylemekten vazgeçmeye, kendini kandırmayı bırakmaya cesaretin var mı?
Ben böyle istiyorum diyerek kendini önceliklendirerek hayallerine yürümeye peki?
En büyük özgürlük kendi yarattığımız korku hapishanelerinden dışarı adım atmaktır belki de😉 teşekkürler🌸
Zihninize koyduğunuz prangaları dışarıya mal etmeye gerek yok! Zamanında edindiğinizi bugünüze getirip “kendiliğinize” kavuşmanıza engel olmayın! Elele tutuşup atlayalım “özgünlüğümüze”
Dünden beri size “kendim” kavramını nasıl anlatsam diye düşünüyorum. Çünkü ne yazık ki popüler kültür “kendi” liği yüceltirken içi boş, anlamsız, insan olmaktan uzak, narsisizmi coşturan “kendiliksiz” bir yapıyı inşa ettiler. Bunu en net toplumun gidişatından anlayabilirsiniz. Ki bence hisseden varlıklar olarak yaptıklarınızın tam içinize işlemediğini bir çok insan zaman zaman farkında! Nereden biliyorum? Bir çok metodu denemiş insanların “hala olmadı!” Diyerek ettiği isyanlara ettiğim tanıklıklardan😉
Kendim dediğiniz kavram 12 yaşlarda hala benlik saygısı ile oturtulmaya çalışılan 17 yaşlarında hala karmaşalarından sıyrılarak ben kimim sorularında bocalayarak çıkış yolları aranılan 20 yaşlarında bir zeminin üstüne yavaş yavaş çatısı yapılan bir kavramdır. Öyle iki metod üç üfleme dört mucize ile değişmez yani😉 Kendi dediğin kavram ebeveynin çocuğuna yol gösterici olarak duygularını aynaladığı, ideal bir kavram oluşturulan, ve bu iki yapının uzun zaman içerisinde zihinde oluşan tasarımları ile hayat içerisinde bütünleşerek edinilen bir sürecin sonucudur. Hayatının en önemli inşası olan ilk yirmi yılın sonucunda oluşan bu kavramın üç günlük eğitimler ile değişebileceğine inanmak “mucize” lere inanmak kadar beyhudedir. En büyük mucize “hemen” değişmen değil en büyük mucize ne kadar yapı oluşsa da içinde değişim yapabilen senin varlığındır! Düşünsene inşaası bitmiş bir şeyin içinde tadilatlar yaparak zemine müdahale ediyorsun🤗
Bu söylediklerim elbet sana “hemen” iyi gelmeyecek biliyorum. Çünkü ben sana kolayı değil zoru anlatıyor ve iyiliyorum. Yol zor ama öyle güzel kİ… Kavuştuğun şey ise “gerçek” sensin! Değerlerini avucunda tuttuğun, kimseye kendini var etmediğin, benlik saygının yükseldiği, başkaları ne der ya da beni beğensinler diye değil saygın gereği bedenine dair imajının oluştuğu, “self benlik” dediğimiz muhteşem yapıyı “kendin” kurduğun bir SEN!
İşte bu yapı oluştuğu zaman “ne yapacağım” sorusu başkalarına değil yalnız ve yalnız kendine soracağın bir soru olur. Ve sorduğunuz bir çok sorunun cevabı bu KENDİNDE saklıdır.
Kendinizin oluşturmaya çalıştığı KENDİNİZE iyi bakın🤍
Artık merak etmiyorsan birini sen ordan gitmişsin demektir!
Siz merak ediyor musunuz ?
İnsanın yapıtaşı DUYGUSUDUR!
Yapıtaşını sağlamlaştıran ise AKLIDIR!
Bizde akıl yüceltilir duygu yoksayılır. Bir kaç duygu dışında ortada esame göremezsiniz.
Sevdalara şarkılar, öfkeye destanlar...
Peki ya korkular? Yalnızlık, çaresizlik, endişe, zarar görme... En temel duyguyu yok sayan insan aklını kullansa kaç yazar?
En temeldekini yok saydıkça ve kaçındıkça arkasından sevmeyi ve sevilmeyi bile yok sayabileceğinizi, paylaşmaktan kaçınırken kendinizi çaresizlik dehlizlerine hapsedebileceğinizi biliyor muydunuz?
