Terra Psikolojik Danışmanlık
Nearby clinics
Konak/İzmir
Şair Eşref Bulvarı Vefa, Alsancak
Şair Eşref Bulica, Alsancak
Şair Eşref Bulvarı No81 Evren
Talatpaşa Bulvarı
Mimar Sinan Mahallesi 1487 Sk. No:15/2 Alsancak
35220
Şair Eşref Bulvarı
Şair Eşref Bulvarı Gönye Sitesi No:85 Daire:3 Konak/İzmi̇r, Konaklı
Konaklı
Kültür Mahallesi, Alsancak
Talatpaşa Bulvarı No
Talatpaşa Caddesi No:74 Daire:
Talatpaşa Bulvarı
Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Terra Psikolojik Danışmanlık, Psychologist, Şair Eşref Bulvarı No: 81 Evren Apartmanı Kat: 5 Daire: 7 (Tekel Durağı), Izmir.
Merhaba,
İzmir Terra Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nde yetişkin ve çiftlerle çalışan uzmanlara yönelik kapalı bir süpervizyon grubu oluşturulacaktır.
1. oturum: 2 Nisan 2019 Salı
2. oturum: 16 Nisan 2019 Salı
3. oturum: 30 Nisan 2019 Salı
4. oturum: 14 Mayıs 2019 Salı
5. oturum: 28 Mayıs 2019 Salı
6. oturum 11 Haziran 2019 Salı
Saat: 18.00-20.00
(Oturumların devam eden tarihleri yaz aylarındaki talep ve yoğunluk doğrultusunda değerlendirilecektir)
Süpervizyon grubuna dair ayrıntılı bilgi almak için 0546 449 49 00 numaralı telefonu arayınız.
Süpervizör: Uzman Klinik Psikolog Nurdan Ökten
Nurdan Ökten Ankara’da 1955 yılında doğdu. O.D.T.Ü. Psikoloji Bölümünü bitirdikten sonra Ege Ünversitesi’nde Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yaptı. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği’inde 1979 yılında çalışmaya başladı. Abdülkadir Özbek Psikodrama Enstitüsü’nde terapistlik eğitimi sürecini bitirdi; tez çalışması halen sürmektedir. Bunun yanı sıra ‘Bilişsel Davranışçı Terapiler’, ‘Aile Danışmanlığı’ ile zeka ve kişilik testleri uygulamalarına ilişkin sertifikalı eğitim programlarını tamamladı. 2002-2008 yılları arasında Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi’nde Eğitim Komisyonu Başkanlığı, Yönetim Kurulu Saymanlığı ve Başkanlığı görevlerini yürüttü. Kamuya açık çok sayıda toplantı ve panele ‘Kişiler arası ilişkilerde iletişim becerileri’, ‘Sınav kaygısı’, ‘Öfke denetimi’, ‘ Aile içi ve kadına yönelik şiddet’ konularındaki sunumlarıyla katıldı. Ayrıca T.P.D. çerçevesinde meslektaşlarına 2002 yılından beri ‘ Psikolojik değerlendirme sürecinde ön-görüşme ve kısa süreli danışmanlık’ başlıklı bir kurs vermektedir.
Ruh sağlığı alanında 33 yıl süren hizmeti sonrasında emekli olarak PSYAŞAM’da çalışmaya başlamıştır. Yaklaşık 5 yıl süreyle bu merkezde danışmanlık yapmıştır. Halen merkezimizde bireysel danışmanlık, çift ve evlilik danışmanlığı ile aile danışmanlığı hizmetleri sunmaktadır.
"Hayatımızdaki olumsuzlamalar tıpkı “kendini gerçekleştiren kehanetler” gibi belli bir sıralamayı takip eden örüntülerdir. Sonucunda da kişide “Böyle olacağını biliyordum.”, “Tam da düşündüğüm gibi oldu.”, “Aklıma gelen başıma geldi.” gibi düşüncelere ve serzenişlere sebep olur. Yanlı anlamlar oluşturmamıza yol açıp soruna odaklı cümleler ürettirir."
Kendini gerçekleştiren kehanet Örüntü; ardı sıra ve belli bir düzen içerisinde sıralanmış nesneler bütünüdür. Tıpkı nesneler gibi insan hayatında da sıralanmış duygu örüntüleri mevcuttur. Bu sıralanmış duygular da kimi zaman olumlu kimi zamanda olumsuz hisler yüklenmiş inançlar bütünüdür. Bu inan�...
"Brummelman ve meslektaşları, narsistik eğilimlerden kaçınarak çocukların yüksek özgüven kazanmalarını sağlamak için çeşitli müdahale önerilerinde bulundu: İlk olarak ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocukları akranlarıyla kıyaslamadan sadece başardıkları şeyler için övmelerini önerdiler. “Aferin!” ve “En iyi sensin!” arasındaki fark çok ince olabilir ancak ilki çocuğa “değerli” olduğunu – özgüvenin özü – aktarırken, ikincisi “üstün” olduğunu – narsisizmin özü – aktarıyor. İkinci önerileri ise ebeveynlerin, çocuklarının akranlarından üstün oldukları tarafları değil, benzer oldukları tarafları düşünmelerini teşvik ederek narsistik düşünceden onları uzak tutmaları gerektiği"
Özgüvenli Çocuk Yetiştirmek İsterken Narsistik Çocuk Yetiştirmek | eğitimpedia 1970'lerden itibaren "özgüven", ebeveynler, öğretmenler ve psikologlar arasında dillere pelesenk olmuş bir kelimeye dönüştü. Ebeveynler, eğer çocuklarının mutlu ve üretken yetişkinler olmalarını istiyorlarsa onlara özgüven aşılamaları gerektiğini düşünüyorlar. Eğitimcile...
Dün merkezimizde gerçekleştirmiş olduğumuz romantik ilişkilere yönelik 'Aşk, İlişkiler, Evlilik ve Biz' adlı seminerimizde paylaştığımız bir alıntı katılımcıları derinden etkiledi ve sayfamızda paylaşmamız talep edildi. Bu alıntıda astronom, bilim insanı Carl Sagan'ın ölümü sonrasında eşi Ann Druyan'ın ilişkilerine ve muazzam sevgilerine dair söyledikleri yer alıyor.
"Carl, ölümüyle mutlak bir cesaret içinde yüzleşti ve asla illüzyonlara sığınmadı. Trajedi, ikimizin de birbirimizi bir daha asla göremeyecek olmasındaydı. Bir daha Carl ile görüşebileceğime asla inanmıyorum. Ama güzel olan, birlikte olduğumuz neredeyse yirmi yıllık süreyi hayatın ne kadar kısa ve değerli olduğunu güçlü bir şekilde takdir ederek geçirmemizdi. Asla ölümü son bir ayrılıştan başka bir şeymiş gibi görerek önemsizleştirmedik. Hayatta ve beraber olduğumuz her an mucizeviydi - açıklanamaz veya doğaüstü anlamlarında değil. şansımızın yaver gittiğini biliyorduk. bu şansın ne kadar cömert, ne kadar ince olduğunu... Carl'ın cosmos'ta harika bir şekilde yazdığı gibi; zamanın enginliğinde ve evrenin sonsuzluğunda birbirimizi bulabilmiştik. yirmi yıl boyunca beraber olabilmiştik. Bu beni ayakta tutuyor ve bence çok daha anlamlı.
Onun bana davranış şekli & benim ona davranış şeklim; o hayattayken birbirimize ve ailemize bakmamız... Bu, onu bir gün tekrar göreceğim fikrinden çok daha önemli. Carl'ı bir daha asla görebileceğimi düşünmüyorum. Ama onu gördüm. birbirimizi gördük. evrende birbirimizi bulduk ve harikuladeydi."
Kaynak:
http://brijux.com/2011/08/25/ann-druyan-carl-sagan-wife-talks-about-his-death-and-afterlife/
Ann Druyan, Carl Sagan’s wife, talks about his death and afterlife Carl Sagan's wife, Ann Druyan, talked about his death, their immense love and the afterlife. I think you can love someone the most when you both are aware of the fact that there is no second life, its all here and now. You can give and receive all your love while you exist in this…
Psikologumuz Dilan Üzgün İzmir Kızılay Toplum Merkezi'nin ebeveynlere ve gençlere yönelik düzenlediği "Gençlerde Madde Bağımlılığı Semineri"nde gönüllü olarak bir sunum yapmıştır.
"İnsanlar tanımadıkları şeylerden korkarlar... Korku nefreti doğurur, nefret de şiddeti"
LGBTİ Bireyler hakkında bilimsel bilgiler içeren bir konuşma...
Yaşam Hakkı | Sevil Atasoy | TEDxIstanbul "Doğa, eşcinsel davranışı defaatle gösteren bir sistem" diyen Prof. Dr. Sevil Atasoy, LGBTİ hakları konusunda yaptığı konuşmada ülkemizin ve bireyler olarak ...
Yeni yazımız "Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri" hakkında
Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri • Terra Psikoloji Anne ve babası ayrı olan, boşanan ailelerdeki çocuğun psikoloji hakkında uzman psikologlarımızın görüş ve önerilerini okuyabilir, onlara danışabilirsiniz.
http://listelist.com/yetiskinler-icin-cocuk-kitaplari/
Büyüklerin De Okuyup Ders Çıkarması Gereken 12 Harika Çocuk Kitabı Çocuk kitabı deyip geçmemek lazım. Yetişkinler dünyasına da ışık tutan, kafaları açan, ilham veren çocuk kitaplarını derledik.
https://www.tzv.org.tr/ #/haber/311
http://www.uplifers.com/sigarasiz-hayatin-puf-noktalari/
Sigarasız hayatın püf noktaları Sigarayı bırakmanın sağlayacağı faydaların bilinmesine karşın halen daha sigara ve tütün ürünlerinin tüketimi artmakta ve kullanımı devam etmektedir. Kullanıcıların bırakmaya yanaşamadıkları ve en çok çekindikleri nokta ise bu aşamadaki zorluklar ve bu durumun fiziksel ve psikolojik etkileri.
Terra Psikoloji bir etkinlik bildiriyor!!!