O yüzden ne olursa olsun önce duygunuzu yaşamaya izinli olduğunuzu bilin. Dışarı çıkın bağırın çağırın değil bırakın... Arabada evde odanızda banyoda herkes uyuyunca Vs Vs... Yer mekan Size özel.. Duygu ise insana...
Şimdilik bu kadar sevmenize nasıl engel onuda anlatacağım 🤍
Bugün benim doğum günüm!
Yılın iki muhasebe kaydını tuttuğum günlerden ilki.. diğeri de takvimi devirdiğimiz gün..
Neler kattın kendine bu bir yılda? Neler edindin ruhunda? Neler götürdün kendinden neler getirdin? Neyi sevdin en çok? Neyi düşündün? Neyi anladın mesela yaratılışa dair? Neye inandın nelere kandın? Hepsinin toplamında “kendin” nereye doğru yol aldın?
Bu yılın bana en büyük katkısı inanmanın gücünü görmek oldu.. defalarca görsem de özümsemem bu yılımı aldı.. bu fotoğrafında bendeki anlamı insanın inancı uğruna yapabileceklerini, derinliğini, ruhunu ortaya koyuşunun kanıtıydı. İnsanın inancı bu denli önemliyse bunu elinden almak bu denli kolay olmamalıydı.. inandığım her şey için çok teşekkür ederim aklım, ruhum…
Ve eksikliğim… Insta psikoloğu bu sene de olamadım. ben yaşayan bir insanım.. ve yaşamı öylesine yaşamayı seviyorum ki dönüp başka tarafa bakamıyorum. Dokunmam , anlamam, hissetmem gerek.. bunun bahanesi olmaz.. çünkü burada sizlerden aldığım en küçük bir dönüt bile o yaşama dahil.. o nedenle üzgünüm..
Yıllarımın güzelliğinde yaşamımda var olan herkes için teşekkür ederim. İyisi de kötüsü de… Kaybolan duygular ile değil sevmeyi, sahip olmayı değil sahip çıkabilmeyi, işe yararcasına değil önce kendinden ötürü diğerine saygılı olabilmeyi, hürmeti, utançtan değil hayadan nezaketten utanabilmeyi, samimiyet havuzlarında edinilen sohbetleriyle benliğinden arınabilmeyi getiren insanlar ile geçen yıllar için dualarım… sevgiyle…
Sürekli inanmanın gücünden bahsediliyor ya… ancak modern insan her şeye inanırken aslında hiçbir şeye de inanamıyor ya… bunun en büyük sebebi “yanılmak”tan kaynaklanıyor. Çünkü bugünümün insanı bir YANILDI!
Yanılmanın acısını görseydiniz İNANMANIN ne denli zor olduğunu anlardınız.
Sizin ilk yanılgınız sizce neydi?
Hayatta en çok güvenemediğiniz durum nedir?
Haydi içinizi açın ki toparlanalım. Yeterince yanılgılar ile zaman kaybettik👇🏻
"Normalde günlük aktivitelerde Beta frekansında olan insan gece uyumak üzereyken Betadan Alfaya, Alfadan Theta'ya ve ordan derin uyku hali olan Deltaya geçer.
Theta hali derin gevşeme uyuşukluk halidir. Ramazan ayı boyunca insan Theta frekansına çıkar. Uyuşukluk uyku hali ondandır. Ramazan ayında derin gevşeme ve uykulu halinin olma nedeni Theta frekansına geçtiğimiz için oluyor yani😉 Theta frekansı aynı zamanda trans hali de olduğundan bilinçdışı kayıtlarımızın temizlenmesi için çok iyi vakitlerdir.. Günlük çalışma hayatı kişiyi Beta frekansında tutmaya zorlar, açlıkla beraber kişi Theta'ya girer, derken frekans kararsızlığı bedene de yansır. Baş ağrıları olur ilk başlarda.Ramazan'ın maneviyatlı bir ay olması Allah'ın bizleri bu ay boyunca tüm gün Theta frekansına çıkardığı içindir. Yemek yemek Beta frekansı içinde olduğundan ve Theta frekansını düşürdüğünden yemek yemeyerek süreci uzatıyor. Normal yaşantımızda geceleri zaten Theta enerjisinde olabiliyoruz rüyalar ve belli çalışmalar da bu frekansta kalışımızı destekliyor. Theta derin gevşeme, uyuşukluk ve hafif uyku haliydi. Neredeyse 24 saat Theta frekansı aktif hale getiriliyor insanda düşünsenize…” o çok istediğimiz kendimizle karşılaşarak bilinçdışı kayıtlarımızı değiştirebilme ihtimali ibadet haliyle avuçlarımızın içine bırakılıyor sanki… o zaman bu ayın defterini yapın kendinize.. derin farkındalıklarınıza müsade edin, dönüşümlerinizin önünü açın, kalbinizi sarın…