Okuldan Görüşme Odasına: Meslektaş Paylaşımı
Mezun olmadan önceki süreç çoğu psikolog adayı için sancılıdır. Nerede çalışmaya başlayacağım, hangi alana yöneleceğim, kendime nasıl yatırım yapacağım gibi sorular zihni meşgul eder. Bizler de meslektaş adaylarımıza kariyer yollarında biraz ışık tutabilmek için bir etkinlik düzenlemeye karar verdik. Biz inanıyoruz ki alana dair olumlu veya olumsuz deneyimleri duymak, tavsiyeler dinlemek, benzer kaygıları yaşayan kişilerle samimi bir paylaşım ortamında bulunmak ufuk açıcı olabilir.
Uzman Klinik Psikolog Nilda Kapçı & Psikolog/Aile Danışmanı Dilan Üzgün tarafından düzenlenen bir günlük etkinlik programı:
1.Bölüm
Mezun olunca ne yapacağım?
Kendime nasıl yatırım yapmalıyım?: Staj, Eğitim, Yüksek Lisans Seçimleri
2. Bölüm
İlk Görüşme
Ruhsal Durum Muayenesi
Uygun Uzmana Yönlendirme
3. Bölüm
Görüşme Odasında Etik ve Sınırlar
Görüşme Becerileri Uygulamaları: İletişim, Empati, Saygı
4. Bölüm
Çocuk, Ergen, Yetişkin, Çift ve Aile ile Çalışmanın İncelikleri
Neler Okumalıyım?
**********************************
Etkinlik Tarihi: 05.03.2017 Pazar (10:00-18:00 saatleri arası)
Etkinlik Yeri: Terra Psikolojik Danışmanlık Merkezi, Alsancak/ İzmir
Katılım Ücreti: 50 TL (Elde edilen gelir ile sokak hayvanlarına mama alınacaktır.)
(Etkinliğe Psikoloji Bölümü 3. ve 4. Sınıf öğrencileri ya da mezunları katılabilir. Katılım sınırlı olup 0232 404 1 500 telefon numarasını arayarak kayıt yaptırmanız gerekmektedir.)
Psikolojik destek alma ihtiyacına temelden giriş: Psikolog kimdir? Yıllardır psikologlar olarak mesleki tanım konusundaki ihtiyacımız sanıyorum son zamanlarda daha da zorunlu hale geldiğini hissettiğimiz bir konu olmaya başladı. Artık bizler bu boşluktan faydalanmaya çalışanları tespit ettikçe hem mesleğimizin değeri hem de ruh sağlığı alanının ve insan sağlığının…
05.01.2017 tarihi İzmir için zor bir gündü. Herkes sevdiklerini aradı "iyi misin" diye sormak için. Sevdiklerine ulaşınca derin bir nefes aldı önce, sonra 2 kişinin hayatını kaybettiğini, bazı kişilerin yaralandığını duyup o kişilerin ve sevdiklerinin acısına ortak oldu kendince. Çaresizlik ve korku duygusunun artık hayatımızın önemli bir parçası olduğu bu günlerde yapılabilecekler galiba sınırlı: acılara saygı duymak, destek olmak ve kendi ruh ve bedenimize, sevdiklerimizin ruh ve bedenine iyi bakmak... Terra Psikoloji olarak patlamadan etkilenmiş herkese kapımız karşılıksız açık. Yaraları ancak birlikte sarabileceğimize inancımız ve umudumuz sonsuz.
Ülkedeki terör olayları, ardı arkası kesilmeyen kötü haberler, şehir ve iş hayatının kaosu derken kendinizi iyi hissetmediğinizi fark ediyorsanız artık popüler dilde de yerini alan "tükenmişlik" üzerine yazılmış bilimsel bilgi içeren; tükenmişliği tanımlayan ve nasıl kendinizi koruyabileceğinizi aktaran bu yazıya bir göz atın.
Tükenmişlik Zorlu günlerden geçiyoruz. Hepimizin hayatını etkileyen pek çok şey, kısacık zamanda olup bitiyor. Tezler, makaleler, projeler ise bizi beklemiyorlar. Yığınla iş. Kolay değil. Size iyi bir haberim …
Yine bir terör olayı sonrası çocukları psikolojik olarak nasıl koruyacağız diye düşünürken kendinizi bulabilirsiniz. Çocuklardan birlikte kendinizi de gözlemleyin. Siz neler deneyimliyorsunuz? Güvenlik ve kontrol algınızda neler değişti? Korku, öfke, çaresizlik duyguları işlevselliğinizi nasıl etkiliyor? Sizin duygularınız çocuklara nasıl yansıyor? Kendi ihtiyaçlarınızı, zorlandığınız noktaları fark ettikten sonra çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelin. Hassas bir dönemde bize en iyi gelecek şeylerin başında sevdiğimiz kişilerle birlikte olmak ve açık bir iletişim kurmaktır. Kendinizi de çocuklarınızı da bu ihtiyaçtan mahrum bırakmayın.
Yeni yıla girme heyecanıyla çoğu kişinin aklından yeni yılda değiştirmek istedikleri geçer. Zayıflamak, daha disiplinli çalışmak, spora başlamak, sigarayı bırakmak, alınan bir kararı yerine getirmek gibi. Çoğu zaman da bu kararlar kısa süreliğine uygulanır ya da hiç hayata geçirilemez ve bir sonraki yıl için rafa kalkar.
Çünkü bu değişim için zihinsel olarak bir istek olsa da içsel bir istek olmayabilir. Öncelikle içsel dinamiklerin, derin duyguların da bu değişimin isteğini keşfetmek önemlidir.
Fark ettiniz ki gerçekten bu değişimi istiyorsunuz, kurduğunuz hayaller sizi heyecanlandırıyor yeni yılda kendiniz için farklı bir şey yapmak isteğini taşıyorsanız birkaç noktaya dikkat etmekte fayda var.
- Değişim kolay bir süreç değildir. Bir günde farklı biri olmayı, hızlı sonuçlar almayı beklemek çok gerçekçi değildir.
- Büyük hedefler koymayın. Unutmayın ki kimse bir anda kilometrelerce yol koşamaz. Önce daha basit, daha küçük hedeflerle başlayın, zaman içinde hedeflerinizi artırın.
- Koyduğunuz kuralları, hedefleri yerine getiremediğinizde kendinize kötü eleştiriler yöneltmek, kendinizi cezalandırmak yerine daha şefkatli olmayı seçin. Kendinize "Bu değişim senin için kolay değil biliyorum, hadi bir daha deneyelim." empatik bir yaklaşımdır ve iyi gelecektir.
- Yeni davranışlar kazanırken önce kendinizi zorluyor gibi hissedebilirsiniz, biraz izin verin. Sonrasında keyif almaya başlayacaksınız.
- Hedef oluştururken çevrenizdeki sosyal destekleri, sahip olduğunuz kaynaklarınızı göz önünde bulundurun.
Herkesin kendiyle ve diğerleriyle daha şefkatli bir ilişki kurduğu, barışın ve huzurun olduğu bir yıl dileğiyle.
Terra Psikoloji
Cinsellik çocuklarla konuşulması kolay bir konu olmuyor ebeveynler için. Çocuklardan gelecek soruları nasıl cevaplayacağına dair kaygılar taşıyan ebeveynleri bilgilendirici kısa bir yazı paylaşıyoruz. Çoğu zaman ebeveynler bu yazıda bulunan bilgilerden çok daha fazlasına ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyacı karşılayabilmeleri için Prof. Dr. Z. Bengi Semerci'nin "Çocuklarımızla Cinsellik Hakkında Nasıl Konuşalım?" kitabını tavsiye ediyoruz.
Çocuğum Ne Bilmeli? Erken ve Orta Çocukluk Döneminde Cinsel Eğitim | eğitimpedia EBEVEYNLİKÇocuğum Ne Bilmeli? Erken ve Orta Çocukluk Döneminde Cinsel Eğitim Yazar Editor - 27 Aralık 2016 0 2.413 views Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş Konu cinsel eğitim olduğunda ebeveynlerin genellikle kafasında pek çok soru oluyor. Nasıl başlasam? Ne söylesem? Ne zaman söylesem? Cinsel eği...
Son günlerde basına yansıyan ve gelen şikayetler doğrultusunda yapılan incelemelerde psikoloji diploması olmadığı halde psikolog unvanıyla çalıştığı görülen kişi hakkında yasal yollara başvuracağımızı, Derneğimizin sürecin takipçisi olacağını, meslek haklarımızı koruyacağımızı ve her zaman toplum ruh sağlığına tehdit oluşturabilecek bu gibi faaliyetlerin karşısında duracağımızı kamuoyuna ve meslektaşlarımıza duyururuz.
Bu vesileyle psikolojik destek hizmeti alınacak kişilerin ruh sağlığı alanındaki yetkinliklerinin sorgulanması gerektiğini önemle hatırlatmak isteriz.
Türk Psikologlar Derneği
Bugün vahim bir şekilde görüyoruz ki psikoloji mezunu olmadığı halde psikologum diyen, kendilerini yaşam koçu, eğitim uzmanı, enerjist, melek koçu, nefes terapisti gibi sıfatlarla tanımlayan ve psikoloji temeli olmayan birçok kişi ruh sağlığı alanında hizmet veriyor. Oysaki psikolojik danışmanlık/psikoterapi hizmeti alacağınız kişilerin üniversitelerin psikoloji ya da psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümlerinden mezun olması ve buna ek olarak yüksek lisans/psikoterapi eğitimi alması bireylerin ve toplumun sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Psikolojik danışmanlık/terapi hizmeti almadan önce seçtiğiniz uzmanın lisans eğitimini, aldığı psikoterapi eğitimlerini değerlendirmenizi, diplomalarını ve katılım belgelerini görmenizi tavsiye ederiz.
Bu testte testi yapan kişi çocuklara verilen tek şekerlemeyi yemeyip onun geri gelmesini beklemeleri durumunda ikinci bir şekerleme vereceğini söyler. Videoda çocukların ikinci bir ödülü alacak olmalarına rağmen önlerindeki şekerlemeyi yemeden bekleyememeleri dikkat çekicidir. Yaşın büyümesiyle birlikte çocukların şekerlemeyi yemeden beklemekte daha az zorlandıkları görülmektedir. Çocuklar için ödülün uzak bir zamanda gelecek olması tahammülü zor bir durumdur. Çoğu yetişkin için ise ilerideki zamanlarda alınacak ödüller için şu anki zevklerden feragat edebilmek daha kolaydır.