Girdiğiniz ile çıktığınızın bir olmadığı bir ramazan dileğiyle 💐
Ne yorduysa seni bunca zamandır,
Neye feda ettiysen kendini,
Ne için unuttuysan…
Neleri görmezden gelerek o tek ihtiyacın için kendinden neleri harcadıysan…
Ne için gülen gözlerinin yerini hüzün aldıysa,
Neşe yerine keder çöktüyse tüm çizgilerine…
İsteklerin her ne idiyse ve sen zamanında kokusunu alıp kendisine yıllardır temas edemediğin hayallerine nasıl tutunduysan…
Bir korkun için bin cesaretini yitirdiysen…
“Ben aslında bu değildim ne zaman böyle oldum?” Sorusu düşüyorsa zihnine…
Haydi yeni başlangıçlarla kendine gel! Bunların hepsi üzerine atılmış ölü toprağı. Bir fark var sen yaşıyorsun! Hepimiz ineriz düşeriz ancak mesele ayağa kalkmakta. E onun içinde ben burada 🤗
Yapabilirdim ama yapmadım demek
Yaparken geçtiğimiz acılardan daha ağır...
Mükwmmeliyetçiliği bırak kendine gel!
Sonsuz iyilik hali diye bir şey yok!
Yapabildiğin kadar ve yapabildiğinin en iyisi diye bir şey var!
Daha da iyisini ararken elindeki iyileri kaybettiğini hatırla!
Neyi mi kaybettin? Zamanını, emeğini, sabrını, umudunu ve ruhunu... Yani kimsenin sana daha fazlası ya da daha farklısını veremeyeceği değerlilerini...
Etme! Diğerleri için kendine yazık etme!
Benim sizi sevdiğim gibi az sev kendini🤗
Dün yayınladığım hastalıkların duygusal sebeplerinde olumlamaları çok sormuşsunuz.
Olumlama durumunu biraz açalım. Olumlamalar işe yarar evet. Ama ne zaman? Altta olumlama yaptığınız durumla çelişen bir durum olmadığı zaman.
Olumlama işe yaramaz! Ne zaman? Tekrar ettiğiniz sözlerin sizdeki anlamı ile gerçekten inandığınız şey ters olduğu zaman.
Örneğin geçen başarı ile ilgili çalıştığımız bir danışanımda her ne kadar başarılı olmak istiyorum desede tüm sözleri aksini gösteriyordu.
O nedenle sordum;
“Başarı senin için ne demek?”
“Başarı benim için madde demek”
“Madde senin için ne demek?”
“Ben maddi olan şeyleri hiç sevmem”
“Peki sevmediğin bir şey sana nasıl gelecek?”
Başarı maddi bir şey ve sen maddi bir şeyi sevmezsen başarıyı da aslında sevmiyorsun demektir. Ve sevmediğin bir şey sana gelmez.
Peki bir şeyi isteyip istemediğinizi nasıl anlarsınız?
Bir şeyi istediğinizi söylerken tam tersini yaşıyorsanız aranızda engeller var demektir. Bunu da en iyi istediğiniz o şeyin sizdeki anlamı ne onu bularak netleştirebilirsiniz. Onun dışında onu tekrar ederek size gelmesi durumu gerçekleşmediği gibi aksi yönde ilerleyip öfke oluşturabilir. 😉
Hikayede kalmasın dediniz reels yaptık
Daha da merakta olduklarınızı yazın yorumlara cevap verelim 🤗
Haydi itiraf edin!
Kimseye değil kendinize!
Sürekli vererek karşıdan almaya çalıştığınız şey nedir?
Fedakarlık değil hiçbiri.. onun da karşılığında almaya çalıştıkların var di!
VE en kötüsü almaya çalıştıklarını alamadığında iddia ettiğin haklılığın. Kendin vererek almak istediğin ancak alamadıkların karşısında iddia ettiğin haklılıklarını şimdi hemen yere bırak! Tutulup asılmaktan kanadı ellerin.. her ne olduysa önce sen Verdiğin için oldu!
Şeytanın dinlemeselerdi demesi gibi hepsi de diyorlar ki vermeseydin! Dengeyi sen bozdun!
Hak iddia edemezsin! Herkes “kendi” yolunda!
Sen vererek ne almaya çalıştın?👇🏻
çoğu zaman hırslarımız, inandıklarımız, olsun istediklerimiz gibi tutkulu duygularımız olanı göstermek yerine hedefe odaklandırır. Yollar geçip giderken etrafı görmeden yıllar sonunda sonuca vardığında ya da en acısı belki de varamadığında kendinle yüzleşir, bir çok soru içinde cevapsız kalırsın!
Bunu kendime neden yaptım?
Ben ne ara bu hale geldim?
Kendimde neleri kaybettim?
Tüm bunlara değdi mi?
Ne gerek vardı?
Bir daha olsa yapar mıyım?
Hangi sebeplerden bunu yaptım?
Başlangıcım neydi ve ben neredeyim?
Kısacası muhasebe derin.. içinden çıkması da uzun zaman alır. Hele bir de tüm yaşadıklarının dualarının sonucu olduğunu gördüğünde, hayatın her şeyi tam vermemesi ilkesince isteklerini verirken senden aldıklarıyla sınandığını farkettiğinde taşa çarpmış gibi oluyor insan! Derin farkındalıklar ama mümkün!
Peki siz? Siz kendinizi en son nerede bıraktınız? Bir aile dizimi sahnesi olsa şurada kendini hangi halinde karşılardın?👇🏻
Sevmek meselesi çok karışık!
Herkes kendi kabı kadar alırken karşıdakine de kendinden dolduruyor.
Peki aslında karşıdaki kim ve sen kimi seviyorsun?
Bizim zamanımızda bit şimdi de bir uyuz salgını ortalıkta dolaşıyor. Özellikle okullarda alarma geçince bizde hemen önlemimizi alalım dedik. Hemen duygusal sebeplerini hatırlayıp bu ara bunları yaşıyor muyum diye kendimizi kontrol ettik. En önemli soru ne hissediyorum?
Diyeceksiniz ki bu bir böcek bunun da mı duygusal sebebi var? Diyeceğim ki evet! Siz bu duygulara o anlarda sahip olmasanız bu böcekler sizde tutunamaz! Bunları zaten uzun uzun. Şifa kitabında anlatmıştık.
Şimdi gelelim duygusal sebeplerine;
🧨başkalarının sizin canını sıkmalarına izin verme
🧨hiçbir şeyin değişmediğini hissedip aynı yerde dönüp durma sıkışmışlığı
🧨etrafta sizin için berbat olan kişi veya durum ne?
🧨yapmak istemeyip de yapmak zorunda hissettiğiniz şey ne?
Haydi "uyuz" olanlar soruları cevaplayın. Vücudunuz bu durumun içinden artık çıkmak istiyor. 😉
Ne kadar da uğraşıyoruz olanlarla, olması gerekenlerle ve olmasını istediklerimizle…
Halbuki ne kadar da kaçırıyoruz olanları, olmasını istediklerimizi ve oluşta göremediklerimizi…
Ve şimdi bir kez daha bak geriye geleceğe ve şimdiye!
Olanlardan ne kazandın?
Neler olmasını istersin?
Ve şimdi neredesin?
İ”nsan en çok anlaşılmak ister "
Evet evet! O sevdim ya da sevileceğim diye yaptığınız her şeyi bir kenara koyun anlaşılmayı bir kenara!
sevilmekten daha büyük bir ihtiyaçtır anlaşılmak ve kabul edilmek.
Bizdeki başarı tanımı karşı tarafa ne kadar çok teknikle yaklaştığın değil ne kadar anlayabildiğinle ölçülür. Çünkü içeriden biri olupta karşıdakini anlamaya başladığın an tüm sorun çözülmeye başlar.
Anladığın zaman iş biter.
Anlaşılmadığın zaman sen bitersin!
Korkun ne kadar büyükse kontrol etme çaban da o denli çok olur!
İnsanın hayatta kalma korkusu ile başlayan kontrol etme kaygısı zaman içerisinde öyle bir hal alır ki her şeyi yönetebildiğini ve yönetebileceğini “zan”nederken elinden kayıp gidenlerin farkına varmaz. Bu “zan” nedişin en büyük kaybedeni kişinin kendisi olurken kazananı ne yazık ki yoktur.
O zaman… Şimdi ve şu anda…
Gözlerini kapat! Ve.. Etrafına bak…
Kimler var? Sen kimler için uğraşıyorsun?