The Marshmallow Test Downloads are available at https://www.ignitermedia.com/products/1350-the-marshmallow-test. In this popular test, several kids wrestle with waiting to eat a ...
Romantik ilişkilerdeki yaygın problemler ve çift terapisi üzerine
Çift terapilerinin faydaları nelerdir? Dünden bugüne çift sorunları şekil değiştirse de aslında temelde yatan sorunların aynı olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Yudum Akyıl çift terapilerinin önemini anlattı...
Romantik ilişkiler hayatımızın önemli meselelerinden biri. Saygı, sevgi, güven istiyoruz hepimiz. Kimi zaman bu ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz ve ilişkimizde iyi hissediyoruz kendimizi. Kimi zaman ise ikili ilişkideki problemleri aşmakta güçlük çekiyoruz. Psikolog/Aile Danışmanı Dilan Üzgün neler diyor bu konuda, neye dikkat çekiyor? Kasım ayının uplifers.com yazısı romantik ilişkiler üzerine...
Terapi odasından romantik ilişkilere dokunan bir bakış Çiftlerin yaşadığı problemlerin çözümüne yönelik size söyleyebileceğimiz öneri tıpkı bir sihirli değnek dokunuşu hafifliğinde: Konuşmak
Alkol kullanımıyla ilgili bilgilendirici bir yazı - Uplifers
http://www.uplifers.com/sisede-durdugu-gibi-durmuyor-peki-nasil-kullaniliyor-alkol-kullaniminin-risk-kriterleri/
“Şişede durduğu gibi durmuyor” peki nasıl kullanılıyor? Alkol kullanımının risk kriterleri Genellikle sosyal ortamlarda tüketilen ve çoğu ülkede yasal bir madde olan alkol, her bireyde farklı etkiye sahip olduğu gibi ne kadar sürede içildiğine, midenin doluluğuna, kişinin vücut yapısına ve özellikle de tüketilen içkinin alkol oranına, kullanım ortamına (yalnız içmek, arkadaşlarla içmek, b...
10 Ekim 2015 Ankara Katliamı'nın yıldönümü bugün. Katliamda yakınlarını kaybetmiş, katliama şahitlik etmiş, yaralanmış ya da tüm bu yaşananlara medya organları üzerinden tanık olmuş herkes için zor bir gün. Bireysel ve toplumsal kayıpların ardından anma etkinlikleri sağlıklı ve iyileştiricidir. Yıl dönümü etkinlikleri yasın bir parçasıdır ve geride kalanların da temel bir hakkıdır. Eğer bireyler ve toplumlar kayıpları ve travmalarının ardından sağlıklı bir yas süreci yaşayamazsa yaralar sarılmaz ve toplumsal iyi halden bahsetmek pek de mümkün olmaz.
10 EKİM ANKARA TREN GARI KATLİAMININ BİRİNCİ YILDÖNÜMÜ: KAMUOYUNA AÇIKLAMA
10 Ekim 2015’te Ankara’da Barış ve Demokrasi Mitingi’ne katılmak için toplanan insanlarımıza yapılan saldırının üzerinden bir yıl geçti. Bu korkunç saldırıda yitirdiğimiz herkesi bir kez daha saygı ve özlemle anıyor ve onların değerli anısını zihnimizde taşıyoruz. Yaralanlarla ve yakınlarını kaybedenlerle dayanışma içinde olduğumuzu ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyabileceklere kapımızın açık olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Bu acı olayın birinci yıl dönümündeyiz. Yıl dönümleri kayıplarımızın (kaybımız sevdiğimiz biri olabileceği gibi bir organımız, sağlığımız, işimiz veya güvenlik hissimiz de olabilir) acısını, yaşanan olaya yönelik duygularımızı (örneğin öfkemizi, çaresizliğimizi, üzüntümüzü, özlemimizi) daha derin yaşamamıza neden olabilir. Çünkü olayın yıldönümü, yılbaşı, bayram, ölenlerin doğum günleri gibi özel günler kaybımızın gerçekliğini ve büyüklüğünü bize bir kez daha hatırlatır. Bu tür günlerde iç dünyamızdaki acı tüm hayatımıza egemen olabilir. Kendimizi aşırı üzgün, yorgun, öfkeli hissedebiliriz. Kaybettiklerimizi ne kadar özlediğimizi hatırlarız ve onların yokluğunun gölgesi günlerimizin üzerine düşer. Böyle hissetmek son derece anlaşılırdır ve buna benzer duygular yas sürecinin bir parçasıdır.
Yıldönümleri, ne kadar acı verse de kayıplarımızı anma, onları hatırlama, onlarla vedalaşma fırsatını da bize sunar. Yıldönümlerinde yapılan anma törenleri, mezar ziyaretleri, yakın bulduğumuz kişilerle kaybımızın etkilerini ve yaşadığımız duyguları paylaşma, duygularımızı ifade etmemizi sağlayacak etkinliklerde bulunma, acımızı dönüştürmemize yardımcı olur ve yas sürecimizin karmaşık hale gelmesini engeller.