Tüm bu durdurma çabalarının nedeni ne?
Neyden korkarken kontrolün elinde olmasını istiyorsun?
Hangi anı geri döndürmeye çalışıyorsun?
O ana bu kadar ihtiyaç duymana sebep ne?
Girdabın içinde ne kadar da savaştığını, tutunma çabasıyla kaybolduğunu fark et! Tutamadıkların yüzünden ellerinin ne kadar da parçalandığını.. veee BIRAK! Direnç göstermeyi, tutmayı, korkmayı, savaşmayı…
Merak etme sen ne kadar bıraksan da seni tutan büyük bir elin varlığı daima arkanda..
Kadın olmak bir yolculuktur.
Başından sonuna kadar adım adım gelişen bu süreçte cinsellik sadece bilgilerden biridir. Kadınlığı sadece bu bilgi ile anlamaya çalışmak, cinsel kimlik üzerine kurgulamak, durum ile aşağılamak ve hatta bu bilgi ile sınırlandırarak var olan bütünlüğü reddetmek yalnız ve yalnız dengedeki diğer cinsiyet kavramını yüceltmeyi sağlar!
Ülkeninde içinde bulunduğu adını bile ağzınıza zihnimize sığdıramayacağımız durumlara sebep olan terazinin diğer cinsiyeti den önce kendi cinsimizi korumak, yüceltmek, onurlandırmak, ne olduğunu tanımlamak önem taşır!
Demem o ki erkekleri tanımlamak ve onları suçlamak yerine kadına kadının yaptığını sorgula ve kadının ne olduğunu anla! Sen kendi yolculuğunu gör ve tanımla! Sen diğerini sorgulayıp anlamaya çalıştıkça kendi cinsini ve kendine ettiklerini görmüyorsun!
Ve kadın insanın kimliklerinden biridir! İnsan önce insandır!
Düşünmekten harekete geçememiş,
ve hatta düşündükleriyle kendini sabote etmiş,
Düşündüğünü zannettikleriyle önyargılarına kapılıp kendini çıkmaz sokaklara sürüklemiş,
Döne döne düşündüklerinin ağırlığının altında kendini yok etmiş…
Bu fotoğraf bana bunları anlattı. Peki ya size ne anlatıyor?
Arkadaşlar herkes iyi mi?
Şu ana kadar herhangi bir kayıp olmadığını söylüyorlar. Dualarımız da bu yönde.
Bebeklerin bu gece daha huzursuz, hayvanların ise dolaştığını söylüyorlar doğru mu?
Gerek kalmadı, kendi işimizi kendimiz hallettik!
Açtığınız yaraları kendimiz sardık!
Onarmaya çalışıp her seferinde yeniden deştiğiniz yerleri de kendimiz sardık!
Güçlü olmayı sahte kendiliğimizle şişkin egolarımızla yaparız diyip de kapanmakta değil göstere göstere dikmekte bulduk!
Yar da bizim yara da☺️
Alana mesaj çok, almak istemeyene de!
Ancak dert de içinde derman da!
İstiyorum diyor ancak ya istemiyorsanız?
İçinizdeki zihinsel çatışmalar aslında sahte bir sürece zamanınızı ve enerjinizi harcayışınızdır.
O nedenle istiyorum dediğiniz halde size gelmiyorsa inkar perdenizi biraz indirip iyi istemiyorsam diye bir bakın😉
Danışandan kendine notlar…
"Bir tarafım seni arıyor 😔bir tarafım kırgın ve kızgın😡
Neden geç kaldın, neden beni çaresizce yalnız başıma bıraktın.Ben çok korktum sen yokken… Canım çok yandı…
Başkalarına iyilik ettin,saçlarını okşadın,sevindirdin, merhamet gösterdin,ama beni mahrum bıraktın…
Korkuyorum ben. eleştirilmekten,tekrar yalnız kalmaktan,olduğum gibi kabul etmezsin diye….
Ben beni görmenden mutluyum ama tekrar yalnız kalırsam diye endişeliyim
Seninle olursam haklarımı korurmusun yoksa yine beni incitmelerine izin mi vereceksin ?
Sevdiğim şeyleri önemseyecek misin yoksa o yasak bu yasak diye büyüklerim gibi engel mi koyacaksın?