Bazı durumlarda, kaybımızla ilgili yaşadıklarımız okul, iş, fiziksel sağlık veya yakın ilişki gibi önemli alanlarda bizi zorlayabilir, kısıtlayabilir. Bu tür durumlarda destek almak, yas sürecindeki zorlukların aşılmasında yardımcı olur. Eğer kendi yaşamınızda üstesinden gelmekte zorlandığınız bir kısıtlılık yaşadığınızı düşünüyorsanız, bir uzmana başvurmanız gerekebilir. Türk Psikologlar Derneği, size bu konuda yardımcı olmaya hazırdır.
Ne yazık ki 10 Ekim 2015’teki Ankara tren garındaki saldırıdan sonra hem Ankara’da hem de Türkiyenin pek çok ilinde tüm toplumu derinden sarsan benzer saldırılar tüm hızıyla sürdü. 15 Temmuz darbe girişimi, darbe girişiminden sonra halihazırda yaşananlar, Suriye’deki savaşın korkunç yansımları, her gün kişisel olarak veya haberlerde tanık olduğumuz ölüm ve yıkım haberleri hepimizi dehşet içinde bırakmaya devam ediyor. Bu tür olayların bireysel ve toplumsal düzeyde derin yaralanmalara neden olduğunu pek çok kez kamuoyunun dikkatine sunmuştuk. Bireysel düzeyde korku, çaresizlik, öfke, umutsuzluk ve güvensizlik yoğun olarak hissedilebilecek duygular oluyor. Konsantrasyon kaybı, isteksizlik ve tedirginlik yoğunlaşabiliyor. Türkiye’nin adeta içine hapsolduğu şiddet, toplumsal düzeyde de derin bunalımlara yol açıyor. Toplumun farklı kesimlerinin birbirinden ayrışması, diğerini ötekileştirmesi ve düşman olarak görmesi derinleşiyor. Nefret söylemi ve suçu yaygınlaşıyor. Toplumsal sorunları diyalog ve uzlaşıyla çözme kültürü erozyona uğruyor, şiddet toplumun tüm kesimlerinde bir sorun çözme biçimi halini alıyor ve bu içinden çıkılmaz bir kısır döngüye neden oluyor. Böylelikle Türkiye’de şiddet hakimiyetini sürdürüyor.
Şiddetin hakimiyetinin ortadan kaldırılması, Türkiye’de huzur ve barış ortamının tesis edilmesi ve sorunların diyalogla çözülmesi için bir kez daha herkesi çaba sarf etmeye çağırıyoruz. 10 Ekim’lerin bir daha yaşanmaması, ancak toplumsal bir uzlaşma ve barış iklimi yaratmaktan geçmektedir. Toplumsal uzlaşma ve diyaloğun hakim kılınması, şiddetin hakimiyetinin son bulması için bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Türk Psikologlar Derneği olarak üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK PSİKOLOGLAR DERNEĞİ
Cezalandırmak yerine meditasyon yapmasını sağlamanın olumlu sonuçlarının nedeni çok açık. Aktive olan sempatik sinir sistemi cezalandırma sonucunda daha fazla çalışmaya başlar ve aslında yanan ormana biraz daha benzin dökülmüş olur. Oysaki meditasyon ile parasempatik sinir sistemi aktif hale gelir ve böylece çocuğun sinir sistemi regüle olur. Çığlıklar içinde bağıran çocuğa bağırarak karşılık vermek, istediğini yerine getirmemekle tehdit etmek aktif haldeki sempatik sinir sisteminin daha fazla çalışmasına neden olacaktır ve kimseye fayda sağlamayacaktır. Daha sakin bir ses tonuyla duygularını aynalamak çocuğun regülasyonuna katkı sağlayacaktır.
Okul kurallarına uymayan çocuklara ceza yerine meditasyon: Sonuç çarpıcı Meditasyon herkes için kendini iyileştirmenin, hayata dair yeni algılar geliştirmenin bir yolu. Hatta ilkokul çağındaki çocuklar için bile… Baltimore’daki Robert W. Coleman İlkokulu, ço…
OKULA BAŞLARKEN AYRILIK KAYGISI
Bu hafta itibariyle birçok çocuk kreşe, anaokuluna ya da ilkokula başladı! Bu heyecan verici ve hem anne babanın hem de çocuğun hayatında önemli bir başlangıç olan durum bazen aileler için sorun teşkil edebilir. Var olan düzeni geride bırakıp yeni düzene alışmak o kadar da kolay olmayabilir. Özellikle anneleri tarafından büyütülen ve anneden uzun süre ayrı kalmayan çocuklar okula başlarken anneden ayrılmakta zorluk çekebiliyor. Korkmayın, okula başlarken yaşanan bu kaygı aslında sağlıklı ve normal bir aşama. Yetişkin olarak bizler bile yeni bir işe başlarken, yeni bir şehre taşınırken yani bizim için yeni bir ortama dahil olurken kaygı duymaz mıyız bu belirsizlik karşısında? Çocukların da alışmış oldukları günlük rutini bırakıp yeni bir çevreye girecek olmaları, her gün birlikte zaman geçirdiği kişilerden ayrılıp günlerini tanımadıkları insanlarla geçirmeye başlayacak olmaları onları kaygılandırıyor. Çocukların çoğunlukla okula alışmak için zamana ihtiyacı oluyor.