Kendini hep başkalarına beğendirmeye çalışıyorsun.beni sevsinler ,görsünler değer versinler diye uğraşıyorsun.ben kendim olmak istiyorum.
benim hayallerim ,benim isteklerim ,benim arzularım ve tutkularım….
Ben kimse gibi olmak istemiyorum. Kimseye kendimi beğendirmek istemiyorum.
Ben Allah’ın verdiği özüm ,hakikatim ancak önce ailem ,sonra çevrem ve öğretmenlerim beni olduğum gibi kabul etmediler.Hep onların istediği gibi olmaya çalıştım yine de başarılı olamadım.
Ben bu halimle değerliyim. Artık kimsenin istediği gibi olmak istemiyorum. Kendi özümle var olmak istiyorum.
Beni olduğum gibi kabul etmeye ,her daim beni herkesten öne koymaya razı mısın?
Şefkatine çok ihtiyacım var..."
Beni sonsuz kucaklamanla kucakla... Hepinizi sevgiyle ve şefkatle kucaklıyorum 🤗🤗
Alın size gerçek bir pandemi! Uyuşturucu belası!
Doyurulmamış duyguların, haz odaklı kaçışlarla üstü örtülerek görünmemeye odaklı çabaların insanın kendi kendini yok etmesi!
Kendinde olmayarak, tüm çabası kontrol olan insanın kontrolü bir kaç gr ağırlığa teslim etmesi…
Sonrası ne varlığı ne yokluğu…
Yıkılan yüzlerce aile…
Perişan olan binlerce çocuk…
Sonra ne yapabiliriz?
Artık çocuk değiliz! Kaçamazsınız! Ne duygularından ne acılarından! Ne de başını kuma gömerek kendine getirdiğin şu andaki hayatından!
Kendine gel!
Gerçekten kendini karşıdan gördüğünde o kontrolsüz hale gelmek istiyor musun?
Kavram karmaşasını bir netleştirelim önce 😉
Sadece bir “ çok güzelsin” sözünün yüzündeki yansımasına bakar mısınız?
Ne demiştik?
Söz büyüdür!
İnsan ise sözü kullanma yetisine sahip bir büyücü!
Tüm kadınlarımıza buradan söylüyorum
❤️ÇOK GÜZELSİNİZ❤️
Hata yapmamak!
Aslında suçlu olmamak!
İyi insan olmak!
Kötülük yapmamak!
Sıkıştığınız ve içinden çıkamadığınız en büyük yanılgılar!
1. Hata bilinçdışıdır. Hata yapamak değil farkedip yanlışa meyletmemek gerekir!
2. Hatadan ziyade kaçındığınız suçlu olmak dolayısıyla suçlanmamak. Bu çocuksu bir korkudur.
3. İyi insan kötü insan kavramı çok tartışılır bir konudur. Bunun için öncelikle iyi ve kötü kavramlarını doğru oturtmak gerekir.
İyi nedir? Kötü nedir? 👇
Sürekli bir karşıdakini anlama çabası içinde kayboluyoruz!
Yok onun bu sebepten, yok şu sebepten, yok yok yaşadığı şu travmadan diyerek bugün olan kişinin üstünü örtüp yine kendi gözlerimizi olana kapatıyoruz!
Karşıdakinin sebebi seni sana getirmez! Sen O nu anlayarak ancak ve ancak O nu varedebilirsin! Kendin yine yoksun! Sen neyi neden yaptı diye değil ben bunu niye yaptım diye sorabilirsin!
Anlaşılmaktan önce anlamak gelir ! Kendini anlayan diğerini de doğru anlar! Yoksa kendi şişe dibi gözlükler ile karşıya bakar ve yine sisli puslu havalar! Ama kendi gözünün numarasını bilen ve bu gözlüklerle görünen görünmeyeni bilen insan karşıdakini net tanımlar!
Anlayın ama kendinizi!
Anlayın ama davranışlarına bahane bularak sevmeye çalıştıklarınızı değil sevginizle orada nasıl durduğunuzu!
Anlayın ama dünyayı!
Anlayın… insanı… ancak ilk kişi yine siz olun. O insan siz olun!
Click here to claim your Sponsored Listing.
Videos (show all)
Category
Telephone
Website
Address
Bakırköy
Kartaltepe Mahallesi Alem Sok. Yıldız Apt. No:5 K. 4 D. 8 Bakırköy-İST
Bakırköy
Çift Terapisi Aile Danışmanlığı Bireysel Danışmanlık Ergenlik Dönemi Sorunları