Okula başlamadan önceki dönemi işlevsel geçirmek okul başlayınca yaşanacak krizleri minimuma indirmek için önemli. Eğer anne çocuğun bakımını üstlenmiş durumdaysa ve çocuk anneden gün içinde neredeyse hiç ayrılmıyorsa hangi noktalara dikkat ederek çocuğunuzu okula hazırlayabilirsiniz; işte birkaç örnek:
• Ayrılığın pratiğini yapın: Çocuğunuzu başkalarıyla kısa süreliğine yalnız bırakın.
• Ayrılığı uyku vakitlerine ve çocuğunuzun beslenme zamanına göre ayarlayın: Çocuklar açken ve uykusuzken ayrılmaya karşı daha hassastırlar.
• Bir veda rutini geliştirin: Rutinler güven vericidir ve bir el sallama veya öpücük gönderme kadar basit olabilir.
• Ayrılıkları mümkün olduğunca gösterişsiz tutun: Çocuğunuza kısa bir süre için ayrıldığınızı ve geri döneceğinizi söyleyin.
• Pes etmeyin: Çocuğunuz kaygılandığında ona her şeyin iyi olacağını söylemeye devam edin.
• Okula başlayacak olduğunun bilgisini verin. Okulda neler yapılacağını ona anlatın.
(Eğer çocuğun bakımı anne dışında bakıcı, anneanne/babaanne gibi başka bir kişi tarafından üstlenilmişse, çocuk zaten anneden ayrılmaya dair bir problem yaşamıyorsa ayrılık denemelerini bakımını üstlenmiş diğer kişilerle yapmaya çalışın.)
Okula başlama sürecinin kademeli olması çocuk için daha rahatlatıcı olacaktır. Çocuğun yeni ortama alışması için zamana ihtiyacı vardır, bunu unutmayın. Başlangıçta çocuğu bir anda okula götürüp tüm gün orada bırakmak yerine, önce 1 saat bırakmak zamanla süreyi artırmak gibi deneme yolları çok daha sağlıklı olacaktır. Eğer “dışarıda bekleyeceğim” diye söz veriyorsanız sözünüzü tutun ve gerçekten dışarıda onu bekleyin. Çocuk sizin onu nerede beklediğinizi bilsin; sizi görmek istediğinde orada bulabilsin. Çocuğa, o emin olmadan onu bırakıp gitmeyeceğinizi dile getirin. Artık bırakıp gitmeye başladıktan sonra da almaya geleceğinizi söylediğiniz zamanda gerçekten almaya gidin.
Yakınlarınızdan, okuldaki öğretmenlerden “çocuğu ağlasa da bırakıp git, yoksa alışmaz” gibi tavsiyeler gelebilir; asla dinlemeyin.
Çocuğun alışmak için ihtiyacı olan zaman hakkını elinden almayın. Anneden ayrılmak, okula başlamak bağımsızlık için atılan önemli adımlardır ancak çocuğun bu adımları atabilmesi için hazır olması çok önemlidir, siz bu süreci hızlandıramazsınız. Süreci hızlandırmaya çalışmanız çocuğu travmatize edebilir ve daha da bağımlı bir kişiye dönüşmesine sebep olabilir.
Okula başladıktan sonraki dönemde çocuğunuzun size olan ihtiyacında artış olabilir. Yemeğini sizin yedirmenizi, birlikte uyumayı, sizin onu giydirmenizi isteyebilir. Size fiziksel olarak daha yakın olmak isteyebilir. Tüm bu istekler de sağlıklı ve normaldir. Bu istekleri karşılamaktan çekinmeyin. Kendinize şunu hatırlatın; “okula alışma süresince daha şefkatli olabilirim, bu dönemde zorlandığı için daha fazla bakıma ve ilgiye ihtiyacı var”.
Kendi sabrınıza, tecrübe ve bilginize dayanarak normal düzeyde kaygı yaşayan çocuğunuzun bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmasına yardımcı olabilirsiniz ancak sizin veya çocuğunuzun kaygısı normal düzeyin üzerindeyse profesyonel bir destek almanız faydalı olacaktır.
Profesyonel destek alıp almamanız gerektiğini anlamanız için birkaç ipucu vermek gerekirse;
• Yaşa uygun olmayan huysuzlanmalar
• Fiziksel rahatsızlıklar ile ilgili sürekli yakınma
• Arkadaş ilişkilerinden kendini soyutlama
• Haftalarca okulu reddetme
• Yoğun bir suçluluk duygusu ve korku yaşama
• Evi terk etmekten korku duyma
Kendi çabalarınız bu semptomların hafiflemesinde yardımcı olamıyorsanız profesyonel yardıma başvurabilirsiniz. Unutmayın bu semptomlar önceki dönemlerde yaşanmış bir travmanın izleri de olabilir. Böyle bir durum söz konusu ise bir uzmanla görüşülmesi atılacak önemli bir adımdır. Uzman çocuğun okul ve aile ortamından bilgiler toplarlar ve son olarak klinik görüşme sonucu bir kanıya varacaktır. Çocuğun yaşı, yaşadığı problemler ve diğer koşullar değerlendirilerek en uygun yöntem uzman tarafından seçilecektir.
• Konuşma terapisi: Çocuğa duygularını rahatça ifade edebileceği bir ortam sağlar.
• Oyun terapisi: Oyun çocuğun duygularını yansıtması için önemli bir araçtır.
• Aile danışmanlığı: Çocuğun ve ebeveynlerin kaygısıyla başa çıkmasına yardımcı olunması açısından çok önemlidir.
• İlaç tedavisi
Çocukların ayrılıkla ilgili yaşadıkları problemler bazen de çocuk kaynaklı değil ebeveyn kaynaklı olabilir. Ebeveynler çocuktan ayrılma konusunda sorun yaşarken bunu bilinç düzeyinde kabul edemeyip çocuğun ayrılmakta zorlandığını düşünebilir/söyleyebilir. Çocuk okula başlarken anne baba olarak sizler de kendi içinize dönün ve bu sürece dair neler yaşadığınızı fark edin. Siz ayrılma konusunda zorlandığınızı fark ederseniz ve ayrılığa dair kaygının üstesinden gelmekte zorlanırsanız belki de sizin bir profesyonel destek almanız sorunu ortadan kaldırmak için önemli bir adım olacaktır.
Sigara ve tütün ürünü kullanan kullanmayan herkesin faydalanabileceği bir yazı
http://www.uplifers.com/sigara-tutun-kullanimiyla-ilgili-dogru-sanilan-yanlislar/
Sigara / Tütün kullanımıyla ilgili doğru sanılan yanlışlar Ulaşılabilirliğinin kolay olması, kullanım yaşının günümüzde gittikçe düşmüş olması ve diğer birçok maddeye geçişe neden olması gibi etkenler, özellikle sigara ve tütün hakkındaki yanlış bilinenlerin doğru bilgiyle yer değiştirmesinin bir ihtiyaç olduğunu düşündürmektedir.
Psikolojik Travma Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
Psikolojik Travma • Terra Psikoloji Psikolojik Travma Nedir? “Kişinin duygusal olarak üstesinden gelmekte zorlandığı, beden bütünlüğünü, akıl sağlığını ve hayatını tehdit eden aşırı stres verici durumlar ve deneyimler” psikolojik travma olarak değerlendirilmektedir (Pearlman ve Saak, 1995, s.60). Travmatik olay sırasında ve sonrasında...
Click here to claim your Sponsored Listing.
Category
Telephone
Website
Address
Şair Eşref Bulvarı No: 81 Evren Apartmanı Kat: 5 Daire: 7 (Tekel Durağı)
Izmir
35220
Opening Hours
Monday | 10:00 - 19:00 |
Tuesday | 10:00 - 19:00 |
Wednesday | 10:00 - 19:00 |
Thursday | 10:00 - 19:00 |
Friday | 10:00 - 19:00 |
Saturday | 10:00 - 19:00 |
Şevket Özçelik Sk. No. 17 D. 4 Kat. 4 Nazlı Apt Kültür Mahallesi Alsancak İzmir
Izmir, 35220
Veritas Psikiyatri, İzmir Alsancak'ta psikiyatrik tedaviler ve psikoterapi hizmeti sunmaktadır.
Bostanlı Mahallesi Cengiz Topel Caddesi Özkurt Apartman 32/1, D:aire:5, 35590 Karşıyaka/İzmir
Izmir, 35030
Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Atıf Bey Mahallesi 67. Sk. Amassİzmir, Gaziemir/İzmir
Izmir, 35410
Psikolog Asya Şengün . . Rezonans Terapileri - Sigara/Gıda/Alkol Bağımlılığı - Ruhsal Dengeleme
Kazımdirik Mahallesi 170. Sokak No:5 Daire: 3
Izmir
Psikolojik destek sağlamak ve psikoloji öğrencilerine yönelik eğitim ve etkinlikler düzenlemeyi amaçl
6076/4 Sokak No:4 Kat :1 Daire:4 Karşıyaka
Izmir, 35575
Kliniğimizde ihtiyaç duyulan her konuda çiftlere, bireylere terapi hizmetli verilmektedir
6523 Sokak No: 32/b Kat:2 Daire:202 Yalı Mahallesi Park Yaşam Ofisleri Karşıyaka/İzmir
Izmir, 35550
Mimar Sinan Mahallesi 1420/3 Sok. No:20 Kızılkanat Sağlık Sitesi E Blok K:5 D:9 Konak/izmir
Izmir, 35250
İzmir/Konak bölgesinde yüzyüze ya da online hizmet veren psikolojik danışmanlık merkezi
1404. Sokak No: 7B Alsancak/İzmir
Izmir
Uzman Klinik Psikolog Ergen - Yetişkin - Çift Terapisi Spor ve Egzersiz Psikolojisi Eğitim - Seminer